Atmosfer kimyası

Vikipedi, özgür ansiklopedi
16.16, 26 Aralık 2016 tarihinde 88.225.253.30 (mesaj) tarafından oluşturulmuş 17976190 numaralı sürüm (→‎Tarihçe: Yazım hatası düzeltildi)
Atmosferdeki kimyasal maddelerin döngüsü

Atmosfer kimyası, Atmosfer biliminin bir dalıdır. Dünya atmosferi ile diğer gezegenlerin atmosferlerini inceler. Atmosfer kimyası disiplinler arası araştırma alanıdır ve çevre kimyası, fizik, meteoroloji, bilgisayar modelleme, volkanoloji, iklimbilimi gibi diğer alanlarla da çalışır.

Atmosferin bileşimi ve kimyası birçok sebepten, özellikle atmosfer ve canlılar arasındaki etkileşimden dolayı önem taşımaktadır. Atmosfer bileşimi antropojenik kaynaklı sebepler nedeniyle değişmektedir ve bu değişim insan sağlığına, tarıma ve ekosisteme zarar vermektedir. Zararlardan en önemlileri asit yağmurları, ozon delinmesi, fotokimyasal sis, küresel ısınmadır. Atmosfer kimyası, problemlerin sebeplerini araştırıp, uygulanabilir teorilerle çözümler sunarak (daha çok Dünya için) daha iyi bir yaşam alanını amaçlamaktadır.

Atmosfer bileşimi

Hacimsel olarak kuru atmosfer bileşimi
Gaz yüzde %
Azot, N2 78.084%
Oksijen, O2 20.946%
Argon, Ar 0.934%
Değişken bileşim (ppm olarak)
karbondioksit, CO2 383
Neon, Ne 18.18
Helyum, He 5.24
Metan, CH4 1.7
Kripton, Kr 1.14
Hidrojen, H2 0.55
Su
Su buharı Çok değişken;
yaklaşık 1%

Not:CO2 ve CH4 konsantrasyonu mevsime ve yere göre değişir. Havanın ortalama molekül kütlesi 28.97 g/mol'dür.

Tarihçe

Antik Yunan'da hava dört elementten biri sayılmıştı. Atmosfer bileşimi ile ilgili bilimsel araştırmalar 18. yüzyılda başladı. Joseph Priestley, Antoine Lavoisier ve Henry Cavendish gibi bilim insanları atmosferin bileşimi üzerine ilk ölçümleri yaptılar.

19.yy sonları ve 20.yy başlarından itibaren bilim insanları atmosferdeki küçük parçacıklarla ilgilenmeye önem verdiler. 1840 yılında atmosfer kimyasının en önemli molekküllerinden biri olan ozon Christian Friedrich Schönbein tarafından keşfedildi.

Yirminci yüzyılda, atmosfer bilimi atmosferin bileşimi incelemenin yanı sıra havadaki gaz miktarlarının zamanla nasıl değişitiğini ve kimyasal olayların ne gibi roller üstlendiğini araştırmaya yöneldi. En önemli iki keşiften biri Sydney Chapman ile Gordon Dobson tarafından ozon tabakasının keşfi, diğeri ise Arie Jan Haagen-Smit'nin fotokimyasal sisin keşifleri idi. Ozon ile ilgili araştırmlarda bulunan bilim insanlarından Paul Crutzen, Mario Molina ve Frank Sherwood Rowlandda 1995 yılında Nobel Kimya Ödülünü kazandılar.

21.yüzyılda araştırmalar biraz daha kapsamlı hale geldi. Atmosfer kimyası artık yalnız olarak değil atmosfer, biyosfer ve yerküre dalları ile birlikte bir sistem olarak incelenmeye başlandı. Kimyasal yapının temelde iklim oluşumuna, ozon tabakasına ve gnel olarak ecosisteme etkisi düşünüldüğünde önemi anlaşılmaktadır.

Yötem Bilimi

Gözlem, laboratuvar ölçümleri ve modelleme atmosfer kimyasında üç temel öğedir. Arştırmalar genellikle bu üç parametre ve etkileri üzerinden yapılır. Örneğin, gözlemeler sayesinde daha fazla kimyasal hakkında fikir sahibi oluruz. Bu, olayları açıklaybileceğimiz bilimsel becerimizi artıran, çok yeni modellemeri ve laboatuvar çlışmalarını teşvik edecek.

Gözlem

Atmosfer kimyasının gözlenmesi kavranması açısından gereklidir. Kimyasal bileşimin rutin kontrolleri bize kimyasal dağılımın zamanla nasıl değiştiğini söyler. Keeling Eğrisi ölçüm türlerinden biridir ve 1958'den günümüze kadar geçen sürede karbon dioksit miktarında sürekli bir artış gölenmiştir. Gözlemler Mauna Loa gibi sabit gözlem yerlerinde, mobil gözlem olarak uçzklar ile, ayrıca balonlar ve gemilerde kullanılır. Uyduların verdiği görüntülerden faydalanarak, GOME ve MOPITT gibi, atmosferin kirliliği ve kiyası hakkındada fikir sahibi oluruz. Uydulardan yapılan gözlemler uzun dönem ve yüksek çözünürlük içeren veriler olmalarıyla avatajlıdır, fakat dikey ve yatay boşlukları göstermede sınırlıdır. Yerden yapılan bazı gözlemler, LIDAR gibi, kimyasal konsatrasyon profili ve aerosol hakkında veri sağlar, fakat yatay bölgeleri yeterince tarayamaz.

Referanslar ve Linkler

Bakınız