İçeriğe atla

Flaman dışavurumculuğu

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Flaman dışavurumculuğu, iki savaş arası dönemde Flandre'de etkili olmuş bir sanat akımıdır. James Ensor'un çalışmaları ile Vincent van Gogh'un erken dönem eserlerinde de gözlemlenebileceği üzere isyan ve erotizm yerine kırsal yaşamın sert fırça darbeleri ve toprak tonlarındaki renklerin kullanımıyla anlatılmasını tercih eden Flaman dışavurumculuğu, bu noktada Alman Dışavurumculuğundan ayrılarak alternatif bir çağdaş hareket haline gelmiştir. Fransa'da ortaya çıkan Fovizm ve Kübizm akımlarıyla bağlantılı olarak etnik değerlerin ve halk geleneklerinin İlkelcilik felsefesi çerçevesinden aktarımı söz konusudur. Flman dışavurumculardan Léon Spilliaert daha ziyade Ensor ve sembolizm hareketinden etkilenmişken Rik Wouters ise Fovist sanatçıların canlı renk kullanımından ilham almıştır. Constant Permeke, Gust De Smet ve Frits Van den Berghe; Flaman dışavurumculuğunun en önemli temsilcileri olarak kabul edilir.

Gelişimi[değiştir | kaynağı değiştir]

Flaman dışavurumculuğunun ilk ortaya çıkışı, Sint-Martens-Latem'daki sanatçı kampında çalışmalarını sürdüren ressam Albert Servaes öncülüğünde gerçekleşti. Kendisinden önceki dönemde faaliyet göstermiş olan Flaman sanatçılar eserlerinde daha koyu renklerin ve mistik temaların kullanılmasını tercih ederken, 1905 yılından itibaren Servaes'ın sanatında farklılaşma gözlemlenmeye başladı. Onu, benzer dönemlerde Gent'teki sanat akademisinde eğitim görmüş olan Constant Permeke, Gust De Smet ve Frits Van den Berghe izledi. I. Dünya Savaşı öncesi dönemde Emile Claus ve Théo van Rysselberghe'nın İzlenimci yaklaşımını taklit ederek bir dereceye kadar Fovizm ve Kübizm akımlarından ilham aldılar.

Savaşın patlak vermesinin ardından kamptaki sanatçıların çoğu Belçika'yı terk ederken Gustaaf Van de Woestijne ve Léon de Smet gibi isimler Londra'ya yerleşerek burada İzlenimci yaklaşımlarını sürdürdüler. Aynı dönemde İngiltere'nin başka bir noktasında yaşamaya başlayan Constant Permeke ise kendine özgü bir ifade tarzı geliştirerek anıtsal nitelikte eserler vermeye başladı.

Hollanda'ya göç etmiş olan Gustave De Smet ve Frits Van den Berghe ise Hollanda'da yaşayan Alman asıllı Heinrich Campendonk, Fransız asıllı Henri Le Fauconnier ve Hollandalı Jan Sluyters gibi Yeni İzlenimci görüşün temsilcilerinden etkilendiler. Van den Berghe, De Smet ve Jozef Cantré tarafından benimsenerek konstrüktivizm, fütürizm, kübizm gibi ana akımlardan etkilenen Flaman dışavurumculuğu; savaştan sonra Blaricum'daki kısa ömürlü bir sanat kampında devam etti.

Savaş sonrası dönemde yeniden Latem'a dönerek ikinci kuşak okulu kuran sanatçılara Gent dolaylarına yerleşen Permeke, De Smet ve Van den Berghe öncülük etti. Bu dönemde Flaman Dışavurumculuğu Avrupa çapında tanınan bir akım haline gelirken Brüksel bu akımın merkezi olarak kabul edildi. 1930'lu yıllarda Van den Berghe gerçeküstücülük, De Smet de gerçekçilik akımına yöneldi. Dışavurumcu üslubu diğerlerinden daha sonra benimsemiş olan Edgard Tytgat ise hikaye anlatımına yoğunlaşarak özellikle de kadın ve erkek figürlerinde insan bedenine karşı eleştirel bir bakış açısı takındı.

Flaman dışavurumculuğu, "Belçika'nın modern sanata en önemli katkısı" olarak adlandırıldı.

Sanatçılar[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]