Buhûrîzâde Mustafa Itrî: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Mobil değişiklik mobil uygulama değişikliği iOS uygulaması değişikliği
Değişiklik özeti yok
Etiketler: Mobil değişiklik mobil uygulama değişikliği iOS uygulaması değişikliği
29. satır: 29. satır:
Itrî'nin küçük formda (şarkı, türkü, köçekçe v.s.) hiçbir eseri günümüze kadar gelememiştir. Eserlerin tümü büyük formlardadır. Dini musikinin de çok önemli eserleri yine Itrî'ye aittir. Bunlar arasında [[Segah]] Bayram Tekbiri, Segah Salat-ı Ümmiye, Cuma Salatı, Dilkeş-haveran Gece Salası, Rast Mevlevi "Na't-ı Mevlana" bütün [[İslam]] Dünyasında meşhurdur.
Itrî'nin küçük formda (şarkı, türkü, köçekçe v.s.) hiçbir eseri günümüze kadar gelememiştir. Eserlerin tümü büyük formlardadır. Dini musikinin de çok önemli eserleri yine Itrî'ye aittir. Bunlar arasında [[Segah]] Bayram Tekbiri, Segah Salat-ı Ümmiye, Cuma Salatı, Dilkeş-haveran Gece Salası, Rast Mevlevi "Na't-ı Mevlana" bütün [[İslam]] Dünyasında meşhurdur.


== Diğer eserleri ==
Itrî'nin elde kalan dindışı eserlerinden yalnız dördü saz eseridir (üç peşrev, bir saz semaisi), öbürleri hep sözlü, yani güftelidir. Bunlardan Nefi'nin "''Tut-i mucizeguyem ne desem laf değil''" diye başlayan güftesi üzerine yaptığı segah yürük semai beste ile Şirazlı Hafız'ın ''Gülbün-i ıyş midemed saki güülizar kü?''(Eğlence bahçesi yeşermekte, gül yanaklı saki nerede?) adlı güftesi üzerine neva makamında ''Kár'ı'' çok tanınmıştır. Itrî ayrıca 1640 yılında [[Osmanlı İmparatorluğu|imparatorluğun]] ''Esirciler Kethüdalığı''nı yapmış ve ''Mustafabey'' adını verdiği bir [[Armut]] cinsini yetiştirmiştir.<ref name="bilgiyok">{{Web kaynağı | url = http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/711622-itri-yili | başlık = Itrî Yılı | yayımcı = haberturk.com | erişimtarihi = 11 Mayıs 2012 | yazar = | erişimsaati = | son = | ilk = | yazarlink = | yardımcıyazarlar = | tarih = | yıl = | ay = | biçim = | çalışma = | yer = | sayfalar = | dil = | arşivurl = https://web.archive.org/web/20130704192358/http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/711622-itri-yili | arşivtarihi = 4 Temmuz 2013 | alıntı = | iş = | ölüurl = no }}.{{tr}}</ref>
Itrî'nin elde kalan dindışı eserlerinden yalnız dördü saz eseridir (üç peşrev, bir saz semaisi), öbürleri hep sözlü, yani güftelidir. Bunlardan Nefi'nin "''Tut-i mucizeguyem ne desem laf değil''" diye başlayan güftesi üzerine yaptığı segah yürük semai beste ile Şirazlı Hafız'ın ''Gülbün-i ıyş midemed saki güülizar kü?''(Eğlence bahçesi yeşermekte, gül yanaklı saki nerede?) adlı güftesi üzerine neva makamında ''Kár'ı'' çok tanınmıştır. Itrî ayrıca 1640 yılında [[Osmanlı İmparatorluğu|imparatorluğun]] ''Esirciler Kethüdalığı''nı yapmış ve ''Mustafabey'' adını verdiği bir [[Armut]] cinsini yetiştirmiştir.<ref name="bilgiyok">{{Web kaynağı | url = http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/711622-itri-yili | başlık = Itrî Yılı | yayımcı = haberturk.com | erişimtarihi = 11 Mayıs 2012 | yazar = | erişimsaati = | son = | ilk = | yazarlink = | yardımcıyazarlar = | tarih = | yıl = | ay = | biçim = | çalışma = | yer = | sayfalar = | dil = | arşivurl = https://web.archive.org/web/20130704192358/http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/711622-itri-yili | arşivtarihi = 4 Temmuz 2013 | alıntı = | iş = | ölüurl = no }}.{{tr}}</ref>



Sayfanın 15.08, 20 Ekim 2020 tarihindeki hâli

Buhûrîzâde Mustafa Itrî
بخورى زاده مصطفى عطرى
Itrî'nin 100 liralık banknotun arka yüzünde yer alan portresi
Genel bilgiler
Doğum1640
Konstantiniyye
Ölüm1711
TarzlarKlasik Türk Musikisi
MesleklerBestekâr, şair, hattat
ÇalgılarUd, kanun, ney, tanbur

Buhûrîzâde Mustafa Itrî (Osmanlı Türkçesi: بخورى زاده مصطفى عطرى) (d. 1640, Konstantiniyye, Osmanlı İmparatorluğu - ö. 1712), Türk bestekâr, şair ve hattat. Kendi adıyla anılan binin üzerinde eser arasından günümüze sadece kırk tanesi gelebilmiş olsa da, Türk klasik müziğinin ustası olarak kabul edilmektedir.[1]

Hayatı

Asıl adı Mustafa, takma adı ise Itrî'ydi . Çiçekçilik ve meyvecilikle uğraştığı için bu mahlası almış olduğu söylenir. Ustaları arasında Hâfız Post, Nasrullah Vakıf Halhali, Kasımpaşalı Koca Osman Efendi, Derviş Ömer Efendi gibi, 17. yüzyıl bestecileri vardır. Çağının kaynakları mevlevi olduğunu göstermektedir. Mevlevi mukabelesinde okunan bir Segah ayin bestelemiş olduğundan bu rivayetlerde haklılık payı olabileceği düşünülmektedir.

Hayatı boyunca birçok padişah ve devlet adamından himaye görmüş olup, bunlardan en önemlileri IV. Mehmet ve Gazi Giray Han'dır. Devlet adamlarına yakınlığı nedeniyle bir dönem esirciler kethüdalığı yapmış, sarayda da musiki dersleri vermiştir.

Eserleri

Itrî'nin Neva Kâr'ı Klâsik Türk Musikisi repertuvarının en yetkin eseri olarak kabul edilmektedir. Makamsal geçkiler, ezgilerin zengin ve orijinalliği bu eseri bir baş yapıt haline getirmiştir. Kâr'ın sözleri ünlü İranlı şair Hafız-ı Şîrâzî'ye aittir.Yine Segâh Yürük Semaisi olan "Tûti-i mûcize-gûyem ne desem lâf değil" çok bilinen ve seslendirilen bir eserdir. Eserin güftesi Nefî'nindir.

Itrî'nin küçük formda (şarkı, türkü, köçekçe v.s.) hiçbir eseri günümüze kadar gelememiştir. Eserlerin tümü büyük formlardadır. Dini musikinin de çok önemli eserleri yine Itrî'ye aittir. Bunlar arasında Segah Bayram Tekbiri, Segah Salat-ı Ümmiye, Cuma Salatı, Dilkeş-haveran Gece Salası, Rast Mevlevi "Na't-ı Mevlana" bütün İslam Dünyasında meşhurdur.

Itrî'nin elde kalan dindışı eserlerinden yalnız dördü saz eseridir (üç peşrev, bir saz semaisi), öbürleri hep sözlü, yani güftelidir. Bunlardan Nefi'nin "Tut-i mucizeguyem ne desem laf değil" diye başlayan güftesi üzerine yaptığı segah yürük semai beste ile Şirazlı Hafız'ın Gülbün-i ıyş midemed saki güülizar kü?(Eğlence bahçesi yeşermekte, gül yanaklı saki nerede?) adlı güftesi üzerine neva makamında Kár'ı çok tanınmıştır. Itrî ayrıca 1640 yılında imparatorluğun Esirciler Kethüdalığını yapmış ve Mustafabey adını verdiği bir Armut cinsini yetiştirmiştir.[2]

Mezarı Edirnekapı Şehitliği'nde bulunmaktadır.[2]

Bugüne kadar hayatı veya geçimini ne şekilde sağladığına dair Recep Uslu tarafından 2015 yılında yayınlanan detaylı bir araştırma yapılmıştır.

Popüler Kültürde

Itrî'nin portresi 100 TL'lık banknotların arka yüzünde yer almaktadır.

1 Ocak 2009 tarihi itibariyle tedavüle giren 100 TL'nin arka yüzünde, "notalar, kudüm ve ud gibi enstrümanlar” ve “ney üfleyen Mevlevi derviş” figürü ile birlikte Itrî'nin portresi yer almaktadır.

Yahya Kemal Beyatlı “Itrî” adlı şiirinde, onun Türk mûsikisindeki yerini dile getirmiş, Rüştü Şardağ ve Yılmaz Öztuna ise hayatı hakkında iki kitap yazmıştır.

Ayrıca UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, 25 Ekim - 10 Kasım 2011 tarihlerinde gerçekleşen 36. genel konferansında[3] 2012 yılını şair Nâbi ve bestekâr Itrî anma yılı ilan edilmiş ve bu kapsamda Ankara'da 2 Mart 2012 tarihinde UNESCO Türkiye Millî Komisyonu ve Yunus Emre Enstitüsü tarafından anma yılı açılış etkinliği düzenlenmiştir.[4][5]

Kaynakça

  1. ^ Hürriyet Daily News (28 Şubat 2012). "UNESCO celebrates 300th anniversary of Mustafa Itri". 28 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2012. 
  2. ^ a b "Itrî Yılı". haberturk.com. 4 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2012. .(Türkçe)
  3. ^ "UNESCO 36. Genel Konferansı" (PDF). unesco.org.tr. 13 Haziran 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2012. .(Türkçe)
  4. ^ "Anma Yılı Açılış Etkinliği" (PDF). unesco.org.tr. 13 Haziran 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2012. .(Türkçe)
  5. ^ "2012-2013 UNESCO Yıldönümleri". unesco.org.tr. 29 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mayıs 2012. .(Türkçe)