Lehistan sefiri yoldadır
Lehistan sefiri yoldadır ya da Lehistan sefiri henüz gelmedi, kendisi yoldadır (Lehçe: poseł Lechistanu jeszcze nie przybył), Polonya'daki şehir efsanesinden bir satırdır ve yine efsaneye göre Osmanlı İmparatorluğu’nun yabancı diplomatların kabul seramonisi sırasında padişahın sorusuna karşılık, protokol şefinin yanıtı olarak duyurulmuştur.
Hikayeye göre Padişah’ın bizzat katılımıyla düzenlenen en üst düzey diplomatik kabullerde Polonya-Litvanya Birliği’nin temsilcisine ayrılan sandalye Polonya'nın bölünmesinden sonra dahi protokol planında tutulmaya devam etmiş, böylece Osmanlı’da Lehistan olarak adlandırılan coğrafyadaki yeni durumdan duyulan memnuniyetsizlik diğer yabancı diplomatlar nezdinde protesto edilmiştir.
Osmanlı Devleti'nin diplomatik teamüllerinde böyle bir alışkanlığa dair hiçbir yazılı kayıt bulunmamasına karşın Osmanlı’nın Polonya-Litvanya Topluluğu'nun 1795'te Prusya Krallığı, Rusya İmparatorluğu ve Habsburg monarşisi arasında bölünmesini tanımadığı geniş çapta kabul edilen bir olaydır. Bazı kaynaklarda Kaçar İran'ın da bu bölünmeyi tanımadığı belirtilir.[1][2]
Hikaye, Padişah katılımıyla düzenlenen ve çeşitli yabancı diplomatların hazır bulunduğu en üst düzey diplomatik seramoniyi odağına alır. Buna göre seramoni, usulünce başlar, ancak bir noktasında Padişah boş sandalyeyi işaret ederek protokol şefine ciddi ve tüm katılımcıların ilgisini çekecek şekilde Lehistan elçisinin neden seramonide hazır bulunmadığını sorar, karşılığında ise gösterişli bir şekilde "sayın Lehistan elçisi hayati engellerden dolayı henüz teşrif edemedi" [3] ya da efsanenin diğer versiyonlarında "Lehistan sefiri henüz gelmedi", "Lehistan sefiri yoldadır" yanıtlarını alırdı.[4]
Efsanenin ilk yazılı kaydı 1936-1945 yılları arasında Polonya'nın Türkiye'deki büyükelçisi olan Michał Sokolnicki'ye aittir. Hikâyeyi İstanbul Polonya toplumunu tanıyan bir Türk subayı ve politikacı olan Ali Fuat Cebesoy'dan öğrendi. Cebesoy, bu alışkanlığın saltanat sonuna kadar devam ettiğini, Sultan II. Abdülhamid döneminde genç bir subay olarak buna bizzat şahit olduğunu iddia etti.[3]
On dokuzuncu yüzyılın başlarından kalma böyle bir alışkanlığa dair Osmanlı arşivlerinde hiçbir yazılı kayıt bulunmadığından, tarihçiler efsanenin doğruluğuna şüpheyle yaklaşmaktadır.[5]
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Grajewski, Radosław Żurawski vel (2015). "Poland in the Period of Partitions 1795–1914". Eleonora Bielawska-Batorowicz (Ed.). Poland. History, Culture and Society. Selected Readings. Łódź: University of Łódź. s. 110. ISBN 978-8392310945. 13 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2024.
|ad=eksik (yardım) - ^ Dominik, Paulina D. (2016). "From the Polish Times of Pera: Late Ottoman Istanbul through the Lens of Polish emigration". Anna Hofmann (Ed.). History Takes Place: Istanbul. Dynamics of Urban Change. Berlin: Jovis Verlag. s. 94. ISBN 978-3868593686. 29 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2024.
|ad=ve|soyadı=eksik (yardım);|ad=eksik (yardım) - ^ a b Sokolnicki, Michał: Polityka Piłsudskiego a Turcja, vol. 6. Niepodległość. London: Wydawn. Instytutu Józefa Piłsudskiego Poświęconego Badaniu Najnowszej Historii Polski, 1958.
- ^ "Turcja. Państwo, które nigdy nie uznało rozbiorów Rzeczypospolitej". twojahistoria.pl (Lehçe). 23 Şubat 2018. 8 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2024.
- ^ "Where is the Deputy of Lehistan?". poloniaottomanica.blogspot.com. 11 Şubat 2014. 8 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2024.