İçeriğe atla

Kâşgarlı Mahmud: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Crus3r (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Crus3r (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
20. satır: 20. satır:
[[Image:Kashgari map.jpg|thumb|250px| Divân-ı Lügati't-Türk ` te bulunan harita 11.yy.]]
[[Image:Kashgari map.jpg|thumb|250px| Divân-ı Lügati't-Türk ` te bulunan harita 11.yy.]]


'''Kaşgarlı Mahmut''' ([[Arapça]]: '''محمود بن الحسين بن محمد الكاشغري''', [[Uygurca]]: Mehmud Qeshqeri), d.[[1008]] - ö.[[1105]]). [[Kaşgar]]’dan 45 km. güney batıda Opal kasabasında dünyaya geldi.(Bazı kaynaklarda Isık Köl yakınındaki Bars Kul'da doğmuştur-Jean Paul Roux_Türklerin Tarihi) Tam adı "Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed"dir. Yani Muhammed oğlu Hüseyin oğlu Mahmut'dur. [[Karahanlılar|Karahanlı]] soyundan asil bir ailenin ferdi olan Muhammed bin Hüseyin(''Husayn Çağrı Tégin'')’in oğludur. Annesinin ismi Bibi Rābiy'a al-Basrī'dir. Babası [[Barsgan]] şehrinde yaşamakta iken bilinmeyen bir sebeple [[Kaşgar]](''Kaxgar''; [[Uygurca]]: قەشقەر / ''K̡ǝxk̡ǝr''; Çince: 喀什; pīnyīn: ''Kāshí'') şehrine gelip yerleşmişti. O dönemde Kaşgar, önemli bir ilim ve kültür merkezi idi. Günümüzde, [[Çin]]liler’in hakimiyeti altında olan [[Doğu Türkistan]] sınırları içerisindedir. Kaşgarlı Mahmud, [[1008]] yılında Kaşgar’da dünyaya geldi. Hamirler diye çağrıldığını, bunun Oğuzların Emir (Arapça: '''أمير''' ) yerine Hemir (Arapça: '''حَمِر''' ) demelerinden kaynaklandığından bahsetmektedır. Kendisinin verdiği bu bilgilerden, Türk tarihinin önemli devletlerinden birisi olan Karahanlı Devletinin hanedan sülalesine mensuptur. <a href="http://imageshack.us"><img src="http://img253.imageshack.us/img253/7055/kagarlmahmutxn9.jpg" border="0" alt="Image Hosted by ImageShack.us"/></a><br/>
'''Kaşgarlı Mahmut''' ([[Arapça]]: '''محمود بن الحسين بن محمد الكاشغري''', [[Uygurca]]: Mehmud Qeshqeri), d.[[1008]] - ö.[[1105]]). [[Kaşgar]]’dan 45 km. güney batıda Opal kasabasında dünyaya geldi.(Bazı kaynaklarda Isık Köl yakınındaki Bars Kul'da doğmuştur-Jean Paul Roux_Türklerin Tarihi) Tam adı "Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed"dir. Yani Muhammed oğlu Hüseyin oğlu Mahmut'dur. [[Karahanlılar|Karahanlı]] soyundan asil bir ailenin ferdi olan Muhammed bin Hüseyin(''Husayn Çağrı Tégin'')’in oğludur. Annesinin ismi Bibi Rābiy'a al-Basrī'dir. Babası [[Barsgan]] şehrinde yaşamakta iken bilinmeyen bir sebeple [[Kaşgar]](''Kaxgar''; [[Uygurca]]: قەشقەر / ''K̡ǝxk̡ǝr''; Çince: 喀什; pīnyīn: ''Kāshí'') şehrine gelip yerleşmişti. O dönemde Kaşgar, önemli bir ilim ve kültür merkezi idi. Günümüzde, [[Çin]]liler’in hakimiyeti altında olan [[Doğu Türkistan]] sınırları içerisindedir. Kaşgarlı Mahmud, [[1008]] yılında Kaşgar’da dünyaya geldi. Hamirler diye çağrıldığını, bunun Oğuzların Emir (Arapça: '''أمير''' ) yerine Hemir (Arapça: '''حَمِر''' ) demelerinden kaynaklandığından bahsetmektedır. Kendisinin verdiği bu bilgilerden, Türk tarihinin önemli devletlerinden birisi olan Karahanlı Devletinin hanedan sülalesine mensuptur. [url=http://imageshack.us][img=http://img253.imageshack.us/img253/7055/kagarlmahmutxn9.jpg][/url]



Başka araştırmalara göre (Yakup Deliömeroğlu, Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı);
Başka araştırmalara göre (Yakup Deliömeroğlu, Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı);

Sayfanın 15.28, 28 Aralık 2008 tarihindeki hâli

Şablon:Kişisel

Divân-ı Lügati't-Türk ` te bulunan harita 11.yy.

Kaşgarlı Mahmut (Arapça: محمود بن الحسين بن محمد الكاشغري, Uygurca: Mehmud Qeshqeri), d.1008 - ö.1105). Kaşgar’dan 45 km. güney batıda Opal kasabasında dünyaya geldi.(Bazı kaynaklarda Isık Köl yakınındaki Bars Kul'da doğmuştur-Jean Paul Roux_Türklerin Tarihi) Tam adı "Mahmud bin Hüseyin bin Muhammed"dir. Yani Muhammed oğlu Hüseyin oğlu Mahmut'dur. Karahanlı soyundan asil bir ailenin ferdi olan Muhammed bin Hüseyin(Husayn Çağrı Tégin)’in oğludur. Annesinin ismi Bibi Rābiy'a al-Basrī'dir. Babası Barsgan şehrinde yaşamakta iken bilinmeyen bir sebeple Kaşgar(Kaxgar; Uygurca: قەشقەر / K̡ǝxk̡ǝr; Çince: 喀什; pīnyīn: Kāshí) şehrine gelip yerleşmişti. O dönemde Kaşgar, önemli bir ilim ve kültür merkezi idi. Günümüzde, Çinliler’in hakimiyeti altında olan Doğu Türkistan sınırları içerisindedir. Kaşgarlı Mahmud, 1008 yılında Kaşgar’da dünyaya geldi. Hamirler diye çağrıldığını, bunun Oğuzların Emir (Arapça: أمير ) yerine Hemir (Arapça: حَمِر ) demelerinden kaynaklandığından bahsetmektedır. Kendisinin verdiği bu bilgilerden, Türk tarihinin önemli devletlerinden birisi olan Karahanlı Devletinin hanedan sülalesine mensuptur. [url=http://imageshack.us][img=http://img253.imageshack.us/img253/7055/kagarlmahmutxn9.jpg][/url]


Başka araştırmalara göre (Yakup Deliömeroğlu, Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı); Batı Karahanlı Hakanlarından Buğrahan Muhammet Yağan Tekin(Bogra Yagan Tégin)’in torunu ve Şehzade Hüseyin Emir Tekin’in oğludur. Yağan Tekin, 18 aylık kısa Hakanlık döneminden sonra tahtı kendi isteği ile Kaşgarlı Mahmut’un babası Hüseyin Emir Tekin(Husayn Çağrı Tégin)’e devretmek istemiştir. Bu devir teslim için büyük ziyafetler hazırlanmış davullar dövülmüştür. Bu ziyafet sırasında Yağan Tekin’in eşlerinden Hanısı, tahta kendi oğlu İbrahim’i geçirebilmek için diğer şehzadeleri zehirlemiştir.

Kaşgarlı Mahmutun babası da zehirlenenler arasındadır. Bu saray darbesinden sonra İbrahim 1057 yılında Batı Karahanlıların Hakanı olmuştur. Kaşgarlı Mahmut ise bu tuzaktan kendisini kurtararak Batı Karahanlı Devletinin topraklarından kaçmıştır. Ancak İbrahim Hanın adamları her yerde onu aradıklarından o kendisini gezgin veya bilgin gibi sıfatlarla takdim ederek sık sık yer değiştirmek zorunda kalmıştır.

Ancak yine de kesin olarak Kaşgarlı Mahmut dönemin bütün klâsik ilimlerini tahsil etti. Arapça ve Farsça öğrendi. Saciye ve Hamidiye Medreseleri'nde tahsil gördükten sonra kendisini Türk dili tetkikatına vakfetmiştir. Bu amaçla Orta Asya'yı boydan boya kat ederek Anadolu'ya oradan da Bağdat'a gitmiş. 15 yıl boyunca Türkler’in yaşadığı bütün illeri, şehirleri, obaları, dağları ve çölleri dolaştı. Bu geziler inceleme amaçlı idi. Türkler’in örf ve âdetlerini mahallinde araştırdı. Gezileri sırasında, ana dili Türkçe’nin Hâkaniye, Oğuz, Kıpçak, Argu, Çiğil, Kepenek şivelerini de öğrendi.

İyi öğrenim görmüş, İslâmiyet'le ilgili bilimsel çalışmaları yakından izlemiştir. Arapça ve Farsça'yı da çok iyi öğrenmiştir. Türklerin bulunduğu bölgeleri gezmiş , ana dili olan Türkçenin bütün lehçelerini yerlerinde öğrenmiş, geleneklerini göreneklerini yakından izlemiştir.

Kaşgar’dan ayrılışı Bağdat’a yerleşimi

Kaşgarlı Mahmut 1057’de Kaşgar’dan ayrılarak Bağdat’a yerleşti. Kitabında belirttiğine göre, ailesi Kaşgar'dan Irak'a göç etmişti. Melikşah'ın (1072-1092) eşi Terken Hatun'un maiyetinde pekçok Kaşgarlı, bu dönemde Irak'a gelmişti. Mahmut'un ailesinin de bunlarla birlikte gelmiş oldukları düşünülebilir. O sıralarda Irak İslâm Dünyası'nın en önemli kültür merkezlerinden biri idi. Bu nedenle bilimle uğraşanların buraya gelmek istemeleri doğaldı. Ayrıca Bağdat bu dönemde Türk nüfuzu altına girmiş ve halifeleri ayakta tutan da buradaki Türklerdi.

Kaşgarlı Mahmut "Dîvânü Lugati’t-Türk" isimli, dünyaca bilinen eserin yazarıdır. Ünlü eserini 1072 yılında Bağdat’ta yazmaya başladı. 12 Şubat 1074 tarihinde tamamladı. Eserin tamamlanmasından sonraki iki yıl içerisinde dört defa baştan sona gözden geçirerek 1076‘da son şeklini verdi. 1077 yılında, Abbasi Halifesi Muktedî-Biemrillah’ın oğlu Ebü’l-Kasım Abdullah’a armağan etmiştir.

Kitabın asıl nüshası bu gün Millet Kütüphanesi'nde muhafaza edilmektedir. Kitabın Uygurca çevirisi ancak 1978'de yapılabilmiştir.

Yazılış gayesi, Araplara Türkçeyi öğretmekten çok, Türkçenin Arapça ile koşu atları gibi yarış edeceğini, Türk dilinin zenginliğini, her duygu ve düşünceyi anlatmaya elverişli olduğunu ispat etmek içindir. Türkçenin zengin gramer özelliklerini ilk ve en çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Kaşgarlı Mahmut, iyi silah kullanan bir asker olmakla beraber, Türk dilinin, türk ulusal kültürü, yurt sevgisini her şeyin üstünde gören ilk büyük türk dilinin bilginidir. Kitabının önsözünde şu ilgi çekici tümceler zer almaktadır:
"Türk'ün, Türkmen'in, Oğuz'un, Çiğil'in, Yağma'nın Kırgız'ın lisanlarını ve kafiyelerini tamimiyle zihnimde nakşettim. Bu hususta o kadar ileri gittim ki, her taifenin lehçesi bence en mükemmel surette elde edilmiş oldu... Türk dili ile Arab dilinin at başı beraber yürüdükleri bilinsin diye..." Ayrıca: "Türk dilini öğrenmek çok gerekli bir iş olur..."

"Türk Sözlüğünün Divanı" anlamına gelen Kitâbü divân-i lûgat it-Türk (Divânü Lügati't-Türk) adlı Kaşgârlı Mahmut'un bu eseri, yalnız bir sözlük değil; İslâm'dan öncesi Türk edebiyatını, tarihini, coğrafyasını, folklorunu, mitolojisini aydınlatan ansiklopedik niteliktedir.

11. yüzyıl hemen bütün İslâm ülkelerinde Türklerin egemen olduğu bir dönemdir. Karahanlılar devletinin, özellikle Büyük Selçuklular'ın askerlikçe ve uygarlıkça en parlak zamanı bu dönem içerisindedir. O tarihlerde Türklerin egemenliğindeki uluslar dilini öğrenmek ihtiyacını duyuyorlardı. Divânü Lügati't-Türk Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla 1073 -1077 tarihleri arasında Bağdat'ta yazılmış bir sözlüktür. Türk sözcüğünün kuvvet, güç, kudret anlamı taşıdığını bize ilk bildiren Kaşgârlı Mahmut'tur.

Divânü Lügati't-Türk'teki sözcüklerin anlamları Arapça olarak yazılmıştır. Türkçe 8.526 sözcüğün Arapça karşılığı verilirken, sav denilen âtasözleri, sagu denilen ağıtlar, koşuk denilen şiirler, destan parçaları alınmıştır. Sözcüklerle ilgili bol bol seci, mesel, hikmet, şiir, efsane; tarih, coğrafya; halk edebiyatı folklor bilgi ve örnekleri verilmiş; dilbilgisi kuralları ortaya konulmuş; Türkoloji'nin sağlam temelleri atılmıştır. Türkologların görüşü : "Göktürk Yazıtları ile Kitâbü divân-i lûgat it-Türk, Türklük için büyük kazanç olmuştur.

Kaşgarlı Mahmud’un, Kitabu Cevahirü’n – Nahv fi Lugati’t-Türkî (Türk Dili’nin Nahiv (*) Cevherleri) adlı bir eser daha kaleme aldığı biliniyor. Nerede-nasıl kaybolduğu belirlenemeyen bu eser, günümüze ulaşmamıştır.

Kaşgar'a dönüş

Opal'da bir mescit

Kaşgarlı Mahmut, 1080 yılında Kaşgar’a döndü. O artık, ülkesinin önde gelen bir ilim adamı idi. Adına izafeten, Mahmudiye Medresesi denilen binada dersler vermeye başladı. Binlerce öğrenci yetiştirdi.

Mahmud, Kaşgar'a dönmüş ve 1105'de vefat etmiştir. Türklerin yaşadığı şehirleri, köyleri, obaları bir bir dolaşarak hazırladığı sözlük, İslâmiyet'ten önceki Türk sözlü edebiyatın aydınlatan dev eseridir.

Kaşgarlı Mahmud, 1105 yılında, 97 yaşında iken fâni hayata vedâ etti. Aziz naaşı; ders verdiği Mahmudiye mezarlığında toprağa verildi. Burası, Kaşgar şehrine 45 kilometre uzaklıktaki Opal köyünde, etrafı kavak, çınar ve söğüt ağaçlarıyla çevrili bir tepedir (Enlem 39°18'51.19" Kuzey, Boylam 75°30'35.82" Doğu). Ölümünden sonra öğrencileri tarafından inşa edilen türbe, günümüze kadar dört defa yenilendi.

Türbede, Kaşgarlı Mahmud’un sandukasının bulunduğu bir oda, Kur’an-ı Kerim okumak için bir salon ve müze bölümü bulunuyor. Müzede değerli âlimin kitap ve makaleleri, el yazması ve basma Kur’an-ı Kerim’ler ile bazı eşyaları var. Müzenin duvarında, Doğu Türkistan’lı bir ressam tarafından büyük boyda yapılmış, Kaşgarlı Mahmud’u çalışırken gösteren temsilî bir resim yer alıyor. Müzede ayrıca Uygurlar’ın Budizm inancını yaşadıkları dönemlere ait eşyalar göze çarpıyor. Bu eşyaların, arkeolojik kazılarda elde edildiği belirtiliyor. Karahanlılar dönemine ait çeşitli mâdenî para ve süs eşyaları, müzede sergilenen malzemeler arasında dikkat çekiyor. Türbenin iç ve dış duvarları ile oda ve salonların tavanları, Uygur sanatının süsleme unsurlarıyla bezenmiş. Süslemeler, ahşap tavanda eşsiz bir ihtişam oluşturuyor.

Türkoloji’nin ilk ve en büyük âliminin türbesi, son yıllarda önemli ölçüde tahrip edilmiştir.


"Türk Sözlüğünün Divanı" anlamına gelen Kitâbü divân-i lûgat it-Türk (Divânü Lügati't-Türk) adlı Kaşgarlı Mahmut'un bu eseri, yalnız bir sözlük değil; İslâm'dan öncesi Türk edebiyatını, tarihini, coğrafyasını, folklorunu, mitolojisini aydınlatan ansiklopedik niteliktedir. Türk sözcüğünün kuvvet, güç, kudret anlamı taşıdığını ilk ansiklopedik şekilde bildiren Kaşgarlı Mahmut'tur.

Eserleri

  • Dîvânü Lugati’t-Türk, Türk dilinde ilk ansiklopedi ve sözlük.
  • Kitabu Cevahirü’n – Nahv fi Lugati’t-Türkî (Türk Dili’nin Nahiv (*) Cevherleri), Türk dilinin ilk gramer kitabı. (Bu eseri daha kaleme aldığı biliniyor. Nerede-nasıl kaybolduğu belirlenemeyen bu eser, günümüze ulaşmamıştır)

Kaynak

İç Bağlantılar

İlgili Bağlantılar