İçeriğe atla

Iklığ

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Iklığ veya ıklık, Türkler’e ait olan,[1][2] iki veya üç kirişli yaylı bir çalgıdır.[3] Günümüzde özellikle Türkiye'nin güneyinde yaşayan Toroslar'daki Yörükler tarafından kullanılmaktadır.[1] Ögel, Iklığ'ın en eski Türk yaylı çalgısı olduğunu belirtmiştir.[1][4]

Iklığ, sap, gövde (klavye), kanat (sap ve klavye arasındaki bölge), tekne (kabak), eşik ve ayak bölümlerinden oluşur. Uzun sapın ucunda burgu yatağı ve kullanılan tel sayısınca ağaç akort burgusu yer alır. Sürgeç veya çubuk adı verilen yay ile çalınır.[5] Gövdesi su kabağından, yayı at kılından yapılır.

Gazimihal'e göre Iklığ kelimesi ok anlamına gelen -ık ve -lığ ekinin birleşiminden oluşmuştur ve oklu anlamına gelir.[1][6] "Ik" kelimesi pek çok Türk lehçesinde yayla çalınan çalgılar için kullanılmıştır. Örneğin Şor Türkleri ık kelimesini hem ok hem de çalgı anlamında kullanmakta, Hakaslar "uk/ıyık" adlı çalgıyı kullanmakta, Koybal Türkleri ise yaylı çalgılara "iik" adını vermektedir.[4]

Gürdal ise Iklığ adının çalgının iki telli olmasından mütevellit "iki kıl" kökünden gelmiş olduğunu belirmektedir.[7]

Türklerin en eski yaylı sazı olan Iklığ'ın en az bin yıldır var olduğu bilinmektedir.[8] Oklu, yani yaylı çalgıyı ilk olarak Uygurların çaldığı tahmin edilmektedir. Uygurlar kopuza yay entegre ederek bu yeni çalgıya "oklu kopuz" adını vermiştir. Zaman içinde çalgının adı okluğ olarak kalmıştır.[9][10] Göçebe hayatın yaşam pratikleri sonucu ortaya çıkan ıklığ, Orta Asya'dan Anadolu'ya, oradan da Kıpçaklar aracılığıyla Avrupa'ya taşınmıştır.[10]

Iklığ'ın Anadolu'daki ilk kaydı Selçuklu devleti dönemindendir.[9] 14. ve 15. yüzyıla ait pek çok yazılı kaynakta Iklık adı geçmektedir. Germiyanlı Şeyhoğlu Mustafa’nın Hurşid-ü Ferahşad adlı mesnevisinde ve Germiyanlı Ahmed-i Dai’nin ‘‘Çenkname’’ adlı manzum eserinde Iklığ'dan bahsedilmiştir.[9] II. Murat döneminde yaşayan Ahmedoğlu Şükrullah, "Berceme-İktbül Edvar" adlı eserinde Türklerin 9 müzik aletinden birinin de ıklığ olduğunu belirtmiştir.

Iklığ, Osmanlı saraylarında da kullanılmıştır. Levni’nin İstanbul yaşamını tasvir eden ‘‘Küme Faslı’’ yapıtında iki icracının Iklık çaldıkları görülmektedir.[9]

Memlükler döneminde yazılan et-Tuhfet-üz-Zekiyye adlı sözlükte rebap kelimesinin karşılığı olarak "Iklık" kelimesi kullanılmış, bu aletin Türkistan'da çalındığı belirtilmiştir.[9]

  1. ^ a b c d Özdemir, Mehmet (2020). "GELİŞTİRİLMİŞ BİR ÇALGI OLARAK". The Journal of Academic Social Science (107). ISSN 2148-2489. 
  2. ^ wpntr. "Iklığ". muzikkoleksiyonu.com. 14 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2024. 
  3. ^ "Anadolu Üniversitesi". anadolutudam.anadolu.edu.tr. 24 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2024. 
  4. ^ a b Ögel, Bahaeddin (1987),Türk Kültür Tarihine Giriş 9, Türk Halk Musikisi Aletler, Başbakanlık Basımevi, Ankara 1986.
  5. ^ "Iklığ Yapımı ve İcrası". antalya.ktb.gov.tr. 24 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Temmuz 2024. 
  6. ^ Gazimihal, Mahmut R. (1961). Musiki Sözlüğü. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.
  7. ^ İrfan Gürdal. “Kopuz ve Türk Dünyası Halk Çalgıları”. Türkler. C. 19. Ankara: Yeni Türkiye Yay., 2002. ss. 109-111.
  8. ^ S.Yücel Açın. "Türk Halk Müziği Yaylı Sazlarından Kemane'nin Doğuşu, Yapımı ve Ailesinin Oluşması" Yüksek Lisans Tezi, 1993, İstanbul Teknik Üniversitesi.
  9. ^ a b c d e Gazimihal, Mahmut R. (1958). Asya ve Anadolu kaynaklarında ıklığ. Ses ve Tel Yayınları. 
  10. ^ a b Şimşek, Mehmet ve Turan Sağer. “Teke Yöresi Yörük Türkmenlerinde Iklık Çalgısı”. idil, 91 (2022 Mart): s. 425–454. doi: 10.7816/idil-11-91-10