İmamoğlu Höyüğü

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Arkeolojik Höyük
Adı: İmamoğlu Höyük
il: Malatya
İlçe: Battalgazi
Köy: İmamlı
Türü: Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:
Tescil No ve derece:
Tescil tarihi:
Araştırma yöntemi Kazı

İmamoğlu Höyüğü, Malatya il merkezinin 15 km. kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Höyük, Karakaya Baraj Gölü içinde bir ada haline gelmiş olup yamaçları tahrip olmuştur. Ada halindeyken de, 1987 yılında höyükte kazı çalışmaları yapılmıştır. Fırat'a dökülen Höyük Deresi ve Kırmısı Dere'nin birleşme noktasındadır. Büyük olasılıkla Fırat'ın oluşturduğu bir birikinti tepesidir. Yamaçları göl suları altından kalmadan önce 14 metre yükseklikte ve 150 x 140 metre boyutlarındaydı.[1]

Kazılar[değiştir | kaynağı değiştir]

Prof. Dr. Kılıç Kökten tarafından 1945 yılında "İmamlı" adıyla tanıtılan höyükte Dr. Ümit Serdaroğlu ve Prof. Dr. Mehmet Özdoğan tarafından yüzey araştırmaları yapılmıştır. Daha sonra ODTÜ TAÇDAM (Tarihsel Çevre Değerlerini Araştırma Merkezi) ve Kültür Bakanlığı adında[2] Edibe. Uzunoğlu başkanlığında 1980-87 yılları arasında kazı yapılmıştır.[1]

Tabakalanma[değiştir | kaynağı değiştir]

Höyükte tabakalanma eskiden yeniye doğru, Kalkolitik Çağ, Erken Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Geç Tunç Çağı, Demir Çağı ve Roma imparatorluğu – Geç Helenistik Dönem olarak öngörülmektedir. Erken Tunç Çağı'na ait birçok yapı katı saptanmıştır.[1] Kazı çalışmalarının genel sonuçlarına göre höyükteki en yoğun yerleşmeler Demir Çağı, Orta Tunç Çağı ve Erken Tunç Çağı olarak görülmektedir.[3] Orta Tunç Çağı kültürünün en alttaki evresinde tespit edilen 30 çöp çukuru, Erken Tunç Çağı yerleşiminde önemli tahribata neden olmuştur.[4]

Buluntular[değiştir | kaynağı değiştir]

Erken Tunç Çağı tabakalarında önemli yapılar ortaya çıkarılmıştır. Yapılar temelden itibaren kerpiçten yapılmış olup duvarlar sıvanmış ve beyaz renkte badanalanmıştır. Bu tabakalarda bulunan dairesel planlı üç ev, Arslantepe Höyüğü'ndekilere benzemektedir. Bu tabakanın en üst yapı katında, tepenin tüm üstünü kaplayan, bir konak olduğu düşünülen ve dokuz odası kazılan büyük bir yapı ortaya çıkarılmıştır. Bu yapı, kazı başkanı tarafından "merdivenli ev" olarak adlandırılmıştır. Güneyde ve kuzeyde iki "mutfağı" olan bu yapının kuzeydeki mutfağı 5,5 x 5,5 metre boyutlarındadır. Güneydeki mutfak ise 5 x 5 metre boyutlarda olup batısındaki, merdivenle çıkılan bir odadan geçilmektedir. Bu oda 8 x 10 metre boyutlarında olup binanın girişi olarak düşünülmektedir. Kuzey tarafında yedi basamaktan oluşan, ilk basamağı muhtemelen sahanlık olarak kullanılmasını gerektiren şekilde uzun tutulmuş kerpiç bir merdiven vardır. Merdiven, iki metre yukarıdaki kilerle bağlantı sağlamaktadır. Güney mutfağı ise Erken Tunç Çağı günlük yaşamıyla ilgili pek çok bilgi vermektedir. Mutfağın iç mekanında, oturma sekisi, öğütme sekisi, hemen yanında bir depolama kabı, ötede üçgen küllüklü kubbeli bir fırın gibi sabitler yer almaktadır. Güney mutfağının üç kez sıvandığı, 8-10 kez kirli beyaz bir renkte badana yapıldığı görülmekte olup uzun süre kullanıldığı ve onarım yapıldığı anlaşılmaktadır. Batıdaki odada dokuz, doğudaki odada ise üç erzak küpü bulunmuştur. Odalardan birinde, biri 1,50 metre, diğeri 1,80 metre uzunlukta iki seki bulunmaktadır. Sekiler 10 cm. yükseklik ve 30 cm. genişliktedir. Üstlerindeki kap kacak tabanı izleri, bu sekilerin üzerinde yemek yendiği fikri uyandırmaktadır. Öte yandan bu katın ani bir yangın geçirdiği anlaşılmaktadır. Erzak küplerinden ikisi tepeleme buğday ve arpa dolu olarak dışarı çıkarılmış olarak bulunmuştur. Bir de, içindeki kemiklerden anlaşıldığı kadarıyla, kavurma saklandığı sanılan küp vardır.[1][5][6][7]

Erken Tunç Çağı yapı katlarında bir kısmı kabartmalı Karaz Kültürü çanak çömleği ve boya bezekli mallar bulunmuştur.[1]

Höyükte Demir Çağı kültür tabakası çok yoğun ve yaygın bir yapılaşma göstermektedir.[8] Höyük konisinde Demir Çağı yapılarının temelleri 30 cm. kalıktaki bir yangın tabakası üstüne oturmaktadır. Bu yangın tabakası, alttaki Geç Tunç Çağı son evresinin yıkılışını belirleyen yangındır.[9]

Pişmiş toprak buluntular içinde bir heykelcik ilginçtir. Kuş başlı, kolları yanlara doğru üçgen olarak stilize edilmiş, belden aşağısı çan etek şeklindeki heykelciğin bir benzeri Şemsiyetepe Höyüğü'nde bulunmuş olup oradaki kazı başkanı prof Dr. Muhibbe Darga tarafından Erken Tunç Çağı sonu, Orta Tunç Çağı başı olarak tarihlendirilmiştir.[10]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c d e "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2012. 
  2. ^ 3. Kazı Sonuçları Toplantısı (1981) Sh.: 17
  3. ^ 7. Kazı Sonuçları Toplantısı (1985) Sh.: 185
  4. ^ 8. Kazı Sonuçları Toplantısı (1986) Sh.: 215
  5. ^ 7. Kazı Sonuçları Toplantısı (1985), Sh.: 184
  6. ^ 7. Kazı Sonuçları Toplantısı (1985), Sh.: 217, 218
  7. ^ 9. Kazı Sonuçları Toplantısı (1987) Sh.: 209-210
  8. ^ 7. Kazı Sonuçları Toplantısı (1985) Sh.: 181
  9. ^ 7. Kazı Sonuçları Toplantısı (1985), Sh.: 182
  10. ^ 8. Kazı Sonuçları Toplantısı (1986) Sh.: 215-216