Faruk Kenç: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
kDeğişiklik özeti yok
4. satır: 4. satır:


== Yaşamı ==
== Yaşamı ==
1910 yılında Bingazi'de dünyaya geldi. Babası [[II. Abdülhamit]]’in eski yaverlerinden Nazım Bey, annesi Hasene (Killigil) Hanım’dır. Nazım Bey, Selanik Merkez Komutanı olarak görev yaparken eşi Hasene Hanım'ın kardeşi [[İsmail Enver|Binbaşı Enver Bey]]'in verdiği emirle 1908’de vurulan komutandır (Faruk Kenç'in babasını yaralanması ve dayısı Binbaşı Enver'in [[Makedonya]]’da dağa çıkmasına ile sonuçlanan bu olay<ref name=Enver>[http://www.enverpasadergisi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=109:enver-paay-daa-ckaran-nedenler&catid=1:makaleler&Itemid=4 M. Galip Baysan, '''Enver Paşa’yı Dağa Çıkaran Nedenler''', ''Enverpasadergisi.net 21.11.2008'']</ref>, [[II. Meşrutiyet]] yolundaki en önemli gelişmelerdendir).
1910 yılında Bingazi'de dünyaya geldi. Babası [[II. Abdülhamit]]’in eski yaverlerinden Nazım Bey, annesi Hasene (Killigil) Hanım’dır. Nazım Bey, Selanik Merkez Komutanı olarak görev yaparken eşi Hasene Hanım'ın ağabeyi [[İsmail Enver|Binbaşı Enver Bey]]'in verdiği emirle 1908’de vurulan komutandır (Faruk Kenç'in babasını yaralanması ve dayısı Binbaşı Enver'in [[Makedonya]]’da dağa çıkmasına ile sonuçlanan bu olay<ref name=Enver>[http://www.enverpasadergisi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=109:enver-paay-daa-ckaran-nedenler&catid=1:makaleler&Itemid=4 M. Galip Baysan, '''Enver Paşa’yı Dağa Çıkaran Nedenler''', ''Enverpasadergisi.net 21.11.2008'']</ref>, [[II. Meşrutiyet]] yolundaki en önemli gelişmelerdendir).


Lise öğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra üvey ablasının eşi Halil Kamil Bey’in sahibi olduğu Haka Film’de çalışmaya başladı. 1934’te, ''Türk İnkılâbında Terakki Hamleleri'' adındaki filmin çekimlerinde rejisör Esfir Şup ile kameraman Martof'un yanında asistanlık yaparak film işine girdi. Sinema eğitimi almak için 1934’te [[Almanya]]'ya gitti ve [[Münih]]’teki ''Bavyera Devlet Fotoğrafçılık Okulu'nu'' bitirdi<ref name=kamera>[http://www.google.com.tr/url?sa=t&source=web&cd=10&ved=0CFMQFjAJ&url=http%3A%2F%2Fkurgu.tv%2Findex.php%3Foption%3Dcom_docman%26task%3Ddoc_download%26gid%3D123%26Itemid%3D58&ei=11jvTZ_jJ8WRswajjqWwCg&usg=AFQjCNFJkUXnraNf93yYwL-hTCNVrccG3A&sig2=h9yC62-jNNjAitkicEhFug Hülya Arslanbay, '''Ayın Söyleşisi:Faruk Kenç''', ''Antrakt Dergisi, Eylül 1993, Sayı 24'']</ref>. 1938'de yurda dönerek yeniden Ha-Ka film stüdyosunda çalışmaya başladı. "''Doğu Manevraları''" adlı askeri filmi<ref name=ormanli>[http://www.belgeler.com/blg/147c/turk-sinemasinda-gecis-donemi-ve-toplumsal-altyapisi-1939-1950-the-transition-period-in-turkish-cinema-and-its-social-substructure Okan Ormanlı, '''Türk Sinemasında Geçiş Dönemi ve Toplumsal Altyapısı (1939-1950)''', ''Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2006'']</ref>çektikten sonra "''Atatürk'ün Cenaze Töreni''" belgeselinde görev aldı<ref name=turk>[http://www.sinematurk.com/kisi/1376/Faruk-Ken%E7 Sinematurk.com '''Faruk Kenç sayfası''', ''Erişim tarihi:08.06.2011'']</ref>.
Lise öğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra üvey ablasının eşi Halil Kamil Bey’in sahibi olduğu Haka Film’de çalışmaya başladı. 1934’te, ''Türk İnkılâbında Terakki Hamleleri'' adındaki filmin çekimlerinde rejisör Esfir Şup ile kameraman Martof'un yanında asistanlık yaparak film işine girdi. Sinema eğitimi almak için 1934’te [[Almanya]]'ya gitti ve [[Münih]]’teki ''Bavyera Devlet Fotoğrafçılık Okulu'nu'' bitirdi<ref name=kamera>[http://www.google.com.tr/url?sa=t&source=web&cd=10&ved=0CFMQFjAJ&url=http%3A%2F%2Fkurgu.tv%2Findex.php%3Foption%3Dcom_docman%26task%3Ddoc_download%26gid%3D123%26Itemid%3D58&ei=11jvTZ_jJ8WRswajjqWwCg&usg=AFQjCNFJkUXnraNf93yYwL-hTCNVrccG3A&sig2=h9yC62-jNNjAitkicEhFug Hülya Arslanbay, '''Ayın Söyleşisi:Faruk Kenç''', ''Antrakt Dergisi, Eylül 1993, Sayı 24'']</ref>. 1938'de yurda dönerek yeniden Ha-Ka film stüdyosunda çalışmaya başladı. "''Doğu Manevraları''" adlı askeri filmi<ref name=ormanli>[http://www.belgeler.com/blg/147c/turk-sinemasinda-gecis-donemi-ve-toplumsal-altyapisi-1939-1950-the-transition-period-in-turkish-cinema-and-its-social-substructure Okan Ormanlı, '''Türk Sinemasında Geçiş Dönemi ve Toplumsal Altyapısı (1939-1950)''', ''Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2006'']</ref>çektikten sonra "''Atatürk'ün Cenaze Töreni''" belgeselinde görev aldı<ref name=turk>[http://www.sinematurk.com/kisi/1376/Faruk-Ken%E7 Sinematurk.com '''Faruk Kenç sayfası''', ''Erişim tarihi:08.06.2011'']</ref>.


İlk sinema filmleri olan "''Taş Parçası''" (1939), "''Yılmaz Ali''” (1940), "''Kıvırcık Paşa''" (1941)’yı Ha-ka film adına sesli olarak çekti. “Taş Parçası”, [[Muhsin Ertuğrul]]’un tekelinde şeklinde nitelendirilen bir dönemi bitirip yeni bir dönem başlatan film olarak<ref name=ormanli/>; [[Vala Nureddin]]’in bir eserinden uyarlanan “Yılmaz Ali,” Türk sinemasının ilk polisiye filmlerinden biri olarak sinema tarihinde yer aldı. Senaryolarını yazdığı bu filmlerde yönetmenlik ve kameramanlık yaptı.
İlk sinema filmleri olan "''[[Taş Parçası (film)|Taş Parçası]]''" (1939), "''Yılmaz Ali''” (1940) ise "''Kıvırcık Paşa''" (1941)’yı Ha-ka film adına sesli olarak çekti. “Taş Parçası”, [[Muhsin Ertuğrul]]’un tekelinde şeklinde nitelendirilen bir dönemi bitirip yeni bir dönem başlatan film olarak<ref name=ormanli/>; [[Vala Nureddin]]’in bir eserinden uyarlanan “Yılmaz Ali,” Türk sinemasının ilk polisiye filmlerinden biri olarak sinema tarihinde yer aldı. Senaryolarını yazdığı bu filmlerde yönetmenlik ve kameramanlık yaptı.


İlk üç filminden sonra 1942'de “''Dertli Pınar''” filmini [[Necip Erses]] tarafından kurulan Ses Film’de sessiz olarak çekti ve daha sonra dublaj yaparak film seslendirildi<ref name=kamera/>. Türkiye’de ilk defa yapılan bu uygulama, pratikliği ve ucuza mal olması nedeniyle kısa bir sürede yaygınlaştı ve günümüze kadar kullanıldı<ref name=sinemalar>[http://www.sinemalar.com/sanatci/51463/Faruk-Kenc/ Sinemalar.com '''Faruk Kenç sayfası''', ''Erişim tarihi:08.06.2011'']</ref>. 1943'te ilk evliliğini Mualla Eriş ile yaptı. 1944 yılında ''İstanbul Film'' adlı şirketi kurdu. Beş yıl içinde çektiği beşinci filmi olan “''Hasret''”’i kendi şirketi İstanbul Film adına çekti. Bu filmde ünlü müzisyen [[Münir Nurettin Selçuk]] ile kimi tanınmış oyuncularla bazı tecrübeli oyunculara yer verdi. 1944 yılında senaryosunu eşi Mualla Hanım’ın yazdığı “''Günahsızlar''” adlı filmde ise genellikle genç ve tanınmamış oyunculara yer verdi<ref name=ormanli/>.
İlk üç filminden sonra 1942'de “''Dertli Pınar''” filmini [[Necip Erses]] tarafından kurulan Ses Film’de sessiz olarak çekti ve daha sonra dublaj yaparak film seslendirildi<ref name=kamera/>. Türkiye’de ilk defa yapılan bu uygulama, pratikliği ve ucuza mal olması nedeniyle kısa bir sürede yaygınlaştı ve günümüze kadar kullanıldı<ref name=sinemalar>[http://www.sinemalar.com/sanatci/51463/Faruk-Kenc/ Sinemalar.com '''Faruk Kenç sayfası''', ''Erişim tarihi:08.06.2011'']</ref>. 1943'te ilk evliliğini Mualla Eriş ile yaptı. 1944 yılında ''İstanbul Film'' adlı şirketi kurdu. Beş yıl içinde çektiği beşinci filmi olan “''Hasret''”’i kendi şirketi İstanbul Film adına çekti. Bu filmde ünlü müzisyen [[Münir Nurettin Selçuk]] ile kimi tanınmış oyuncularla bazı tecrübeli oyunculara yer verdi. 1944 yılında senaryosunu eşi Mualla Hanım’ın yazdığı “''Günahsızlar''” adlı filmde ise genellikle genç ve tanınmamış oyunculara yer verdi<ref name=ormanli/>.


Faruk Kenç filmleri ile Türk sinemasında “''Tiyatrocular''” dönemi ile “''Sinemacılar''” dönemi arasındaki "''Geçiş Çağı''" adı verilen yeni bir devrenin ilk ve en önde gelen yönetmenlerinden birisi oldu. Bu devre, tiyatro ile ilgisi olmayan yönetmelerin, o güne kadar tiyatrocuların tekelinde olan sinemaya değişik boyutlar kazandırdıkları bir dönemdir. Sahibi olduğu İstanbul Film, 1952’de Yıldız Dergisi ile birlikte bir yarışma düzenledi. Bu yarışmanın galibi [[Belgin Doruk]], [[Ayhan Işık]], [[Mahir Özerdem]] olmuştu. Bu isimlerin yanı sıra [[Sadri Alışık]], [[Oya Sensev]], [[Kadir Savun]], [[Vedat Karaokçu]] gibi oyuncular, Faruk Kenç’in Türk sinemasına kazandırdığı kişiler arasında yer aldı. Belgin Doruk ile yaptığı ikinci evlilik birkaç yıl sonra boşanma ile sonuçlandı; bu evlilikten kızı Gül (1956) dünyaya geldi.
Faruk Kenç filmleri ile Türk sinemasında “''Tiyatrocular''” dönemi ile “''Sinemacılar''” dönemi arasındaki "''Geçiş Çağı''" adı verilen yeni bir devrenin ilk ve en önde gelen yönetmenlerinden birisi oldu. Bu devre, tiyatro ile ilgisi olmayan yönetmelerin, o güne kadar tiyatrocuların tekelinde olan sinemaya değişik boyutlar kazandırdıkları bir dönemdir. Sahibi olduğu İstanbul Film, 1952’de Yıldız Dergisi ile birlikte bir yarışma düzenledi. Bu yarışmanın galibi [[Belgin Doruk]], [[Ayhan Işık]], [[Mahir Özerdem]] olmuştu. Bu isimlerin yanı sıra [[Sadri Alışık]], [[Oya Sensev]], [[Kadir Savun]], [[Vedat Karaokçu]] gibi oyuncular, Faruk Kenç’in Türk sinemasına kazandırdığı kişiler arasında yer aldı. Belgin Doruk ile yaptığı ikinci evliliğinden kızı Gül (1956) dünyaya geldi; çiftin evliliği birkaç yıl sonra boşanma ile sonuçlandı.


1946’da “''Yerli Film Yapanlar Cemiyeti''”'nin kurucuları arasında yer aldı ve bu cemiyetin ilk başkanlığını yaptı.
1946’da “''Yerli Film Yapanlar Cemiyeti''”'nin kurucuları arasında yer aldı ve bu cemiyetin ilk başkanlığını yaptı.

Sayfanın 12.29, 8 Haziran 2011 tarihindeki hâli

Faruk Kenç (d. 31 Ocak 1910, Bingazi - ö. 11 Mayıs 2000, İstanbul), Türk sinema yönetmeni, yapımcı.

Türk sinemasında ilk polisiye filmlerinden birini (Yılmaz Ali-1940), ilk dublaj filmi (Dertli Pınar-1942) çekmiş; ilk film cemiyetlerinden birsini kurmuş (Yerli Film Yapanlar Cemiyeti); sinemaya tiyatro kökenli olmayan oyuncuları kazandırarak Türk sinema tarihinde “Geçiş Çağı” denilen 1940-1950 arasının ilk ve en önemli temsilcisi olmuş film yönetmenidir. Belgin Doruk ve Ayhan Işık'ı Türk sinemasına kazandıran kişi olarak bilinir. Belgin Doruk'un ilk eşidir.

Yaşamı

1910 yılında Bingazi'de dünyaya geldi. Babası II. Abdülhamit’in eski yaverlerinden Nazım Bey, annesi Hasene (Killigil) Hanım’dır. Nazım Bey, Selanik Merkez Komutanı olarak görev yaparken eşi Hasene Hanım'ın ağabeyi Binbaşı Enver Bey'in verdiği emirle 1908’de vurulan komutandır (Faruk Kenç'in babasını yaralanması ve dayısı Binbaşı Enver'in Makedonya’da dağa çıkmasına ile sonuçlanan bu olay[1], II. Meşrutiyet yolundaki en önemli gelişmelerdendir).

Lise öğrenimini İstanbul'da tamamladıktan sonra üvey ablasının eşi Halil Kamil Bey’in sahibi olduğu Haka Film’de çalışmaya başladı. 1934’te, Türk İnkılâbında Terakki Hamleleri adındaki filmin çekimlerinde rejisör Esfir Şup ile kameraman Martof'un yanında asistanlık yaparak film işine girdi. Sinema eğitimi almak için 1934’te Almanya'ya gitti ve Münih’teki Bavyera Devlet Fotoğrafçılık Okulu'nu bitirdi[2]. 1938'de yurda dönerek yeniden Ha-Ka film stüdyosunda çalışmaya başladı. "Doğu Manevraları" adlı askeri filmi[3]çektikten sonra "Atatürk'ün Cenaze Töreni" belgeselinde görev aldı[4].

İlk sinema filmleri olan "Taş Parçası" (1939), "Yılmaz Ali” (1940) ise "Kıvırcık Paşa" (1941)’yı Ha-ka film adına sesli olarak çekti. “Taş Parçası”, Muhsin Ertuğrul’un tekelinde şeklinde nitelendirilen bir dönemi bitirip yeni bir dönem başlatan film olarak[3]; Vala Nureddin’in bir eserinden uyarlanan “Yılmaz Ali,” Türk sinemasının ilk polisiye filmlerinden biri olarak sinema tarihinde yer aldı. Senaryolarını yazdığı bu filmlerde yönetmenlik ve kameramanlık yaptı.

İlk üç filminden sonra 1942'de “Dertli Pınar” filmini Necip Erses tarafından kurulan Ses Film’de sessiz olarak çekti ve daha sonra dublaj yaparak film seslendirildi[2]. Türkiye’de ilk defa yapılan bu uygulama, pratikliği ve ucuza mal olması nedeniyle kısa bir sürede yaygınlaştı ve günümüze kadar kullanıldı[5]. 1943'te ilk evliliğini Mualla Eriş ile yaptı. 1944 yılında İstanbul Film adlı şirketi kurdu. Beş yıl içinde çektiği beşinci filmi olan “Hasret”’i kendi şirketi İstanbul Film adına çekti. Bu filmde ünlü müzisyen Münir Nurettin Selçuk ile kimi tanınmış oyuncularla bazı tecrübeli oyunculara yer verdi. 1944 yılında senaryosunu eşi Mualla Hanım’ın yazdığı “Günahsızlar” adlı filmde ise genellikle genç ve tanınmamış oyunculara yer verdi[3].

Faruk Kenç filmleri ile Türk sinemasında “Tiyatrocular” dönemi ile “Sinemacılar” dönemi arasındaki "Geçiş Çağı" adı verilen yeni bir devrenin ilk ve en önde gelen yönetmenlerinden birisi oldu. Bu devre, tiyatro ile ilgisi olmayan yönetmelerin, o güne kadar tiyatrocuların tekelinde olan sinemaya değişik boyutlar kazandırdıkları bir dönemdir. Sahibi olduğu İstanbul Film, 1952’de Yıldız Dergisi ile birlikte bir yarışma düzenledi. Bu yarışmanın galibi Belgin Doruk, Ayhan Işık, Mahir Özerdem olmuştu. Bu isimlerin yanı sıra Sadri Alışık, Oya Sensev, Kadir Savun, Vedat Karaokçu gibi oyuncular, Faruk Kenç’in Türk sinemasına kazandırdığı kişiler arasında yer aldı. Belgin Doruk ile yaptığı ikinci evliliğinden kızı Gül (1956) dünyaya geldi; çiftin evliliği birkaç yıl sonra boşanma ile sonuçlandı.

1946’da “Yerli Film Yapanlar Cemiyeti”'nin kurucuları arasında yer aldı ve bu cemiyetin ilk başkanlığını yaptı.

Son filmi 1967’de Şan Film için yaptığı “Çöl Kanunu” oldu.

Uzun metrajlı filmlerin yanında "Sanayi'de Eğitim, Ne İçin Eğitim?", "Güler Yüz Tatlı Söz", "Sümerbank Mağazasında Bir Gün" gibi kısa trajlı eğitici ve öğetici filmler de yapmiş olan sanatçı[6] 11 Mayıs 2000’de İstanbul'da hayatını kaybetti.

Kaynakça

Şablon:Sinema portal