Tunusluların vatandaşlığa alınma meselesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Tunusluların vatandaşlığa alınma meselesi
Habib Burgiba liderliğindeki delegasyon, defin işlemini prostesto ederken
Tarih 31 Aralık 1932 - 7 Ağustos 1933
Yer Bizerte, Munastır, Hammam-Lif, Menzel Burgiba ve Kayravan
Sebep Müslüman Tunuslular, Fransız vatandaşı olmuş müslümanları, müslüman mezarlıklarında gömmeyi reddetmesi.
Yöntem
Protestocular
  • Mezarlıkların abluka altına alınması
  • Ayaklanmalar
  • Basın toplantıları

  • Silah kullanımı
Taraflar
Tunus ulusal hareketi Fransa
Öne çıkan kişiler
Habib Burgiba François Manceron

Tunusluların vatandaşlığa alınma meselesi, okumuş Müslümanların Fransız vatandaşlığına alınma hakkı alması üzerine, buna gösterilen tepkileri içerir.

İlk çıkarılan vatandaşlığa kavuşma yasaları[değiştir | kaynağı değiştir]

Tunuslulara Fransız vatandaşlığına girmesine müsaade veren ilk kanunlar, Tunus Fransız Protektorası'nın kuruluşundan 6 sene sonra yani 1887'de yürürlüğe girdi. 29 Temmuz 1887 çıkarılan yasa ile Fransa adına orduda 3 yıl görev yapan veya Fransa adına yararlı hizmetleri olmuş Tunuslular, büyük suç işlemedikleri halinde Fransız vatandaşı olabilecekti.

Bu kanun; 28 Şubat 1899, 2 Ekim 1910, 20 Ağustos 1914 ve 8 Kasım 1921 yıllarında çıkarılan kararnameler ile değişikliğe uğramıştır. 1910 yasası ile vatandaşlığa kabul için Tunusluların Fransız vatandaşı olan biriyle evli olması gerekiyordu veya Fransız okullarında yüksek öğrenim yapılmalıydı.

Bununla birlikte, Tunus'ta doğan yabancılar için Fransız vatandaşlığına girmeyi kolaylaştıran 1921 tarihli kararname tepkileri uyandırdı. Bazı Tunus gazeteleri bu kararnameyi "Tunuslulara saldırı" olduğunu belirterek eleştirdiler. Bazıları ise bu durumun doğal olduğunu savundu.

Kararnameye ilk resmi muhalefet 8 Nisan 1922'de Tunus beyinden geldi. Ancak tepkisi bir sonuç vermedi.

Yıllara göre vatandaşlığa alınan Tunuslular:

  • 1891-1898: 23 Yahudi
  • 1899-1910: 101 Yahudi
  • 1911-1919: 77 Müslüman ve 213 Yahudi
  • 1920: 22 yetişkin ve 6 çocuk, aralarında 2'si Yahudi
  • 1921: 10 yetişkin ve 9 çocuk, aralarında 9'u Yahudi
  • 1922: 33 yetişkin ve 24 çocuğu, aralarında 29'u Yahudi
  • 1923: 39 yetişkin ve 25 çocuk, bunlardan 30'u Yahudi

20 Aralık 1923 Yasası[değiştir | kaynağı değiştir]

Fransa hükûmeti, 1922 yılında İtalya'nın başına faşistlerin geçmesiyle Tunus'taki yoğun İtalyan nüfusunun herhangi bir faşist faaliyetlerini boşa çıkarmak için Tunuslulara Fransız vatandaşlığına girmeyi kolaylaştıran 20 Aralık 1923 yasasını yürürlüğe soktu.

  • Bakalorya almış mezunları Sadiki Koleji, meslek yüksekokulu Elix-Loubet, normal okullar veya daha yüksek Arap mezunları sertifikası;
  • I. Dünya Savaşı gazileri ya da ölen askerlerin bir oğlu ya da babası ya da hayatta kalan üç oğlu;
  • Fransız kamu yönetiminde veya Fransız işyerinde on yıl çalışmış Tunuslular;
  • Fransız okullarında en az beş çocuk sahibi olan Tunuslular;
  • Fransa'ya herhangi bir şekilde önemli katkıda bulunan Tunuslular vatandaşlığa alınabilecekti.

Ancak yasalar tepki ile karşılandı. Çünkü yasalar, Tunusluları asimile amacı taşıdığı iddia edildi. Dustür Partisi olayı prostesto etmek için telgraflar çekmeye başladı. Dini makamları kınamaya teşebbüs etmedi. Çünkü vatandaşlığa geçiş isteğe bağlıydı.

1923 kanununu takip eden vatandaşlığa geçişler[değiştir | kaynağı değiştir]

Bu yasanın başlıca yararlanıcıları, müslüman metinlerden esinlenen Tunus mahkemelerinden kaçmaya çalışan Yahudiler'dir. Böylece, Yahudiler, Fransız vatandaşlığına kavuşmak için şartları yerine getirdiler. 1924'te 284 Yahudi 62 Müslüman vatandaşlık talebinde bulundu. 1924-1930 yılları arasında bu sayı 5300 Yahudi ve 1150 Müslümana yükseldi.

Bu yasayı Fransa Genel Sekreteri Lucien Saint hazırlamıştı. Yasayı çıkarmasındaki amacı daha iyi eğitim görmüş üyelerini Fransız vatandaşı yaparak milliyetçi hareketi zayıflatmaktı. 2 Ocak 1929'da Tunus'tan ayrıldığında, halefi, Tunus ulusal hareketi ile karşı karşıya kalacağını bilmiyordu.

1932 Ulusal hareketi[değiştir | kaynağı değiştir]

Dustür Partisi, Lucien Saint'in çıkardığı yasalara karşı ulusal hareket oluşturmak istedi. Ancak Tunus o dönemde ekonomik refaha kavuşmuştu. Bu yüzden halk ulusal harekete destek vermedi. Dustür Partisi ilk olarak halkın örgütlenmesi gerektiğini anladı ve bunu gerçekleştirebilmek için devletin kontrolünün az olduğu kırsal kesimlerde örgütlenmeye başladı. Sanatçılar ulusal duyarlılığı artırmak için ülkeyi gezdi. 1 Kasım 1932'de Habib Burgiba, Mahmud El Materi, Bahri Guiga, Muhammed Burgiba, Tahar Sfar ve Ali Bouhageb tarafından yönetilen L'Action Tunisienne Arapça ve Fransızca olarak ilk baskısı yayınlandı.

Mezara gömülme olayı[değiştir | kaynağı değiştir]

Bizerte'ye defin[değiştir | kaynağı değiştir]

31 Aralık 1932 tarihinde, Fransa vatandaşı olmuş bir müslüman olan Muhammed Chaabane'nin Bizerte'ye gömüleceği duyuruldu. Bir Fransız vatandaşının Müslüman bir mezarlığa gömülmesine karşı olan Müslümanlar mezarlıkta toplanmaya başladı. Şehrin Müftüsü İdriss Çerif, Chaabane'nin gömülemeyeceği fetvası verdi. Kan dökülmesini önlemek için, dul eşi Chaabane'nin Katolik mezarlığına gömülmesini kabul etti. O günlerde, Fransız vatandaşı olmuş genç bir Müslüman, Müslüman mezarlığına gömülmek istendi. Halk aynı tepkiyi gösterdi. Olaylara müdahale etmek için çağrılan yerel yetkililer müdahale etti.

Bütün bu eylemler, milliyetçi medya tarafından büyük bir zafer olarak kutlandı. L'Action Tunisienne, Hammam Lif, Ferryville ve Kairouan'da şiddetli protesto gösterilerine neden olan bir gazete kampanyası başlattı.

İbni Ashur'ın fetvası[değiştir | kaynağı değiştir]

Genel Sekreter François Manceron, bu olayaları durdurabilmek için Nisan 1933'te imam ibn Ashur'ın fetva istedi. "Sharaa" mahkemesinden çıkan fetvaya göre: Müslüman olmayan bir ülkenin vatandaşlığını benimseyen bir Müslüman'ın mürted olmasına rağmen bu kişinin sözlü olarak bile tövbe etmesi halinde Müslüman toprakları üzerindeki mezarlıkta gömülebileceği belirttildi. Yayınlanan fetva duyulduğuna fetvanın, Fransa hükümeti ile ulemanın uzlaşarak yayınladığı ortaya çıktı. Bu durum halk tarafından öğrenildiğine, Zitouna öğrencileri grev başlattı. Öğrenciler fetvanın kaldırılmasını talep etti. 30 Eylül 1933'te fetva kaldırıldı.

Protesto gösterileri artması[değiştir | kaynağı değiştir]

15 Nisan ve 16 Nisan 1933'te Halfaouine mahallesinde vatandaşlığa kabul edilmiş bir Fransız olan Musa Ben Said'in açıklaması üzerine mahallede kargaşa başladı. Kolluk kuvveti kargaşayı ele alamadı ve bu nedenle kargaşayı Senegal Sömürge Ordusu durdurmak için geldi. Kargaşalar daha sonra durdu.

21 Nisan'da Sadrazam Hedi Lakhoua, Sharaa'yı savundu ve faillerin eylemlerinin zararlı neticelerine karşı uyardığı bir bildiri yayınladı. Ancak konuşması etkisizdi. İsyanları önlemek için, vatandaşlık kazanmış insanlar Kairouan, La Manouba, El Kef ve Souk El Arba gibi Avrupa mezarlıklarına gömüldü. Tunus'un genel valisi daha sonra, Fransız vatandaşı Müslümanların özel olarak belirlenmiş mezarlıklarda gömülmesini emrediyordu.

Ancak Fransız vatandaşı Müslümanların Müslüman mezarlıklarında gömülmemesini emreden kararnameye rağmen, Sousse'nin sivil denetçisi André Graigniç, Abdesselem Essayadi adındaki oğlunun hayatını kaybetmesinden sonra onu Müslüman mezarlığına gömmek istedi. İnsanlar gömme işlemini engellemeye çalıştı. Askerlerden biri protestoculara silah sıktı. Bunun üzerine protestocular cenaze namazında taş atmaya başladı. Olaylar bittiğinde çok sayıda yaralı ve ölü vardı.

Ez-Zitouna Camii'ndeki imam Mohamed Bechir Naifer, İbn Ashur'la olan görüş ayrılıklarını ifade etmek için Müslümanların vatandaşlığa geçme isteğinden vazgeçtiğini belirten bir fetva yayınladı. Fetva, bir Müslüman vatandaşın bir Müslüman mezarlığına gömülme hakkına sahip olması için tövbe şartlarını da açıkça belirtti. Bu fetva, kardeşi İbrahim Naifer tarafından imzalandı. 4 Mayıs'ta fetvayı yayınlama kararı alan L'Action Tunisienne gazetesi, fetvayı hazırlayan imamlara karşı saldırı yapılmaması için fetvayı anonim olarak yayınlandı.[1]

Sonraları[değiştir | kaynağı değiştir]

Özel mezarlıkların yapılması[değiştir | kaynağı değiştir]

6 Mayıs 1933'te yürürlüğe giren bir kararname ile Fransız vatandaşı olan Müslümanlara özel mezarlıklar kuruldu. Bu özel mezarlıklar, halk tarafından hiç de olumlu karşılanmıyordu. Çünkü gömülen insanlar hain olarak nitelendiriliyordu. Özel mezarlıklara gömülen insanların aileleri, bu durumdan hiç de memnun değildi. En az 70 kişi, Fransız vatandaşlıklarını silmek ve ölen insanların müslüman mezarlığına gömülmek için başvuruda bulunuyordu. Ancak Fransız yetkililer buna sıcak yaklaşmadı.

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Enneifer, Arwa (2016), Cheikh Mohamed Salah Enneifer. His life and legacy, Tunis: Al-Resalah Al-Alamiah Editions , Şablon:P.