İçeriğe atla

Principatus

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Principatus (Principate), Roma İmparatorluğu'nun ilk imparatoru Augustus'un rakiplerini yenerek imparatorluğunu ilan ettiği MÖ 27 yılıyla, İmparator Numerian'ın 284 yılındaki ölümü arasında geçen ve güçlü bir politik liderin hakimiyeti altındaki politik rejimi tanımlamak için kullanılan terim.

Monarşik unvanları kullanmayı reddeden Augustus, eski Roma krallarını (Rex) çağrıştıracak bir izlenim yaratmak istemedi. Roma Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beri süregelen politik tutum; kralların zorba olarak görülmesiydi ve Rex sözcüğünün olumsuz anlamlarda kullanımı Roma toplumunda da vardı. Principate döneminde Roma İmparatorları bir cumhuriyet sisteminin devam ettiğini izlenimini sürdürmek istediler ve güçlü otoriter yönetimleri cumhuriyetçi bir görünüm arkasındaydı. Roma senatosu resmî olarak cumhuriyetçi yapıya uygun biçimde gücünü bu dönemde korumaya çalışsa da, "princeps" unvanlı imparatorlar, eski Roma Cumhuriyeti döneminde yer alan diktatör mevkisine kıyasla senato üzerinde daha baskın bir karar alma gücü olabilmişlerdir. Principate dönemi, İmparator Diocletianus döneminde Dominate olarak adlandırılan ve daha açıktan belli edilen bir monarşik sisteme geçilene kadar sürdü.

Principate kelimesi, Latince şef ya da birinci anlamındaki princeps sözcüğünden türetilmiştir ve resmen devletin başı ve/ ya da hükûmetin başı olmasına bağlı olmaksızın bir politik liderin baskın olarak hakimiyeti elinde tuttuğu politik rejimi tanımlamak için kullanılır.

Unvan tam olarak princeps senatus / princeps civitatis (senatörler arasında birinci ve yurttaşlar arasında birinci) şeklindedir ve ilk olarak Roma İmparatorluğu'nun ilk imparatoru Octavian Caesar Augustus tarafından kullanılmıştır. Amaç, yorucu bir iç savaşın ardından ihtiyaç duyulan istikrarı, Roma Cumhuriyetinin anayasal çerçevesi içerisinde de facto bir diktatörlükle sağlayabilmekti.

Unvan, geleneksel olarak tartışmalarda ilk sözü söyleme hakkına sahip Senatonun en yaşlı üyesini tanımlamak için kullanılan princeps senatus unvanından türetilmiştir.

Terim, Augustus'un kendisini auctoritas olarak ilan etmesinden, Roma İmparatorluğu'nun 476 yılındaki düşüşüne kadar geçen süreyi ya da yine Augustus'un tahta çıkışından, kaynaklara göre değişiklik gösterse de, Domitian, Commodus ya da Diokletian'ın saltanatının sonuna kadar geçen süreyi tanımlamak için kullanılır. Sonradan, Roma imparatorluğunun halâ kısmen Cumhuriyetçi karaktere sahip erken dönemleri Principate olarak adlandırılırken, (mutlak) monarşi olarak kabul edilen sonraki dönemleri Dominate olarak adlandırılmıştır.

'Principate' döneminin başlangıcında, Roma İmparatorunun otokratik saltanatının politik gerçekliği, Senatus Populusque Romanus ya da SPQR mottosu altında halâ Roma Cumhuriyetinden miras kalan teamüller ve anlaşmalar tarafından ciddi biçimde kamufle ediliyordu. İmperyal propaganda, Princeps olarak imparatoru tüm erdemleri üzerinde toplamış ideal bir yönetici olarak gösteren 'ataerkil' bir ideoloji geliştirmişti. Anlaşıldığı kadarıyla bir Princeps ten beklenen şeyler zamanına göre değişiklik göstermekteydi; Roma şehri için gereğinden fazla erzak temin eden Tiberius cimrilikle, Caligula ise düzenlediği oyunlar ve gösteriler nedeniyle savurganlıkla suçlanabiyordu.

Julio-Claudian Hanedanı'nın düşüşüyle birlikte, Principate İmparator Vespasian döneminde resmi terimlerle yenidem tanımlandı. Princeps makamı, -resmi olarak halâ Cumhuriyetçi olan- Roma anayasa'sında daha belirgin bir antite haline geldi. Princeps, Vespasian ve geleceğin imparatorları kendi saltanatlarını şekillendirmek için senelerce veliaht olarak beklemek ya da halkın sevgisini kazanmak zorunda olmadıklarından artık erdemin ya da auctoritas'ın kaynağı değildi. Antoninler Hanedanı zamanında, İmparatorlar için başarılı bir generali kendisi için veliaht olarak atamak kural haline gelmişti. Çağdaş tarih analizlerinde bu durum pek çok tarihçi tarafından, yetkin bireylerin Princeps mevkisine geçmesine olanak sağladığı için "ideal" olarak değerlendirilmiştir. Ünlü İngiliz tarihçi Edward Gibbon, Antoninler hanedanının bu dönemini insanlık tarihinin en mutlu ve yaratıcı olduğu dönem olarak tanımlanmış ve bunun nedeni olarak da veliaht seçme yöntemini göstermiştir. Diğer tarihçiler ise, Antoninler hanedanı döneminde güçlü generallerin Princeps olarak atanmasının altında yatan asıl nedenin, imparatorların kendileri için tehlike oluşturabilecek generallerden kurtulma isteği olduğuna inanırlar. Buna ilaveten, Princeps mevkisinin bireylere sunulmasının, Üçüncü Yüzyıl Krizi sırasında ve militarist Dominate dönemine geçişte görüldüğü gibi, bu kişilerin askeri cesaretlerinin yol açtığı kaos yüzünden Principate döneminin düşüşüne doğrudan yardımcı olduğu kabul edilir.

Üçüncü Yüzyıl Krizi Roma İmparatorluğunu politik olarak neredeyse felaketin eşiğine getirmişti. İmparator Diokletian, tek başlı Principate yerine Cumhuriyetçi teamülleri tamamen sona erdiren ve iki Sezar ve onların üzerinde iki Augustus'tan oluşan bir yönetim şekli olan tetrarşi'de karar kıldı. Princeps unvanı tıpkı Roma İmparatorluğunun toprak bütünlüğü gibi ortadan kalktı ve özellikle Batı Roma İmparatorluğu'nda imparatorun varlığı ordu üzerindeki kontrol gücüne bağımlı hale geldi. Dominate zaman içerisinde özellikle Bizans İmparatorluğu'nda geliştirilmeye devam etti ve bir süre sonra imparatorlar tanrının yeryüzündeki temsilcileri haline geldiler.