Şablon:GM/2018-01-04

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Osmanlı'da ulaşım ve haberleşme Osmanlı Devleti üç kıtaya yayılan topraklarında ulaşım ve haberleşmeye azami önemi vermek zorundaydı. İmparatorluk topraklarının güneyi çöller, merkezi dağlar, batısı ve doğusu da düşman saldırılar ile tehdit edilmekteydi. Çevresindeki devletlere nazaran coğrafyası ulaşım ve haberleşme açısından en zor devlet Osmanlı idi. Bu geniş coğrafyada ulaşım hizmetlerinin aksamaması için lonca teşkilatı ve kati kurallar oluşturulmuştu. Makineleşmeye kadar imparatorluk topraklarındaki ulaşım ve haberleşme devletin sakındığı bir konu idi. Demiryolu ve telgraf ile coğrafi koşullar bir nebze hafifletilmiş ve merkezi idare güçlenmiştir.Ulaşım aracı sanayi emperyalizmine kadar deve ve yelkenli gemidir. Ulaşım teknolojisinin ilkelliği nedeniyle büyük şehirler 19. yüzyıl ortalarına kadar zaruri maddelerin temininde de­vamlı sıkıntı çektiler. Bu konuda değişmeler tarımda, ulaşımda başlayan yavaş çağdaşlaşma ile paralel gitti. Gelişmiş taşıma araçları(araba gibi) kullanılmadığından inşaatta da hafif ve niteliksiz gereçler kullanılmıştır. 16. yüzyılda İstanbul'a gelen Alman seyyah Schweigger: "Evleri ağaç ve kerpiçtendir. Buna rağmen bizdeki bina­lar kadar pahalıya mal oluyor." demiştir. Osmanlı coğrafyasının genişliği ve bakım için gerekli emtianın sağlanamaması atlı ulaşımdansa, devenin tercih edilmesine neden olmuştur. 19. yüzyıla dek de ulaşım ve haberleşme organik güce dayanmıştır.(Devamı...)

Ngũgĩ wa Thiong'o (d. 5 Ocak 1938) İngilizce ve son zamanlarda Gikuyu dilinde eserler veren Kenyalı yazar. Yazarın çalışmaları arasında romanlar, oyunlar, kısa öyküler, denemeler, eleştiriler ve çocuk öyküleri yer almaktadır. Sanatçı, Gikuyu dilindeki Mutiiri adlı gazetenin kurucusu ve editörüdür. Bunun yanında Kenya'da kaldığı hapishaneden 1977'de çıktıktan sonra sürgüne yollandı. Gittiği Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Yale Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Daha sonraları ise New York Üniversitesi'nde de aynı görevde bulundu. Öyle ki bir süre sonra bu üniversitede karşılaştırmalı edebiyat ve performans çalışmaları dalında profesörlük düzeyine yükseldi.

Ngũgĩ, Kĩkũyũ kökenli olup Kenya'nın Kamirithu adlı yerleşiminde dünyaya geldi. James Ngugi adıyla vaftiz edildi. Ailesi Mau Mau ayaklanmasında yakalandı ve bir süre sonra üvey erkek kardeşini kaybetti. Annesi de işkenceye maruz kaldı. 1963 yılında Uganda'nın başkenti Kampala'da yer alan Makerere Üniversitesi'nde İngilizce alanında B.A. derecesi elde etti. Eğitimi sırasında, oyunlarından biri olan The Black Hermit, 1962'de Kampala'da sahneye kondu. (Devamı...)