Lagarî Hasan Çelebi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
22.20, 29 Aralık 2016 tarihinde Adem (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 17988385 numaralı sürüm (Taşındı: Kategori:Osmanlı bilim adamları -> Kategori:Osmanlı bilim insanları (Katalitik))
Lagari Hasan Çelebi
Lagari Hasan Çelebi'nin Ankara Türk Hava Kurumu Müzesi'nde bulunan heykeli.
Doğum17. yüzyıl
VatandaşlıkOsmanlı
Kariyeri
DalıHavacılık

Lagâri Hasan Çelebi (d. 17. yüzyıl), IV. Murad döneminde barut macunundan hazırlanmış fişekler vasıtasıyla uçtuğu rivayet edilen Osmanlı sanatkarı.[1]

Lagâri Hasan Çelebi'nin roketle uçuşunu gösteren temsili resim

Hayatı hakkındaki bilgiler sadece Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde anlattıklarına dayanır. Evliya Çelebi’ye göre 1632-33 yılında, IV. Murad’ın kızı Kaya Sultan’ın doğumu nedeniyle yapılan şenlikler sırasında 50 okka barut macunundan yedi kollu bir fişek icat etmiş, "Padişahım, seni hudâya ısmarladım, İsa peygamber ile konuşmaya gidiyorum" diyerek Sarayburnu’nda IV. Murad’ın huzurunda fişeğe binmiş, yardımcılarının fişeği ateşlemesiyle havaya yükselmiştir; havada iken yanındaki fişekleri ateşleyince denizin yüzü aydınlanmış, büyük fişeğinin barutu kalmayıp yere doğru düşerken de ellerindeki kartal kanatlarını açıp Sinan Paşa Köşkü önünde denize inmiştir. Oradan da yüzerek padişahın huzuruna gelmiş ve, “Padişahım, İsa peygamber sana selam etti” diyerek şaka yapmıştır. Sultan Murad bu başarısından ötürü onu sipahi yazdırmıştır. Yine Evliya Çelebi’nin belirttiğine göre daha sonra Lâgari, Kırım’a Selâmet Giray Han’ın yanına giderek orada vefat etmiştir.[1]

Popüler kültür

İstanbul Kanatlarımın Altında adlı sinema filminde Okan Bayülgen tarafından canlandırıldı. Hezarfen Ahmet Çelebi ve Evliya Çelebi ile birlikte Lagari Hasan Çelebi de filmin karakterlerinden biri olmuştur.

Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinde gençliği İbrahim Yıldız tarafından canlandırıldı.

Discovery Channel'de yayınlanan MythBusters adlı programın 11 Kasım 2009 tarihli "Crash and Burn" adlı bölümünde Lagari'nin roketi konu alınmış, yapılan deneylerle durumun Evliya Çelebi'nin tarifine sıkı sıkıya bağlı olmadığı sonucuna varılmıştır.[2]

Kaynakça


Ayrıca bakınız