Kore Dağlarında Aslanım Yatar
 | Bu madde hiçbir kaynak içermemektedir. (Şubat 2021) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
| Yazar | Mustafa Semih Arıcı |
|---|---|
| Ülke | Türkiye |
| Dil | Türkçe |
| Konu | Kore Savaşı |
| Tür | Roman |
| Sayfa | 189 |
| ISBN | 9789752821415 |
Kore Dağlarında Aslanım Yatar, Mustafa Semih Arıcı tarafından yazılmış, tamamen Kore Savaşı ile ilgili ilk Türk romanıdır. Kunuri muharebelerinde birliklerinden ayrı düşen bir grup Türk askerini ve aralarına yeni katılan Amerikalı bir zenci Çavuşu anlatır.
Edebiyatta Kore Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir]
Kore Savaşı, Amerikan ve Kore edebiyatında çok sık işlenmiştir. Özellikle Amerikan edebiyatında Kore Savaşı konulu birçok roman vardır. Örnek: The Bridges at Toko-Ri (James A. Michener), The Marines of Autumn (James Brady). Türk edebiyatında ise 60 yıl boyunca Atilla İlhan'ın Yaraya Tuz Basmak romanında iki-üç bölüm hariç yer bulamayan Kore Savaşı; Ekim 2010 yılında yayınlanan Kore Dağlarında Aslanım Yatar ile Türkiye'de ilk defa bir romana kavuşmuştur.
Konusu[değiştir | kaynağı değiştir]
Kunuri muharebelerinde birliklerinden ayrı düşen bir grup Türk askerini ve aralarına yeni katılan Amerikalı bir zenci Çavuşu anlatır. Yüzbaşı İnal komutasındaki Çavuş Sapa ve birkaç askerle, Teğmen Yusuf komutasındaki birkaç askerin Kuzey Kore'nin ıssız bir köşesinde karşı karşıya gelmesiyle başlar. Birbirini düşman sanıp amansızca kurşun yağdıran Türk askerleri, seslerinden dost olduklarını anlayıp ateşi keser ve biraz sonra da sarmaş dolaş olurlar. Teğmen Yusuf'un yanında Tom adlı bir Amerikalı çavuş da vardır. Teğmen ona Tom Amca adını takmıştır.İkinci Dünya savaşında savaşmadık cephe kalmayan ve ardından ırkçıların gadrine uğrayıp itibarsız bir şekilde evine dönen Tom, Albay Turner'in ısrarları sonucu Kore Savaşı'na katılmış ve bu savaşta da büyük yararlıklar göstermiştir. 29 Kasım gecesi ileri bir harekâtta iken müthiş Çin saldırısı üzerine düşman hatları gerisinde kalmıştır.
İlk olarak birbirlerine başlarından geçenleri anlatan askerler, sabah olunca güneye inmeye ve Seul'un ötesine kadar gidip, Birleşmiş Milletler hattına ulaşmaya karar verir. Önlerinde yarım milyonluk bir Çin Ordusu vardır ve üstelik yaralı bir eri taşımak için kamyonetle yola çıkmak zorundadırlar.