Faust (Goethe)
Bu maddedeki bilgilerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklar gerekli. (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Faust adlı şiirsel oyun, ünlü Alman ozanı, oyun yazarı Johann Wolfgang von Goethe'nin (1749-1832) dünya klasikleri arasında önemli bir yer tutan eserdir. Faust, Goethe'nin butün eserlerinin bir birleşimi olarak kabul edilir.
Faust, Goethe'nin neredeyse tüm yaşamı boyunca yazarak tamamladığı bir yapıttır. Urfaust adıyla on sekiz yaşında başladığı oyunu, 1806de Faust I ve 1832de Faust II adıyla iki büyük bölüm halinde yazarak seksen üç yaşında ölümünden kısa bir süre önce bitirebilmiştir.
Goethe, Faust'un konusunu çok eski bir öyküden almıştır. Şeytanla bahse giren insanoğlu teması önceki yüzyıllarda da birçok öyküye ve oyuna konu olmuştur. Goethe'den önce birçok yazar tarafından defalarca işlenmiş bir konu olan Faust, daha önce de usta bir İngiliz yazarı olan Christopher Marlowe (1564-1593) tarafından Doktor Faustus adıyla işlenmiştir. Aynı konudan hareket etmelerine karşın iki oyunun olay örgüsü çok farklı biçimde gelişir ve sonuçlanır. Marlowe, Faust'u şeytanla girdiği anlaşmayı kaybeden biri olarak ele almıştır. Oysa Goethe Faust karakterini Şeytan Mefistofeles'e yenilmeyen bir insan olarak incelemiştir. Goethe, Faust'unda evrensel bir insan tragedyası ortaya koymuştur.
Goethe'nin Faust I eseri bir oyun şeklinde görülmekle beraber çok derin ve karmaşık içeriği dolayısıyla genellikle okumak için hazırlandığı ve sahnelenme istenmediği kabul edilebilir[1] Buna rağmen, Goethe'nin Faust'u içeriğinin çok zengin felsefi derinliği nedeniyle pek çok farklı yorumla yüzlerce kez yeniden incelenmiş, dünyanın birçok ülkelerinde çok farklı yorumlarla sahnelenmiştir.
Faust’un ilk bölümü ya da Faust I olarak bilinen “Faust. Eine Tragödie”, Johann Wolfgang von Goethe’nin 1808 yılında yayımladığı bir trajedisidir. Alman Edebiyatı ve Faust geleneğinin en önemli ve çok alıntılamalı eserlerinden biridir. Drama, birçok kez tarihi Doktor Faustus hikâyelerini oluşturan diğer yazarlar tarafından ele alınmakta ve bu hikâyeleri, insanlığın temsili konusunda Faust II’ de genişletmektedir.
Konu
Olay, tarihi Faust’un yaşadığı dönemleri, yani Ortaçağ'dan Yeni Çağa geçiş dönemini kapsamaktadır. Bugünkü Almanya’da, Leipzig ya da Harz bölgesinde geçmektedir.
Oyunun baş kahramanı Faust, felsefeyi, tıbbı, doğa bilimlerini, teolojiyi araştırmış, gençlik ve olgunluk çağını yeryüzünün sırlarını çözmek için tüketmiştir. Yeni Çağ’ın başlarında tarihi Faust (1480–1538) gibi itibarlı bir araştırmacı ve öğretmen olan Heinrich Faust, hayatının bilançosunu çıkarır ve oldukça sarsıcı bir sonuçla karşı karşıya kalır: Bir bilim adamı olarak derin bir araştırmadan ve gerekli çıkarımlardan yoksun kaldığını ve hayatını dolu bir şekilde yaşamayı beceremediğini anlar. Bu ikilem arasında sıkışıp kalırken, memnuniyetsizlik ve huzursuzluktan kendini kurtarmayı başarırsa, ruhunu şeytana satacağına dair ona söz verir. Faust’u tekrar hayata bağlayacağına, kendisinin, yani Faust’un beşeri zevk ve hazlarda anlam bulacağına dair bir antlaşmaya varırlar, şeytan Faust’u gençleştirerek dünyayı gezmek üzere onu yanında götürür. Ve Gretchen olarak adlandırılan genç Margarete ile olan aşkı için Faust’a yardım eder. Faust'un bu arayışı Şeytan'ı (Mefistofeles) rahatsız etmektedir. Çünkü pek çok insanı felaketlerle yok etmesine, pek çok insanı dünyasal hazlarla uçuruma düşürmesine karşın, yeryüzündeki Faust adındaki doktor, akıl ve bilgi ile kendisine direnmektedir. Tanrı'dan Faust'u doğru yoldan çıkarmak için izin isteyen Mefistofeles,onun bunalımlar içinde olduğu bir gece karşısına çıkar ve Faust'a dünya hazlarını vadeder.Bir iddiaya girerler. Mefistofeles, onun bilgi hastalığından kalbini kurtaracak, yaşatacağı en güzel hazlar karşısında Faust "Dur ey zaman, ne güzelsin!" diyecek olursa iddiayı Mefistofeles kazanmış olacaktır. Mefistofeles, Faust'u gençleştirir ve ona aşk duygusunu tattırır. Faust, bu duyguyu sadece Gretchen adlı genç bir kızdan çok ötede Helene idealine kadar hissedecek, ama her şeye karşın Mefistofeles'e beklediği cevabı vermemekte direnecektir.
Oluşum tarihi
Johann Faust'un hayatı, kişiliği ve kaderi çerçevesindeki efsaneler, 1587 yılında hikâyelerin oluşumundan bu yana, birçok kez ele alınan, ünlü bir edebi kaynak olmuştur.
Urfaust
Goethe, çocuk katili Susanna Margaretha karşı açılan dava sürecinden etkilenerek, 1770 yılında Faust çalışmasına başlamıştır (idamı Goethe'yi muhtemelen etkilemiştir.), bu yüzden Urfaust'da arka planda Gretchen çevresinde gelişen aşk trajedisi bulunmaktadır. Urfaust, çalışma odasında Faust’un monoloğu ile başlamaktadır. Mefisto ortaya çıkmaktadır; fakat şeytanla antlaşma yoktur. Auerbachs Keller’daki sahneden sonra, Gretchen trajedisi onun yerini alır; Büyücü mutfağı (Hexenküche) ve Cadılar Bayram (Walpurgisnacht) yer almaktadır. Bu versiyon, Goethe’nin eserinin tümünün ve özellikle Faust’un önemi vurgulandığında, bir el yazısı örneğinin ardından ilk olarak 1887 yılında basılmıştır.
Faust Bir Fragman
Goethe Urfaust'dan yola çıkarak, 1788 yılında tamamlamış ve 1790 yılında basılmış olan Faust. Bir Fragman (Faust. Eine Fragment)’ı oluşturmuştur. Faust fragmanı Urfaust’un aksine, içeriğinde şeytanla antlaşmanın üstü kapalı kaldığı, Mefisto ile geçen bir diyalog şeklinde genişletilmiştir. Büyücü Mutfağı (Hexenküche) sahnesi yeni eklenmekte, bu yüzden Gretchen’in zindandaki sonu yer almamaktadır. Gretchen’e olan aşk trajedisinin yanı sıra ikircimli ve çekingen bilim adamının trajedisi de kendini göstermektedir.
Faust Bir Trajedi
Goethe 1797 yılında fragmana, ithaf, tiyatroda ön gösteri ve gökyüzünde konuşma sahnelerini eklemiştir. Urfaust ve Fragmanda kesinleşmiş olan metin birçok sahne içermektedir, bununla birlikte 1806 yılına kadar olan zaman diliminde Cadılar Bayramı (Walpurgisnacht) sahneye koyulmuştur. Eser 1808 yılında, sergiler için Faust. Eine Trajedi olarak basılmıştır. Mutsuz bir kızın ve ikircimli bir bilim adamının hikâyesinden, gökyüzü ve cehennem arasında geçen bir insanlık dramı ortaya çıkmıştır.
Goethe, 21 yaşından 57 yaşına kadar, Faust’un ilk bölümü üzerinde çalışmıştır. Bu üç versiyon, içeriksel bir gelişmenin yanı sıra önemli bir stilistik gelişmeyi de belgelemektedir. Goethe, bu projenin gerçekleşebileceğine inanmamasına rağmen, Faust I’in çalışmasında oluşturduğu taslak ve sahneleri, Faust’un ikinci bölümüne de aksettirmiştir.
Figürler
- Yönetmen, tiyatro yönetmeni (tiyatroda sadece öngösteride)
- Yazar, tiyatro sahne yazarı (tiyatroda sadece öngösteride)
- Şen adam, oyuncu (tiyatroda sadece öngösteride)
- Üç Melek: Raphael, Gabriel ve Michael
- Müdür
- Mefisto, şeytan
- Heinrich Faust, bilim adamı
- Wagner, Faust’un asistanı
- Öğrenci, Faust’un öğrencisi
- Büyücü, Mefisto’nun hizmetinde
- Margarete (Gretchen), genç bir kadın, Faust’un sevgilisi
- Marthe, Gretchen’in komşusu
- Lieschen, Gretchen’in tanıdığı
- Valentin, Gretchen’in erkek kardeşi
Dr. Faust Hikâyeleri
Faust serileri 16. yüzyıldan bu yana Avrupa edebiyatının en yaygın olan serilerinden sayılmaktadır. Tarihte var olan Johann Faust hakkında edinilen eksik bilgi ve skandalize olmuş hayatının sonu, masal ve efsaneler oluşturma konusunda işe yaramış ve onun hayatı ile ilgilenen yazarlara girişim imkânı sunmuştur. Çok farklı versiyonlar ile geri dönen Faust serilerinin özellikleri, Faust’un bilgi ve güç edinme çabalarını, şeytan ile yaptığı antlaşmayı ve cinsel tutkularını kapsamaktadır.
Popüler kültürde Faust imajı, delilik ve şarlatanlık olarak nitelendirilirken, 18. yüzyıldan bu yana Faust serilerinin değeri oluşmaya başlamıştır. Ana temayı ise insanın, inancın gücü ve bilimsel anlayışın güvenilirliği arasında yarattığı şüphe oluşturmaktadır. Faust, ben-merkezci bir şekilde kendini ispatlama ve sosyal bir öğrenme arasındaki mücadelenin ortasında kalan, sınırlarını aşarak çaba gösteren bir kişidir.
Rönesans ve Barok
Afsunnameler (büyü kitapları), 1500 yılından bu yana Johann Faust’a atfedilen büyü sözlerini içermektedir. Mucizeye olan inancın azalması nedeniyle Faust’a karşı edebi bir ilgi oluşmaya başlamıştır. Ortaçağ mütevazılığinden kurtulan; fakat özgüvenini küstahlığa dönüştüren bir kişi örneği olarak Faust, beğenilen vanitas (boş beşeriyet düşkünlüğü; ölü doğa türü) sembolüne bir örnek olmuştur. Aynı zamanda tüm düzlemlerde kaçık ve şirret bir imaj sergilemektedir.
Johann Faust’un hayatını ele alan ilk kapsamlı eser 1587 yılında yayımlanmıştır. Matbaacı Johann Spies, hikâye olarak da bilinen Historia von D. Johann Fausten adlı eseri yayımlamıştır. Eser, çoğu efsanevi öğelerden oluşan, çok sayıda hikâye ve fıkrayı içermektedir. Spies, Faust’un Teoloji ve Tıp öğrenimi, büyücülük ile uğraşısı ve Faust’u sonunda cehenneme götüren şeytanla olan antlaşması hakkında bilgi vermektedir. Açıkçası yazarın Hristiyan tavrı tanımlanmaktadır. Kitap, dindar bir yaşam için olumsuz bir Faust tablosunu ve bir nasihati sergilemektedir. Aynı zamanda büyük bir popülerlik elde etmiştir. 1588 ve 1611 yılları arasında İngilizceye, Holandacaya, Fransızcaya ve Çekçe’ye çevrilmiştir. Faust serileri böylece yurt dışına yayılmayı da başarmıştır.
1589 yılında İngiliz Christopher Marlowe “Historia” eserinin dramatik bir versiyonunu oluşturmuştur. Die tragische Historie vom Doktor Faust başlıklı bu eser, tüm esaslı seri unsurlarını içermektedir; fakat Faust figürü, Rönesans tarzı net bir karakteri yansıtmaktadır. Küstahça dünyanın üzerinde bir güç talep etmekte; teoloji ve ahirete olan yönelimi küçümsemektedir. Burada da kötü sona neden olan büyüye ve şeytana ruhunu satmaktadır. Buna rağmen Marlowe’da, açıkça figürlerine karşı bir sempati görülmektedir. Faust figürüne olumlu bir yön kazandıran ilk Faust çalışmasıdır.
Marlowe’un dramı, 1600 yılında İngiliz oyuncular tarafından Almanya’ya getirilmiş ve gezici tiyatrolar tarafından ele alınmıştır. Faust, irtical komedinin baş figürüne benzetilmesiyle birlikte tuhaf bir figür olmuştur.
Serilerin sahneye koyulan sayısız metinlerini temsil eden Faust figürleri, mizahi figür ve şeytan figürü arasında değişmektedir. Çoğunlukla kukla oyunu, dresaj, bale ve fişek eğlenceleri arasında bir sirk eğlencesine araç olmaktadır.
Ausburglu gösteri uzmanı Rudolf Lang, Faust konusuna ilişkin bir köpek numarasıyla (1717–21) Avusturya ve Almanya çevrelerinde etki yaratmıştır ve kendisini büyücülük ithamlarına karşı ciddi bir şekilde savunmak zorunda kalmıştır.
1750 yılından bu yana
Faust serilerinin kullanımında, yüksek ve popüler kültür arasında sürekli derinleşen bir uçurum görülmektedir. Aydınlanma Çağında, Faust figürlerinin yerinde olduğuna ve esas itibarıyla değer kazanmasına ilişkin çabalar baş göstermiştir. Gotthold Ephraim Lessing 1757’de, 17. edebi mektubunda, kendisinin tasarlamış olduğu Faust dramasından bir bölüm yayımlamıştır. Faust bu dramada, bilginin peşinde koşan bir Rönesans insanını temsil etmektedir. Bilgi uğruna gösterilen bu çaba nedeniyle şeytan tarafından korunmaktadır. Faust’u sembolleştiren aydın sanatçı ve bilim adamlarının temelde olumsuz figürler olmamaları gerekmektedir. Lessing bu eserini asla tamamlayamamıştır. Değerli kılma çabaları, 1775 yılından bu yana “Fırtına ve Coşku” döneminde farklı bir boyut daha kazanmıştır. Birçok genç yazar bu sorunu ele almıştır. Faust, onların arzularını, monoton, uygarlaşmış ve doğaya yabancı olan bir dünyadan zihinsel-duygusal bir maceraya dönüştürmüştür. Paul Wiedmann, Faust’un ailesi tarafından ziyaret edildiğini ve dönüşünü konu alan timsali bir drama ele almıştır. Jakob Michael Lenz’in Höllenrichter isimli eserinde Faust’un hayatı, aşktan uzak bir cehennem azabı olarak anlatılmaktadır. Friedrich Maximilian Klinger’in romanı Fausts Leben, Thaten und Höllenfahrt ise, Aydınlanma Çağı taşlamaları ve Fırtına ve Coşku dönemi öykülerinin bir karışımından oluşmuştur.
Hiç kesintiye uğramayan bu gelenek, 19. yy’ın sahne melodramı şeklinde genişlemiştir. Bu bağlamda Ferdinand Kringsteiner’ın Johann Faust (1811) ve Ernst August Klingermann’ın Faust (1815) adlı eserleri, popülerlik kazanan etkileyici dramlardır. Louis Spohr ise, operası Faust için, önemli bir içeriğe sahip olacak müziğini oluşturmak üzere, bu serilerde etkileyici bir detay araştırmasına girmiştir. Faust figürü popüler kültürde değiştirilmeden dursa da bu figürün yüceltilmesi, son benimseniş dönemlerinde önemini yitirmiştir. 1808 yılında Goethe, Faust. Der Tragödie erster Teil isimli eserini yayımlamıştır. Eserine, kendisini dine mensup etmeden ikircimli, ümit dolu bir son yüklemiştir. Bu eser, tüm Faust serilerinin en önemlisi olmuştur. 1832 yılında yayımlanan ikinci bölüm ise daha çok bir sahne oyunu formatında kültür eleştirel bir denemedir. Goethe yaklaşık 60 yıl boyunca Faust serileriyle ilgilenmiştir. Faust’u, kendisini kilise vesayetinden kurtaran modern bir entelektüel, insancıl ve Rönesans insanı olarak tasvir etmiştir. Goethe’nin Faust çalışmaları, bilgiye ulaşma ve farklı deneyim yaşama arzusu üzerinde yoğunlaşmıştır. Arzu ettiği evrensel bilgiyi kendi gücü ile elde edemeyen Faust’un kendisini kabul ettirmek zorunda olması, bu bilimsel trajediyi doruk noktasına çıkarmıştır. Goethe, esas olmayan çirkin bir anlayışla yolu ile şeytanla olan antlaşmayı yerinde göstermiştir. Daha önceleri Lessing, bu öğrenme hırsını, insanların en soylu eğilimleri olarak nitelendirmiştir. Ayrıca Goethe, Faust’un bilgi arayışını Gretchen trajedisi ile ilişkilendirmiştir. Faust tarafından baştan çıkarılan Gretchen, kendisine zıt olan masumiyetin kişileştirilmesidir.
Friedrich Theodor Vischer’in Faust. Der Tragödie dritter Teil (1902) isimli Goethe parodisi kendini gösterememiştir. Buna rağmen Faust serileri, Bale ve Opera sahnelerinde sayısız versiyonları ile gündemde kalmıştır. Bunların en ünlüsü, 1859 yılında sahnelenen, coşku ve duygu yüklü olan Faust olmuştur. İlk Amerikan müzikali The Black Crook (1866) ise Faust serilerini, konuşulan bir sahne spekülasyonuna ilişkin ipucu olarak yansıtmaktadır.
20. yüzyıl
Eski rejimin kati yıkılışı ve dünya savaşlarının getirdiği sonuçlar, 20. yüzyılda Faust serilerine ilgi gösterilmesiyle şekillenmeye başlamıştır. Heinrich Mann yeniden, “Professor Unrat” (1905) isimli eserinde olumsuz, kibirli ve gülünç bir Faust figürü yaratmıştır. Kardeşi Thomas Mann ise, 1947 yılında yayımlanan romanı Doktor Faustus ile 1587'de ele aldığı Historia adlı esere intikal etmektedir. Olayı, 1900 yılının başladığı döneme taşımakta ve Almanya’nın orta sınıf halkını eleştirmektedir. Michail Bulgakow’un hiciv eseri Der Meister und Margarita ise Sovyet rejiminin halkını yansıtmaktadır. Hans Eisler’in 1952 yılındaki seslendirilmeyen opera libretosu “Johann Faustus” adlı eserinde Faust, 1525 yılı civarında gerçekleşen mücadelede, çiftlerin çiğnenen haklarını temsil etmektedir.
Kukla tiyatrosu, Max Jakob’un sorumluluğundaki Hahnstein kukla sahnesi tarafından bir festival eğlencesinden bir tiyatro formuna taşındıktan sonra, yine 20. yüzyılda Faust figürü, kukla oyunu çerçevesinde yeniden canlılık göstermiştir. Faust kukla oyunlarının ileri gelen yazarları arasında Max Jakob Friedrich Arndt’ın (Hahnstein baş figürü) yanı sıra Walter Büttner ve Otto Schulz-Heising bulunmaktadır. Günümüzde hala Gerd J. Pohl (Piccolo kukla oyunu), Andreas Blaschke (Köln figür tiyatrosu), Harald Sperlich (Hohenloch figür tiyatrosu), Dr. Johannes Minuth (Freiburg kukla sahnesi) ve Stefan Kügel gibi geleneğe sahip çıkan kukla oyuncuları, bir Faust oyununu temsil etmektedir.
Faust Serileri İle İlgili Eserler
Dramalar
- Christopher Marlowe: Tragicall History of Doctor Faustus
- John Rich: The Necromancer (1723)
- Johann Wolfgang von Goethe
- Urfaust
- Faust I
- Faust II
- Friedrich Maximilian Klinger: Fausts Leben, Thaten und Höllenfahrt (1791)
- Ernst August Klingemann: Faust (1816)
- Nikolaus Lenau: Faust. Ein Gedicht (1836)
- Friedrich Teodor Vischer: Faust. Der Tragödie dritter Teil (1862)
- Dorothy L. Sayers: The Devil to Pay (1939)
- Friedrich Dürrenmatt: Urfaust (Zürih tiyatrosu için Goethe’nin Urfaust çalışması)
- Wolfgang Bauer: Herr Faust spielt Roulette (1986, ilk basım: Wolfgang Bauer: Eser. Cilt 3: gösteri 1975–1986)
- Günther Mahal: Doktor Johannes Faust-kukla oyunu. Stuttgart (Karl Simrock’un kukla oyunu ve Ulmar kukla oyunları metni)
- Werner Schwab: Mein Brustkorb: Mein Helm (1992)
- Pohl, Gerd- Josef: Faust- Geschichte einer Höllenfahrt (Piccolo Kukla oyunları için metin, Bonn 1995)
- Paul Valéry: Mon Faust, 1946
Müzik
- Ludwig van Beethoven: Es war einmal ein König (şarkı, 1809)
- Hektor Berlioz: Huit scénes de Faust (Kantat, 1828); La damnationde Faust (Oratoryo, 1845-46)
- Richard Wagner: Eine Faust- Ouvertüre (1839/40, yeni versiyon 1855)
- Robert Schumann: Szenen aus Goethe’s Faust, solo, koro ve orkestra eşliğinde, 1844-1853
- Franz Liszt: Eine Faust, Senfoni, 1854-57
- Gustav Mahler: 8. Senfoni, 1906-1907
- Randy Newmann: Randy Newmann’s Faust, 1995
- Subway to Sally: Mefisto, 1997
Dipnotları
- ^ Yani Faust I bir özel terimle masaüstü oyunu diyebileceğimiz bir janrdadır.[1] İngilizce Wikipedia Goethe's Faust maddesi bu janrı closet drama olarak tanımlamaktadır. Faust II ise çok karmaşık ve ayrıntılı ve derin bilgi istediği için oyun olarak hiç görülmemekte ve Alman okullarında bile metin olarak kullanılmamaktadır.
Kaynakça
- Sedef Ayaz, (2005) "Güven Ayaz", Faust Oyun Broşürü