Tartışma:Mu Kıtası/Arşiv1

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
  • Çeşitli yorumların, şehir efsanelerinin, bilimsel temeli olmaya özgün çalışmaların ansiklopedik bilgi olarak böyle aslında var olmayan detaylarıyla sunulması ne derece? Kaynaksız şablonu eklendi. Eğer tüm detaylar ve gerçek gibi sunulan iddialar için kaynak gösterilmezse maddeyi taslak şeklinde Mu Kıtası tartışmaları çevresinde bir hipotez olduğunu vurgulayarak yenileyeceğim. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - Noumenon mesajkatkılar 18:23, 15 Aralık 2006 (UTC)

İki saat içinde, bu kadar bulgu buldum... yeterli görülmezse çalışmamı genişletmeyi düşünüyorum.teşekürler iyi çalışmalar.--Düşünenadam 19:57, 15 Aralık 2006 (UTC)

  • Sorun yeterince bilgi bulunmaması değil... sorun bilgilerin sunulduğu tarz.

...Güneş İmparatorluğu'nun Mu dilindeki adının U-luum-il şeklindeki bileşik kelimeden türeyen bir isim olup, "arazi,il,kudret,devlet" anlamına geldiği ifade edilmektedir

Günümüzde bu bölgede yer alan ada ve adacıklar bu kıtadan arta kalanlardır.

Churchward ve Niven'in bulguları, Mu kıtasının bugünkü Pasifik Okyanusu'nun oldukça büyük bir bölümünü kapladığını, Hawaii, Haiti, Fiji, Paskalya adaları ile diğer Polonezya adalarının bu batık kıtadan artakalan parçalar olduklarını ortaya koydu.Churchward'a göre Mu kıtası, doğudan batıya 8 bin kilometre, kuzeyden güneye de 5 bin kilometre uzunluğunda dev bir ada-kıtaydı. Naacal tabletleri bu kıtanın, uygarlığın beşiği olduğunu göstermektedir. Yaklaşık 70.000 yıllık bir uygarlık geçmişine sahip olan Mu; tüm dünyada birçok koloni ve Uygur imparatorluğunu oluşturmuştur.

Bunlar sadece ilk kısımlardan... alt kısımlarda daha niceleri var. Her şeyden önce şunu kesin bir şekilde ortaya koymak isterim: çağdaş bilime göre batmış kıta kavramı 99% oranda hayal ve bilim-kurgudan ibarettir. Bunun sebebi çeşitli jeolojik bulgular ve saptamalardır. İngilizce Vikipedi'de Mu kıtasını konu alan maddede bu noktaya şöyle değinilmiştir: General acceptance by the scientific community of the theory of plate tectonics has diminished the formerly popular belief in sunken continents. Plate tectonics proposes that continental masses are composed of the lighter SiAl (silicon/aluminium) type rocks which literally float on the heavier SiMg (silicon/magnesium) rocks which constitute ocean bottoms. There is no evidence of SiAl rock in the Pacific basin.

Durum böyleyken, Vikipedi'nin batık kıta Mu ve ilgili çeşitli yayınlarda ortaya atılan fikirleri birer kanıtlanabilir bilimsel olgu olarak sunması, hatadır. Yukarıdaki cümleler bu tip bir sunumun en bariz örnekleridirler.

Son olarak eklemekte yarar görüyorum: bu Mu kıtası Vikipedi'de yer almasın anlamına mı geliyor? Hayır, asla. Zira Mu kıtası savı ve ortaya çıkan hareketler, tepkiler yakın tarihimizi konu alan sosyolojik, felsefî ve dinî çalışmalar için çok büyük bir önem taşımaktadır ve bu sebeple Vikipedi'de yer almaktadır. Ama bilimsel kaynaklara dayanarak; bu hipotezi bilimsel olmayan ama bilimsel olarak sunan popüler kültür kitaplarına dayanarak değil. Ayrıca dillere dayanılarak yapılmış noktaların bir kısmı Mu kıtasını konu alan ilk kitaplarda geçmez dahi; çoğunluğu şehir efsanesidir. Özellikle dil-bazlı nette mevcut bilginin çoğu 90'larda Türkiye'de Mu'ya olan ilginin patlamasıyla oluşturulmuş şehir efsanelerinden ibarettir. Çabalarınızı takdir ediyor, teşekkürlerimi sunuyor, sunduğum noktaları anlayışla karşılamanızı umuyorum. İyi çalışmalar... - Noumenon mesajkatkılar 20:08, 15 Aralık 2006 (UTC)

  • Birkaç değişiklik dışında gayet güzel bir madde olmuş.Geneli; iddialar,söylendiğine göre vs. hipotezler halinde sunulmuş.En azından üzerinde emek sarfedilmiş.Bunun için teşekkürler.Ufak düzeltmeler ve bağlantılarla tamamlanabilecek bir madde.Çıkış noktası,kimlerin ne derecede savunduğu,savlarının dayanakları gayet net belirtilmiş.--Nihan 03:31, 16 Aralık 2006 (UTC)
  • Biraz tarafsızlaştırdım, ayrıca levha tektoniği teorisine göre niçin batık kıta diye birşeyin mümkün olmadığını da ekledim. Ayrıca Marc Aurel Stein'a atfedilen ve söz konusu kıtayı andıracak bir haritanın varlığını iddia eden bulguyu kaldırdım: Stein en eski basılı metin olan Diamond Sutra ve birkaç metin daha bulmuştur ki bunların hiçbirisinin içinde iddia edilenki gibi bir haritadan söz edilmez. Yok haritanın varlığına dair, doğrulanabilir 3. parti kaynaklardan birisi (bu akademik bir kaynak demektir, yani bir başka ansiklopedi, sözlük vs.) sunulursa tekrar konulması mümkün olabilir. Ayrıca alttaki baba sözcüğüyle ilgili kısmın kalmasının ne derece doğru olduğundan emin değilim. Belki kısaltmamız iyi olabilir, zira konudan sapış var: Vikipedi sonuçta bir ansiklopedi ve eğer bu konu bir başka büyük ansiklopedide yer alsaydı o tip bir kısmı barındıracaklarından şüphe ederim. Teşekkürler, iyi çalışmalar...- Noumenon mesajkatkılar 22:58, 16 Aralık 2006 (UTC)
  • Bence, eklenen kısımdaki "silikon" sözcüğünü değiştirirseniz daha iyi olur. Litosferdeki bu tabakaların açıklanmasında, İngilizce’deki “silikon” terimi yerine Türkçe’de “silikat” teriminin ve hatta, daha ziyade, doğrudan doğruya “silisyum” teriminin kullanımı yerleşmiş durumdadır. Üstelik silikon sözcüğü Türkçe’de çokanlamlı bir sözcük haline getirilmiş durumda olduğundan okuyucuya farklı anlamlar çağrıştırabilir. Yine de siz bilirsiniz, değiştirip değiştirmeme konusunda. Ayrıca Türkçe’de SiMğ değil, SiMa kısaltması yerleşmiştir. Bu da düzeltilmeli diye düşünüyorum. Mu konusundaki ilginiz, hassasiyetiniz ve çabanız için teşekkürler. İyi çalışmalar…--Düşünenadam 13:52, 17 Aralık 2006 (UTC)
Silikon sözcüğü sadece Türkçe'de değil farklı dillerde de çok-anlamlı bir şekilde kullanılmaktadır; fakat bu silikonun bir element olarak ismini farklı yazmamız gerektiği sonucu doğurmaz. Ayrıca yaygınlaşmış ve bugün kimya biliminde tercih edilen silikon sözcüğünü, niçin Latince karşılığı olan silisyumdan aşağı tutmamız gerektiğini anlamadım? Bildiğim kadarıyla örneğin Türkçe'de potasyum deriz, kalium demeyiz. Silikata gelince... SiAl ile kastedilenin ne olduğu, kimyadan pek fazla anlamayan (yani sadece elementlerin adına aşina olan) birisi dahi anlasın diye parantez içinde elementlerin adı yazılmıştır. Doğrudan o maddenin adı değil, sadece içeriğine dair bir atıftır. Nitekim İngilizce Vikipedi'deki orijinal Mu maddesinden buraya eklenmiştir; yani bu var olan, kullanılan bir tür açıklama olarak ele alınmalıdır - yoksa kimse bu maddenin ismi dememektedir. SiMg konusunda ise tam olarak ne dediğinizi cidden anlayamadım. Diğerine Sial buna da Sima dendiğini biliyorum, fakat bunları isim olarak kullanmamıştım nitekim kullansaydım cümle yapım daha farklı olurdu. Kullanmayışımın sebebi örnek aldığım İngilizce metinde kullanılmaması ve ek olarak temel jeoloji bilgisine sahip olmayan birisi için Sial veya Sima terimlerinin anlamsız oluşları. Sadece temel kimya bilgisiyle insanların anlayabileceği bir şekilde yazmak amacıyla SiAl ve SiMg'yi tercih ettim. Eğer istiyorsanız Sial ve Sima olarak da tekrar ekleyebiliriz - bunun sonucu değiştirmeyeceği ortadadır, sadece tarzsal bir detaydan bahsediyoruz. - Noumenon mesajkatkılar 20:52, 17 Aralık 2006 (UTC)
  • Ata sözcüğü listesi konusunda ise şunu söyleyebilirim: Bu listede bilimsel olmayan bir şey bulunduğunu hiç sanmıyorum. Ayrıca, yazıda kesinlikle ırkçılığa çekilebilecek en ufak bir yorum dahi yapılmamış olduğunu düşünüyorum, zaten kendim de her türlü ırkçılığa, şövenizme karşıyım. Burada dillerde kullanılan sözcükler en ufak bir itiraz götürmeyecek, somut bir şekilde ortaya konmuştur, bunlar veridir; yorum değildir, yorum kişiden kişiye değişir. Birileri yanlış yerlere çekebilir diye verileri, yani gerçekleri biz burada belirtmesek de başkaları başka ansiklopedilerde belirtecektir. Dikkat edilirse burada yalnızca ortak bir kökenin olabileceği ifade edilmektedir, yorum yapılmamaktadır. Saptanan ortak sözcüklerin açıklandığı 1936 dil kurultayına M.K. Atatürk hasta olmasına rağmen yatağından kalkıp başkanlık yapmıştır. Bu kurultayın zabıt ve konuşmalarını içeren 1937 basımlı kitap dilbilim öğrenimi gördüğüm yıllarda elime geçmiş olup, kütüphanemde halen mevcuttur. Yani, bu “ata” sözcükleri listesini internetteki sağlıksız sitelerden yararlanarak oluşturmadığımın bilinmesini isterim. Bu liste kısaltıldığı takdirde anlamını yitirir. Ya böyle kalmalı ya da tümüyle çıkarılmalıdır. Tekrar teşekkürler.--Düşünenadam 14:26, 17 Aralık 2006 (UTC)
Bilimsel olup olmasından öte, tam olarak ifade edemediğim detay şu: konuyla ne derecede birebir ilgili? Mu diline dair bilimsel hiçbir somut örnek yok ve hatta bu bilimsel bir hipotez değil ki bunun üstüne akademik bir çalışmaya dair detay koyalım. Tamam yine de yapılmış bir araştırma var deyip koysak dahi bu kadar yer ayırmamız doğru değil; kastettiğim de tam buydu. Kütüphanelerimizde yer alan büyük ansiklopedilerde de bu konu işlenseydi bu detay bu kadar uzun bir şekilde anlatılmazdı. Bu detayın bu derece uzun bir şekilde anlatılması o ünlü sistemik önyargıyı doğurur. Bu maddeyi okuyan bir kişi bu detayı görünce ister istemez belirli bir ağırlık verir o noktaya, peki bu doğru mudur? Dillerdeki baba sözcüğünün aynı olması kendi başına konumuzla birebir bağıntılı değil. Konumuzdaki bazı isimlerin öne sürdükleri bir iddiadan kaynaklanan bir uzantı sadece. Bu yüzden yer vermeyelim demiyorum, ama tablolar koymamıza da gerek yok. Sadece "... dillerinin de dahil olduğu çoğu dilde baba anlamına gelen sözcüklerin birbirine yakın olduğuna dair çeşitli araştırmalar bulunmaktadır" deyip arkasından örneğin TDK'nın çalışmasına referans vermemiz, çok zor olmasa gerek. Bu tip bir sunumun daha sağlıklı olacağı kanısındayım. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - Noumenon mesajkatkılar 20:52, 17 Aralık 2006 (UTC)

Merhaba kusura bakmayın, biraz ayrrıntıya önem veren bir yapım var. Bu yüzden dayanamadım,ata sözcüğü konusunda üç seçenek hazırladım; hangisi uygunsa o koyulabilir. Kolay gelsin iyi çalışmalar.--Düşünenadam 21:45, 17 Aralık 2006 (UTC)

Seçenek-1 Kimi araştırmacılara göre Türkçe'de "baba" anlamına gelen ata sözcüğünün az çok ufak söyleniş farklarıyla dünyanın farklı kıtalarında yaşayan kavimlerin dillerinde bulunması ve bunların hepsinde yine "baba" anlamına gelmesi, bütün bu kavimlerin geçmişte ortak bir kökeni olduklarını ortaya koymaktadır. Baba anlamına gelen birbirine yakın sözcüklerden ve kullanıldıkları dillerden bazıları şunlardır: 1- Türk Lehçeleri: • Uygur, Koybal, Kazan, Kırgız ve Batı lehçeleri Ata • Kuman, Televüt lehçeleri Atta • Çuvaşça Atey • Kazanca Etey,ata • Altayca Ada 2- Ön-asya Dilleri: • Sümer dili Ad,adda • Elam dili Atta • Mitanni dili Atta (i) • Hitit dili Atta • Luwi Tati 3- Hint-Avrupa Dilleri: • Grekçe Atta • Latince Atta,atavus • Got Atta • Eski Nort Atte • Eski Yukarı Almanca Atto • Eski Slavca Atetz • Polap dili Otay • Orta İrlanda dili Aite • Votyak dili Atay • Macarca Atya 4- Diğer dillerde: • Kalmuk dili Atey • Bask dili Aita • Eskimo dili Atatak • Malta Tata • Welsh Tad • Roumani Thatha • Fiji Tata • Samoa Tata • Tagalog Tatay • Quechua kızılderilileri Taita • Dakota (Siu) kızılderilileri Atey • Nahuatl kızılderilileri Tata,tahtli • Seminole kızılderilileri İntati • Zuni kızılderilileri Tatçu,taççu • Hurri dili Atai • Kuzeydoğu Kafkas dilleri Ada •Rusça Atets

Seçenek-2 Kimi araştırmacılara göre Türkçe'de "baba" anlamına gelen ata sözcüğünün az çok ufak söyleniş farklarıyla dünyanın farklı kıtalarında yaşayan kavimlerin dillerinde bulunması ve bunların hepsinde yine "baba" anlamına gelmesi, bütün bu kavimlerin geçmişte ortak bir kökeni olduklarını ortaya koymaktadır. Baba anlamına gelen birbirine yakın sözcüklerden ve kullanıldıkları dillerden bazıları şunlardır: Uygur, Koybal, Kazan, Kırgız ve Batı lehçelerinde Ata;Kuman, Televüt lehçelerinde Atta; Çuvaşça’da Atey; Kazanca’da Etey,ata ;Altayca’da Ada; Sümer dilinde Ad,adda; Elam’ca Atta; Mitanni dilinde Atta (i); Hititçe Atta; Luwi’ce Tati;Grekçe Atta;Latince Atta,atavus; Got dilinde Atta; Eski Nort dilinde Atte; Eski Yukarı Almanca’da Atto;Eski Slavca’da Atetz; Polap dilinde Otay; Orta İrlanda dilinde Aite; Votyak dilinde Atay; Macarca’da Atya; Kalmuk dilinde Atey; Bask dilinde Aita; Eskimo dilinde Atatak; Malta dilinde Tata, Welsh dilinde Tad; Roumani dilinde Thatha; Fiji dilinde Tata ; Samoa dilinde Tata; Tagalog dilinde Tatay; Quechua kızılderilileri dilinde Taita ; Dakota (Siu) kızılderilileri dilinde Atey ; Nahuatl kızılderilileri dilinde Tata,tahtli; Seminole kızılderilileri dilinde İntati; Zuni kızılderilileri dilinde Tatçu, taççu; Hurri dilinde Atai; Kuzeydoğu Kafkas dillerinde Ada;Rusça Atets.

Seçenek-3 Kimi araştırmacılara göre Türkçe'de "baba" anlamına gelen ata sözcüğünün az çok ufak söyleniş farklarıyla dünyanın farklı kıtalarında yaşayan kavimlerin dillerinde bulunması ve bunların hepsinde yine "baba" anlamına gelmesi, bütün bu kavimlerin geçmişte ortak bir kökeni olduklarını ortaya koymaktadır. Bu sözcüklerin kullanıldıkları dillerden bazıları şunlardır: Uygur, Koybal, Kazan, Kırgız ve bunların batısındaki lehçeler; Kuman, Televüt lehçeleri; Çuvaşça’da; Kazanca; Altayca; Sümer’ce; Elam’ca; Mitanni dili; Hititçe; Luwi’ce; Grekçe ;Latince ; Got dili; Eski Nort dili; Eski Yukarı Almanca;Eski Slavca; Polap dili; Orta İrlanda dili; Votyak dili; Macarca; Kalmuk dili; Bask dili; Eskimo dili; Malta dili, Welsh dili; Roumani dili; Fiji dili; Samoa dili; Tagalog dili; Quechua kızılderilileri dili; Dakota (Siu) kızılderilileri dili; Nahuatl kızılderilileri dili; Seminole kızılderilileri dili; Zuni kızılderilileri dili; Hurri dili; Kuzeydoğu Kafkas dilleri;Rusça.

3. seçenek fena gözükmüyor, var olan kısımla bunu değiştirmemizde yarar var. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - Noumenon mesajkatkılar 21:49, 17 Aralık 2006 (UTC)
neden baba kelimesi bu kadar yaygin oldugunu bence baska daha basit bir nedeni vardir. o da cocuk dilidir. cocuklar basta basit kelimeler kolanirlar mesela mama, baba, papa, nini vs. ondan dolayi baba kelimesi o seklille oratya cikmistir. ya da bu kelime insanlarin ortaya cikisindan beri vardir, yani afrikalli atalarin mirazidir. KureCewlik81 08:47, 2 Temmuz 2007 (UTC)

Verilen Bilgilerin Kesin Kaynaklara Dayandırılmasına Dair[kaynağı değiştir]

İyi günler. Biraz önce makaleyi okudum ve şunu farkettim: "Aynı açıklama bir süre sonra Kaliforniya Üniversitesi’nden Prof.H. W. Menard’dan gelmiştir." gibi bir cümle eklenmiş, verilen bilginin kaynağını sağlam bir temele oturtma çabası ile. Ancak internette araştırdım,belki de ben bulamadım bilemiyorum, Prof.H. W. Menard'a ait Paskalya adası yakınlarında sualtında sıradışı bir dağ sırasına dair bir açıklama bulamadım. Eğer böyle bilgi ekliyorsak elimizde bu açıklamanın internette karşılığı olsun ki okuyucuyu resmi bir belgeye yönlendirerek makalenin tutarlılığını artıralım. Böylece Wikipedia'nın kalitesini artırmış oluruz. Bakınız söz konusu resim olunca bağlantı konulmuş ancak, "Falanca prof ,Filanca ünviersite onayladı/söyledi/açıkladı" vs. gibisinden bilgiler ise havada asılı kalmıştır. Makaleyi yazan arkadaş da bu konuda özen gösterirse makale daha kaliteli hale gelir. Teşekkür ederim. Fotte 17:04 9 Ocak 2008

Sayfanın en başında sağ tarafta Yonaguni isimli japonya açıklarında bir yerin sualtı resmi verilmiş ancak makalede hiç bahsedilmemiş.Bağlantısı nedir? Ya bahsedelim ya da koymayalım :) Fotte 17:15 9 Ocak 2008

Uygur İmparatorluğuna Dair[kaynağı değiştir]

Makalenin sonlarına doğru,Mu'dan yapılan göçler kısmında,"Churchward'a göre 70.000 yıl önce mevcut olan Uygur imparatorluğu Avrupa içlerine kadar uzanmaktaydı." denilmektedir. Türkçe Wikipedia'nın Uygur imparatorluğu ile ilgili makalesinde doğal sınırların Orta Asya ve Kuzey Moğolistan 'ı kapladığı belirtilmektedir. Bakınız. Fotte 17:25 9 Ocak 2008

  • 1-Sözkonusu bilginin kaynağı 1978 basımlı Mu kitabıdır. Her bilgiyi internetten bulamayabilirsiniz.
  • 2-Resimdeki altyazı bana ait değil ama, şöyle daha açıklayıcı olarak düzeltilebilir: “Japon dalgıçların Pasifik’te, Güney Çin açıklarında, deniz dibinde keşfettikleri devasa piramitten görüntüler.”
  • 3-Maddedeki "Churchward'a göre…” ifadesi, bunun o kişinin görüşünü yansıttığını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu kişinin görüşünün vikipedideki Uygurlar makalesine uymak zorunda olması düşünülemez.Hassasiyetiniz için saygı ve sevgiler..--Düşünenadam 22:08, 9 Ocak 2008 (UTC)

Teşekkür ederim. İyi çalışmalar.Fotte

Mu kitasinin kitabi vardi bende eskiden yerin dibine battigini biliyorum.ayrica abd kitasi afrikayla birlesikti

karbon testleri ve kalıntılar[kaynağı değiştir]

Karbon testleri Avusturalya da ve Çin de bulunan yazıtlarda kullanılarak, burdaki bazı yazıtların 12 bin yıl önceye dayandığını göstermektedir. Yazıtların üstünde şu kelimeler geçiyor; mu battı, göktaşı, ateş, kaçtık, kurtulanlar.. Bunlar tabiki buluntularda uzun uzadıyada anlatılıyor. Sedece buraya sık sık geçen ve birbirinden çok uzakta bulunan kıtalarda aynı ifadelerin geçtiğini ve karbon testlerinin(karbon14) 12 bin yıl önceye denk geldiğini anlatıyorum.

Yanlız Uygurlar hakkında şöyle bir karıştırma vardır, tarih derslerimizde gördüğümüz Uygur Devletiyle belki adı Uygur olan Mu dan göç eden halk karıştırılıyor. Tamam yine Türkler in ataları Mu dan göçmüş olabilir ama, Göktürklerin, Uygurların kurduğu devlet başkadır 12 bin yıl öncesi başkadır, bunları karıştırıp sunuyorlar. --organik 09:41, 28 Temmuz 2008 (UTC)