İçeriğe atla

Ebubekir Kânî Efendi: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Yazım hatası düzeltildi
anlam ayrımı sayfasına yönlenen bağlantı düzeltme, added orphan tag AWB ile
1. satır: 1. satır:
{{Öksüz|date=Mart 2018}}

{{Yazar bilgi kutusu
{{Yazar bilgi kutusu
| adı = Ebubekir Kânî Efendi
| adı = Ebubekir Kânî Efendi
6. satır: 8. satır:
| takma_adı =
| takma_adı =
| doğum_tarihi =
| doğum_tarihi =
| doğum_yeri = [[Tokat]], [[Osmanlı İmparatorluğu]]
| doğum_yeri = [[Tokat (il)|Tokat]], [[Osmanlı İmparatorluğu]]
| ölüm_tarihi = 1792
| ölüm_tarihi = 1792
| ölüm_yeri = [[İstanbul]], [[Osmanlı İmparatorluğu]]
| ölüm_yeri = [[İstanbul]], [[Osmanlı İmparatorluğu]]

Sayfanın 20.25, 20 Mart 2018 tarihindeki hâli

Ebubekir Kânî Efendi
DoğumTokat, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm1792
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu
MeslekYazar Şair
Dönem18. yüzyıl
TürŞiir
Ebubekir Kani Efendi'nin Eyüp'teki Mezar Taşı.

Ebubekir Kânî Efendi Divan şairidir. Mizahi mektupları ve şiirleri ile tanınır. Eflak, Rusçuk ve çevresinde görev yaptığı yıllarda İskerletzade Konstantin Bey’in isteği üzerine yeğeni Alexandre için “Benam-ı Havariyyun-ı Buruc-ı Fünun” isimli bir Türkçe öğrenme ve konuşma kitabı yazdı.[1] XVIII. yüzyılda kaleme almış olduğu bu eser Türkçenin diğer milletlere öğretilmesi konusunda bir model olarak gösterilir.[2] Bir kedinin ağzından sahibine yazılmış ünlü "Hirrename" si yergi ve mektuplarıyla birlikte Münşeat-ı Kânî isimli eserindedir.[3] Münşeat’ın değişik hacimlerdeki el yazma nüshaları çeşitli kütüphanelerde mevcuttur. Eser hakkında bir doktora tezi hazırlanmıştır [4] Yazdığı Arapça, Farsça ve Türkçe şiirler Divan’ında toplanmıştır. İstanbul kütüphanelerinde bazı yazma nüshaları bulunan Divan, Arap harfleriyle yayımlanmış ve eser tenkitli metin hâlinde yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır [5] Ayrıca İlyas Yazar tarafından hazırlanan “Kânî Dîvânı” isimli eser 2012 yılında Kültür Bakanlığı Yayınları arasında neşredilmiştir.[6] Ebubekir Kânî Efendi’nin Silistre’de söylediği rivayet edilen ve insanların kolay kolay değişmeyeceğine dair “Kırk yıllık Kani, olur mu Yani” sözü günümüze kadar ulaşmıştır. Kânî Efendi 1792 yılında vefat etti. Mezarı Eyüp, Beybaba Sokağı üzerindedir.[7]

Kaynakça

  1. ^ Haskan, Mehmet Nermi. Eyüpsultan Tarihi, Eyüp Belediyesi Yayınları, İstanbul, 2009.
  2. ^ Yabancılara Türkçe Öğretiminde Ebubekir Kânî Modeli. turkcede.org. Erişim Tarihi: 14.10.2016
  3. ^ Münşeat-ı Kânî. katalog.istanbul.edu.tr. Erişim Tarihi: 14.10.2016
  4. ^ Batislam, H. Dilek (2013). "Tokatlı bûbekir Kânî'nin münşeatında "Üslup" yerine kullanılan kelimeler", TÜBAR-XXXIII, s. 45-60.
  5. ^ Eliaçık, Muhittin: Tokatlı Kânî Divanının Tenkitli Metni, Hayatı, Kişiliği, Vazifeleri, Eserleri, Dili, Sanatı ve Üslubu, İst.Ünv., 1992
  6. ^ Yazar, İlyas. Kânî Divanı, T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2012,
  7. ^ Haskan, Mehmet Nermi: Eyüplü Meşhurlar, Eyüp Belediyesi Yayınları, c.II, s.67, İstanbul 2014