Tartışma:Kadırga Yaylası

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Vikiproje Türkiye (Taslak-sınıf, Az-önem)
VikiProje simgesi Bu madde, Vikipedi'deki Türkiye maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Türkiye kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
 Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.
 Az  Bu madde Az-önemli olarak değerlendirilmiştir.
 

Bu üslubun ansiklopedik olduğunu hiç sanmıyorum. Ziyade bir fikir yazısı olmuş silinmeli midir bilemem ama taraflı ibaresini uygun buldum (şimdilik)euthygenes 08:02, 22 Kasım 2006 (UTC)

Esas metin bozularak deneme türündeki bu yazı eklenmiş bir IP kullanıcı tarafından. Eski sürüme çevirdim.--Vito Genovese 08:05, 22 Kasım 2006 (UTC)

Sanırım Çavuş Özarslan bey sayfanın neden değiştiğini bilmeden, kendi ereği doğrultusunda sayfayı yeniliyor.Bilgilendirmeniz mümkün mü bilmiyorum ama bilgilendirebilirseniz tekrar değiştirmeyeceğini ya da en azından üsluba uygun biçimde çalışacağını sanıyorum.İyi çalışmalareuthygenes 10:15, 27 Kasım 2006 (UTC)

Bu arkadaş sadece kendine yontarak Türk mahkemelerinin aldığı kararı hiçe sayarak bir kısım özbe öz Türk halkına "terörizm" gibi alçak bir sıfatı layık görmüş. Acaba bu ansiklopedinin hiç mi seçici kurulu yok? Saygılarımla..


arkadaşlar bu saçma tartışmayı tekrar açmaya gerek yok. yüce türk mahkemeleri bu konuda son kararı vermiştir. bu üslübu hiç uygun bulmuyorum.Hala kuyruk acısı ile yaşayan bu arkadaşa kamuoyunu yanıltarak bir yere varamayacağını söylüyorum.


Anasayfadaki yazıyı tartışma bölümüne taşıyorum[kaynağı değiştir]

Ana sayfada yeralan yazı, mahkeme kararı vs. ansiklopedik bir madde değil, ana sayfaada yeralmasına da egrek yok. Bununla birlikte konuyla ilgilenenler için ilginç bir bilgi olduğundan tartışma bölümüne taşıyorum. --Macukali 16:29, 11 Haziran 2008 (UTC)

T-A-R-İ-H-Ç-E

Selçuklu Sultanı Alparslan, Bizanslıları Malazgirt'te bozguna uğrattıktan sonra; Oğuzlar,Çepniler,Türkmenler ve Kayılar'dan oluşan Türk boylarını fethettiği bölgelerin korunması ve islâmlaştırılması için Doğu Anadolu'da iskana başlamış, oğlu Melikşah zamanında bu yerleşme hemen hemen tamamlanmıştır.

Selçuklu İmparatorluğunun dağılmasından sonra bu boylar Anadolu Selçuklu Devletinin Doğu Bölgelerinde ayni şekilde yaşamlarını devam ettirmişler; Anadolu Selçukluları da dağılınca Akkoyunlu Beyliğinin yönetimine girmişlerdir.

Osmanlı Devleti kurulup yayılmaya başlanınca, Beylikler yavaş yavaş Osmanlı hakimiyetine girmişler, Doğu Anadoludaki Akkoyunlu Devleti Fatih Sultan Mehmet'in Pontus Rum Devletini fethetmesine kadar dostane ilişkiler içinda kalmış ve bağımsızlığını korumuştur. Bilâhare Fatih Sultan Mehmet, devrinin Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'la anlaşmazlığa düşmüş ve üzerine sefer yaparak Otlukbeli Savaşında onu mağlup etmiş, topraklarını Osmanlı İmparatorluğuna katmıştır(1473). Fatih ve oğlu II.Bayezit,Pontus ve Akkoyunlulardan aldığı yerlerin muhafaza işini Oğuzlar ve Çepniler'e vermişler ve bu boylar Doğu Karadeniz, Erzincan,Gümüşhane,Bayburt yörelerinde yaşamlarını devam ettirmişlerdir. Çepniler Trabzon,Rize,Artvin yörelerinde yerleştirilmiş; Oğuzlar ise Erzincan,Gümüşhane,Şebinkarahisar yörelerinde iskan edilmişlerdir.

Osmunlı İmparatorluğunda uygulanan Tımar Sistemi nedeniyle, önceleri sınır boylarında iskan edilen bu Türk Boyları daha sonra Tımar sahipleri ve güvenlik nedeniyle sahile yakın yerlerde de yerleşmeye başlamışlardır. Oğuzların bir kolu Torul civarında, Çepnilerin bir kolu ise Şalpazarı civarında bu şekilde yerleşmişlerdir.

Torul civarına yerleşen Oğuzlar, Görele Kazasına bağlı olarak bugünkü Kadırga Yaylası ve Özkürtün Beldesi arazisinde yaşamlarına devam etmişler, bir kısmı Bugünkü Türkelli Beldesi, Aroz(Dolanlı), Çakırlı,Ambarlı,Kutluca,Şahmelik ve Resullü köylerinin bulunduğu Oğuz Kariyesi(-köyü-) timar sahiplerinin vekili olarak buraya yerleşmiştir.O zamanlarda(yaklaşık 1600-1700 yılları) bu bölgede Rumlar yaşıyorlardı. Buralara yerleşen Oğuzluların işleri güvenlik, vekil adına hareketti.

Zamanla buralara yerleşenlerin akrabaları da Torul ve Kürtün'ün sert kışlarından dolayı yavaş yavaş göçtüler. Ancak, yazların sıcak ve nemine dayanamıyorlardı. Tımar sahiplerinin de yardımıyla Kadırga Yaylasını Sultan Fermanı ile yazlık olarak kullanma hakkını aldılar ve böyle ce devam ettiler.

1750 li yıllarda, Kariyelerine(köy), komşu olan Ören Köyü (bugünkü Ören Beldesi),imamına oguz köylüleri isterse Kadırga Yaylasında ev yapıp hayvan otlatabileceğine dair izin verdiler. Zamanla İmamın yakınları ve bir kısım köylüler de Oğuzlularla beraber Kadırga Yaylasında kendilerine gösterilen ve Ören Obası adı verilen (Bugünkü Resullü Obası) yerde evler yaptılar ve beraberce otçu şenliği düzenlediler.

SORUNLARIN BAŞLAMASI Oğuzlular ve Örenliler Kadırga Yaylasını ortak kullanmaya devam ederek birbirleriyle tamamen kaynaştılar. Ancak 1928 senesinde, Oğuz Köyü bölününce ve kendi aralarında da ufak tefek ayrılıklara düşünce, Örenliler Kadırga Yaylasına sahip çıkmaya başladılar. O zamana kadar yaylayı kullanma karşılığı Oğuzlulara bedel öderlerken bundan vazgeçtiler ve yayla bizimdir diyerek sorun çıkarmaya başladılar. Bunu resmiyete dökebilmek için de Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerine başvurarak sahiplik iddiasında bulundular.

1945 ler ve takip eden yıllarda evlerini çoğaltıp, Oğuzluların rızası hilafına hareket etmeye ve bazı ufak çapta silahlı çatışma, kavga v.s çıkarmaya başladılar. Pazar Yeri çevresinde rahatsız edici davranışlarda da bulundular.

D A V A

Taşkınlıklar ve olayların her yıl devam etmesi üzerine eski Oğuz Köyleri biraraya gelerek Örenlilere karşı ortak dava açtılar ve dava Torul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmeye başlandı. İstekleri, Yaylanın kendilerine ait olduğunun tescili ve Örenlilerin yaylayı kullanmalarının men edilmesinden ibaretti.

Torul Asliye Hukuk Mahkemesi, ilk kararlarında tanıklar ve bilirkişi olarak tayin zedilen kişilerin görüşleri istikametinde yaylanın kullanım hakkının Oğuz Köylerine ait olduğu mütalâasında bulundu ve bu yönde karar verdi. Örenliler itiraz ederek davayı uzattılar.Bu arada beraberce yayla göçlerine devam edilirken Ören konvoyuna Oğuz köylülerinin başlattığı silahlı saldırı sonrasında bir Ören vatandaşı hayatını kaybetti.

Örenlilerin itirazı üzerine dava Yargıtay'a intikal ettiğinde, Yargıtay 8.Hukuk Mahkemesi kararı bozdu. İki köy arasındaki husumet devam ederken Torul Asliye Hukuk Mahkemesi kararında diretti, Yargıtay 8.Hukuk Mahkemesi her defasında kararı bozdu. Bunun üzerine Oğuz Köylülerinin avukatları tarihi belge isteminde bulundular ve Torul Asliye Hukuk Mahkemesi Osmanlı Arşivlerinden, olayların yaklaşık tarihlerini vererek geriye doğru araştırma yapılmasını ve konu ile ilgili olabilecek bütün Defter-i Hakani kayıtlarının bulunmasını istedi.

Konu ile ilgili olarak 1223(1807-1808) tarihli Üçüncü Selimin Fermanı ve bunu takiben,I.Abdülhamit, II.Mahmut, Abdülmecit tarafından, Trabzon Sancağı Valisine ve KürtünKazası Kaymakamlığına hitaben yazılan 1193, 1236,1248 ve 1256 tarihli ferman ve emirnamelerin mahkemeye sunulmasından ve mahkemenin önceki kararları doğrultusundaki kararına Örenlilerin itirazı üzerine Yargıtay Dava Daireleri Genel Kurulu l989-1990 yılında davayı görüştü ve kararını açıkladı. Bu karar ile Ören Köylülerinin Kadırga Yaylasında hiçbir haklarının bulunmadığı, Yaylanın Öğuz Köylerinin mülkiyet ve kullanım hakkına sahip olduğu kesinleşti.

S O N U Ç

Örenliler, 1990 den sonra Kadırga Yaylasına gidemiyorlar ve kullanabilmek için siyasi manevralara başvuruyorlar. Türkelli Köyünün Belde olup Belediye kurulmasından sonra yasal olarak Belediyenin ukdesinde olması sonucu, Belediyenin yasal imkânlarını aşamıyorlar ve böyle devam edeceğe benziyor.......Bugünlerde herkes huhukun üstünlüğünden bahsetmekte yargıtayın bile onayladığı bu karara herkes saygı duymalıdır.