Ayaspaşa Mezarlığı
Ayaspaşa Mezarlığı veya Taksim Mezarlığı, İstanbul'da, Taksim’den başlayarak bir yönden Ayaspaşa-Gümüşsuyu üzerinden Dolmabahçe ve Fındıklı’ya, bir yönden de Harbiye'ye kadar uzanan geniş arazi kapsayan, Müslüman ve gayrimüslimlerin defnedildiği ve 20. yüzyılın başlarına kadar varlığını korumuş eski mezarlıktır. Başta Katolik Gürcülerin gömüldüğü Taksim Gürcü mezarlığı, Taksim Mezarlığı'nın bugün Elmadağı Parkı olarak anılan kısmında bulunuyordu.[1]
Adını, kabri Eyüp Sultan Camii hazîresinde bulunan, Kanuni’nin vezîriâzamlarından Ayas Paşa’dan alır. Çünkü mezarlık alanı vaktiyle Ayas Paşa Vakfı’na (tesisi: 1526) dahildi ve Ayas Paşa Konağı da bu civarda bulunuyordu.[2]
Murat Bardakçı'ya göre Mezarlık Dolmabahçe sahilinden başlar, Ayaspaşa üzerinden Taksim'e, oradan da bugün Harbiye'ye uzanan sol taraftaki kaldırım boyunca bugünkü İstanbul Radyoevi binasına kadar uzanırdı. Mezarlık sadece Müslümanlar'a mahsus değildi, belli yerlerine başka dinlere mensup olanlar da defnedilirdi. Bugün Atatürk Kültür Merkezi'nin bulunduğu alan Gümüşsuyu'nun aşağısına kadar Müslüman, Taksim'den Talimhane boyunca Harbiye'ye uzanan kısım Ermeni Gregoryen, Gümüşsuyu'ndan inişte sağda kalan bir bölüm de Katolik mezarlığı idi.[3]
Levantenler ve Batılı seyyahlarca "Grand Champ des Morts" (Büyük Mezarlık) olarak anılan bu gömü alanı, Beyoğlu iskanının 19. yüzyıl ortalarından itibaren Taksim yönüne doğru gelişmesine paralel olarak küçülmeye başlamış, Ayaspaşa Bulvarı üzerinde sıralanan apartmanların inşa edildiği 1930'lu yıllarda son izleri ortadan kalkmıştır.[4]
Mezarlığa ilk definler 1560'lı yıllarda İstanbul'da çikan veba salgını sırasında ölen Katoliklerin buraya gömülmesiyle başladı. 1600'lü yıllarda buraya Latinlerin ve Katoliklerin gömülmesine devam edilerek mezarlık haline getirildi. Sainte-Marie Draperis Kilisesi'nin 1750-1865 yılları arasındaki defin kayıtlarında mezarlığa "Beiglo" (Beyoğlu) dendiği görülür. 1804'te Topçu Kışlası inşasında bir kısmı istimlak edildi. 1852'de mezarlığın tahliyesi planlandı ama Kırım Savaşı'nım başlamasıyla bu gerçekleşmedi. 1864'te ise buradaki mezarlar taşınarak mezarlık kapatıldı.[5]
İtalyan araştırmacı Eugène Dallegio d'Alessio'nun 1921 yılında yayımlanan kitabında verdiği bilgiye göre, günümüzde Divan Oteli'nin de bulunduğu binaların yerinde ve Elmadağı Parkı olarak bilinen alanda Gürcü mezarlığı bulunuyordu. Gürcü mezarlığından sökülen mezar taşları Surp Agop Hastanesi ile buradaki kilisenin inşasında kullanılmıştı. Mezar taşlarının bir kısmıyla ise kilisenin zemini döşenmişti. Kilisenin zeminine döşenmiş mezar taşlarındaki Gürcüce yazılar üzerinde yürünmekten dolayı büyük ölçüde aşınmış olmakla birlikte 19. yüzyılın sonlarında okunabilir haldeydi.[6][7]
Ayrıca
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Eugène Dallegio d'Alessio "ქართველები კონსტანტინოპოლში" (İstanbul Gürcüleri), İstanbul, 1921, s. 20-22.
- ^ "AYAS PAŞA MEZARLIĞI". TDV İslam Ansiklopedisi. 12 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2021.
- ^ Bardakçı, Murat. "Taksim Meydanı eskiden mezarlıktı ve yapılan binaların âkıbeti de tuhaf oldu". Haberturk.com. Haberturk.com. 8 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2021.
- ^ "Ayaspaşa Mezarlığı". Google Arts & Culture. Google Arts & Culture. 14 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 15 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 15 Aralık 2023.
- ^ Eugène Dallegio d'Alessio "ქართველები კონსტანტინოპოლში" (İstanbul Gürcüleri), İstanbul, 1921, s. 20-22.
- ^ Eugène Dallegio d'Alessio, İstanbul Gürcüleri (Çeviri: Fahrettin Çiloğlu), İstanbul, 2003, s. 36-38. 7 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ISBN 975-8260-15-4