Polisentetik dil

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Dilbilimsel tipolojide, polisentetik diller, daha önce holophrastic diller olaran adlandırıldığı şekliyle, oldukça sentetik dillerdir, yani kelimelerin birçok morfemden (bağımsız anlamı olan ancak tek başına durabilen veya olmayabilen kelime parçaları) oluştuğu dillerdir. Çok yüksek çekimli dillerdir. Polisentetik diller tipik olarak, Yupik kelime tuntussuqatarniksaitengqiggtuq gibi uzun "cümle-sözcüklere" sahiptir.

Yalıtkan(isolating) dillerin morfem-sözcük oranı düşükken, polisentetik dillerin oranı çok yüksektir. Polisentezin tanımı üzerinde genel olarak kabul edilmiş bir tanım yoktur. Baskça, Macarca ve Gürcüce gibi polisentetik olmayan bazı sondan eklemeli diller de buna sahip olsa da, genel olarak polisentetik diller çok kişilikli uyuma (polypersonal agreement) sahiptir. Bazı yazarlar polisentetik terimini yüksek morfem-sözcük oranlarına sahip dillere uygular, ancak diğerleri bunu yüksek oranda baştan işaretlemesi (head marking) olan veya sıklıkla isim birleştirme kullanan diller için kullanır.

Polisentetik diller, ek başına bir veya daha fazla gramer kategorisini kodlamalarına bağlı olarak sondan eklemeli veya kaynaşmalı olabilir.

Aynı zamanda, belirli bir dilin polisentetik olarak adlandırılıp adlandırılmayacağı sorusu, morfem ve kelime sınırlarının her zaman net olmaması ve dillerin bir alanda yüksek oranda sentetik, diğer alanlarda daha az sentetik olabilmesi nedeniyle karmaşıktır (örneğin, Güney Athabaskan dillerinde veya Inuit dillerinde fiiller ve isimler). Birçok polisentetik dil, fiillerinde karmaşık kanıtsallık(evidentality) ve/veya mirativite (mirativity) sistemlerini sergiler.

Terim, Amerika'nın tüm yerli dillerinin tanımlayıcı bir özelliği olan cümle sözcükleri ve ad birleşimi ile karakterize edilen polisentezi düşünen Peter Stephen Du Ponceau tarafından icat edildi. Pek çok yerli Amerikan dili polisentetik olmadığı için bu karakterizasyonun yanlış olduğu gösterildi, ancak polisentetik dillerin dünya çapında eşit olarak dağılmadığı, ancak Amerika, Avustralya, Sibirya ve Yeni Gine'de daha sık olduğu bir gerçektir. ; ancak başka alanlarda da örnekleri vardır. Kavram, onu temel tipolojik kategorilerinden biri olarak kullanan Edward Sapir'in çalışmasıyla dilbilimsel tipolojinin bir parçası haline geldi. Son zamanlarda, Mark C. Baker, çoklu sentezi Noam Chomsky'nin gramer ilkeleri ve parametreleri teorisi içinde bir makro parametre olarak resmen tanımlamayı önerdi. Diğer dilbilimciler, pek az ortak noktası olan birçok ayrı morfolojik türü kapsadığından, kavramın tipoloji için temel faydasını sorgulamaktadır.