Gerçeklik ilkesi: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
kDeğişiklik özeti yok
Khutuck (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
'''Gerçeklik ilkesi''', ''(Fr. principe de realite, İng. reality-principle, principle of reality)'' [[Freud]]'a göre ruhsal olaylara egemen olan iki ilkeden birisidir. Ötekiyse [[Haz ilkesi]]dir.
'''Gerçeklik ilkesi''', ''(Fr. principe de realite, İng. reality-principle, principle of reality)'' [[Sigmund Freud]]'a göre ruhsal olaylara egemen olan iki ilkeden birisidir. Ötekiyse [[Haz ilkesi]]dir.


Gerçeklik ilkesi, ruhsal gelişimin haz ilkesinden bir modifikasyonu sonucu ortaya çıkar.
Gerçeklik ilkesi, ruhsal gelişimin haz ilkesinden bir modifikasyonu sonucu ortaya çıkar.
6. satır: 6. satır:
Başlangıçta bedenin sanrı yoluyla içgüdüsel gereksinimlere dolaysız doyum sağlamaya çalışır. Ancak bu doyumların sanrı yoluyla ele geçirilemeyişi ve bu bakımdan uğranılan düş kırıklıkları, çocuğu doş dünyadaki gerçek durumları dikkate almayı ve isteklerine doyum sağlamayı, bunlarla ilgili değişiklikler yapabilmeyi öğretir. Böylece gerçeklik ilkesi başlangıçta tek başına egemen haz ilkesinden ruhsal olayları düzenleyici bir ilke kimliğiyle doğup çıkar. Ne var ki, bu ilkenin doğuşu, ruhsal aygıtı yönetecek bri dizi uyum yeteneğinin bireyde gelişmesine bağlıdır.
Başlangıçta bedenin sanrı yoluyla içgüdüsel gereksinimlere dolaysız doyum sağlamaya çalışır. Ancak bu doyumların sanrı yoluyla ele geçirilemeyişi ve bu bakımdan uğranılan düş kırıklıkları, çocuğu doş dünyadaki gerçek durumları dikkate almayı ve isteklerine doyum sağlamayı, bunlarla ilgili değişiklikler yapabilmeyi öğretir. Böylece gerçeklik ilkesi başlangıçta tek başına egemen haz ilkesinden ruhsal olayları düzenleyici bir ilke kimliğiyle doğup çıkar. Ne var ki, bu ilkenin doğuşu, ruhsal aygıtı yönetecek bri dizi uyum yeteneğinin bireyde gelişmesine bağlıdır.


Diğer bir yazısında [[Freud]]; haz peşinde koşan [[ben]]2in gerçeklik ilkesi'ni göz önüne tutarak bir içgüdüsel istei hemen duyduğu anda doyuma kavuşturmanın mı, yoksa bunu bir başka zamana ertelemenin mi ya da söz konusu isteği baskılayıp biliçdışına itmenin mi yerinde bir davranış sayılacağına karar verir.
Diğer bir yazısında [[Sigmund Freud|Freud]]; haz peşinde koşan [[ben]]2in gerçeklik ilkesi'ni göz önüne tutarak bir içgüdüsel istei hemen duyduğu anda doyuma kavuşturmanın mı, yoksa bunu bir başka zamana ertelemenin mi ya da söz konusu isteği baskılayıp biliçdışına itmenin mi yerinde bir davranış sayılacağına karar verir.


[[Ben]], bu işi yaparken iç gerçekliğiyle dış gerçekliği birbirine karıştırmamak için de ruhsal aygıtın gerçeklik denetimi arasında bir mekanizmadan yararlanır. (bu mekanızma Freud'un sözüne ettiği [[olmuşu olmamış yapma]] mekanizması gibidir.)
[[Ben]], bu işi yaparken iç gerçekliğiyle dış gerçekliği birbirine karıştırmamak için de ruhsal aygıtın gerçeklik denetimi arasında bir mekanizmadan yararlanır. (bu mekanızma Freud'un sözüne ettiği [[olmuşu olmamış yapma]] mekanizması gibidir.)

Sayfanın 23.28, 25 Temmuz 2008 tarihindeki hâli

Gerçeklik ilkesi, (Fr. principe de realite, İng. reality-principle, principle of reality) Sigmund Freud'a göre ruhsal olaylara egemen olan iki ilkeden birisidir. Ötekiyse Haz ilkesidir.

Gerçeklik ilkesi, ruhsal gelişimin haz ilkesinden bir modifikasyonu sonucu ortaya çıkar.

Freud'un anlatısınca

Başlangıçta bedenin sanrı yoluyla içgüdüsel gereksinimlere dolaysız doyum sağlamaya çalışır. Ancak bu doyumların sanrı yoluyla ele geçirilemeyişi ve bu bakımdan uğranılan düş kırıklıkları, çocuğu doş dünyadaki gerçek durumları dikkate almayı ve isteklerine doyum sağlamayı, bunlarla ilgili değişiklikler yapabilmeyi öğretir. Böylece gerçeklik ilkesi başlangıçta tek başına egemen haz ilkesinden ruhsal olayları düzenleyici bir ilke kimliğiyle doğup çıkar. Ne var ki, bu ilkenin doğuşu, ruhsal aygıtı yönetecek bri dizi uyum yeteneğinin bireyde gelişmesine bağlıdır.

Diğer bir yazısında Freud; haz peşinde koşan ben2in gerçeklik ilkesi'ni göz önüne tutarak bir içgüdüsel istei hemen duyduğu anda doyuma kavuşturmanın mı, yoksa bunu bir başka zamana ertelemenin mi ya da söz konusu isteği baskılayıp biliçdışına itmenin mi yerinde bir davranış sayılacağına karar verir.

Ben, bu işi yaparken iç gerçekliğiyle dış gerçekliği birbirine karıştırmamak için de ruhsal aygıtın gerçeklik denetimi arasında bir mekanizmadan yararlanır. (bu mekanızma Freud'un sözüne ettiği olmuşu olmamış yapma mekanizması gibidir.)

Gözat

Kaynakça