İçeriğe atla

Diriliş (roman)

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Diriliş
YazarTolstoy
TürRoman
Yayım1899 (1. Basım)
YayımcıCan Yayınları
ISBN975-07-0056-2

Diriliş (Rusça Воскресение - Voskreseniye), Lev Tolstoy'un 1899'da yayımlanan romanıdır.

Fikri altyapısı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Diriliş büyük Rus yazar Lev Tolstoy tarafından, geçirdiği ruh ve inanç buhranın ortasındayken yazılır. Kurumsallaşmış "modern" kilisenin ikiyüzlülüğü ve gerçek Hristiyan ruhundan uzaklaştığını düşünen yazar, bu fikirlerini romanın temelinin bir kısmını oluşturmak için kullanmıştır. Romanın temelinin diğer kısmını ise hayatının sonlarına doğru daha çok inanmaya ve savunmaya başladığı, insan yapımı yasaların asla hakkâni ve adîl olamayacağı fikri oluşturuyordu. Roman birçok çevrelerce insan ruhunun, vicdanın, inancın ve konu aldığı dönemin toplumunun gerçekçi ve iyi bir resmi olarak ün toplamıştır. Ruha, vicdan azabına, insan fıtratına dair; dirilip doğruları yapmanın mümkün olup olmadığı, fıtri olarak kötülüğü barındıran insanın kötülüğü düzeltip düzeltemeyeceği gibi sorular soran bir kitap, Diriliş. Ruhani bir "diriliş"i konu almasına rağmen, Tolstoy'un sürekli hakikâtten uzaklaşmakla suçladığı kilise romanının bazı bölümlerini suçlamış ve Tolstoy'u tanrıtanımaz (ateist) ilan etmiştir. Yazar 1901 yılında kilise tarafından aforoz edilmiştir.

Prens Nehludov sefahat âlemine düşkün bir asilzade'dir. Teyzelerini ziyaret ettiği malikanede Katyuşa Maslova adlı bir hizmetçi ile ilişkiye girer ve onu hamile bırakır. Daha sonra savaşa gider, Katyuşa'ya 100 rublelik bir banknot verir. Katyuşa hamile kalınca evden atılır. Çocuğu doğduktan sonra çocuğu ölür. Katyuşa geçinmek için çalıştığı yerlerde işverenlerin taciz ve tecavüzüne uğrar ve en sonunda genelevde çalışır. Katyuşa bir otelde iki arkadaşı ile birlikte bir adamı zehirleyerek öldürmekten dolayı yargılanır. Jürilerden biri de Prens Nehludov'dur. Nehludov Katyuşa'nun düştüğü durumdan dolayı kendini sorumlu tutmakta ve onu kurtarmaya çalışmaktadır.

Kitap, pratik olarak Nehludov'un ona yardım etme girişimlerini anlatıyor, ancak kişisel, zihinsel ve ahlaki mücadelesine de odaklanıyor. Onu hapishaneye ziyarete gider, diğer mahkûmlarla tanışır, onların hikâyelerini öğrenir ve onlara yardım etmeye çalışır.

Ekaterina Maslova köylü bir kadının bir çingeneden peydahladığı gayrimeşru çocuğu olarak dünyaya gelir. Annesinin daha önce doğurduğu beş çocukla aynı kaderi paylaşarak bakımsızlıktan ölmesi muhtemelken, yolladıkları ürünün kalitesizliği yüzünden köylüleri azarlamaya gelen toprak sahiplerinden biri ona acır; annesine para, bebeğe süt verir. Üç sene sonra annesi ölünce iki kızkardeş olan toprak sahipleri tarafından evlatlık alınır; yarı hizmetçi, yarı hanımefendi olarak büyür. Adı bile ne Katinka gibi ince, ne de Katya gibi kaba olan Katyuşa olur. Güzelliğiyle etrafını büyülese de kimseyle evlenmez.

On altı yaşına gelince hanımlarının bir prens ve üniversite öğrencisi olan yeğeni Dimitri İvanoviç Nehludov'la birbirlerini temiz bir aşkla severler. İki yıl sonra Nehludov savaşa giderken teyzelerine uğrayıp dört gün kalır, Katyuşa'yı baştan çıkarır ve hamile bırakıp gider.

Hamile olduğunu anlayan Katyuşa hanımlarının yanından ayrılır. Bebeği yetimhanede ölür. Hayatını fuhuş yaparak kazanmak zorunda kalır, ta ki suçsuz olduğu bir cinayette sanık durumuna düşene kadar.

Duruşmasında jüri üyelerinden biri de tesadüf eseri Nehludov'dur. Katyuşa'yı tanıyan Nehludov onun hayatını mahfettiğini fark eder ve hatasını telafi edip onu bu hayattan kurtarmaya karar verir. Jürinin yaptığı bir yanlışlık sonucu Sibirya'da kürek cezasına makhum olunca Nehludov da arkasından gitmeye karar verir ve böylece onun için bir diriliş süreci başlamış olur.