Kullanıcı:Luna.dy/deneme tahtası

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İletişim İlkeleri[değiştir | kaynağı değiştir]

(Grice'ın İlkeleri/ Gricean İlkeleri şeklinde de adlandırılır.)

İşbirliği İlkesi/ İşbirlikçi İlke[değiştir | kaynağı değiştir]

İşbirliği İlkesi/ İşbirlikçi İlke (cooperative principle), dilbilimde insanların günlük sosyal durumlarda nasıl verimli konuşmaya dayalı iletişim kurduklarını, yani dinleyicilerin ve konuşmacıların birlikte nasıl çalıştıklarını ve belirli bir şekilde yorumlandıklarını karşılıklı olarak nasıl kabul ettiklerini tanımlayan bir kavramdır.

Dilbilimci Herbert Paul Grice edimbilim teorisine kattığı bu kavramı şu şekilde açıklar:

"Dahil olduğunuz konuşma alışverişinin kabul edilen amacı veya yönü doğrultusunda, gerçekleştiği esnada gerektiği gibi katkıda bulunun."[1]

Buna göre, İşbirliği İlkesi/ İşbirlikçi İlke Grice'ın, Gricean İlkeleri olarak adlandırılan dört iletişim ilkesine ayrılır: nicelik, nitelik, bağıntı/ilişki ve tarz ilkeleri. Bu dört ilke, işbirliği ilkesini kullanarak verimli iletişim kurmaya çalışan insanlar tarafından kabul edilen özel rasyonel ilkeleri yansıtır. Gricean İlkeleri, sözceler ve onlardan çıkarılan anlamlar arasındaki ilişkiyi tanımlamak için kullanılabilir.

İletişim İlkeleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Nitelik İlkesi (Doğruluk)[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Yanlış olduğuna inandığınız şeyler söylemeyin.
  • Yeterli kanıtınız olmayan şeyler söylemeyin.

Nicelik İlkesi[değiştir | kaynağı değiştir]

  • İletişim amaçlarına göre gerektiği kadar bilgi verin.
  • Gereğinden fazla bilgi vermeyin.

Bağıntı/ İlişki İlkesi[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Bağıntılı/alakalı olun.

Tarz İlkesi (Açıklık)[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Anlaşılmaz ifadelerden kaçının.
  • Belirsizlikten/ iki anlamlılıktan kaçının.
  • Laf kalabalığından kaçının.
  • Düzenli olun.[1]

Grice, ilkeleri şu şekilde örneklendiriyor:

Nitelik İlkesi (Doğruluk): Katkılarınızın gerçek olmasını ve sahte olmamasını bekliyorum. Yapmama yardım ettiğin pastanın içinde şekere ihtiyacım olursa bana tuz vermeni beklemiyorum; Bir kaşığa ihtiyacım olursa, kauçuktan yapılmış bir hile kaşığı beklemiyorum.

Nicelik İlkesi: Bir arabayı tamir etmemde bana yardım ediyorsanız, katkınızın gerekenden ne fazla ne de az olmasını bekliyorum; örneğin, belirli bir aşamada dört vidaya ihtiyacım olursa, bana iki veya altı yerine dört vida vermenizi bekliyorum.

Bağıntı/ İlişki İlkesi: Bir ortağın katkısının işlemin her aşamasında acil ihtiyaçlara uygun olmasını bekliyorum; Eğer bir pasta için malzemeleri karıştırıyorsam, bana iyi bir kitap, hatta bir fırın bezi verilmesini beklemiyorum (gerçi bu daha sonraki bir aşamada uygun bir katkı olabilir).

Tarz İlkesi (Açıklık): Bir ortağın hangi katkıyı yaptığını açıkça belirtmesini ve performansını makul bir hızla yerine getirmesini bekliyorum.[1]


Konuşmacı ilkelere ya da en azından bazılarına uyabilir. İdeal durum, nicelik, ilişki ve tarz ilkeleri yerine getirildiğinde ortaya çıkar. Örneğin, “düzenli ol” alt maddesinin bir örneği olarak, a'nın anlamı, b'nin anlamıyla tam olarak aynı olmayacaktır:

  • a. Paul ve Mary evlendiler, mutlu yaşadılar ve dört çocukları oldu.
  • b. Paul ve Mary'nin dört çocukları oldu, mutlu yaşadılar ve evlendiler.

Veya konuşmacı ilkeleri ihlal edebilir, hem Grice'ın ilkelerine hem İşbirliği ilkesine uymamayı tercih edebilir, bir ilkeye uyup diğerini ihlal ederek bir çatışmayla karşılaşabilir ve ilkeleri hiçe sayabilir. Örneğin;

  • 1. Yanımda az para var.
  • 2. Daha fazlasını söyleyemem; dudaklarım mühürlü.
  • 3. A: O nerede yaşıyor? B: Fransa'nın güney taraflarında.
  • 4. Savaş savaştır.

1. cümlede eğer konuşmacı yanında söylediğinden fazla para taşıyorsa Nitelik ilkesini ihlal etmiş ve dinleyiciyi yanlış bilgilendirmiş olur. 2. cümlede konuşmacı işbirliği yapmayı reddediyor, ve dinleyici konuşmacının söylediğinden fazlasını bildiğini o söyleyemese bile anlıyor. 3. cümlede konuşmacı (B), Nicelik ilkesinin ilk maddesini yerine getirmek - ve dolayısıyla bu ilkeyi ihlal etmek - ile Nicelik ilkesinin birinci maddesini ihlal ederek ikinci maddesini yerine getirmek arasında olası bir çelişkiyle karşı karşıyadır. Bu durumda, ima edilen şey, konuşmacının sorulan kişinin nerede yaşadığını tam olarak bilmediğidir. Son olarak 4. cümlede, Nicelik ilkesinin apaçık ihlali söz konusudur çünkü a = a formundaki cümleler yeterince bilgilendirici değildir. Açıkça, konuşmacı bir imada bulunmak için bir formülden yararlanır (savaşta her şey mübahtır).[2]

  1. ^ a b c Grice, Paul (1975). "Logic and conversation". In Cole, P.; Morgan, J. (eds.). Syntax and semantics. 3: Speech acts. New York: Academic Press. pp. 41–58.
  2. ^ Moeschler, Jacques. (2012). Conversational and conventional implicatures. Cognitive Pragmatics.