Selçukşah Begüm

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Selçukşah Begüm
Akkoyunlu Sultanı Uzun Hasan'ın 1. hanımı, Sultan Yakub ve Sultan Halil'in annesi. Mehd-i Ulya
Kişisel bilgiler
Ölüm 11 Kasım 1490
Karabağ
Çocuk(lar) Sultan Yakub, Sultan Halil, Yusuf, Mesih

Selçukşah Begüm, (ö. 11 Kasım 1489), Akkoyunlu Sultanı Uzun Hasan'ın ilk hanımı, Sultan Halil'in ve Sultan Yakup'un annesi, mehd-i ulya, 15. yüzyıl Akkoyunlu tarihinin önemli isimlerinden biridir.

Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynaklarda Selçukşah Beyim'in doğum tarihi ve yeri hakkında bilgi bulunmamaktadır. Adı ilk kez Uzun Hasan'ın eşi olarak anıldı. Aralarındaki evlilik Uzun Hasan 15 yaşındayken olmuş ve ilk eşi olduğu için Uzun Hasan'ın diğer eşleri arasındaki yeri farklı olmuştur.[1] Selçukşah Beyum Uzun Hasan'ın amcası Muhammed Mirza'nın kızıdır. Woods, bu evliliğin 1440-1441'de, yani Sultan Halili'nin doğumundan birkaç yıl önce gerçekleştiğini belirtiyor. Hoca Sadeddin "Tacut Tavarikh" adlı eserinde Selçukşah Beyim'den "Uzun Hasan'ın en sevdiği hanım" olarak bahsetmiştir. Halil, Yusuf, Yakub ve Masih adında 4 oğulları vardı.[2]

Siyasi faaliyeti[değiştir | kaynağı değiştir]

Alman tarihçi Hinz, Selçukşah Begüm'den bahsederken onun devlet işlerindeki etkin rolünü, Uzun Hasan'ın sarayına katılımını, devletin iç ve dış politikasına yakın katılımını vurgulamaktadır. Devlet işlerine katılmak için hac ziyaretini bile erteledi. Ancak faaliyetleri açıkça karşılanmadı. Bunun üzerine sarayın nüfuz sahibi kişileri "Sırtlan Hatun", "Gazand Hatun" gibi nefret dolu sözlerle hitap etti. İbrahim Gülşen, "Menagibi Gülşen" adlı eserinde Selçukşah Begüm ve diğer hanımların divan kararlarında yakın çalışmalarını eleştirmiştir. Efsaneye göre Tebrizli bir kadın olan Gadi Şerefeddin, İbrahim Gülşani'ye gelerek divanın aldığı bir karardan şikayetçi olmuştur. İbrahim Gülşani haklı olduğunu, Uzun Hasan'ın ise böyle bir karar vermeyecek kadar adil olduğunu söylüyor. Kadın, Uzun Hasan'ın divanına gelerek şöyle bağırdı: "Bu şehirde iki sultan mı var? Kim sultanın nişanını yırtmış"[3]

Bu rivayet Selçuklu Beyim'in devlet işlerindeki rolünü gösteren örneklerden biridir. Gülşani'nin yazdığı bir başka efsaneye göre ise SSelçukşah Begüm, Sultan Halil'in dul eşinin "sıradan bir insan" olarak gördüğü Hüseyin Çelebi ile evlenmesini engellemek için bir grup şehzadeyi toplamış ve bu evliliğin gerçekleşmesini engellemiştir.

Özellikle Uzun Hasanım'ın ağır hastalandığı dönemde Akkoyunlu taht mücadelelerine doğrudan katılan Selçukşah Begüm, etkisiyle tüm dikkatini iç ve dış politika ile devlet yönetimi üzerinde yoğunlaştırdı. Woods, saraydaki en güçlü grubun Selçukşah Begüm etrafında toplandığını yazıyor. Uzun Hasan'ın diğer eşleri Devletşah Buldukani ve Despina Hatun da muhalefetteydi. Uğurlu Mehmed ve Maksud'un anneleri olan bu padişahlar, taht mücadelesinde Uğurlu Mehmed'e destek olmuşlardır.[4]

Aslında geçmişte Uzun Hasan'ın Osmanlı padişahı Fetih Sultan Mehmed ile yaptığı Otluğbeli savaşı (1472) öncesinde Selçukşah Begüm'ün, Uzun Hasan'ın diğer eşinin oğlu Uğurlu Muhammed'e karşı bazı faaliyetleri vardı. Otlukbeli savaşında Uğurlu Mehmed ile Uzun Hasan arasında çatışmaya neden oldu.[5] Tehrani şöyle yazıyor: "Halife Muhammed, Uzun Hasan'a Osmanlı veziri Mahmud Paşa'ya saldırması için haber gönderdi. Uzun Hasan da Osmanlı ordusunun peşine düşmek istiyordu.Fakat Selçukşah Beyim buna engel oluyor ve Uğurlu Mehmed'in ordu içinde şöhret kazanmak için Rumenleri kendi elleriyle yenmek istediğini söylüyor." Tahranlı Selçukşah Begüm'ü eleştirmek için bu konuyu anlatarak, "Sultan o atlının sözünü kabul etti. Selçukşah Begüm) ve Uğurlu Mehmed geri aradılar" diye yazıyor[5]

Buradan da anlaşılacağı üzere Selçukşah Begüm'ün Akkoyunlu Beyleri üzerinde nüfuzu vardı, sözleri dinlendi. Hasan Bey Rumlu Ahsaneut Tavarikh daha da ileri giderek Uzun Hasan'ın da Selçukşah Begüm tarafından boğularak öldürüldüğüne dair şüphesini dile getirir. Şöyle yazıyordu: "Bu satırları yazan (kendisinden bahseden) bazı kişilerden şu sözleri duymuştu: "Uğurlu Mehmed'in başı Hasan Padişah'a getirildiğinde Hasan Padişah hastaydı. Bu haber ona çok ağır geldi ve şöyle dedi: eğer hastalıktan kurtulursam katillerinden intikamımı alacağım. Selçukşah Begüm sözünden korktu ve onu boğarak öldürdü."[6]

Uzun Hasan'ın Gürcistan seferi sırasında hastalanması üzerine Selçukşah Begüm'e oğlu Sultan Halil'i tahta çıkarma fırsatı verdi. Kısa bir süre sonra ülkede Uzun Hasan'ın öldüğü ve Uğurlu Mehmed'in Azerbaycan'daki askeri elita tarafından tahta çıkarıldığı söylentileri yayılmaya başladı.[4] Selçukşah Begüm hemen oğlu Halil'i Şiraz'daki Aggoyunlu sarayına çağırdı. Süleyman Bey Bica'nın da aralarında bulunduğu bir grup, Erzincan yakınlarında Uğurlu Mehmed'i yakalayıp öldürdü. İktidar mücadelesinde hiçbir engeli kalmayan Sultan Halil, kardeşi Maksud ile birlikte tahta çıktı. Ancak Halil iktidara gelir gelmez kardeşini idam ettirdi ve diğer veliahtları korkuttu. Hatta annesi Selçukşah Begümü'ü generaller Bayındır ve Süleyman Bey Bican'la birlikte Diyarbakır'a göndererek kendi otoritesini güçlendirdi.[7][8]

Sultan Halil Akkoyunlu tahta çıktıktan sonra en büyük destekçileri olan annesi Selçukşah Begüm ve Şehzade Yakub'a kızmış, krallık mensuplarını çevresinden uzaklaştırmış ve bunun sonucunda saraydaki memnuniyetsizliği tebaasına yansıtmıştır. Bunun üzerine ilk olarak oğlu Halil'i destekleyen Selçukşah Begüm, Doğu Anadolu beylerini etrafına toplayarak Sultan Yakub'un önderliğinde isyan başlattı.[9]

1478 yılında Yakub Bey, Azerbaycan, Irak, İran ve diğer şehirleri ele geçirmek için kıştan dağlık bölgelere hareket ettiğinde Bayındır, Çepni ve Duharli gibi beyler, Yakup Bey'in yanına gelerek bağlılıklarını ifade ederek hediyeler sundular. Bismil'in doğusunda Pambigli Nehri'ne inerken Selçuklu Bey'e gelişinin ve Bitlis yerleşiminden geçmesinin hayırlı olmasını dileyerek Selçukşah Bey'e vefalarını bildirdiler. Selçukşah burada bir meclis kurarak bütün emirlerin sadakatini kabul etti.[9] Selçukşah Begüm Yakub Bey'in muhalif olduğunu öğrenince oğlunu bu niyetinden caydırmaya çalıştı. Ancak daha sonra Sultan, Halil'e itaatini, sadakatini ve özür dilemesini bildiren bir elçi göndererek çözüm buldu. Hacı Bey, Musullu'ya haberin iletilmesi talimatını vermesine rağmen, elçi gönderildikten kısa bir süre sonra Sultan Halil ile Mirza Yakub Hoy'da buluştu. Sultan Halil bu seferde (1478) yenildi ve tahttan çekildi.[9]

Aslında Yakub Bey'in savaşı kazanmasının ve padişahlık tahtına çıkmasının en önemli sebeplerinden biri hiç şüphesiz Selçukşah Begüm'ün Sultan Halil ile olan ittifakındaki çatlaklardı. Bunun sonucunda Selçukşah Begüm, iki oğlu arasındaki durumu çözmeye çalıştı ancak daha sonra Yakup Bey'in yanına giderek fatihin geleneğiyle uzlaşma sağlandı.[10]

Selçukşah Begüm'ün aktif rol oynadığı bir diğer evlilik meselesi de Akkoyunlu divanında ele alınan konulardan biriydi. Selçukşah Begüm bu olayda aktif rol oynar ve bu evliliğe karşı çıkar. Uzun Hasan'ın Akkoyunlu topraklarındaki saltanatından sonra Aggoyunlu köyünün beyleri, reisleri ve bazı sipahiler, Karakoyunlu'nun ölen askerlerinin kızları ve eşleriyle evlendiler. Bunlar arasında Cihanşah'ın amcasının kızıyla evlenen Akkoyunlu köyü muhtarı Selim'in evliliği divanda tartışılan bir sorun haline gelir. Geleneğe uymamak bahanesiyle Selçukşah Beyim'in evliliği feshetme teklifi Akkoyunlu divanını ikiye böldü. Bu olayların ardından kahya Veli, İbrahim Gülşani'ye başvurarak yardım istedi. Gülşani, Sultan Yakub'a bir mektup yazarak şöyle dedi: "Sen Hasan oğlu Yakub'sun. Kralların görevi ayrılık yaratmak değildir. Peygamber Efendimiz kadınların sözünü dinlemeyi ama görüşlerine karşı çıkmayı emretmiştir. Seni doğuran hanım seni aileden çıkarıp vebalın içine sokmak istiyor. Dediklerini yaparsan mülkünü terk etmek zorunda kalacaksın Eğer onun dediğine uyarsan, malını terk etmek zorunda kalırsın".[11]

Sultan Yakub, mektubunu kanepede okudu ve söylediklerinin ardından çifti evlerine gönderdi. Ayrıca annesi, Selçukşah Begüm'e bundan sonra devlet işlerine karışmamasını emreder.

Yine Gülşani'nin başka bir tercümesinde Sultan Yakub'un divanında ve idaresinde ulemadan ziyade Selçuklu Begüm'ün yanında yer almasını eleştirirken, divandaki nüfuzunu da vurgulayarak kadınların siyasi alandaki etkisini eleştirmektedir. Dolayısıyla Selçuklu Begüm'ün alimlerden, şeyhlerden ve dervişlerden üstün bir konumda olduğu, kararlarına kulak verildiği ve saygı duyulduğu yadsınamaz bir gerçektir.[12]

Dış politikada da etkin olan Selçukşah Begüm, komşu devlet yöneticileri tarafından saygıyla karşılanırken, saraya gelen elçiler arasında Selçukşah Begüm'e ayrı bir elçi getirenler de vardı.

Hayırseverlik faaliyeti[değiştir | kaynağı değiştir]

Aslında hayırsever bir insan olarak bilinen Selçukşah Begüm, gelirinin büyük bir kısmını hayır amacıyla kullanırdı. Tebriz Camii'nin tadilatı için 10.000 dinar harcadı, camiye abdest suyu getirdi, yüksek bir kubbe yaptırdı ve her tarafı çini kaplı hücreler yaptırdı. Bu caminin içine eski mihrabın yerine yüksek bir kubbe inşa edilmiştir. Bayburt'un Balahor köyünde Selçukşah Hatun zaviyesi kendisi tarafından yaptırılmışsa da daha sonra yıkılmıştır. Saraydaki prestijinin artmasıyla birlikte bu işlere daha fazla önem vermiş ve yerel halkın saygısını kazanmıştır.[13]

Selçukşah Begüm de tasavvuf insanlarıyla temas halindeydi ve onlara saygı duyuyordu. Mesela Akkoyunlu sarayına gelmeden önce Halvati mezhebinden Rûşeni Ömer Dede, Uzun Hasan ve eşi Selçukşah Begüm'ün teveccühünü kazandı. Selçukşah Begüm, Cihanşah'ın hanımı tarafından yaptırılan Muzafferiyye zaviyesini Rûşeni Ömer Dede'ye vermek üzere hazırladı. Şeyh vefatına kadar burada yaşadı.[13]

Rûşeni Ömer Dede'nin Sultan Halil ve Yakub Bey dönemlerinde bu zaviyede yaşamaya devam ettiği ve Selçukşah Begüm tarafından Tebriz'de yaptırılan şapelin mezarlığına defnedildiği söylense de bu bilginin doğruluğu bilinmemektedir. Selçukşah Begüm, Halveti tarikatına ve mensuplarına yakındı, onlara derin bir sempati besliyordu ve mezhebin müritlerinden biri oldu. Ancak bu mezhebe mensup olan İbrahim Gülşani ile saray ve divan işlerindeki faaliyetleri nedeniyle aralarında sorunlar çıktı.[13]

Ölümü[değiştir | kaynağı değiştir]

Selçukşah Beymin (Hicri 890) 1490-1491 yıllarında Karabağ Arranı denilen bölgede öldüğü bilinen gerçeklerdendir. Ancak nasıl öldüğüne dair farklı bilgi kaynakları var. Hunci Isfahani, kolera salgını sırasında hastalığa ilk yakalananlardan biri olduğunu ve bunun sonucunda öldüğünü yazdı.[14] Bir diğer tarihçi Hasan Bey Rumlu'ya göre ise Selçukşah Begüm Uzun Hasan, Despina Hatun'dan olan oğlu Masih Mirza'yı zehirlemek için zehirli bir şurup hazırlamıştır. Ancak oğulları Yakup ve Yusuf'un yanlışlıkla bu şerbeti içtiğini görünce şerbetin geri kalanını içti ve öldü. Başka bir kaynakta ise Yakup'un bilerek ağabeyine ve annesine şerbeti içirdiği anlatılıyor.[15]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Sümer 2012, s. 261.
  2. ^ Arayancan 2019, s. 2.
  3. ^ Arayancan 2019, s. 3.
  4. ^ a b Woods 1993, s. 203.
  5. ^ a b Tehrani 2001, s. 348.
  6. ^ Rumlu 2006, s. 241.
  7. ^ Woods 1993, s. 206.
  8. ^ Woods 1993, s. 233.
  9. ^ a b c Arayancan 2019, s. 5.
  10. ^ Woods 1993, s. 247.
  11. ^ Arayancan 2019, s. 7.
  12. ^ Arayancan 2019, s. 6.
  13. ^ a b c Arayancan 2019, s. 8.
  14. ^ Woods 1993, s. 250.
  15. ^ Woods 1993, s. 251.

Kaynak[değiştir | kaynağı değiştir]

  • Woods, John E. (1999). The Aqquyunlu: Clan, Confederation, Empire. The University of Utah Press. 
  • Arayancan, Ayşe Atıcı (2019). AKKOYUNLU SARAYINDA BİR BEGÜM YA DA MEHD-İ ULYÂ: SELÇUKŞAH BEGÜM. 20 (7 bas.). AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergis. ss. 1-11.