Şablon:GM/2020-06-20

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Dilber Koçarslanlı ya da bilinen ismiyle Dilber Hala, Avrupa Yakası dizisinde Binnur Kaya'nın canlandırdığı kurgusal karakterdir. Gülse Birsel tarafından yaratılan karakter, dizinin altıncı sezonunun ikinci, toplamda yüz altmış dördüncü bölümünde diziye dahil oldu ve dizinin toplam yirmi altı bölümünde yer aldı. Dilber Koçarslanlı, Adana'dan İstanbul'a abileri Selahattin ve Bahattin Koçarslanlı'nın yanına gelir ve bir müddet sonra Sütçüoğlu Apartmanı'nda yaşamaya başlar.

Bodrum'da bir sohbet esnasında, dizinin senaristi Gülse Birsel'in aklına gelen "Dilber Hala" karakteri diziye de Birsel tarafından uyarlandı. Binnur Kaya, "Şahika Koçarslanlı" ve "Hala" karakterleriyle dizide iki karakter canlandıran oyuncular arasında yer almış oldu. Karakter, eleştirmenler tarafından genellikle olumlu eleştiriler aldı ve Forbes dergisi tarafından "Zengin 10 Sanal Karakter Listesi" içinde 5. sırada yer aldı. (Devamı...)


Mehmed Emin Âli Paşa, (d. 5 Mart 1815 - ö. 7 Eylül 1871 ) Osmanlı Devleti'nde Tanzimât Dönemi'nin Mustafa Reşid Paşa ve Keçecizade Fuat Paşa ile birlikte en önemli üç devlet adamından biridir. Abdülmecid ve Abdülaziz saltanatlarında 5 kez olmak üzere toplam 8 yıl 3 ay sadrazamlık yapmıştır. Ayrıca Londra Büyükelçiliği, İzmir ve Bursa valiliği, Meclis-i Vala reisliği, Meclis-i Tanzimat reisliği ile birlikte toplam sekiz kez hariciye nazırlığı görevinde bulunmuştur. Âli Paşa, Tanzimat devrinde 1871'e kadar çeşitli mevkilerde Osmanlı idaresini ve dış siyasetini elinde tuttu. Bazen hariciye nazırı bazen de sadrazam olarak devlet idaresinin en üst düzeyinde bulundu. Devlet idaresini senelerce elinde tutan Âli Paşa, her zaman için sultan'ın keyfi idaresine karşı koymaya çalıştı ve onun mutlak salahiyetini kısıtlamak amacını güttü.

İmparatorluk bünyesinde bulunan gayrimüslim halka eşit vatandaşlık hakkı ve birçok imtiyaz tanıyan Islâhat Fermâni'nı hazırlayaran Âli Paşa, Kırım Harbi'nin ardından 30 Mart 1856'da imzalanan Paris Antlaşması'na fevkalede temsilci sıfatıyla katıldı. Etkin bir diplomat olarak Avrupalıların dikkatini çekti. Konferansta Osmanlı İimparatorluğu'nun Avrupa devletler topluluğuna o zamanın tabirince Avrupa Birliği'ne katılmasını sağladı. Islahat Fermanıyla ve Paris Anlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu'nun toprak bütünlüğünü sağlayabileceğine Avrupa devletlerinin Osmanlının iç işlerine gayrimüslim halkın koruyucusu bahanesiyle müdahalesini önleyebileceğini düşünüyordu. Paris Barış Konferansı ve anlaşmaya bağlayıcı bir hüküm olarak giren Islahat Fermanı'ndan dolayı Tanzimat'ın mimarı Mustafa Reşid Paşa'nın ağır eleştirilerine maruz kaldı. 1867'de Girit İsyanı sırasında adaya giderek titiz bir diplomasi ve Müslüman-Hristiyan dengesi uzlaşması fikrine dayanan bir reform programını Girit’te uygulamaya koydu. Girit’li Hıristiyanlara verdiği haklar ve Osmanlı askerinin, Türk bayrağı kalelerde kalmak şartıyla Belgrat başta olmak üzere Sırbistan'daki kalelerden çekilmesi kararına imza attığı için basından da çok şiddetli tepki gören Âlî Paşa, tanzîmâtçılar arasında yol ayırımına sebeb oldu. Yeni Osmanlılar adı ile teşkîlâtlanan grup, Âlî Paşa’ya ve hükümete cephe aldı. (Devamı...)