Sema (tasavvuf): Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
fotoğraf ve video ekleme
24. satır: 24. satır:
[[Dosya:Istanbul_Whirling_Dervishes.webm|thumb|250px|İstanbul Semazenleri videosu]]
[[Dosya:Istanbul_Whirling_Dervishes.webm|thumb|250px|İstanbul Semazenleri videosu]]
== Geçmişi ==
== Geçmişi ==
Sufiler, İslam'ın ilk devirlerinden itibaren semayı, vecdi, musiki ve şiir dinlerken kalkıp hareket etmeyi, dönmeyi kabul etmişlerdi. Sema, ortaya çıkışından itibaren İslam dini ile bağdaşıp-bağdaşmayacağı çok tartışılmış; sufilere göre helal; tarikatla ilgisi olmayan din bilginlerine göre ise haram kabul edilmiştir.<ref name=kerimkara/>
Sufiler, İslam'ın ilk devirlerinden itibaren semayı, vecdi, musiki ve şiir dinlerken kalkıp hareket etmeyi, dönmeyi kabul etmişlerdi. Ortaya çıkışından itibaren semanın İslam dini ile bağdaşıp-bağdaşmayacağı çok tartışılmış; sufilere göre helal; tarikatla ilgisi olmayan din bilginlerine göre ise haram kabul edilmiştir.<ref name=kerimkara/>


Mevlana çağından az önce yaşayan ve onunla çağdaş bulunan sufiler semayı ehline helal görmekte ve sema etmekteydiler.<ref name=turan>{{web kaynağı|soyadı1=Turan|ad1=Namık Sinan|başlık=17. Yüzyılda Osmanlı Tasavvuf Ritüelinde Semâ, Deveran ve Müziğin Püritanizmle İmtihan|url=https://www.academia.edu/30926672/17._Y%C3%BCzy%C4%B1lda_Osmanl%C4%B1_Tasavvuf_Rit%C3%BCelinde_Sem%C3%A2_Deveran_ve_M%C3%BCzi%C4%9Fin_P%C3%BCritanizmle_%C4%B0mtihan%C4%B1|website=https://www.academia.edu/|yayıncı=Akademik Porte, Tarih: Bahar 2016, Sayı:13|erişimtarihi=24 Şubat 2018}}</ref> Sûfîler sohbet ve zikir için bir araya geldiklerinde sohbet edilir, yapılan nasihatler dinlenir, bu arada konusu Allah sevgisi ve aşkı olan şiirler ve ilahiler okunurdu. ''Kavval'' ve ''goyende'' denilen güzel sesli kişiler tarafından söylenen şiirleri ve ilahileri dinleyen dervişler duygulanır, heyecanlanır, coşarak yerlerinden fırlar dönmeye başlarlardı. Dönme, derviş sakinleşinceye kadar sürerdi. Dervişlerin ferdî olarak da toplu olarak da döndükleri olurdu.<ref name=zuhur>{{web kaynağı|soyadı1=Uludağ|ad1=Süleyman|başlık=Tasavvufta Sema|url=http://www.zuhurdergisi.com/yazi_290_Tasavvufta-Sem%C3%A2_29.html|website=http://www.zuhurdergisi.com|yayıncı=Zuhur Dergisi, 11 Ağustos 2012|erişimtarihi=24 Şubat 2018}}</ref> Mevlâna'nın yaptığı sema, bu geleneğin devamı idi.
Mevlana çağından az önce yaşayan ve onunla çağdaş bulunan sufiler semayı ehline helal görmekte ve sema etmekteydiler.<ref name=turan>{{web kaynağı|soyadı1=Turan|ad1=Namık Sinan|başlık=17. Yüzyılda Osmanlı Tasavvuf Ritüelinde Semâ, Deveran ve Müziğin Püritanizmle İmtihan|url=https://www.academia.edu/30926672/17._Y%C3%BCzy%C4%B1lda_Osmanl%C4%B1_Tasavvuf_Rit%C3%BCelinde_Sem%C3%A2_Deveran_ve_M%C3%BCzi%C4%9Fin_P%C3%BCritanizmle_%C4%B0mtihan%C4%B1|website=https://www.academia.edu/|yayıncı=Akademik Porte, Tarih: Bahar 2016, Sayı:13|erişimtarihi=24 Şubat 2018}}</ref> Sûfîler sohbet ve zikir için bir araya geldiklerinde sohbet edilir, yapılan nasihatler dinlenir, bu arada konusu Allah sevgisi ve aşkı olan şiirler ve ilahiler okunurdu. ''Kavval'' ve ''goyende'' denilen güzel sesli kişiler tarafından söylenen şiirleri ve ilahileri dinleyen dervişler duygulanır, heyecanlanır, coşarak yerlerinden fırlar dönmeye başlarlardı. Dönme, derviş sakinleşinceye kadar sürerdi. Dervişlerin ferdî olarak da toplu olarak da döndükleri olurdu.<ref name=zuhur>{{web kaynağı|soyadı1=Uludağ|ad1=Süleyman|başlık=Tasavvufta Sema|url=http://www.zuhurdergisi.com/yazi_290_Tasavvufta-Sem%C3%A2_29.html|website=http://www.zuhurdergisi.com|yayıncı=Zuhur Dergisi, 11 Ağustos 2012|erişimtarihi=24 Şubat 2018}}</ref> Mevlâna'nın yaptığı sema, bu geleneğin devamı idi.

Sayfanın 12.08, 24 Şubat 2018 tarihindeki hâli

Sema
Semazenler
ÜlkeTürkiye
Kaynak00100
BölgeAvrupa ve Kuzey Amerika
Tescil geçmişi
Tescil2008 (3 oturum)

Sema veya Sama, (Arapça: سماع ), sufinin musiki nağmelerini dinlerken sesi ve anlamı işitmesi, vecde gelip hareket etmesi ve kendinden geçip dönmesi anlamında bir tasavvuf terimi.

Arapça'da "işitmek" anlamındaki "semi" kelimesinden gelir ve mecazi olarak "şarkı, nağme, musiki, raks" anlamlarındadır.[1] Zamanla sufilerin cezbe halinde şiir ve ilahi dinlemeleri ve bu dinleme sırasında vecde gelip ayakta zikir yapmalarına isim olmuştur.[2] Sema sırasında genellikle dervişler döne döne raks ettikleri için semaya "devir ve deveran" (dönmek) da denilmiştir.Kaynak hatası: <ref> etiketinde geçersiz değişken (Bkz: Kaynak gösterme)

13. yüzyıl mutasavvıflarından Mevlânâ tarafından da dinî ve tasavvufi bir coşkunlukla icra edilen sema, bilhassa Mevlânâ'dan sonra gittikçe gelişmiş ve başlı başına bir ayin halini almıştır. Mevlevi sema törenleri Türkiye'nin UNESCO tarafından belirlenmiş İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesine kayıtlı miraslarından birisidir.[3]

İstanbul Semazenleri videosu

Geçmişi

Sufiler, İslam'ın ilk devirlerinden itibaren semayı, vecdi, musiki ve şiir dinlerken kalkıp hareket etmeyi, dönmeyi kabul etmişlerdi. Ortaya çıkışından itibaren semanın İslam dini ile bağdaşıp-bağdaşmayacağı çok tartışılmış; sufilere göre helal; tarikatla ilgisi olmayan din bilginlerine göre ise haram kabul edilmiştir.[2]

Mevlana çağından az önce yaşayan ve onunla çağdaş bulunan sufiler semayı ehline helal görmekte ve sema etmekteydiler.[4] Sûfîler sohbet ve zikir için bir araya geldiklerinde sohbet edilir, yapılan nasihatler dinlenir, bu arada konusu Allah sevgisi ve aşkı olan şiirler ve ilahiler okunurdu. Kavval ve goyende denilen güzel sesli kişiler tarafından söylenen şiirleri ve ilahileri dinleyen dervişler duygulanır, heyecanlanır, coşarak yerlerinden fırlar dönmeye başlarlardı. Dönme, derviş sakinleşinceye kadar sürerdi. Dervişlerin ferdî olarak da toplu olarak da döndükleri olurdu.[5] Mevlâna'nın yaptığı sema, bu geleneğin devamı idi.

Daha önce sema ile ilgilenmeyen Mevlana, Şems-i Tebrizî ile tanışıp onun etkisine girdikten sonra çeşitli vesilelerle coşmaya ve bazen vecde gelerek döne döne semaya başlamıştı. Mevlana'nın "doyumsuz bir aşk şarabına" benzettiği sema,[4] Sultan Veled zamanında Mevlevîliğin ayin yöntemlerinden biri olarak kabul edilmiş; asırlar geçtikçe büsbütün sanatsal bir hal almıştır.[2] Mevlevi Sema Törenleri, 2008 yılında UNESCO tarafından belirlenmiş İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsilî Listesine kaydedilmiştir.

Mevlevîlikte semanın benzerlerine Halvetilik, Kadirilik, Rufailik, Sühreverdilik, Celvetilik gibi tarikatlarda da rastlanır ve bu tarikatlarda buna daha çok "devr" veya "deverân" denir.[5]

Kaynakça

  1. ^ Ceyhan, Semih. "Semâ" (PDF). http://www.islamansiklopedisi.info. Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, yıl: 2009, cilt: 36. Erişim tarihi: 24 Şubat 2018.  |website= dış bağlantı (yardım)
  2. ^ a b c Kara, Kerim. "Tasavvufta Sema". http://www.kerimkara.com. Kerimkara.com sitesi, 25 Aralık 2008. Erişim tarihi: 24 Şubat 2018.  |website= dış bağlantı (yardım)
  3. ^ "Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerinde Türkiye" (PDF). http://www.unesco.org.tr/. UNESCO Türkiye Milli Komisyon web sitesi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2018.  |website= dış bağlantı (yardım)
  4. ^ a b Turan, Namık Sinan. "17. Yüzyılda Osmanlı Tasavvuf Ritüelinde Semâ, Deveran ve Müziğin Püritanizmle İmtihan". https://www.academia.edu/. Akademik Porte, Tarih: Bahar 2016, Sayı:13. Erişim tarihi: 24 Şubat 2018.  |website= dış bağlantı (yardım)
  5. ^ a b Uludağ, Süleyman. "Tasavvufta Sema". http://www.zuhurdergisi.com. Zuhur Dergisi, 11 Ağustos 2012. Erişim tarihi: 24 Şubat 2018.  |website= dış bağlantı (yardım)

Galeri