İstanbul Adalet Sarayı: Revizyonlar arasındaki fark

Koordinatlar: 41°00′24.50″K 28°58′27.52″D / 41.0068056°K 28.9743111°D / 41.0068056; 28.9743111
Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
Mirada (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
{{Coord|41|00|24.50|N|28|58|27.52|E|region:TR_type:landmark|title=inline,title|display=title}}
'''İstanbul Adalet Sarayı''' ('''Sultanahmet Adliyesi'''), [[Sultanahmet Meydanı]]'nda, [[İbrahim Paşa Sarayı]]'nın arkasında yer alan adliye binası.
'''İstanbul Adalet Sarayı''' ('''Sultanahmet Adliyesi'''), [[Sultanahmet Meydanı]]'nda, [[İbrahim Paşa Sarayı]]'nın arkasında yer alan eski adliye binası.


[[Ayasofya]]'nın [[doğu]] cephesinin karşısında yer alan eski [[Adliye Sarayı]]'nın ([[Darülfünun]] Binası) 3-[[4 Aralık]] [[1933]] gecesi yanmasından sonra, [[İstanbul]] önemli bir adliye binasından yoksun kaldı. [[Cumhuriyet]]'in ilk yıllarında, önemli kamu binaları büyük ölçüde [[Ankara]]'nın gereksinimleri olarak görüldüğünden, [[Devlet]] en az bir 10 yıl boyunca [[İstanbul]]'a bu alanda bir yatırım yapmaktan uzak durdu.
[[Ayasofya]]'nın doğu cephesinin karşısında yer alan eski Adliye Sarayı'nın ([[Darülfünun]] Binası) 3-4 Aralık 1933 gecesi yanmasından sonra, [[İstanbul]] önemli bir adliye binasından yoksun kaldı. [[Cumhuriyet]]'in ilk yıllarında, önemli kamu binaları büyük ölçüde [[Ankara]]'nın gereksinimleri olarak görüldüğünden, [[Devlet]] en az bir 10 yıl boyunca [[İstanbul]]'a bu alanda bir yatırım yapmaktan uzak durdu.


Adliye binasının nerede yapılacağı, büyük tartışmalara yol açtı. En büyük tartışma [[İbrahim Paşa Sarayı]]'nın yıktırılması, binanın bu arsa üzerine yapılması fikri ileri sürüldüğünde patlak verdi. Yine de [[1939]]'da [[saray]]ın bir bölümü yıktırılarak, [[istimlâk]]ler yapıldı.Ancak, [[II. Dünya Savaşı]]'nın araya girmesiyle çalışmalar durduruldu.
Adliye binasının nerede yapılacağı, büyük tartışmalara yol açtı. En büyük tartışma [[İbrahim Paşa Sarayı]]'nın yıktırılması, binanın bu arsa üzerine yapılması fikri ileri sürüldüğünde patlak verdi. Yine de 1939'da sarayın bir bölümü yıktırılarak, istimlâkler yapıldı.Ancak, [[II. Dünya Savaşı]]'nın araya girmesiyle çalışmalar durduruldu.


[[1949]]'da [[adliye sarayı]] için [[proje]] yarışması yeniden gündeme geldi. Yarışmayı kazanan proje, dönemin önde gelen iki [[Türk]] [[mimar]]ından ikisinin, [[Sedad Hakkı Eldem]] ve Ord. Prof. [[Emin Halid Onat]]'ın imzasını taşıyordu. Ancak bu [[proje]]nin yalnızca birinci bölümü, yani mahkemeler bloğu uygulandı. [[1951]]'de inşaatına başlanan bu bina, [[1955]]'de hizmete girdi. [[1958]]'de yapılan kazılarda [[Bizans]] döneminden kalma önemli [[arkeoloji]]k buluntular ortaya çıktı. [[Adliye Sarayı]]'nın uygulanan ilk bölümünün (A ve B blokları) inşa edilmesinden ve arada [[proje]] [[mimar]]larından Emin Onat'ın [[1961]]'de ölmesinden sonra, [[Sedad Hakkı Eldem]], [[arkeoloji]]k buluntuları da dikkate alarak, bunların üstünü kısmen örten ve [[Adliye Sarayı]]'nın uygulanmayan bölümünü yine de inşa edebilmeyi öngören yeni bir proje geliştirdi. Ancak bu proje de, [[Anıtlar Kurulu]]'nu olumlu kararına rağmen, uygulanma olanağı bulamadı.
1949'da adliye sarayı için proje yarışması yeniden gündeme geldi. Yarışmayı kazanan proje, dönemin önde gelen iki [[Türk]] [[mimar]]ından ikisinin, [[Sedad Hakkı Eldem]] ve Ord. Prof. [[Emin Halid Onat]]'ın imzasını taşıyordu. Ancak bu projenin yalnızca birinci bölümü, yani mahkemeler bloğu uygulandı. [[1951]]'de inşaatına başlanan bu bina, 1955'te hizmete girdi. 1958'de yapılan kazılarda [[Bizans]] döneminden kalma önemli [[arkeoloji]]k buluntular ortaya çıktı. Adliye Sarayı'nın uygulanan ilk bölümünün (A ve B blokları) inşa edilmesinden ve arada [[proje]] [[mimar]]larından Emin Onat'ın 1961'de ölmesinden sonra, [[Sedad Hakkı Eldem]], [[arkeoloji]]k buluntuları da dikkate alarak, bunların üstünü kısmen örten ve Adliye Sarayı'nın uygulanmayan bölümünü yine de inşa edebilmeyi öngören yeni bir proje geliştirdi. Ancak bu proje de, [[Anıtlar Kurulu]]'nu olumlu kararına rağmen, uygulanma olanağı bulamadı.


4,000 m² alan üzerine yayılmış, ikisi yerin altında, altı kattan oluşan bina, [[İstanbul]]'da çeşitli [[ilçe]]lerde çok sayıda [[adliye]]nin göreve başlamasından sonra, halen [[Sultanahmet Adliyesi]] olarak kullanılmaktadır.
4,000 m² alan üzerine yayılmış, ikisi yerin altında, altı kattan oluşan bina, [[İstanbul]]'da çeşitli [[ilçe]]lerde çok sayıda [[adliye]]nin göreve başlamasından sonra da Sultanahmet Adliyesi olarak kullanıldı.


Adliyede, savcılık, ceza ve fikri haklar mahkemeleri'nin yanı sıra, icra daireleri yer almaktaydı. [[Çağlayan, Kâğıthane|Çağlayan]]'da inşa edilen yeni İstanbul Adliyesi'nin hizmete girmesiyle 25 Temmuz 2012'de faaliyetine son verildi.<ref>[http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=18333132 İstanbul Adliyesi'ne 'elveda'], Hürriyet, 25 Temmuz 2012</ref>
Adliyede,Savcılık, Ceza ve Fikri Haklar Mahkemeleri' nin yanı sıra, İcra Daireleri yer almaktadır.


==Kaynakça==
{{Kaynakça}}


[[Kategori:Fatih, İstanbul'daki yapılar]]
[[Kategori:Fatih, İstanbul'daki yapılar]]

Sayfanın 19.13, 4 Haziran 2013 tarihindeki hâli

İstanbul Adalet Sarayı (Sultanahmet Adliyesi), Sultanahmet Meydanı'nda, İbrahim Paşa Sarayı'nın arkasında yer alan eski adliye binası.

Ayasofya'nın doğu cephesinin karşısında yer alan eski Adliye Sarayı'nın (Darülfünun Binası) 3-4 Aralık 1933 gecesi yanmasından sonra, İstanbul önemli bir adliye binasından yoksun kaldı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında, önemli kamu binaları büyük ölçüde Ankara'nın gereksinimleri olarak görüldüğünden, Devlet en az bir 10 yıl boyunca İstanbul'a bu alanda bir yatırım yapmaktan uzak durdu.

Adliye binasının nerede yapılacağı, büyük tartışmalara yol açtı. En büyük tartışma İbrahim Paşa Sarayı'nın yıktırılması, binanın bu arsa üzerine yapılması fikri ileri sürüldüğünde patlak verdi. Yine de 1939'da sarayın bir bölümü yıktırılarak, istimlâkler yapıldı.Ancak, II. Dünya Savaşı'nın araya girmesiyle çalışmalar durduruldu.

1949'da adliye sarayı için proje yarışması yeniden gündeme geldi. Yarışmayı kazanan proje, dönemin önde gelen iki Türk mimarından ikisinin, Sedad Hakkı Eldem ve Ord. Prof. Emin Halid Onat'ın imzasını taşıyordu. Ancak bu projenin yalnızca birinci bölümü, yani mahkemeler bloğu uygulandı. 1951'de inşaatına başlanan bu bina, 1955'te hizmete girdi. 1958'de yapılan kazılarda Bizans döneminden kalma önemli arkeolojik buluntular ortaya çıktı. Adliye Sarayı'nın uygulanan ilk bölümünün (A ve B blokları) inşa edilmesinden ve arada proje mimarlarından Emin Onat'ın 1961'de ölmesinden sonra, Sedad Hakkı Eldem, arkeolojik buluntuları da dikkate alarak, bunların üstünü kısmen örten ve Adliye Sarayı'nın uygulanmayan bölümünü yine de inşa edebilmeyi öngören yeni bir proje geliştirdi. Ancak bu proje de, Anıtlar Kurulu'nu olumlu kararına rağmen, uygulanma olanağı bulamadı.

4,000 m² alan üzerine yayılmış, ikisi yerin altında, altı kattan oluşan bina, İstanbul'da çeşitli ilçelerde çok sayıda adliyenin göreve başlamasından sonra da Sultanahmet Adliyesi olarak kullanıldı.

Adliyede, savcılık, ceza ve fikri haklar mahkemeleri'nin yanı sıra, icra daireleri yer almaktaydı. Çağlayan'da inşa edilen yeni İstanbul Adliyesi'nin hizmete girmesiyle 25 Temmuz 2012'de faaliyetine son verildi.[1]


Kaynakça

  1. ^ İstanbul Adliyesi'ne 'elveda', Hürriyet, 25 Temmuz 2012