İçeriğe atla

Öz-referans Etkisi

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Öz-referans etkisi, insanların kendilerinin olayın içinde yer alıp almadıklarına bağlı olarak bilgiyi farklı şekilde kodlama eğilimidir. İnsanlardan kendileriyle ilgili olan bilgileri hatırlamaları istendiğinde, hatırlama ihtimalleri daha yüksektir.

Araştırma[değiştir | kaynağı değiştir]

1955'te George Kelly, George Kelly insanların kişisel kurguları nasıl oluşturduğuna dair teori yayınladı. Bu, her bireyin psikolojik süreçlerinin olayları tahmin etme şekillerinden etkilendiği fikrine dayanan daha genel bir bilişsel teoriydi. Bu teori, kişisel kurguların fikirleri için zemin hazırladı.[1] Yükleme teorisi,[2] insanların benlik yapısını oluşturan ve de davranış ve olayların nedenlerini nasıl ilişkilendirdiklerini açıklayan bir teoridir çünkü insanlar kendileriyle ilgili şeyleri başka birinin başına gelen aynı şeyden farklı şekilde açıklayabilirler. Yükleme teorisine bağlı olarak temel yükleme hatası[3] oluşabilir. Bu hata birinin bir olaydaki başka kişinin davranışını, durumun dış faktörlerini dikkate almak yerine içsel özelliklere (kişiliğe) vurgu yaparak açıklamasıdır. Jones, Sensenig ve Haley[4] tarafından yapılan çalışmada, deneklerden sadece "en önemli özelliklerini" tanımlamalarını isteyerek benliğin özel bir yapısı olduğu fikri doğrulandı. Sonuçlar, yanıtların çoğunun "hassas", "akıllı" ve "arkadaş canlısı" gibi olumlu özelliklere dayandığını gösterdi. Bu, insanların kendilerini başkalarını değerlendirdiklerinden farklı olarak değerlendirdiklerini iyi gözlemlemiş bir gerçek olduğu için, yanıltıcı üstünlük gibi diğer bilişsel konseptlerle çok iyi bir şekilde bağlantılıdır. 2012'de Stanley B. Klein, benlik ve hafıza ve bunun öz referans etkisi ile nasıl ilişkili olduğu üzerine bir makale yayınladı. Son zamanlarda, öz-referans etkisi çalışmaları, tanımlama mekanizmalarındansa hafızanın doğasını anlamak için kullanılan bir araştırma yöntemi olarak kullanılmaya başlandı. Klein, kişinin kendisiyle ilgili olarak kodladığı sözcüklerin (öz referans etkisi), benlikle ilgisi olmayan sözcüklerden daha sık hatırlandığını tartışır.[5]

Japonya'da, daha yüksek özgeciliğe sahip insanlar, öz referans etkisi sergilememe eğilimindedir.[6]

İlişkili beyin bölgeleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Kortikal orta hat yapıları[değiştir | kaynağı değiştir]

Son 20 yılda, benlik kavramına odaklanan bilişsel sinirbilim çalışmalarında bir artış oldu.[7] Bu çalışmalar, kendine referans etkisinde yer alan kodlama avantajlarını açıklayabilecek belirli beyin bölgelerinin olup olmadığını belirleme umuduyla geliştirilmiştir. Pek çok araştırma, topluca kortikal orta hat bölgesi olarak tanımlanan beynin çeşitli bölgelerine odaklandı. Beyin görüntüleme çalışmaları, kortikal orta hat bölgelerindeki nöral aktivitenin kendine özgü olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi. Bu soruları tartışmak için 1433 katılımcıyı temsil eden 87 çalışmayı içeren nicel bir meta-analiz yapıldı.[8] Analiz, katılımcıların benlik kavramını içeren görevleri gerçekleştirdiği etkinliklerde birkaç kortikal orta hat yapısındaki etkinliği ortaya çıkardı. Bu tür orta hat aktivasyonlarını bildiren çalışmaların çoğu, öz referanslı yargılar, öz değerlendirme ve kişilik özelliklerine ilişkin yargılar gibi benliğin sosyal veya psikolojik yönleriyle ilgili nöral süreçleri ortaya çıkarmaya yönelik amaçlarla yapıldı. Ayrıca, kortikal orta hat yapıları sosyal ilişkilerin işlenmesinde ve tanıdık kişileri hatırlamada da rol oynar. Başkaları arasındaki sosyal etkileşimleri anlama veya sosyal özellikleri başkalarına atfetme (izlenim oluşumu) sırasında orta hat aktivasyonlarını gösteren çalışmalar, tipik olarak deneklerin başkalarının zihinsel durumuna atıfta bulunmalarını gerektirir.[9]

Prefrontal korteks[değiştir | kaynağı değiştir]

Kortikal orta hat yapılarında öz-referans etkisiyle bağlantılı olduğu düşünülen birçok alan vardır. Öz-referans etkisiyle ilgili en çok aktif olan bölgelerden biri medial prefrontal korteks’tir. Karmaşık davranışları planlama, ifade ve kişilik karakterini sosyal durumlarda düzenleme görevine sahip olduğu düşünülen beyin bölgesi prefrontal korteks’tir. Prefrontal Korteks’in şahsına has kişisel özellikleri ayarladığı düşüncesi, onun öz-referans etkisinin önemli bir parçası olduğunu gösterir niteliktedir. Her iki hemisferdeki medial prefrontal korteks, faillik deneyiminin yanı sıra süreklilik ve birlik duyguları gibi temel özelliklerden oluşan teorik bir yapı olan "kendilik modeli"nin bir bölgesi olarak önerilmiştir.

Öz-referans etkisinin medial prefrontal korteks ile ilişkilendirilmesi fikri, kendine referans verme sürecinde yer alan mekanizmaları bulmaya çalışan birkaç deneyden kaynaklanmaktadır. Katılımcılara kendi zihinsel durumları üzerinde düşünmelerini veya iç gözlem yapmalarını gerektiren görevler verilen deneyler, medial prefrontal korteks'in aktive edildiğini gösterdi. Örneğin, ventromedial prefrontal korteksteki aktivite, katılımcıların kendi kişilikleri veya tercihleri hakkında rapor verdiği, birinci şahıs bakış açısını benimsediği veya mevcut duygusal durumlarını yansıttığı görevlerde gözlemlenmiştir. Ventromedial prefrontal korteks'te benzer aktivite, katılımcıların kendileriyle ilişkilendirdikleri itemlerde ortaya çıkan hafıza avantajlarını gösterdiği durumlarda da görüntülenir.[10] Katılımcılar, kendi kendine referans görevlerini yerine getirirken gerçekleştirilen çeşitli fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) testleri sırasında ventral medial ve dorsal medial prefrontal korteks'te kan oksijen düzeyine bağlı (BOLD) sinyallerde tutarlı bir artış gösterdi.[11] BOLD fMRI, serebral kan akışı, serebral kan hacmi ve kan oksijenasyonundaki değişikliklerin karmaşık bir izlemesini yansıttığından, fMRI sinyallerinin sağlam bir şekilde yorumlanması için BOLD sinyallerinin ölçülmesi gereklidir.

Parietal lob[değiştir | kaynağı değiştir]

Prefrontal korteksin alanlarına ek olarak, araştırmalar parietal lob'da da kendine referans etkisini aktive etmede rol oynayan alanlar olduğunu ileri sürdü. Kendi kendine referans görevleri sırasında yapılan fMRI testleriyle ayrıca medial ve lateral parietal kortekste BOLD sinyallerinde artışlar olduğu ortaya çıktı[11] Öz-referans etkisinde medial parietal lob’un rol alıp almadığını belirlemek için, katılımcılar transkraniyal manyetik stimülasyon testine (TMS) tabi tutuldu.

Bu bölgenin stimüle edilmesi katılımcıların önceden kendilerinin mental durumları ile ilgili yaptıkları çıkarımların hatırlanması kabiliyetlerini, diğer insanlara karşı yaptıkları çıkarımların hatırlanması kabiliyetlerine kıyasla azalttı.

Ömür boyu gelişimi[değiştir | kaynağı değiştir]

Çocukluk[değiştir | kaynağı değiştir]

Benlik duygusunun gelişimi ve kişinin diğerlerinden ayrı ve benzersiz bir şekilde farklı olduğunu anlama, kendine referans etkisi avantajının gelişmesinde hayati öneme sahiptir. Küçük çocuklar büyüdükçe, benlik algıları ve etraflarındaki dünyayı anlama yetileri sürekli olarak artar. Bu, her çocuk için farklı aşamalarda ortaya çıksa da, araştırmalar, kendine referans avantajının oldukça erken geliştiğini göstermiştir. Çocukların hatırlama yeteneklerine odaklanan araştırmalar, beş yaşından küçük çocuklarda kendine referans vermenin avantajını göstermiştir.[12] Dil gelişimi, kendine referans etkisinin geliştirilmesinde ve kullanılmasında önemli bir rol oynuyor gibi görünmektedir. Sözlü etiketleme, küçük çocukların hafızalarını geliştirmek için gösterdikleri ilk stratejik davranışlardan biridir ve çocuklar yaş ve dil gelişiminde ilerledikçe, öz-referans'ta bulunmayı içeren hafıza görevlerindeki performansları artar.[12] 2011 yılında okul öncesi çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada üç yaşındaki çocuklar üzerinde yapılan gözlemler, öz-referans etkisinin, olay anılarında kendilerini tanıma becerileri sayesinde gerçekleşen bir öz-referans etkisi gözlemlenmiştir.[13]

Yetişkinlik[değiştir | kaynağı değiştir]

Çocuklarda olduğu gibi, benlik kavramının sürekli gelişimi, bireylerde öz referansın gelişimi ile ilgilidir. Yaşam boyu yakın diğer kişilerle kurulan ilişkilerin, hafızayla ilgili olarak kendine göndermede bulunma üzerinde etkisi olduğu görülmektedir. Sosyal psikologlar için kendilik kavramımıza başkalarını ne ölçüde dahil ettiğimiz özel bir ilgi konusu olmuştur. Yakınlık ve kişisel ilişkiler teorileri, öz referans etkisinin, hedef olarak kullanılan diğer bir kişiyle olan ilişkinin yakınlığından etkilendiğini öne sürebilir. Bazı araştırmacılar, yakınlığı benliğin diğerine uzantısı olarak tanımlarlar ve kişinin yakın bir başkası hakkındaki bilişsel süreçlerinin o kişiyi benliğin bir parçası olarak içerecek şekilde geliştiğini öne sürerler. Bu fikirle tutarlı olarak, karşılaştırma hedefi ebeveyn, arkadaş veya eş gibi yakın bir başkası olduğunda, kendine atıfta bulunan materyale sağlanan hatırlama avantajının azaltılabileceği veya ortadan kaldırılabileceği gösterilmiştir[14] Öz-referans etkisini kullanma kapasitesi, yaşam süresi boyunca, hatta yaşlılığa kadar nispeten yüksek kalır. Herhangi bir hafıza bozukluğu yaşamayan yaşlı yetişkinler, öz referanstan yararlanabilir. Yaşlanma, uzun süreli bellek de dahil olmak üzere bir dizi alanda bilişsel bozuklukların oluşmasına neden olur, ancak yaşlı yetişkinlerin bellek performansı şekillendirilebilir.[15] "Derin" kodlama süreçleriyle meşgul olan hafıza stratejileri ve yönelimleri yaşlı yetişkinlere fayda sağlar. Örneğin, yaşlı yetişkinler, diğer anımsatıcı stratejilere kıyasla kişisel olarak ilgili bilgilere (örneğin, önemli doğum tarihleri) dayanan, kendi kendine oluşturulan stratejileri kullanırken daha fazla hatırlama sergilerler. Bununla birlikte, araştırmalar, yaşlı yetişkinler ile genç yetişkinlerin kendine referans avantajını kullanmaları arasında bazı farklılıklar olduğunu göstermiştir. Genç yetişkinler gibi, yaşlı yetişkinler de kendilerine atıfta bulunulan öğeler için üstün bir tanıma sergilerler. Ancak bir bireyin sahip olduğu bilişsel kaynakların miktarı, daha yaşlı yetişkinlerin kendine atıfta bulunmaktan ne kadar yararlandığını etkiler. Kendine referans verme, yaşlı yetişkinlerin hafızasını geliştirir, ancak faydaları, görevin sosyal ve kişisel olarak ilgili doğası ne olursa olsun sınırlıdır.[15] Kendine atıfta bulunmadaki bu değişikliğin bir nedeni, kendine atıfta bulunma çalışırken yaşlı yetişkinlerde gözlemlenen beyin aktivasyonundaki değişiklik olabilir. Yaşlı yetişkinler, medial prefrontal kortekste ve singulat girus boyunca genç yetişkinlere göre daha fazla aktivite gösterdi. Bu bölgeler genellikle kendine referanslı işleme ile ilişkili olduğundan, bu sonuçlar yaşlı yetişkinlerin olumlu bilgi için anımsatıcı desteğinin, bu bilgiyi kendileri ile ilgili olarak işleme eğiliminin artmasından kaynaklanabileceğini düşündürmektedir. Bu "pozitiflik değişiminin", yaşlı yetişkinlerin genç yetişkinlerden daha fazla duygu düzenleme hedeflerine vurgu yapmaları ve yaşlı yetişkinlerin hayattan duygusal anlam çıkarmak ve olumlu etkiyi sürdürmek için daha büyük bir motivasyona sahip olmaları nedeniyle ortaya çıkabileceği öne sürülmüştür.[16]

Öğrenciler üzerindeki etkisi[değiştir | kaynağı değiştir]

Öğrenciler genellikle anılarını hatırlamaya çalışmakta zorlanırlar. Bu nedenle, öğrencilerin öz referans kodlamasının anlamını ve bilgiyi hatırlamayı geliştirmenin faydalı yollarını anlamaları önemlidir. Bu çalışma, kendine referans kodlamanın etkililiğini araştırmak amacıyla yapılmıştır.

Rogers, Kuiper ve Kirker (1977), öz referansların etkilerini araştıran ilk çalışmalardan birini gerçekleştirerek onu dahiyane bir çalışma haline getirdi. Araştırmanın odak noktası, kişisel verilerin işlenmesinde kişisel önemi ve katılımı belirlemektir. Kendi kendine referans etkileri, sağlam bir kodlama stratejisi olarak kabul edilir ve son 30 yıldır etkili olmuştur (Gutches ve diğerleri, 2007). Bu çalışmanın başında öğrenciler toplanmış ve dört farklı görev grubuna ayrılmış ve kendilerine sunulan karakteristik sıfatlara "evet" veya "hayır" şeklinde cevap vermeleri istenmiştir. Kullanılan dört görev yapı, ses birimleri, anlam ve öz referanstır. Çalışmayı destekleyen birkaç teori var. Özellik sıfatlarını ele alırken, kişilik teorisi, gözlemciler ağının kişisel bilgilerin nasıl işlendiğinin önemli bir parçası olduğunu vurguladı. (1970). Bu çalışmayı destekleyen bir diğer teori ise yükleme teorisidir. Bu, bireyin örgütsel özelliklerinin kendine gönderme etkisi ile örtüşmesine başka bir örnektir. (1971). Benlik, kişisel bilgileri, yorumları ve anıları işlemek için bir şema olarak görselleştirilir. Bu, güçlü ve etkili bir süreç olarak kabul edilir (Rogers ve diğerleri, 1977).

Gutchess, Kensinger ve Schacter (2007), kendine referans etkilerini dikkate almada yaşı bir faktör olarak kullanan bir çalışma yürütmüştür. Birinci ve ikinci deneylerde, genç ve yaşlı yetişkinleri inceledik, onlara kodlanmış sıfatlar sunduk ve onları açıklayıp açıklamadıklarını belirlemelerini istedik. Üçüncü deneyde, bu özelliklerin çekici olup olmadığını belirlememiz istendi. Yaşlıların kendine referans maddelerine göreli baskınlığı, yaş farklılıklarının kendine referans etkisini etkilediğini göstermektedir. Bununla birlikte, daha yaşlı öz referanslar, genç yetişkinlerle aynı düzeyde iyileşmedi. Bu çalışmanın önemli bir unsuru bilişsel kaynakların mevcudiyetiydi. Bilişsel kaynakların mevcudiyeti arttıkça, hafızayı geliştirme yeteneği hem gençlerin hem de yaşlıların sosyo-duygusal işlemlerinden uzaklaştı. (Gutches ve diğerleri, 2007).

Hartlep ve Forsyth (2001) sınava çalışırken iki farklı yaklaşımı kullanarak bir araştırma yapmışlardır. İlk yaklaşım, SQR4 adı verilen bir anket, soru, okuma, değerlendirme, inceleme, incelemedir. Diğer yöntem ise öz-referans yöntemiydi. Üçüncü grup, yönetilen bir gruptu ve öğrenme süreçleri hakkında herhangi bir özel talimat almadılar (Hartlep & Forsyth, 2001). Bu derece uygulamalı bir derece olarak kabul edilir. Daha karmaşık bilişsel çerçevelere sahip insanlar hatırlamada daha iyidir. Bir kişinin sahip olabileceği en ayrıntılı bilişsel çerçeve kendi bilgisidir (Hartlep ve Forsyth, 2001). Kendi kendine referans etkisi, zorlu deneysel koşullar uygulandığında faydalıdır. Öğrenciler materyali zaten hatırladıklarının detaylandırılması olarak gördüklerinde veya öğrenirken kişisel deneyimleriyle ilişkilendirdiklerinde hafızaları güçlenir (Hartlep ve Forsyth, 2001). Ne yazık ki, kendi kendine referans verme, belirli durumlarda hafıza alımını iyileştirebilir, ancak bu çalışmada iki çalışma arasında önemli bir fark yoktu.

Serbun, Shih ve Gutchess (2011), genel ve özel hafıza etkilerini içeren çalışmaları gerçekleştirmek için öz referans efektlerini kullandı. Test edilen deneyler nedeniyle, araştırma bir araştırma boşluğu yarattı. İlk deney, nesnenin görsel ayrıntılarını kullanır ve ikinci ve üçüncü deneyler, kendine referans etkisini değerlendirmek için sözel belleği kullanır. Kendinden referanslı etkiler, hem genel hem de özel hafızayı geliştirebilir, hafıza doğruluğunu ve bolluğunu artırabilir (Serbun ve diğerleri, 2011). Kendine referans etkisinin nasıl çalıştığını biliyoruz, ancak hafızayı değerlendirmek için karakteristik sıfatlar kullanmak yerine karakteristik sıfatları düşünün. Deneysel sonuçlar, öz-referansların yalnızca geliştirilmiş nesne aşinalığı ve genel hatırlama yoluyla işe yaramadığını, aynı zamanda olay ayrıntısını hatırlamayı da iyileştirdiğini göstermektedir. Bu muhtemelen daha akılda kalıcı bir sürece dayanmaktadır. Bu bilgi, kendine referanslı, ayrıntılı belleğin genel belleğin yanı sıra belirli belleğe kodlanmasına yardımcı olmayı destekler.

(Nakao ve diğerleri, 2012) kendini tavsiye etme etkileri ile yüksek ve düşük özgeciliğe sahip kişiler arasındaki ilişkiyi gösteren bir çalışma yürütmüştür. Her şey Tıbbi Prefrontal Korteks (MPFC) ile başlar. Son derece özgeci bireyler, düşük özgeci katılımcılara kıyasla hiçbir öz-gönderimsel etki göstermedi. Sıklıkla özgecil davranışlarda bulunan katılımcılar, destek olarak sosyal istenirliği belirtmektedir (Nakoa ve diğerleri, 2012). Kendine referans etkisi ile özgecilik arasındaki ilişki MPFC'dir. Kendine referans etkisi ile düşük özgeciler beynin aynı bölümünü kullanır. Aynı şey, sosyal istenirlik söz konusu olduğunda özgecil insanlar için de geçerlidir. Sosyal istenirliğin farklı hafıza geliştirme türleriyle bağlantısı, geçmiş deneyimlerde kişiden kişiye değişebilir. İnsanlardaki bireysel farklılıklar, öz referans etkisine benzer olabilir (Nakoa ve diğerleri, 2012).

Kendi kendine referans efektleri, çeşitli şekillerde kullanılabilen zengin ve güçlü bir kodlama sürecidir. Kişisel verileri işlerken, öz referans etkisi anlamsal yönteme göre daha iyi sonuçlar göstermektedir. Kişisel verilerin işlenmesi yaşa özeldir ve farklı şekillerde saklanabilir. Yaşlandıkça, beyin birçok bilgiyi işlediğinden hafızanız daha zengin ve daha canlı hale gelir. Kendine referans, bir sınava çalışırken SQR4 yöntemi kadar etkilidir, ancak kendi kendine referans yöntemi önerilir. Nesneler, sözlü ipuçları vb. Genel ve özel anıları tanımlamak için kendine referans efektini kullanmak yararlıdır. Bu farklı yöntemleri kullanmak beynin aynı bölümünü harekete geçirerek ilişkilere ve daha iyi hafızaya yol açar. Katılımcıların anlamsal veya yapısal listelerden ziyade öz-referans listelerinden çoğu kelimeyi ve anlamsal listelerden yapısal listelerden daha fazla kelimeyi ezberlemeleri bekleniyordu. Kendinden referanslı olarak kodlanmış kelimeler için, yüksek alto ritim grubundaki katılımcıların, düşük alto ritim grubundaki katılımcılardan daha az kelime hatırlamaları bekleniyordu.

Evrimsel Mekanizma[değiştir | kaynağı değiştir]

Araştırmalar, öz-referans etkisinin insan ırkı arasında kişisel hayatta kalma ile bağlantılı olduğunu göstermektedir.[17] Hayatta kalmak için tasarlanan materyali kodlarken hafızanın geliştirilmesi olarak tanımlanan ve öz-referans etkisi ile önemli bir bağlılığa sahip olduğu gösterilen hayatta kalma etkisi vardır.[18] İlginç olan şey, araştırmalar bu hafıza iyileştirmesinin başka bir kişi tarafından verildiğinde işe yaramadığını, bunun işe yaraması için kişinin kendisinin gelmesi gerektiğini bulmasıdır.[17] Gelen belleklerin kodlanmasında bu gelişme insan ırkının atalarının yüzleştiği zorluklarla doğuştan gelen evrimsel bir mekanizmadır.[19] Nairne ve ark. (2007) bizim gelişmiş geçmiş olayları hatırlama yeteneğimiz hayatta kalma ile ilgili sorunları çözmek için bize bir tür olarak yardımcı olabileceğini dikkate almıştır.[19] Weinstein ve ark. (2008) çalışmalarında, insanların hayatta kalma ile ilgili olmayan bilgilerden daha fazla hayatta kalma ile ilgili bilgileri kodlayabildikleri ve alabildikleri sonucuna varmışlardır.[20] Ancak, araştırmacıların, insanların tek bir tür öz-referans etkisi olmadığını, hayatta kalmaktan başka farklı amaçlar için bir grup olduğunu teorileştirdiklerini belirtmek önemlidir.[21]

Örnekler[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Başkasının davranışını onların eğilimine bağlama ve kendi davranışını duruma bağlama eğilimi.[22] (Temel atıf hatası)
  • Kendileriyle ilgili hatırladıkları kelimeler sorulduğunda, denekler diğer talimatları alanlara göre daha fazla hatırlamaya sahipti.[23]
  • İşlem düzeyi etkisi ile bağlantılı olarak, benlikle ilgili bir konuyla alakalı olarak zihin içinde daha fazla işlem ve daha fazla bağlantı kurulur.[24]
  • Pazarlama alanında, Asyalı tüketiciler reklamcılıkta Asyalı modelleri Beyaz tüketicilerden daha fazla kendilerine referans aldılar. Ayrıca Asyalı modeller tarafından tipik olarak onaylanmayan ürünlerin reklamını yapan Asyalı modeller, tüketicilerin daha fazla kendi kendine referans vermesine neden oldu.
  • İnsanlar kendi doğum günlerine daha yakın olan doğum günlerini uzak olanlardan daha fazla hatırlayabilirler.
  • Araştırmalar, uzun süreli belleğin öz-referans koşullarıyla oluşan öğrenme ile gelişeceğini gösteriyor.[25]
  • Araştırmalar, kadın tüketicilerin reklamcılıkta farklı vücut şekillerine sahip kadın modellerini görüntülerken kendi kendine referans aldıklarını göstermektedir. Örneğin, Martin, Veer ve Pervan (2007), kadınların ağırlık kontrol yerinin (yani, vücut ağırlığının kontrolüne ilişkin inançlar) farklı vücut şekillerinin reklamlarında kadın modellere nasıl tepki verdiklerini nasıl etkilediğini incelemiştir. Kilolarını kontrol edebileceklerine inanan kadınların ("içten"), reklamcılıkta ince modellere en olumlu yanıt verdiklerini ve bu olumlu yanıtın öz-referansla aracılık ettiğini bulmuşlardır.

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Yargılama ve karar vermedeki önyargıların listesi
  • Bellek önyargılarının listesi
  • Kişisel yapı teorisi
  • öz

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ The Psychology of Personal Constructs. New York: Norton. 1955. ISBN 9780230008410.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  2. ^ Attribution: Perceiving the causes of success and failure. New York: General Learning Press. 1971.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  3. ^ Tal-Or (2007). "The Fundamental Attribution Error in Attributing Fictional Figures' Characteristics to the Actors". Media Psychology. 9 (2): 331-345. doi:10.1080/15213260701286049. 
  4. ^ "Self-descriptions: Configurations of content and order effects", Journal of Personality and Social Psychology, 30 (1), 1974, ss. 36-45, doi:10.1037/h0036674, PMID 4427215 
  5. ^ Klein (2012). "Self, Memory, and the Self-Reference Effect". Personality and Social Psychology Review. 16 (3): 283-300. doi:10.1177/1088868311434214. PMID 22291045. 
  6. ^ Nakao (January 2012). "Altruistic people show no self-reference effect in memory". The Journal of General Psychology. 139 (1): 29-41. doi:10.1080/00221309.2011.642027. ISSN 1940-0888. PMID 24836719. 
  7. ^ "Social Cognitive Neuroscience: A Review of Core Processes". Annual Review of Psychology. 58 (1): 259-289. January 2007. doi:10.1146/annurev.psych.58.110405.085654. ISSN 0066-4308. PMID 17002553.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  8. ^ Qin (2011). "How is our self related to midline regions and the default-mode network?". NeuroImage. 57 (3): 1221-1233. doi:10.1016/j.neuroimage.2011.05.028. PMID 21609772. 
  9. ^ Uddin (2007). "The self and social cognition: The role of cortical midline structures and mirror neurons". Trends in Cognitive Sciences. 11 (4): 153-157. doi:10.1016/j.tics.2007.01.001. PMID 17300981. 
  10. ^ Mitchell (2005). "The Link between Social Cognition and Self-referential Thought in the Medial Prefrontal Cortex". Journal of Cognitive Neuroscience. 17 (8): 1306-1315. doi:10.1162/0898929055002418. PMID 16197685. 
  11. ^ a b Sajonz (2010). "Delineating self-referential processing from episodic memory retrieval: Common and dissociable networks". NeuroImage. 50 (4): 1606-1617. doi:10.1016/j.neuroimage.2010.01.087. PMID 20123026. 
  12. ^ a b Sui (2005). "Five-Year-Olds Can Show the Self-Reference Advantage". International Journal of Behavioral Development. 29 (5): 382-387. doi:10.1080/01650250500172673. 
  13. ^ Ross (2011). "I remember me: Implications, limitations, and applications". Monographs of the Society for Research in Child Development. 76 (3): 68-79. doi:10.1111/j.1540-5834.2011.00618.x. 
  14. ^ Heatherton (2006). "Medial prefrontal activity differentiates self from close others". Social Cognitive and Affective Neuroscience. 1 (1): 18-25. doi:10.1093/scan/nsl001. PMC 2555408 $2. PMID 18985097. 
  15. ^ a b Gutchess (2007). "Ageing and the self-reference effect in memory". Memory. 15 (8): 822-837. doi:10.1080/09658210701701394. PMID 18033620. 
  16. ^ Kensinger (2008). "Neural Processes Supporting Young and Older Adults' Emotional Memories". Journal of Cognitive Neuroscience. 20 (7): 1161-1173. doi:10.1162/jocn.2008.20080. PMID 18284340. 
  17. ^ a b Cunningham (March 2013). "Survival of the selfish: Contrasting self-referential and survival-based encoding". Consciousness and Cognition. 22 (1): 237-244. doi:10.1016/j.concog.2012.12.005. ISSN 1053-8100. PMID 23357241. 
  18. ^ Yang (2 Mayıs 2014). "The Survival Effect in Memory: Does It Hold into Old Age and Non-Ancestral Scenarios?". PLOS ONE. 9 (5): e95792. doi:10.1371/journal.pone.0095792. ISSN 1932-6203. PMC 4008592 $2. PMID 24788755. 
  19. ^ a b Nairne (2007). "Adaptive memory: Survival processing enhances retention". Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition. 33 (2): 263-273. doi:10.1037/0278-7393.33.2.263. ISSN 1939-1285. PMID 17352610. 
  20. ^ WEINSTEIN (1 Temmuz 2008). "Can the survival recall advantage be explained by basic memory processes?". Memory & Cognition. 36 (5): 913-919. doi:10.3758/mc.36.5.913. ISSN 0090-502X. PMID 18630198. 
  21. ^ "Self, Memory, and the Self-Reference Effect". Personality and Social Psychology Review. 16 (3): 283-300. 30 Ocak 2012. doi:10.1177/1088868311434214. ISSN 1088-8683. PMID 22291045.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  22. ^ The person and the situation: Perspectives of social psychology. New York: McGraw-Hill. 1991. 
  23. ^ "Self-Reference and the Encoding of Personal Information", Journal of Personality and Social Psychology, 35 (9), 1977, ss. 677-678, doi:10.1037/0022-3514.35.9.677, PMID 909043 
  24. ^ "The nature of self-referrent encoding: The contribution of elaborative and organizational processes", Journal of Personality and Social Psychology, 55, 1988, ss. 5-11, doi:10.1037/0022-3514.55.1.5 
  25. ^ 17.21. Jump up Scruggs, T. E. (1987). Comments on 'Elaborating to learn and learning to elaborate' by Pressley, Johnson, and Symons. Journal of Learning Disabilities, 20(3), 169.

Kaynak hatası: <references> üzerinde tanımlanan "Kesebir2010" adındaki <ref> etiketi önceki metinde kullanılmıyor. (Bkz: Kaynak gösterme)
Kaynak hatası: <references> üzerinde tanımlanan "Lee2002" adındaki <ref> etiketi önceki metinde kullanılmıyor. (Bkz: Kaynak gösterme)
Kaynak hatası: <references> üzerinde tanımlanan "Logothetis2007" adındaki <ref> etiketi önceki metinde kullanılmıyor. (Bkz: Kaynak gösterme)
Kaynak hatası: <references> üzerinde tanımlanan "Martin2004" adındaki <ref> etiketi önceki metinde kullanılmıyor. (Bkz: Kaynak gösterme)

Kaynak hatası: <references> üzerinde tanımlanan "Martin2007" adındaki <ref> etiketi önceki metinde kullanılmıyor. (Bkz: Kaynak gösterme)

Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]