Süheyb bin Sinan

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Süheyb bin Sinan er-Rumi (Arapça: صُهَيْب ٱبْنِ سِنَان, d. 587), İslam peygamberi Muhammed'in sahabisi.

Köleliği[değiştir | kaynağı değiştir]

591 yılı civarında, Muhammed'in peygamberliğinden yaklaşık yirmi yıl önce doğdu. Babası olan Sinan ibn Malik, Pers imparatoru II. Hüsrev zamanında Übülle valisiydi. Annesiyle es-Sani adlı bir köyde bulunduğu sırada Bizans askerleri tarafından saldırıya uğradılar. Askerler, aralarında Süheyb'in de bulunduğu çok sayıda esiri alarak Bizans'a götürür.

Süheyb, Bizans İmparatorluğu'nun köle pazarlarından birine götürüldü. Bir efendiden diğerine geçerek yirmi yıl kadar Bizans topraklarında köle olarak kaldı. Bizans İmparatorluğu'nun dili olan Yunanca konuşarak büyüdü ve Arapça'yı neredeyse unuttu. Süheyb, ilk fırsatta kaçarak sığınma yeri sayılan Mekke'ye doğru yola çıktı. Orada, Roma aksanı ve kırmızı pembemsi teni de dahil olmak üzere geçmişi nedeniyle insanlar ona "Romalı" anlamına gelen er-Rumi adını verdiler. Mekke'deki aristokrat Abdullah bin Cudan'ın ticari temsilcisi oldu, ticaretle uğraştı ve oldukça zengin oldu.[1]

İslam'ı kabulü ve Medine'ye kaçışı[değiştir | kaynağı değiştir]

Bir gün Muhammed'in, Erkam bin Ebu el-Erkam'ın evinde insanları yeni bir dine çağırdığı kendisine söylendi. Onunla görüştükten sonra mesajının doğruluğuna ikna oldu ve Muhammed'e biat verdi. Kureyş'in yönetici kabilesi çok geçmeden Süheyb'in İslam'ı kabul ettiğini öğrendi ve onu taciz etmeye başladı. Muhammed, takipçilerinin 622'de Medine'ye göç etmelerine izin verdiğinde Süheyb, Muhammed ve Ebu Bekir'e eşlik etmeye karar verdi. Ancak Kureyş, onun niyetini anladı ve onun Mekke'den ayrılmasını ve ticaret yoluyla elde ettiği serveti almasını önlemek için üzerine gözetçiler yerleştirdi. Muhammed ve Ebu Bekir'in ayrılmasının ardından Süheyb, birkaç kez kaçmaya çalışarak uygun zaman beklemeye devam etti.

Bir gece, Süheyb'in mide rahatsızlığı vardı ve defalarca dışarı çıktı. Süheyb sessizce silahlandı, bir binek hazırladı ve Medine'ye doğru yola çıktı. Gözetçiler Süheyb'in gittiğini anlayınca peşine düştüler ve sonunda ona yetiştiler. Onların yaklaştığını gören Süheyb bir tepeye tırmandı ve okunu ve yayını tutarak bağırdı:

"Kureyşliler! Allah'a yemin ederim ki, ben en iyi okçulardan biriyim ve hedefim şaşmazdır. Allah'a yemin ederim ki, eğer bana yaklaşırsanız, elimdeki her okla sizden birini öldürürüm."

Mekkeliler şöyle cevap verdiler: "Vallahi, canınla, paranla seni elimizden kaçırmayacağız. Sen Mekke'ye zayıf ve fakir geldin ve zengin oldun."

Süheyb: "Malımı size bıraksam ne dersiniz? Yolumdan çekilir misiniz?" "Evet" diye cevapladılar.

Suheyb, Mekke'deki evinde parayı bıraktığı yeri anlattı ve gitmesine izin verdiler. Suheyb, Medine'nin hemen dışındaki Kuba'ya ulaştığında, Muhammed onun yaklaştığını gördü ve şöyle dedi: "Senin işin bereketli oldu ey Ebu Yahya. İşin bereketli oldu." Bunu üç kez tekrarladı. Suheyb sevinçle şöyle dedi: "Vallahi, benden önce sana kimse gelmedi ey Allah'ın Resulü, bunu sana ancak Cibril söyleyebilirdi."

Ömer'in ölümünden sonra[değiştir | kaynağı değiştir]

Süheyb, halife Ömer tarafından bir süre Müslümanlara namaz kıldırmak için görevlendirildi.

Ömer, 1 Kasım 644'te Ebu Lu'lu'ah tarafından bıçaklandıktan sonra ölmek üzereyken, Osman ibn Affan, Ali, Talha, Zübeyr bin Avvam, Abdurrahman bin Avf ve Sa'd ibn Ebi Vakkas'ı çağırdı. Onlara üç gün kendi aralarında ve Müslümanlarla istişare etmelerini ve bir halef seçmelerini emretti.[kaynak belirtilmeli]

Osman'ın hilafetiden önceki dönemde, Süheyb namaz kıldırmaktan sorumluydu.[kaynak belirtilmeli]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ al Mishry, Mahmud. "Seeratul Sahabatur Rasulullah". 4 read. Islamic Sciences. 27 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Kasım 2020.