Prozodi (dilbilim)

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Dilbilimde prozodi (/ˈprɒsədi, ˈprɒzədi/) tek haldeki fonetik birimler olmayan(ünlüler ve ünsüzler) fakat ton, vurgu ve ritim gibi dilsel işlevleri içeren daha büyük boyuttaki konuşma birimleri ve hecelerin özellikleri ile ilgilenir.

Prozodi; duygusal durumlar ifade biçimi (ifade, soru veya emir); ironi veya alayın varlığı; vurgu, kontrast ve odak gibi özellikleri yansıtabilir. Dilbilgisi veya kelime seçimi tarafından kodlanmayan dil unsurlarını yansıtabilir.

Fonoloji[değiştir | kaynağı değiştir]

Prozodik özellikler, tek bir parçadan daha büyük konuşma birimlerinin özellikleri oldukları için parçalar üstüdür (ancak, tek bir parçanın bir heceyi veya hatta tüm bir sözceyi oluşturması mümkündür, örneğin "Ah!"). Prozodik özelliklerden bahsederken, bir bireyin sesine ait kişisel özellikler (örneğin, alışılmış perde aralığı, tonlama kalıpları vb.) ile anlamı iletmek için zıt olarak kullanılan bağımsız değişken prozodik özellikler arasında ayrım yapmak önemlidir (örneğin ifadeler ve sorular arasındaki farkı belirtmek için perdedeki değişikliklerin kullanılması). Bir bireye ait kişisel özellikler dilsel olarak önemli değilken, prozodik özellikler önemlidir. Prozodinin hangi yönlerinin tüm dillerde bulunduğu ve hangilerinin belirli dil ve lehçelere özgü olduğu açık değildir.

Tonlama[değiştir | kaynağı değiştir]

Bazı yazarlar (ör. O'Connor ve Arnold) tonlamayı tamamen perde açısından tanımlarken diğerleri (ör. Crystal) "tonlama" olarak adlandırılan şeyin aslında birkaç prozodik değişkenin bir karışımı olduğunu öne sürer. İngilizce tonlama biçiminin genellikle üç yöne dayandığı söylenir:

  • Konuşmanın birimlere bölünmesi
  • Belirli kelimelerin ve hecelerin vurgulanması
  • Perde hareketi seçimi (ör. düşme veya yükselme)

Bunlar bazen tonalite, tonisite ve ton (ve topluca "üç T" olarak bilinir) olarak bilinir. Perdeyle ilgili ek bir varyasyon, perde aralığıdır; konuşmacılar geniş bir perde aralığında (bu genellikle heyecanla ilişkilendirilir), diğer zamanlarda ise dar bir aralıkta konuşabilirler. İngilizcenin anahtardaki değişiklikleri kullandığı söylenmiştir; kişinin tonlamasını perde aralığının daha yüksek veya daha alçak kısmına kaydırmasının belirli bağlamlarda anlamlı olduğu kabul edilmektedir.

Vurgu[değiştir | kaynağı değiştir]

Algısal açıdan vurgu, bir heceyi öne çıkarma aracı olarak işlev görür; vurgu, tek tek kelimelerle ("kelime vurgusu" veya sözcük vurgusu olarak adlandırılır) veya daha büyük konuşma birimleriyle (geleneksel olarak "cümle vurgusu" olarak anılır, ancak daha uygun bir şekilde "prozodik vurgu" olarak adlandırılır) ilişkili olarak incelenebilir. Vurgulu heceler, çeşitli değişkenler tarafından, kendi başlarına veya kombinasyon halinde belirgin hale getirilir. Vurgu tipik olarak aşağıdakilerle ilişkilidir:

  • perde belirginliği, yani komşu hecelerden farklı bir perde seviyesi veya bir perde hareketi
  • artan uzunluk (süre)
  • artan ses yüksekliği (dinamikler)
  • tınıdaki farklılıklar: İngilizce'de ve diğer bazı dillerde vurgu, sesli harf kalitesinin yönleriyle ilişkilidir (akustik karşılığı, sesli harfin biçimlendirici frekansları veya spektrumudur). Vurgusuz ünlüler, normalde kalite açısından daha periferik olan vurgulu ünlülere göre merkezileşme eğilimindedir.

Vurguya yönelik bu ipuçları eşit derecede güçlü değildir. Örneğin Cruttenden şöyle yazar: "Algısal deneyler, en azından İngilizcede üç özelliğin (perde, uzunluk ve ses yüksekliği) heceleri ön plana çıkarmada bir önem ölçeği oluşturduğunu, perdenin en etkili olduğunu ve ses yüksekliğinin ise en az etkilediğini göstermiştir"

Perde belirginliği ana faktör olduğunda, ortaya çıkan belirginlik genellikle vurgu yerine aksan olarak adlandırılır.

Vurgunun sözcükleri tanımlamadaki veya gramer ve sözdizimini yorumlamadaki rolü konusunda dilden dile önemli farklılıklar vardır.

Tempo[değiştir | kaynağı değiştir]

Bakınız: tempo

Ritim[değiştir | kaynağı değiştir]

Ritim perde veya ses yüksekliği gibi prozodik bir değişken olmasa da, bir dilin karakteristik ritmini o prozodik fonolojinin bir parçası olarak ele almak olağandır. Dillerin birbirini izleyen konuşma birimlerinin zamanlamasında bir düzenlilik sergilediği, bu düzenliliğin eşsüreklilik olarak anıldığı ve her dilde üç ritmik türden birinin belirlenebileceği sıklıkla ileri sürülmüştür: vurgu-zamanlı (burada heceler nispeten sabittir), hece-zamanlı (ardışık hecelerin sürelerinin nispeten sabit olduğu) ve mora-zamanlı (ardışık moraların sürelerinin nispeten sabit olduğu). Eşzamanlılık makalesinde açıklandığı gibi, bu iddia bilimsel kanıtlarla desteklenmemiştir.

Durak[değiştir | kaynağı değiştir]

Konuşma analizi genellikle duraklama uzunluğunu hesaba almaktadır. İşitsel tereddütü sessiz duraklamalardan ayırt etmek bir zorluktur. Sözcük öbeklerinin içindeki ve dışındaki zıt bağlantı noktaları, duraklamaların belirlenmesine yardımcı olabilir.

Çeşitli "doldurucu" duraklama türleri vardır. Kalıplaşmış dil duraklama doldurucuları arasında "like", "Er" ve "Uhm" bulunur ve paralinguistik ifade edici solunum duraklamaları iç çekme ve nefes almayı içerir.

Nefes almayla ilgili olmasına rağmen, duraklamalar, bazen yüksek bilgi içeriğini belirtmek için yerleştirilen İngilizce reklam dış ses kopyasındaki tek tek kelimeler arasındaki boşluklarda olduğu gibi, zıt dilsel içerik içerebilir, örn. "Kalite. Hizmet. Değer."

Kümeleme[değiştir | kaynağı değiştir]

Duraklama veya duraklama eksikliği, kelime gruplarının veya parçalarının algılanmasına katkıda bulunur. Örnekler arasında deyim, öbek, dilsel kurucular veya ünlem yer alır. Parçalar genellikle sözcük öğelerini veya sabit ifade deyimlerini vurgular. Parça parça prozodi, herhangi bir tam ifadede mevcuttur ve sözdizimsel bir kategoriye karşılık gelebilir, ancak zorunlu değildir. Tanınmış İngiliz parçası "Know what I mean?" ortak kullanımda, bitişik kelime hecelerinin eklemlenmesinin bulanıklaşması veya aceleye getirilmesi nedeniyle tek bir kelime ("wada-MEEN?") gibi gelmektedir, böylece kelimeler arasındaki potansiyel açık bağlantıları kapalı bağlantı noktaları hale getirmektedir.