General Harbord Raporu
General Harbord Raporu, I. Dünya Savaşı sonrasında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson tarafından Ermenistan ile olan ilişkilerin incelenmesi için Yakın Doğu'ya gönderilen komisyon tarafından hazırlanan rapor.[1]
Tümgeneral James Harbord, yaptığı incelemelerden sonra hazırladığı raporda şunlara yer vermişti:
- Ermenilerle ilgili ortaya atılan katledildikleri iddiaları doğru değildir.[2]
- Anadolu, kaynak yönüyle ABD'nin ihtiyaçlarını karşılayabilecek zenginlikte değildir.
- Anadolu'da mücadele verenler, yaptıkları iş konusunda kesin kararlıdırlar.
Ardından, Mustafa Kemal ile Sivas'ta yaptığı görüşmeden bir bölümü 21 Eylül 1919'da Amiral Briston'a aktarmıştı:[3]
"Buraya gelişimizde, Sivas Kongresi sonra ermişti ancak Mustafa Kemal Paşa ve Komite hala buradaydı. Onlarla bir görüşme yaptım ve Türk Devleti'nin bütünlüğünün tarafsız bir güç altında, muhtemelen bizim ülkemiz altında bir manda ile korunması gerektiği arzusunda olan partilerinin amaçlarını, beyanlarını sabırla dinledim. Mustafa Kemal Paşa'nın sözcülüğünü yaptığı Konferans yaklaşık iki saat sürdü ve Konferans'ta, Türk Devleti'ne ve Sultan'a sadakati; Ferit Kabinesinin tamamen İngilizlerin elinde olduğunu ve İngilizlerin devletin güvenliğini ele geçirmeye çalıştıklarını ve bir İngiliz mandası altında kalmaktansa savaşarak ölmeyi tercih ettiklerini ifade ettiler. Ülkedeki tüm ırk ve dinlerin adil bir şekilde muamele görmesini arzuladıklarını vurgulayarak bana mevcut olan kaygıyı giderme konusunda Hristiyanlara yeniden güvence verileceği hususunda teminat verdi. Feveran her ne kadar zamanla geçiyor olsa da şüphesiz Yunanlıların İzmir'de işledikleri mezalim, Türklerin tümünü endişelendirmişti. Düşünceleri, Barış Konferansı'nın himayesi altında gerçekleşen Yunan işgalinin Barış Anlaşması'nın bir ihlali olduğu ve doğal olarak ileride barıştan önce başka saldırıların da muhtemel olduğunu belirterek siyasetçilerin bunu bir propaganda olarak kullandığıdır."
Yine Tümgeneral James Harbord, Amiral Briston'a hitaben hazırladığı raporda dikkat çekici husus, Harbord'un konuştuğu ve soruşturmalar sırasında taleplerini aldığı Ermeni temsilcilerinin iddialarını dikkate almamış olmasıydı. Ayrıca Ermeni propagandasıyla telaşlandırılan Amerikan halkının sakinleşmesi gerektiğini düşünüyordu:[3][4]
"Ziyaret edilen yerlerde Ermeniler yavaş yavaş evlerine geri dönüyorlar, herhangi bir şiddetle karşılaşmıyorlardı. Bazı durumlarda, sahip oldukları mallar kendilerine iade edilmekte ve bazı durumlarda da sevk ve iskân edildikleri dönem için kira ödenmektedir. Ülkede herhangi bir rahatsızlık emaresi ve eski Rum sınırı boyunca toplanan birlikleri gösteren herhangi bir işaret de yoktur... Türk birliklerinin Hristiyanları katletmek için Rusya Ermenistanı'na gideceği tehlikesi ile ilgili olarak böyle bir şey olduğuna inanmıyorum. Eğer Paris'teki ve ülkemizdeki temsilcilerimiz Türk sınırı boyunca daha fazla Ermeni mezalimi olacağı konusunda hâlâ gergin ve heyecanlılarsa onları yukarıda geçen ifadelerle teskin edebilirsiniz."
Bunun üzerine Amiral Briston, Tümgeneral James Harbord'un raporunu şu şekilde değerlendirerek Ermenilerin iddialarının yanlış olduğunu dile getirdi:[5]
"Hükümetimizin Kafkaslara asker göndermeye karar vermeden önce böylesine bir teşebbüsün bütün sonuçlarını iyi değerlendirmesi gerekir. Kafkasya'daki şartlar Türkiye ve diğer Avrupalı güçler arasındaki savaşın sonucudur ve Türkiye'nin kötü diplomasiye sahip İtilaf güçleri yüzünden Almanya'ya katıldığı iyi bilinmektedir. İzmir'in Yunanlar tarafından işgali düzeni korumak için gerekli değildi; bu nedenle de Avrupa entrikasının bir başka örneğiydi. Ayrıca bu işgal, tüm Türkiye'de millî duyguları perçinlediği gibi Kafkasya'da cereyan eden olaylardan da büyük ölçüde sorumludur... Amerika'da, Fransa'da olduğu gibi Türkiye ve Kafkasyalardaki olaylar hakkında yanlış izlenimler veren güçlü bir Ermeni lobisi bulunmaktadır. Türkiye'de düzen isteyen İtilaf güçleridir ancak entrika ve siyasi eylemlerini düzeni bozmak için kullanıyorlar... İngiliz, Fransız, İtalyan ve Amerikan birliklerinden oluşan küçük uluslararası bir kuvvet Barış Konferansı'nın beklenen tavsiyeleri doğrultusunda Kafkasya'da güvenliği denetleyebilir... Ancak tek başımıza olursak hiç kimse Ermenistan'ın kurulmasını istemeyen Doğu düşüncesini değiştiremez; İtalyan, İngiliz ve Ermeni çıkar çevreleri Müslüman halklar arasında bu propagandayı yaymak için hiçbir fırsatı kaçırmayacaklardır. Halkımız kandırılmamalı. Bu nedenle 2.000 kişilik bir askerî birlik göndermeye karar verirlerse devamında takviye birlik göndermeye belki de 150.000'e kadar çıkmaya ya da aşağılayıcı bir şekilde kaçmaya hazır olmalılar... Eğer bu sorun şu anda Senatonun önündeyse Senatonun, Amerikan basınının yürüttüğü propaganda hakkında ve İngilizlerin Ermenistan için manda olmamıza yönelik şahsi isteğinin Rusya ve Türkiye arasında bir tampon bölge yaratmak olduğu hakkında bilgilendirilmesini öneriyorum. Türkiye, Rusya ve İran arasındaki sınır boyunca stratejik noktaları işgal ederek İngiltere, Fransa ve İtalya'ya Ateşkes Anlaşması çerçevesinde Türkiye'de düzeni korumaya yönelik sorumluluklarını yerine getirmeleri için baskı yapmamız gerektiğini kuvvetle ve şiddetle tavsiye ediyorum."
Tümgeneral James Harbord başkanlığındaki grup Bakü'ye 5 Ekim 1919'da vardı. Süslenmiş tren istasyonunda, Azerbaycan'ın üst düzey sivil ve askerî yetkilileri Harbord'u törenle karşıladılar. Akşam yemeğinden sonra heyet üyeleri Başbakan Nasib Bey Uzbekov ile uzun bir görüşme yaptılar. Ardından, şehri ve bazı petrol kuyularını ziyaret ettiler. Harbord Azerbaycan'ın ekonomik potansiyelinden çok etkilenmekle birlikte Azerilerin gerekli siyasi olgunluğa ulaşamadıklarını da düşündü. Bu kısa ziyaretin ardından heyet akşam vakti Bakü'den ayrıldı.[6] Harbord, Bakü ziyaretinin ardından Kafkaslardaki durum konusunda sabırsızlıkla bir rapor bekleyen Amerikan yönetimi için araştırma gezisinde elde ettiği bilgileri ve edindiği izlenimleri içeren bir ön rapor hazırlığına başladı.[4][7] Harbord araştırma gezisinin sonuçlarını altı maddede özetledi. İlk madde o ana kadar olan gezisinin programını açıklarken altıncı madde bundan sonra takip edilecek tahminî bir programın ana hatlarını içeriyordu. İkinci maddede, Sivas'tan gönderilen ilk raporda bahsedilen bulgular tekrar ediliyordu. Ermeni lobisinin yaymış olduğu haberlerinin tamamen temelsiz olduğu vurgulandı. Durum, Amerika ve Avrupa'da yanlış algılanmıştı:[8]
"Milli Mücadele'nin amacı, tercihen Amerikan Hükümeti olmak üzere tüm ülkenin manda altına alınmasıyla Osmanlı Devleti'nin bütünlüğünün korunmasına çalışmaktır. Büyük güçlerin etkisiyle bölgede ihlallerin yaşanacağı korkusu altındalar. Biz, Türk yetkililerin ateşkesin şartlarına uyduğu ve ordunun tamamen etkisiz hâle geldiğine kaniyiz. Savaş ve hastalık nedeniyle Türkiye'de önemli bir nüfus kaybına tanık olduk... Transkafkasya'da savaştan önce ya da Rusların geri çekilmesiyle birlikte mülteci konumunda olan Ermenistan Ermenilerinin, doğru bir şekilde belgelendirildiği takdirde ve Türkiye'nin ihtilalci olduğuna inandığı Rus Ermenilerinin kendileriyle birlikte Türkiye'ye girmelerinin izin verilmemesi koşuluyla, Türkiye'ye dönebilmelerine izin verilecektir. Tüm yolculuğumuz boyunca Paris'ten ayrılışımızdan önce Transkafkasya'dan gelen telgraflarda iddia edildiği gibi Türklerin sınırı geçerek Ermenileri katletmek gibi bir amaçları olduğuna şahit olmadık, kaldı ki Ermeni yetkililer de böyle bir durumdan hiç bahsetmedi. Türkiye'nin ne böyle bir eğilimi olduğuna ne de bunu yapacak istidadı olduğuna inanıyoruz; ayrıca mevcut yöneticiler, önceki hükümetin siyaseten yapmış olduğu hataların da farkındadırlar. Tüm ülke İzmir'deki olaylardan ve açıklamalardan, yabancı hükümet temsilcilerinden, yabancı askeri komutanların çelişkili emirlerinden dolayı rahatsızdır."
Dış bağlantılar
[değiştir | kaynağı değiştir]- Rapor metni 13 Eylül 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ "Arşivlenmiş kopya". 13 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Eylül 2021.
- ^ General Harbord Raporu (PDF). Conditions in The Near East, Report of The American Military Mission to Armenia (İngilizce). Washington Government Printing Office. 1920. ss. 7, 8, 19, 25, 29. 13 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 8 Şubat 2022.
- ^ a b "184.021/276". Record Group 256, General Records of the American Commission to Negotiate Peace 1918-1931 (Micro Film Pub. No.: 820) Field Missions of American Delegation, Harbord Military Mission to Armenia.
- ^ a b Dr. Hulusi AKAR (2022). Harbord Askerî Heyeti Raporu, "Gerçekleri Araştırmakla Görevlendirilen Amerikan Askerî Heyetinin Çalışmaları ve Türk-Amerikan İlişkilerine Etkisi". Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ss. 83-84-90-91-92.
- ^ "184.02102/-". Record Group 256, General Records of the American Commission to Negotiate Peace 1918-1931 (Micro Film Pub. No.: 820) Field Missions of American Delegation, Harbord Military Mission to Armenia.
- ^ "184.021/323". Overland Party Günlüğü, Record Group 256, General Records of the American Commission to Negotiate Peace 1918-1931 (Micro Film Pub. No.: 820) Field Missions of American Delegation, Harbord Military Mission to Armenia.
- ^ "184.02102/3". Lansing'ten Ammission'a, 9 Ekim 1919, Record Group 256, General Records of the American Commission to Negotiate Peace 1918-1931 (Micro Film Pub. No.: 820) Field Missions of American Delegation, Harbord Military Mission to Armenia.
- ^ "184.021/307 - 184.02102/1". General Harbord'dan Amiral Bristol'e, 6 Ekim 1919, (Amerikan Barış Heyeti bu raporu 10 Ekim 1919'da aldı), Record Group 256, General Records of the American Commission to Negotiate Peace 1918-1931 (Micro Film Pub. No.: 820) Field Missions of American Delegation, Harbord Military Mission to Armenia.