İçeriğe atla

Kullanıcı:Birsutaskin/deneme tahtası

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Cinsiyet Kotası[değiştir | kaynağı değiştir]

Cinsiyet kotası eşitliği çözüme ulaştırmak için gereklidir. Belirli kurallar veya kriterler altında, kadın veya erkekler tarafından doldurulacak oran, tahsis edilecek yer veya koltuk sayısı belirleyerek cinsiyet dengelemeyi amaçlar.


Cinsiyet kotası dünyada iki türlü uygulanabilmektedir. İlk seçenek olarak; kota uygulamasını tüm siyasi partilerin tüzüklerinde yer almasını sağlamak için anayasada veya siyasi partiler ve seçim yasasında tanımlanması olarak belirtilmektedir[1]. Bu doğrultuda o ülkenin tüm siyasi partileri cinsiyet kotasını uygulama mecburiyetinde kalırlar. Diğer bir seçenek ise; kota uygulaması yasalar ile desteklenmemesi ve bu durumu siyasi partilerin inisiyatifine bırakılmasıdır. Siyasi partiler kota sınırını kendi tüzüklerinde kendileri belirlerler veya pozitif ayrımcılığa yanaşmayarak böyle bir uygulama girişiminde bulunmayabilir[2]

Cinsiyet kotası uygulaması etraflıca incelendiğinde kendi içerisinde kategorilere bölündüğü görülmektedir. Bunlar sırasıyla; sabit kota, oranlı kota ve boş koltuk kotası olarak ayrılmaktadır. Sabit Kota, yasal düzenlemelerle belirlenmiş ve tüm siyasi partiler için aynı olan ve siyasi partilerin kendi önceliklerine göre değiştiremedikleri bir orandır.  Uygulanabileceği alanlar sadece milletvekili aday listesinden oluşmamaktadır. Oranlı Kota da ise partinin ülke bazında sahip olduğu tüm üye kadın sayısını partinin genel kongresinde temsil edilecek sayı ile orantı olarak belirlenmesidir. Ancak bu kotanın hayata geçirilmesinde şeffaflığın son derece önemli olduğu belirtilmektedir. Son olarak Boş Koltuk Kotası ise partiler tarafından yeterli kadın aday çıkarılamadığında, genel anlamıyla kadınların bu alana katılımına teşvik verilmediğinde tedbir amaçlı olarak kullanıldığı görülmektedir. Amacı ise temsilinde eksik olan tarafın temsil oranının düşük gösterilmesini sağlamak, yani ilk iki uygulamaya destek amaçlı bir eylem olduğu ifade edilebilmektedir[1]. Cinsiyet eşitliği için Parlamentolara, Yönetim Kurullarına kota konulması gerekmektedir. Demokrasinin tam anlamıyla sağlanabilmesi için her bireyin özgürce siyasal alana katılımı ve eşit şartlar altında kendini özgürce ifade edebilmesi gerekmektedir.

Pozitif Ayrımcılık[değiştir | kaynağı değiştir]

Pozitif ayrımcılık, özellikle eğitim, istihdam ve politika alanlarında tarihsel olarak dışlanmış gruplar için temsili alanyaratmayı amaçlayan bir dizi kurumsal strateji ve uygulamayı ifade eder. Olumlu Ayrımcılık, cinsiyet ve ırk farklılıklarına dayalı gerçek ayrımcılığı önlemek için bu farklılıkları teşvik eder. Bu, liberal eşitlik ve vatandaşlık teorisinin radikal bir eleştirisidir[3].

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası kadınların siyasi haklarına ve seçim mevzuatına herhangi bir kısıtlama getirmese de siyasi kararlar alan kurumlara erkeklerin hakim olduğu görülmektedir. Siyasi arenada kadın temsilinin olmaması başlı başına demokratik bir mesele olsa da, pozitif ayrımcı politikalara da yol açmıştır. Anayasamızın 10. maddesinin 2. fıkrasında, "Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz." Bu, kadınlara karşı aktif bir ayrımcılık politikasının yasal dayanağının oluşturulmuş olduğu anlamına gelir. Bu politikaların siyasi yaşamdaki uzantısı cinsiyet kotalarıdır[4]. Kadınlar lehine uygulamaya konan pozitif ayrımcılık politikaları içerisinde en çok  tartışılan uygulama, cinsiyet kotaları olmuştur. Cinsiyet kotaları en genel anlamıyla, kadınların sayısal olarak  yetersiz temsil edildikleri, tarihsel olarak uzak kaldıkları birçok kamusal alan ve pozisyonlarda dengeli bir cinsiyet dağılımını gerçekleştirmek ve bu alanları giderek kadınlar açısından da ulaşılabilir hale getirmek amacıyla cinsiyetler arasında bulunan en az bir dengenin veya  yüzdenin güvence altına alınmasını yada teşvik edilmesini hedefleyen pozitif ayrımcılık politikasıdır[3]. Örneğin; evli çiftlerin ve çocuklarının, beraber oturdukları ev kadının üstüne kayıtlı ise, o ev için Emlak Vergisi ödenmiyor. Maliye Bakanlığı’nın, tam metni Yaklaşım Dergisi’nin Aralık 2004 sayısında gösterilen 2 Ağustos 2004 Tarih ve 36175 sayılı Özelgesi’ ne göre; kocanın çalışıyor olması yahut emekli aylığının bulunması, çalışmayan ev kadınının bir konutu sebebiyle emlak vergisi ödemesine sebebiyet vermiyor.

Cam Tavan[değiştir | kaynağı değiştir]

1970'lerde Amerika Birleşik Devletleri'nde cam tavan kavramı, kadınların yönetim alanında üst pozisyonlara ulaşmasını engelleyen, hem davranışsal hem de örgütsel basmakalıp yargılardan ortaya çıkan gerçek dışı engelleri adlandırmak amacıyla kullanılan bir benzetmedir. Aynı zamanda başka bir tanıma göre, cam tavan kavramı, işletme, hükümet, eğitim ve gönüllü organizasyonlarda yüksek kademelere ulaşmak için uğraşan kadınların önüne çıkan engelleri tanımlamaktadır. Fakat cam tavan kavramı, yalnızca kadınlara özgü bir kavram değil aynı zamanda azınlık gruplar ile erkeklerin de yüzleştiği benzer engelleri kapsayan bir kavram olabilir[5]. Tanım her ne kadar kapsayıcı olsa dahi, günümüzde halen kadınlar bu problemler ile daha sık karşılaşabiliyorlar.

Gelişmiş ülkelerin çoğu, gerek ülke yasalarında gerek ise uluslararası dokümanlarda cinsiyet ayrımcılığı olmaksızın bütün çalışanlarına iş alanlarında eşit ve adil fırsat sunma yükümlülüğünde olsalar dahi, kadınlar bahsi geçen alanlarda net bir şekilde açıklanamayan, gözle görünmeyen problemlerle karşılaşmaktadırlar. Kadınların karşılaştığı ve yükselmelerine engel olan bu problemlerin bir görünürlüğü olmadığı için cam metaforu bu görünmezliğe dikkat çekmektedir. Cam tavan sendromunun ortaya çıkmasına sebep olan 3 faktör sıralanabilir.

Bunlardan birincisi bireysel faktörler; kadının çoklu rol (eş, anne, birey ve çalışan gibi) üstlenmesi sebebiyle yüksek kademelere ulaşmasında önüne çıkan tümseklerden biridir, bu duruma etki eden bir diğer bireysel faktör ise kişinin kendi seçimleri ve algılama şeklidir. İkincisi ise örgütsel faktördür; kadınların kariyer alanında adil değerlendirilmesi örgütün sahip olduğu anlayış ile paralel ilerler. Kadınların kariyerlerinde karşılaştıkları en büyük problemler Ata-erkil örgütlerin anlayışlarıdır. Son olarak, üçüncü faktör ise; cinsiyet odaklı toplumsallaşmadan doğan ve kişilerin üstlenmesi beklenen cinsiyet rolleridir. Kadınlardan beklenen rolün, çalışma hayatını kısıtlaması dolayısıyla kadınların üst kademelerde rol model haline gelememesi, bu tarz düşüncelerin güçlenmesi de sebebiyet vermektedir.[6]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

[1]Sayın, A. (2007). Kota El Kitabı ”Geçici Özel Önlemler Politikası: Kota”. Ankara: Yalçın Matbaacılık.

[2](23 Mart 2020). Kadının Siyasal Alana Katılımı: Pozitif Ayrımcılık ve Cinsiyet Kotası

[3]Öztan, E. - Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikaları ve Olumlu Ayrımcılık

[4]Öztürk, E. (23 Mayıs 2020). POZİTİF AYRIMCILIK POLİTİKASI : CİNSİYET KOTASI

[5]Öğüt, A. (2006). Türkiye’de Kadın Girişimciliğin ve Yöneticiliğin Önündeki Güçlükler: Cam Tavan Sendromu. Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi, cilt 1, sayı 1. [6]Utma, S. (2019). Kadına Yönelik Cinsiyet Ayrımcılığı ve Cam Tavan Sendromu. Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, cilt 11, sayı 1.

  1. ^ a b c “Geçici Özel Önlem Politikası: Kota”. Yalçın Matbaacılık. 2007. 
  2. ^ a b "Kadının Siyasal Alana Katılımı: Pozitif Ayrımcılık ve Cinsiyet Kotası". 
  3. ^ a b c "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikaları ve Olumlu Ayrımcılık" (PDF). Ece Öztan. 
  4. ^ a b "POZİTİF AYRIMCILIK POLİTİKASI : CİNSİYET KOTASI". Ceren Öztürk. 23 Mayıs 2020. 
  5. ^ a b "Türkiye'de Kadın Girişimciliğin ve Yöneticiliğin Önündeki Güçlükler : Cam Tavan Sendromu". Öğüt, Adem. 06-2006.  Tarih değerini gözden geçirin: |tarih= (yardım)
  6. ^ a b "KADINA YÖNELİK CİNSİYET AYRIMCILIĞI VE CAM TAVAN SENDROMU". Utma, S. 2019.