İçeriğe atla

Kullanıcı mesaj:MustafaTnaz/Ateizm Kasetleri

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Konu ekle
Vikipedi, özgür ansiklopedi

The Atheism Tapes, Jonathan Miller tarafından sunulan 2004 tarihli bir BBC televizyon belgesel dizisidir. Diziyi oluşturan materyal aslında 2003 yılında daha genel bir dizi olan Ateizm için çekilmişti: A Rough History of Disbelief (Ateizm: İnançsızlığın Kaba Tarihi) adlı başka bir dizi için çekilmişti, ancak bu diziye dahil edilemeyecek kadar uzundu. Bunun yerine BBC, The Atheism Tapes'i, her biri bir katılımcıyla yapılan uzun bir röportajdan oluşan altı programlık bir ek dizi olarak oluşturmayı kabul etti.

Altı programın tamamı mülakat şeklinde gerçekleştirilmiştir; aşağıdaki özetler görüşülen kişilerin Miller'ın sorularına verdikleri yanıtların özetleridir.

Colin McGinn[kaynağı değiştir]

İngiliz filozof McGinn, Tanrı'ya inanmamanın farklı sebeplerini ve bazı özel nedenleri detaylı bir biçimde ele alıyor. Bu bağlamda, ontolojik argümanı derinlemesine inceliyor. Ayrıca, McGinn hem ateizmi (tanrıya inanmama) hem de antiteizmi (teizme karşı aktif muhalefet) birbirinden ayrı tutarak önemli bir ayrım yapma gerekliliğine vurgu yapıyor; kendisini hem ateist hem de antiteist olarak tanımlıyor. Son olarak, teizm sonrası bir toplumun nasıl olabileceği hakkında spekülasyonlarda bulunmaktan geri durmuyor.

Steven Weinberg[kaynağı değiştir]

Amerikalı fizikçi Weinberg, Tasarım Argümanının hem geçmişte hem de günümüzde ne kadar etkili olduğundan bahsediyor. Ayrıca, dine karşı fiziksel ve biyolojik argümanların değişen etkileri de dahil olmak üzere, insanların dindar olma nedenlerini tartışıyor. Miller bu durumu, Weinberg'in şaşırtıcı bulduğu, biyologların fizikçilere göre inançsız olma ihtimalinin daha yüksek olmasıyla ilişkilendiriyor.

Weinberg, din adına yapılan zarar ile din tarafından yapılan zararı birbirinden ayırmaya devam ediyor ve her ikisinin de çok gerçek ve çok tehlikeli olduğunu belirtiyor. Amerika ve Avrupa'daki dini inanç arasındaki farkı ve tek tanrılı Tanrı'nın "karakterini" nasıl sevmediğini tartışmaya devam ediyor. Bilimin dini inancı kesinlikle yıprattığını ve bunu iyi bir şey olarak gördüğünü söyleyerek bitiriyor.

Arthur Miller[kaynağı değiştir]

Amerikalı oyun yazarı Arthur Miller, ateist inancını bir Yahudi perspektifinden aktarırken, bazı antisemitizm vakalarının temelinde İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğuna inanmayan Yahudilere karşı önyargı besleyen Hıristiyan inançları olduğunu tartışıyor. Ayrıca, özellikle Amerikan siyasetinde din ve vatanseverliğin nasıl iç içe geçtiğini ve günümüzdeki birçok savaşın milliyetçilik ve dini inançların bir karışımından kaynaklandığını ele alıyorlar. Son olarak, insanların ölümden sonra maddi varlıklarla veya yaşamları boyunca gerçekleştirdikleri ve hala dünyayı etkileyen eylemlerle hatırlanmaktan öte bir yaşam olduğuna inanmadığını ifade ediyor.

Richard Dawkins[kaynağı değiştir]

İngiliz biyolog Richard Dawkins, öncelikle kötülüğün varlığına dair görüşlerin, bazı temel inançların insana özgü niteliklerle kişileştirilmesinden kaynaklanabileceğini belirtiyor. Kendisi Anglikan geleneğine sahip olmasına rağmen, ateist bir bakış açısını benimsemesinin arkasındaki süreci açıklıyor. Ardından, doğal seçilim kavramını ele alıyor ve bunun evrim sürecindeki rehberleyici rolünü detaylı bir şekilde tartışıyor. Dahası, dünyayı açıklamak için "boşlukların Tanrısı" argümanının hatalı olduğuna dikkat çekiyor. Sonrasında ise, ateist bir dünya görüşünün benimsenmesinin ve savunulmasının neden önemli olduğunu vurguluyor.

Denys Turner[kaynağı değiştir]

İngiliz teolog Denys Turner, insanın ateist ya da teist olup olmama kararının büyük ölçüde kendi içsel düşündüğü sorulara bağlı olduğunu vurguluyor. Ayrıca, ateizmin de kendine özgü bir tür köktencilikten etkilenebileceği görüşünü dile getiriyor. Kendi varlığını sorgulama eğilimi, bir şeyin nasıl yoktan var olduğu gibi derin konulara dair düşünmek için zaman harcamalarına neden oluyor.

Daniel Dennett[kaynağı değiştir]

Amerikalı filozof Dennett, kitaplarından birine neden Darwin'in Tehlikeli Fikri adını verdiğini ve özellikle Darwin'in çağdaşlarından birçoğunun Darwin'in evrim teorisini neden tehlikeli bulduğunu açıklıyor. Darwin'in ruhu reddetmesi ve maddi olmayan bir ruha olan inancın olası kökenleri ve psikolojik amaçları hakkında konuşarak bilinç (yani bilinç/ruh bedenden farklı mıdır) sorusuyla ilgilenmeye devam ediyor.

Ardından, Hıristiyan olarak yetiştirilişinden ve nasıl ateist olduğundan bahsediyor. Dini inancı eleştirmenin neden kabalık olarak görüldüğünü sorarak devam ediyor ve bunun söz konusu dinlerin nüfuzlu statüsünden kaynaklandığını öne sürüyor. Teizm sonrası bir dünyada etkili bir şekilde yaşayıp yaşayamayacağımızı merak ederek bitiriyor