Gültekin Yazgan

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Gültekin Yazgan
Doğum13 Temmuz 1927(1927-07-13)
Aydın, Türkiye
Ölüm29 Ocak 2012
İstanbul, Türkiye
Defin yeriİzmir
MeslekAvukat, öğretmen, yazar
MilliyetTürk

Gültekin Yazgan (d. 13 Temmuz 1927 - ö. 29 Ocak 2012), Aydın doğumlu, avukat ve öğretmendir. Altı Nokta Vakfı’nın kurucuları arasında yer alan Gültekin Yazgan,[1] 11 yaşında ilkokul son sınıftayken geçirdiği bir kaza sonucu retina yırtılması sebebiyle görme yetisini tümüyle kaybetmiştir. Bu kaza sonrasında okuldan ayrılan Yazgan, eğitim öğretime olan bağını kaybetmemiş ve özel öğretmenlerin desteğiyle Braille alfabesini öğrenmiştir.[2] Dışardan hazırlanarak Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanmış ve birincilikle bitirmiştir. Kendi motivasyonu doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı’na başvurmuş ve sonrasında düzenlenen bir kararname ile Körler Okulu’nda 28 yıl öğretmenlik yapmıştır. Öğretmenlik kariyerinde görme engelli olmayan öğrencilere de eğitim veren Yazgan, 6 adet, psikiyatri, felsefe ve Psikoloji alanlarını kapsayan çeviri yapmıştır. Bu çeviriler üniversitelerde ders kitabı olarak okutulmuştur. Bunlara ek olarak ticaret liselerinde okutulan ticaret hukuku kitaplarını da hazırlamıştır. 1981’de öğretmenlikten, 1992’de avukatlıktan emekli olmuştur. Görme engelli insanların eğitim hayatına doğrudan katkısı olacak Görme Özürlüler Kitaplığı’nı 2004’te kurmuştur ve vefatına kadar kitaplığın yönetim kurulu başkanlığı görevini sürdürmüştür.[3] Anılarını Kör Uçuş (2002) adlı kitapta yayınlanmıştır.[4]

Çocukluğu ve Hayatını Değiştiren Kaza[değiştir | kaynağı değiştir]

Gültekin Yazgan Aydın’da Dr. Nafiz Bey’in ve Ayşe Hanım’ın beşinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası doğumundan 2 sene önce Niğde’den Aydın’a sağlık müdürü olarak atandı. Bir süre sağlık müdürü olarak çalışan baba Yazgan ardından kendi muayenehanesini açtı ve serbest çalışmaya başladı. Gültekin Yazgan mahalle arkadaşlarıyla birlikte mahallede açılan mandolin kursuna 3. Sınıfta gitmeye başlamıştı. Çocukluğunda da meraklı, öğrenmeyi ve soruşturmayı deneyen biriydi.

Gültekin Yazgan 11 yaşındayken geçirdiği iki kaza sonucunda görme yetisini kaybetmiştir. Kendi anılarında anlattığına göre ilk olayda ayağını sandalyeye dayamış bağcığını bağlarken, dengesini yitirmiş ve başını sandalyeye çarpmıştır. İkinci kaza ise babasıyla birlikte gittiği İncirliova’daki bir pide fırınında gerçekleşmiştir. Pideci fırınının kapısından geçmek yerine bir duvarın üzerine çıkan Yazgan, fark edemediği bir kepenge başını çarpmıştır. Bu iki kazayı kendisi ve ailesi pek önemsememiştir. Ardından gözlerindeki kararma sebebiyle Almanya’dan gelen bir göz doktoruna müracaat eden Yazgan, gözlerindeki rahatsızlığın bu iki kaza sonucu olabileceğini öğrenmiştir ve retina yırtılması teşhisi almıştır. Her ne kadar modern tıpta lazerle düzeltilebilecek bir rahatsızlık olsa da dönemin şartlarından dolayı tam anlamıyla iyileşme sağlanamamıştır. İlk ameliyatını geçirdikten sonra yaklaşık 1 ay kadar hastanede kalan Gültekin Yazgan, ameliyat sonrası görme kaybının tekrar nüksetmesi sebebiyle kalıcı olarak görme yetisini yitirmiştir. Yaklaşık iki buçuk ay hastanede yatan Yazgan hastaneden çıkışını anılarında şöyle aktarmıştır:

“Yıl 1939, aylardan Nisan, iki aydan uzunca bir zamandır kaldığım Cerrahpaşa Hastanesinden taburcu olmuş annemle birlikte çıkmıştım. Lakin bu çıkış önceki yaşantıma geri döndüğüm anlamına gelmiyordu. Ansızın ayrıldığım kitaplarıma, arkadaşlarıma ve de aydınlığa dönmüyordum. Bu dönüşle birlikte yeni bir yola çıkmıştım. ‘Kör Uçuş’ başlıyordu.”[5] (s.13)

Gültekin Yazgan görme yetisini kaybettiği olaya karşı tutumunu şöyle anlatmaktadır:

“…şimdi nasıl olduğunu bilmiyorum ama gerçeği 11 yaşında kavramış hatta kabullenmiştim. Gerçeği sakince kabullenmek, içinde bulunulan durumu analiz etmeyi, artılarını, eksilerini hesap edebilmeyi, stratejilerini geliştirebilmeni sağlar. Aynı zamanda bu, normal hayata dönmek için her şeyi yapmaya hazır olmaktır. Bu kabulleniş, fiziksel veya zihinsel işlevlerinde kayıp ya da kayıplar yaşamış bireylerin rehabilitasyon süreçlerinin başarılı olması için bir önkoşuldur. Bu kabulleniş asla bir boyun eğme davranışı değildir.[5] (s.16)”

Kazadan sonra hem kendisi hem de ailesinde kabullenme süreci başlamış ve bu dönemler Gültekin için oldukça zor geçmiştir. Yazgan, kazadan sonra başından geçen bir olayı anlatırken mahalle ilişkilerinin ne kadar güçlü olduğunun da altını çizmiştir. Kazadan sonra kendine güven kazanmak için sokakların ıssız olduğu gece vakti evden çıkarak kimseye görünmeden evinin civarında gezip hiç kimseye görünmeden evine geri dönmüş, yürürken arkasında biri olduğu hissine kapılmış ancak seslendiğinde kimsenin olmadığı kanısına varmış. Birkaç gün sonra bu kişinin, babasının çok yakın bir arkadaşı olduğunu ve Gültekin’in cesaretini kırmadan onun emniyette olduğundan emin olmak amacıyla o akşam kendisinin arkasında yürüdüğünü öğrenmiş. Bu öykü, komşuluk ve dostlukların kalitesinin ne derece olduğunun bir göstergesidir [5] (s.45).

Gültekin Yazgan kazadan sonra arkadaşlarından uzaklaştığını ve onları geri kazanması gerektiğini düşünmüştür. O nedenle kolları sıvamış ve eski arkadaşlarını yeniden kazanmak ve onlarla ilişkiyi sürdürmek adına bilinçli bir kampanya başlatmıştır. Çok geçmeden, kendisinin körlük öncesi arkadaşlıklar olarak bahsettiği eski arkadaşlıkları yavaş yavaş canlanmaya başlamıştır. Hatta adını sık sık andığı bir arkadaşı olan Memduh Ünver’in ona okumak ve öğrenmek konusunda büyük bir ilham kaynağı olduğundan bahsetmiştir.

Bunun yanı sıra Gültekin Yazgan yeni dünyasına alışmaya çalışmış ve daha önce varlığından bir miktar haberdar olunan ancak pek üzerinde durulmayan bu dünya birdenbire önem kazanmıştır. Her bir duyu organının verdiği bilgiyi iyi değerlendirmek gerektiğini anlamıştır. Yaşadığı kazanın öncesine kadar Dünya’yı “görmek” üzerinden tanımlamış ve bu bağlamdaki ilkelere göre kurulmuş bir yaşamı vardı. Kazadan sonra ise, “duymak, dokunmak, koklamak ve tatmak bilmektir” ilkesine göre bir yaşam oluşturması gerektiğini kavramıştır. Daha önce de değinildiği üzere çabalamayı ve pes etmemeyi amaç edinmiş biri olan Yazgan bundan sonraki hayatında da engelinin farkında olarak ama hiçbir zaman “muhtaçlık” ile engelini bir tutmadan çabalamaya devam etmiştir.

Gençliği[değiştir | kaynağı değiştir]

Küçüklüğünden itibaren kendini geliştirmeye uğraşan Yazgan, ergenliğinde de halkevindeki müzik ve İngilizce kurslarına gitmiştir. Bu dönemlerde radyoda ismini duyduğu ancak hiç tanımadığı kişilere mektuplar göndermiştir. Hatta bu sıralarda kendisine yol gösteren ve yaşamının ileri dönemlerinde de kararlarında etkili olmuş olan Mithat Enç ile mektuplaşmıştır. Temelleri bu mektuplaşma sırasında atılan dostlukları, Altı Nokta Körler Derneği’nin,[1] kuruluşunda da etkili olmuştur. Ergenliğinde yaşadığı çatışmalar bir yana yaşadığı içsel süreçlerden “aklın gereği” olarak bahsetmiş ve sonucunda hukuk fakültesine hazırlanmaya başlamıştır.

Müzikle küçük bir çocukken tanıştı Gültekin Yazgan. Okuldaki dersler sayesinde görme yetisini yitirmeden önce mandolin çalmayı öğrendi. Ardından sırasıyla akordeon ve piyanoya merak sardı. Anılarında Strauss Zelnick’u ve Franz Schubert’i o dönemlerde bolca dinlediğini aktarmıştır. Ayrıca kendisini müzik konusunda oldukça yetenekli bulduğunu sonrasında kendi yazdığı kitabından öğreniyoruz.

İlkokulda öğrenimine devam ederken engeli yüzünde eğitim sisteminin dışına itilen Yazgan bunu katiyen bir vazgeçiş gerekçesi olarak görmedi. On dokuz yaşındayken bir müfettiş ve bir öğretmenin oluşturduğu komisyonda sınava girdi ve ilkokul diplomasını olması gerekenden yedi sene geç de olsa aldı. Bu mezuniyetin hemen ardından dışarıdan dersler alarak önce ortaokul sonra lise öğrenimini de vakit kaybetmeden tamamladı.

Seçeceği mesleğin bulunduğu duruma uygun olması gerektiğini düşünen Gültekin Yazgan, edindiği “körlerin kalkınmasına hizmet” ilkesinden yola çıkarak Ankara Hukuk Fakültesi’ni kazanmıştır. Yazgan, lisans hayatında pek çok hocasından etkilenmiştir ve hocalarının kendisi üzerinde ciddi etkilere sahip olduğunu söylemiştir. 1952 yılında Hukuk Fakültesini birincilikle bitiren Yazgan, o dönemlerde görme engeli olan kişilerin yaşadığı sorunlara ilişkin en azından güncel çözümlerden daha kalıcı bir şey sunmak istiyordu. Bu ve benzeri konulardaki fikirlerini paylaştığı Mithat Enç ile Altı Nokta Körler Derneği hakkında tartıştıklarında Mithat Enç, kötü not almış çok sayıda dernek olduğu için bu fikre çok sıcak bakmıyordu ancak Yazgan’ın fikrini daha detaylı açıklamasıyla bu girişimin başını çekmeyi kabul etti ve böylece Altı Nokta Körler Derneği’nin kurulma çalışmaları başlatıldı.[1]

Bulundukları dönemde engelli bireylerin toplumdaki yeri günümüzdekinden çok daha farklıydı. İş bulmanın ve işe yerleştirilmenin büyük bir sorun olduğu bu dönemlerde Yazgan bu durum için sadece kişisel bir girişim değil, hukuksal bir girişimde bulunması gerektiğini de biliyordu. Bu konuda gereken araştırmaları yapmış ve görme engelli kişilerin yerleştirileceği işe uyumunu sağlaması için ihtiyaç duyacağı özel meslek eğitimini ve teknik donanımı sağlayarak işe yerleştirme görevini hakkıyla yerine getirecek bir sistem oluşturmayı hedefleyen bir raporu bakanlığa sundu. Ne var ki bakanlık bu konuyla pek ilgilenmedi.

Ailesi[değiştir | kaynağı değiştir]

Tülay Hanım 1958 yılında İstanbul’daki Atatürk Kız Lisesi’nden mezun olmuştur. Gültekin Yazgan ile tanışması bu tarihlere denk gelmektedir. Ardından eşinin de desteğiyle İzmir İktisadi İlimler Akademisi’ni 1965 yılında yüksek başarı derecesi ile bitirmiştir. Eğitimini tamamladıktan sonra 1968-1994 yılları arasında İzmir Ticaret Lisesi’nde Ekonomi, Sigorta ve Taşıma Hukuku derslerinde öğretmenlik yapmıştır.

Tülay Yazgan iş ve aile hayatının yanı sıra eşinin yazdığı ve çevirdiği kitapların editörlüğünü yapmıştır. Ayrıca eşinin kurucuları arasında yer aldığı Altı Nokta Körler Derneği’nde gönüllü hizmetlerde bulunmuştur ve yönetim kurulunda yer almıştır. Aktif bir hayat süren Tülay Yazgan, 53 senelik hayat arkadaşının en büyük gayelerinden biri olan Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı’nın da kurucu üyesidir. 2011’den beri de kitaplıkta başkan olarak çalışmalarına devam etmektedir. Yazgan çiftinin iki çocuğu olmuştur.

1959 yılında ilk çocukları olan Yankı dünyaya gelmiştir. Çocukluk ve gençlik yıllarını İzmir’de geçiren Yankı Yazgan daha sonra Ankara Fen Lisesi, Ege Tıp Fakültesi (tıp), Marmara Tıp Fakültesi (uzmanlık, psikiyatri) ve Yale Tıp Fakültesi’nde (üst-uzmanlık, çocuk ve ergen psikiyatrisi) eğitimini sürdürmüştür. Marmara Üniversitesi’nde profesör unvanını aldıktan sonra Yale Child Study Center’da öğretim görevlisi olmuştur. Çalışmaları çocuk ve ergen psikolojisi üzerine olup, nörogelişimsel bozuklukların tanımlanması ve multimodal tedavi uygulamaları odak alanlarını oluşturmaktadır. Popüler bilim temelli yazı ve kitaplarının yanında ulusal ve uluslararası hakemli bilimsel dergi makalesi ve kitap bölümü de kaleme almıştır.[6]

İkinci çocukları olan Çağrı Yazgan lise eğitimini Bornova Anadolu Lisesi’nde tamamlamış ve eğitimine Ege Tıp Fakültesi’nde devam etmiştir. Daha sonra Albert Einstein Üniversitesinde Psikiyatri ihtisasını yapıp geriatri psikiyatrisi alanında çalışmalar yapmıştır. Amerika’dan Türkiye’ye dönüp Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yardımcı doçentliğini tamamlamıştır. Sonrasında profesör unvanı alan Çağrı Yazgan çalışmalarına yaşlılık psikiyatrisi alanında devam etmiştir.

Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı’nın Kuruluşu (TÜRGÖK)[değiştir | kaynağı değiştir]

Gültekin Yazgan 2004 yılında İzmir’de Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı’nı Türkiye'de ikamet eden görme engellilerin hayatını kolaylaştırmak ve yazılı kaynaklara olan erişim sıkıntısını gidermek amacıyla kurmuştur. Sadece yurt içi ile sınırlı kalmayıp yurt dışında yaşayan ve Türkçe bilen görme engellilerin de erişimine açık olan bu kitaplık faaliyetlerine gönüllülük esasıyla devam etmektedir.[3]

Türkiye’nin ilk görme engelliler kitaplığı olan Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı, bünyesinde bulundurduğu altı bini aşan görme engelli üye sayısı ile Türkiye’nin her yerine ve İngiltere, Hollanda, Kıbrıs, Amerika, Almanya gibi ülkelere geri iadesiz ve ücretsiz hizmet sağlamaktadır. TÜRGÖK envanterinde kabartma (Braille) baskılı roman, E-KPSS, KPSS, İngilizce içeriklerine sahip kitaplar bulundurmaktadır. Ayrıca MP3 formatında hazırlanan sesli arkadaş dergisini ücretsiz biçimde görme engelli bireylerin hizmetine sunmaktadır. Bu hizmetler sayıları 400’ü aşan gönüllüler sayesinde mümkün olmaktadır.

Kitaplığın kuruluş amacı görme engelli bireylerin Türkçe okuryazarlık oranını arttırmak, eğitim öğretim ve kültür seviyelerine katkı sağlamak bu bağlamda da yaşam kalitelerini yükseltmektir. Kurucuları arasında Gültekin ve Tülay Yazgan’ın yanı sıra Burçay Erenay Güngüller Ferit Kora ve Gonca Ergüney gibi isimler bulunan TÜRGÖK farklı tanıtım ve proje faaliyetleri ile her geçen gün bilinirlik oranını ve üye sayısını da arttırmaktadır.

Altı Nokta Körler Derneği[değiştir | kaynağı değiştir]

Görme engelli, işitme engelli, zihinsel engelli gibi çeşitli engel türüne sahip bireyleri tek çatı altında toplayan dernekler, pek işlevsel olmadığından ve yüzeysel ya da göstermelik işlerin ötesine gidemediklerinden, görme engellilere hizmet eden bir derneğe ihtiyaç duyulmuştur. Altı Nokta Körler Derneği de bu nedenle kurulmuştur. Derneğin temel amacı ise görme engelli bireylerin üretken, bağımsız yaşayabilen ve topluma entegre olabilen bireyler olarak yetiştirilmesini sağlamaktır. Dernek 1950 yılında kendisi de görme engelli bir birey olan Doç. Dr. Mithat Enç tarafından kurulmuştur. Bu tarihten beri görme engellilerin sosyal, eğitsel, mesleki ve kültürel sorunlarına çözüm yolları aramaktadır. Gültekin Yazgan’ın da kuruluşunda yoğun çabalar gösterdiği Altı Nokta Körler Derneği 1958 yılında “Kamu Yararına” statüsünü bakanlar kurulu kararıyla edinmiştir.

31 ilde şubesi bulunan, üyelerinin ve yöneticilerinin hepsi görme engelli bireylerden oluşan Altı Nokta Körler Derneği, Türkiye Körler Federasyonu’nun[7] aktif bir üyesidir. Aynı zamanda da Avrupa Körler Birliği ve Dünya Körler Birliği ile bütünleşmiş bir biçimde çalışmalarına devam etmektedir. 6500 civarında görme engelli üyeye sahip olan dernek, görme engelli bireylere yönelik eğitim ve istihdam faaliyetleri başta olmak üzere birçok kültürel ve sosyal proje gerçekleştirmiştir.

Altı Nokta Körler Derneği görme engelli bireylerin eğitim öğretim olanaklarından eşit düzeyde yararlanabilmesini ilke edinmiş, 1950’li yıllarda Türkiye'de görme engelliler okullarının açılmasında pay sahibi olmuş ve dikkate değer çalışmalar yürütmüştür. Sadece görme engelli bireylerin eğitim öğretimine katkıda bulunmakla kalmayıp 1960’lı yıllarda da görme engelli bireylerin istihdamına katkıda bulunacak korumalı işyeri uygulamalarını başlatmıştır.

1970’lerin başında ise bir bağış organizasyonu düzenlemiş ve İstanbul’da bir görme engelliler rehabilitasyon merkezi açılmasına ön ayak olmuştur. Bugünlere kadar binlerce görme engelli birey bu rehabilitasyon merkezinde eğitim almıştır. 1980’lerde ise aynı rehabilitasyon merkezinin ikinci şubesi Ankara’da hizmete sunulmuştur. Bu merkezlerin işletim hakkı o günden bu yana Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne aittir.

Dernek tarafından 1987’den beri yayımlanan Altı Noktanın Sesi adlı aylık dergide rapor, araştırma ve aydınlatıcı yazılara yer verilmektedir. Buna ek olarak görme engelli çocuklara hitap eden Körebe adlı dergiyi ve 2009 yılından itibaren de Kibele Altı Nokta Kadın Bülteni’ni üç ayda bir olmak üzere toplamda 62 sayı basılmıştır.[8] 1996 yılında mülkiyeti Altı Nokta Körler Derneği’ne ait olan bir kültür merkezi faaliyet göstermeye başlamıştır. Bu merkezde görme engelli bireylerin eğitim ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanması adına kitap üretmek için bir matbaa, sesli kitaplar hazırlamak için bir stüdyo hazırlanmıştır. Ayrıca bu merkezde kitapları bedelsiz olarak vatandaşların hizmetine sunan kapsamlı bir kütüphane de bulunmaktadır.

Bu gibi hizmet faaliyetlerin yanı sıra dernek engelli haklarına yönelik yasal düzenlemelerin hazırlanmasına ve yenilenmesine, görüş ve eylemleri ile aktif katkıda bulunmuş parlamento ve siyasi partiler düzeyinde çalışmalar yapmıştır. Halen de bu faaliyetlerine devam etmektedir.[1]

Altı Nokta Körler Derneği faaliyetleri ve vizyonu ile görme engelli bireylerin bağımsız ve üretken bireyler olarak toplumla iç içe olmaları için uğraş vermektedir. Derneğin şubesi bulunan tüm illerde halk eğitim merkezleri ile birlikle çeşitli kurslar verilmektedir. Bu kursların yanı sıra panel, seminer ve çalıştay gibi geniş çaplı organizasyonlar da düzenlemektedir. Derneğin buradaki temel motivasyonu engelli bireylerin bağımsız ve onurlu bir yaşam standardına ulaşmalarına katkıda bulunmaktır.

Hayatının Son Dönemleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Yaşamının son dönemlerinde Gültekin Yazgan TÜRGÖK’te neredeyse tam zamanlı ve gönüllü olarak hizmetlerini sürdürdü. Kitaplığı geliştirme çabaları sürerken boş durmadı ve yetmiş yaşındayken bilgisayar kullanmayı öğrendi. Kitaplıkta görme engelli talebeler için ek dersler verilmesini sağladı. Bütün yaşamını büyük bir mücadele içerisinde geçirdikten sonra son rakibi olan lenf kanserine seksen beş yaşında, 29 Ocak 2012 tarihinde yenik düştü. Cenazesi 31 Ocak 2012 tarihinde Alsancak Hocazade Camii’nden son yolculuğuna uğurlandı. Mezarı İzmir Kokluca Mezarlığında bulunmaktadır.

Eserleri ve Çevirileri[değiştir | kaynağı değiştir]

Yazgan’ın, Millî Eğitim Bakanlığı’nın talepleri üzerine yazdığı Hukuk, Ticaret ve Ekonomi ders kitaplarının yanı sıra çeviri ve eserleri şöyledir:

Eserleri:

·  Ticaret ve Turizm Öğretimi Okulları için Hukuk, 2004 (Milli Eğitim Bakanlığı Basımevi)

·  Hukuk, 2004 (Milli Eğitim Bakanlığı Basımevi)

·  Kör Uçuş 2011 (Doğan Kitap)

Çevirileri:

·  Körlerin Eğitim Öğretimi 1963, (Milli Eğitim Bakanlığı Basımevi, Merle E. Frampton)

·  Eğitim Psikolojisi 1968, (Milli Eğitim Bakanlığı Basımevi, Herbert Sorenson)

·  SOS! Ana Babalara Yardım 1996, (Evrim Kitabevi, Lynn Clark)

·  Üçüncü Bahar Yaşlılık ve Bilgelik 2000, (Evrim Kitabevi, Nathan Billig)

·  Aklın Gücü 2003, (Epsilon Yayınevi, Tony Buzan)

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c d "Altınokta Körler Derneği Genel Merkezi". www.altinokta.org.tr. 8 Ekim 1999 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2022. 
  2. ^ "Braille Alfabesi". 13 Eylül 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ a b "Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı". www.turgok.org. 12 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2022. 
  4. ^ "Kör Uçuş". www.dogankitap.com.tr. 25 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2022. 
  5. ^ a b c Cüceloğlu, Doğan (2010). Onlar benim kahramanım. 5.basım. İstanbul: Remzi Kitabevi. ISBN 978-975-14-1364-2. OCLC 720565677. 
  6. ^ "Hakkımda | Yankı Yazgan". www.yankiyazgan.com. 9 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2022. 
  7. ^ "Türkiye Körler Federasyonu". www.korlerfederasyonu.org.tr. 2 Mart 2001 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2022. 
  8. ^ "Altınokta Körler Derneği Genel Merkezi". www.altinokta.org.tr. 18 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2022.