Tartışma:Sümerce/Arşiv1

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sümerce ve Türkçe benzerliği[kaynağı değiştir]

madde içeriğini ilgilendirdiği için, madde silinmeye adayken yapılan tartışmayı aşağıya kopyaladım --spAs 11:10, 19 Temmuz 2006 (UTC)

sümerce ve türkçe benzerliği konusu tartışmalı (her dilde tek heceli köklere baktığınızda tesadüfi benzerlikler bulabilirsiniz) ve günümüzde pek kabul görmeyen bir iddia. cumhuriyetin ilk yıllarında savunulmuş ama pek tutmamış. bunun genel kabul edilir bir sav gibi yer alması ve yazının içeriğinin büyük bölümünü kapsaması yanlış. sümerce'nin ural-altay dilleriyle akrabalığı olası ama artık "ural-altay" tabirine bile şüpheyle bakılıyor ve bunlar "ural" ve "altay" olarak ayrı ayrı geçiyor, bütün bunları gözardı edip sümerce'den türkçe'ye atlamak bilimsel değil keyfi (veya ideolojik) bir karar. --spAs 18:08, 14 Temmuz 2006 (UTC)

Sevgili spAs Osman Nedim Tuna Cumhuriyetin kuruluş yıllarında değil 1982 yılında yayınlamış kitabı.--Erdemsenol 20:11, 15 Temmuz 2006 (UTC)
osman nedim tuna hakkında değil, genel olarak iddia edilen sav hakkında bir yorum yapmıştım, örneğin 1930-31 basımı, zamanında ortaokul müfredat programına konmuş Emin Ali'nin "Umumi Tarih" kitabında "Sumerlerin Turanî oldukları, şehir ve hükümdar isimlerinden birçoğunun Turanî lisanlara pek ziyade benzemelerinden istidlâl edilmektedir." gibi ifadeler var; sonraki yıllarda bu ifadeler ders kitaplarından çıkarılmış, bugün sadece semitik olmadıkları biliniyor.--spAs 20:50, 15 Temmuz 2006 (UTC)
  • başka bir tepki gelene kadar şimdilik sadece ifadeleri tarafsızlaştırmaya çalıştım. --spAs 08:53, 20 Temmuz 2006 (UTC)

Çağın en güçlüsü olan Avrupa medeniyeti, yeni milletlerden oluştuğu için kendisine köken bulmakta zorlanıyor. Zorlayarak da olsa kendisine ait olduğunu iddia edebileceklerini kendi kökenine bağlarken, çok alakasız gözüken milletleri ise kökensiz olarak kabul ederek işin içinden sıyrılıyor. Esas ideolojik olan yaklaşım budur. Sümerlerin Türk olduğu iddiası Avrupa medeniyeti için olduça tehlikeli olduğu halde önemli bazı arkeologlar Türk bağlantısını kabul edebiliyor. Bu bence bize gerçeği gösterir. Onların resmi tarihine uyacaksak Hunlara Moğol, Hititlere de iki-üç kelimesi benziyor diye hint-avrupa dili dememiz gerekecek. Tarafsız yaklaşmaya çalışıyorsun farkındayım ama tarafsız baktığın Avrupa ne yazık ki tarafsız değil. Bir kanıt olarak da Türk-Sümer rakamlarının ikisinin aynı olmasını da düşünebilirsin. İngilizce ile Türkçe'nin rakamlarını karşılıklı incele örnek olarak, hiç bir benzerlik bulamazsın. Aynı şey ben,sen,bu gibi temel kelimeler için de geçerli. --huseyinalb 26 temmuz 2006, 00:44

Tarafsizlik konusu[kaynağı değiştir]

Arkadaslar bence metnin kendisinde tarafli hicbir sey yok, ama bilimsel calismalarin detaylari oldukca eksik elbette. Yani boyle bir madde icin karsit goruste arastirmalara da kesinlikle yer verilmeli. Hatta gerekirse bu tartismada verildigi gibi bu kuramin tartisildigi ve neden tartisildigina dair bir baslik da eklenerek gelistirilebilir. Kisacasi bence bu maddenin tarafsizligiyla ilgili degil, gelistirilmesiyle ilgili... Brecht 23:17, 16 Ocak 2007 (UTC)

  • Bence madde bu haliyle tarafsiz degil. Tamamen taraflidir. Cunku yapilan Türk-Sümer ilişkisi bir teorem olarak aktarilmamistir, aksine asil doğru buymuş gibi yansitilmiş. Bu haliyle maddenin tekrar tarafli etiketini icermesi gerekiyor. Dolayisiyla tarafli etiketini tekrar koydum. Erkan 09:37, 20 Ocak 2007 (UTC)

Başka Kaynaklardan[kaynağı değiştir]

Yapısı bakımından Sumerce'nin eski ve yeni dillerden hangisi ile akraba olduğu, ilk defa, Sumerce'nin çözümünün başlangıç yıllarında F.Hommel tarafından dile getirilmiş ve bu dilin Türkçe ile yakınlığı ileri sürülmüş, /dingir-tanrı/ gibi kelimelerin üzerinde durulmuş, cümle yapısı bakımından karşılaştırmaların yapılabileceği kabul edilmiştir. Bu saptamaların yanında, konu ile ilgili olarak, bugüne kadar çeşitli yerlerde farklı görüşler de ileri sürülmüş ve Sumerce'nin akraba olabileceği diller büyüteç altına alınmıştır. Köken yönünden Önasya dillerinden biri olan Sumerce, yapısal bakımdan da Türkçe, Macarca ve Japonca gibi bitişken bir dildir. Bu özelliğinden dolayı ön, iç ve soneklerin yardımıyla isim ve yüklem çekimleri yapılabilmektedir. Bu eklerin yerleri hiçbir zaman değişmediği gibi, başka bir anlama da sahip değildirler. Bu aşamada şimdi aşağıdaki örnekleri gözden geçirelim: lugal: kral lugal-ra: krala lugal-e-ne: krallar lugal-gim: kral gibi é-gal-lugal(a)-ka(=é.gal-lugal-ak-a): kralın sarayında

Nafiz AYDIN, Sumerce Dilbilgisi, s.41-42, Antalya, 2000 (ISBN 975-93370-0-2)

--85.96.117.136 21:21, 21 Şubat 2007 (UTC)

Burada değinmeden geçemeyeceğimizi düşündüğümüz bir gelişme dünyadaki en eski dil ürünleri olan ve 5500 yıl öncesinden bize kadar ulaşan belgelerin sahibi Sümerlerin konuştukları Sümerce ile Türkçe arasındaki yakınlıkları ortaya koyan çalışmalardır. XIX. Yüzyıldan beri değişik yabancı bilginlerin, bu iki dilin sözvarlığı arasında saptadıkları benzerlikler, bu konu üzerinde öteden beri duran Osman Nedim Tuna'nın çalışmalarıyla daha ileri bir düzeye çıkartılmıştır. İki dilin sözvarlıkları arasında yakınlıkları birtakım ses denklikleriyle ortaya koyan Tuna'nın verdiği örneklerden, hem ses, hem de anlam yakınlıklarını gösteren birkaçını aktarmak istiyoruz:

Sumerce -------Eski Türkçe
u 'uyku' ------u 'uyku'
udi 'uyumak--- udı- 'uyumak'
di 'demek'-----ti- 'demek'

Tuna, bu çalışmalarının sonunda Sümerlerle Türkler arasında dil bakımından tarihsel bir ilgi bulunduğunu, yaşayan dünya dilleri içerisinde en eski yazılı belgelere sahip olan dilin Türkçe olduğunu ileri sürmekte, Türkçenin yaşını, arkeoloji ve dil tarihlendirmesi çalışması sonucunda elde ettiği 8500 yıldan daha da eskiye götürmektedir. Bizce gözardı edilmemesi gereken bu çalışmalarda üzerinde durulabilecek olan sorun, çivi yazısıyla yazılmış Sümerce metinlerdeki yazı düzeninin, sözcüklerin eksiksiz sesletilmesine, okunabilmesine olanak vermemesidir.

Doğan AKSAN, En Eski Türkçenin İzlerinde Orhun ve Yenisey Yazıtları Üzerinde Sözcükbilim, Anlambilim ve Biçembilim İncelemelerinin Aydınlattığı gerçekler, s.15-16, Simurg, İstanbul, 2000 (ISBN 9757172464)

--85.96.117.136 21:37, 21 Şubat 2007 (UTC)

gramer nerde?[kaynağı değiştir]

bu maddede hic sümercenin grammersinden örnekler yok. birisi alman VP'dan bir kac örnek buraya aktarsa cok iyi olur. ondan ötürü maddede dillin gelisimi ve yazisi da eksik. ve sadece sümerceyi bir turani dilli gören arastimacilarin görüslerine yer verilmemli. bir dil sadece kelime hazinesle degil grameri'de olusur. budan daha önemlisi, sümerce bir ergativ dillidir. ve bu hic bir turki dillde yoktur!!! bir dil arkabaligi sadece kelimi benzerliginden belirlenemez. cünkü bu yolda yanlis sonuclara varilir. düsünün müslüman olan halkarin dillerinde binlerce arap kelimeleri vardir. bu ama simdi farscayi, türkceyi, indonescayi arap yapmaz. saygilarla.KureCewlik81 15:54, 26 Şubat 2007 (UTC)

Maddeyi yeniden yazıyorum[kaynağı değiştir]

Arkadaşlar, Maddeyi İngilizce ve Almanca vikipediden faydalanarak ve kendi diğer araştırmalarımla yeniden düzenliyorum. Böylece daha tarafsız ve daha detaylı olarak bilinen ilk yazı olarak kabul edilen Sümerceye ve Birayı bulan yüce millete :)) daha yakışır bir madde olacak. u anda daha bitmedi ama üzerinde çalışıyorum eklemeler yapacağım. Sizden de ricam maddeyi okyup imla hatalarını veya daha başka eklemek istediğiniz noktalarda bana yardımcı olmanız. Teşekkür ederim.--Erkan 11:37, 30 Mart 2007 (UTC)

Sümer Türkmen bağları[kaynağı değiştir]

Bu konuda Bkz. "5000 yıllık Sümer Türkmen bağları" kitabına... ayrıca tarafsızlık ille de bizim taraftan olanlara inanmamak demek değildir. O kitapta Rus ve Fransız bilim adamlarına da göndermeler yapılarak bu dillerin (Sümer/Türkmen)ortak kökeni kanıtlanıyor. Daha da önemlisi, Sümerlerden kalanlar, onlar Mezopotamyada ortaya çıkmadan kısa bir süre önce Türkmenistanda yaşadıkları şehirler bir sel sonucu yok olan insanlardan kalan diğer kalıntılar karşılaştırılarak ortaklık ortaya konuluyor. Ayrıca bu konuya ek olarak bir de M.İ.ÇIĞ'ın sel baskınlarını Buz çağının sona ermesiyle ve sonra da Nuh Tufanı söylencesinin ilk çıkışı ile ilişkilendirdiği bir söyleşisi var (Bir Bilim ve Ütopya sayısı, muhtemelen Nisan 2006). Bu konunun taraflı ya da tarafsızlığı bilim insanlarınca irdelenecek ama bu konuda bilim henüz yetkin değilse temel ve güçlü görülen iddialardan insanları cahil bırakamayız. Böyle bir konuda hevesli ve inançlı değilseniz (ilk yazıyı bulup da insanlığa hediye edenler, Nuh dahil tüm ilk söylencelerin ve de dinlerin ana kaynağı olma, ilk öğretmen, ilk okul, ilk yazar, ilk hapse giren kişi, ilk ninniler, ilk oyunlar...) gerekiyorsa hayal kırıklığı yaşamaya razı olarak bir şeyler aramaya nasıl girişebilirsiniz?