Kullanıcı:Khutuck/Atatürk

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Çanakkale Savaşı[değiştir | kaynağı değiştir]

Gelibolu'da siperlerde
İstanbul'dan gelen gazetecilere savaş alanını anlatırken, 1915.
Cevat Paşa ve Mustafa Kemal Bey Tasvir-i Efkâr gazetesinin 29 Ekim 1915 tarihli sayısında.

Mustafa Kemal henüz tümenin istendiği gibi kurulmasına fırsat olmadan, İtilaf Devletleri'nin Çanakkale Boğazı'nı tehdit eder bir pozisyon alması üzerine 25 Şubat'ta yalnızca tümene bağlı 57. Alay ile Maydos'a (günümüzde Eceabat) hareket emri aldı.[1] Bu esnada İngiliz ve Fransız gemileri 19 ve 25 Şubat'ta Boğaz girişindeki istihkamları bombalamış, donanma topçusuna atış düzeltmelerinde yardımcı olacak birlikleri karaya çıkartmıştı. Seddülbahir'de Bigalı Mehmet isminde bir çavuş tüfeği tutukluk yapınca İngilizlere taşla saldırmış, Mustafa Kemal de bu olayın yayınlanmasına yardımcı olarak günümüzde Türk askeri için kullanılan "Mehmetçik" adının doğmasını sağlamıştır.[1] 19. Tümene destek olması için 72. ve 77. alaylar da bölgeye kaydırıldı. Mustafa Kemal kolordu karargahından eğitimi zayıf Arap askerlerden oluşan bu alaylar yerine kendi eğittiği ve yedekte tutulan Türk alayları istedi, ancak bu isteği reddedildi.[1] 18 Mart 1915'te Çanakkale'deki en önemli deniz harekatı gerçekleşti, ancak Mustafa Kemal'in bu harekatla sadece dolaylı ilgisi vardı.[2] 19. Tümen, 23 Mart 1915'te Müstahkem Mevki Komutanlığı emriyle Eceabat bölgesinde ihtiyata alındı.[kaynak belirtilmeli]

25 Nisan 1915'te Gelibolu Yarımadası'na İtilaf Devletleri'nin yaptığı çıkartmalarıyla Çanakkale Savaşı'nın ana kara harekâtları başladı. İtilaf Devletleri, Türklerin yoğun direnişine rağmen kuzeyden güneye doğru Gelibolu Yarımadası'nın Saros Körfezi tarafındaki Arıburnu, güney ucundaki Seddülbahir ve Anadolu yakasında Kumkale yakınlarında karaya asker çıkardılar. Kumkale'deki Fransız askerleri kısa sürede geri çekildi, ancak Arıburnu'ndaki İngiliz ve Anzaklar doğuya, Seddülbahir'deki İngiliz ve Fransızlar kuzeye ilerlemeye çalışıyordu.[3] 3.Kolordu komutanı Mehmet Esat Paşa'nın emrinde savaşan Kaymakam (Yarbay) Mustafa Kemal'in 19. Tümeni bu esnada Arıburnu'na 8 km mesafede, yarımadanın Boğaz'a bakan kısmında yer alan Eceabat'ta yedek olarak bekletiliyordu. Seddülbahir'den Arıburnu'na kadarki İtilaf öncü güçleriyle Albay Halil Sami komutasındaki 9. Tümen karşılaşmıştı.[3] Halil Sami, Mustafa Kemal'den Arıburnu'nun doğusundaki tepeleri elde tutmak için derhal bir tabur istedi.[4] von Sanders ve Esad Paşa'yla iletişime geçemeyen Mustafa Kemal ise inisiyatif alarak süvariler, tümenin topçu dağ taburu ve sıhhiyecilerden oluşan 57. Alay'ı sevk etti.[4][5] Bu çarpışmayı anlatırken, bir tepeye tırmanıp arkadan gelen birliğini beklerken 9. Tümen'den geri çekilmekte olan askerlere rastladığını, Conk Bayırı'na doğru giden 261 rakımlı tepeye doğru serbest biçimde çıkan düşman askerlerini gördüğünü, düşmanın kendi askerlerinden daha yakında olduğunu belirtmiştir. Bunun üzerine cephanesi kalmadığını belirten askerlere "cephaneniz yoksa süngünüz var" diyerek süngü taktırıp mevzi aldırmış, bunu gören düşman da yatınca zaman kazanmıştır. Kendi 57. Alay'ı ulaşınca düşmanın kuzey kanadına saldırmak üzere "Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve kumandanlar alabilir" emrini vermiştir. 25 Nisan çatışmalarında kritik bir nokta olan Conk Bayırı tepesini elde tutmayı başardı.[4] İlk günün çatışmalarının ardından Anzak kuvvetleri dar bir köprübaşında sıkıştırılmıştı.[6] Ertesi gece 77. Alay paniğe kapılıp kaçınca durumu kritikleşti, ancak yeni birliklerin varışı ile hatları yeniden güç kazandı. 29 Nisan'da Mustafa Kemal'e Arıburnu'nda gösterdiği yararlılık için İmtiyaz Nişanı verildi.[4]

Mayıs ayında kuzey grubu tarafından savunulan cephe üç bölgeye ayrılmış, Mustafa Kemal grubun sağ kanadının kuzey bölgesinin komutanlığına getirilmişti. Liman von Sanders tüm kuvvetlerin komutanlığını sürdürüyordu. 29-30 Mayıs'ta Mustafa Kemal, Conk Bayırı'ndan Sazlıdere sel yatağına büyük çaplı bir hücum düzenledi. 1 Haziran'da albay rütbesine terfi etti.[7]

Gelibolu cephesinin ikinci aşaması, İngiliz, Anzak ve Hint birliklerinin Mustafa Kemal'in savunduğu Arıburnu'nun kuzeyindeki Suvla Koyu'na 6 Ağustos gecesi yaptıkları çıkartma ile başladı. Çıkartma, Arıburnu'ndan kuzeye doğru bir saldırı ve ilerleme ile desteklendi ve Anafartalar Cephesi açıldı. Conk Bayırı tekrar tehdit edilince, Mustafa Kemal çocukluk arkadaşı Nuri'yi 24. Alay'ın başında burayı savunmaya gönderdi. Nuri, daha sonra Conk Bayırı Muharebesi'ndeki rolüyle Atatürk'ten "Conker" soyadını alacaktı.[8] İtilaf kuvvetleri Suvla sahiline yerleşmeye başlayınca Liman von Sanders, Bolayır kıstağını koruyan iki tümene güneye inerek İngilizlere karşı saldırı yapma emri verdi. Kuvvetler bölgeye vardığında başlarındaki Albay Fevzi, askerlerin kırk kilometre yürüdüğü, yorgun oldukları ve tümünün bulunmaları gereken yerlere varamadıkları gerekçesiyle ek zaman istedi. Bunun üzerine von Sanders, 8 Ağustos 21.50'de Fevzi'yi görevden alarak yerine Mustafa Kemal'i getirdi.[4][9] Haberi alan Mustafa Kemal, Arıburnu kuzeyindeki tüm güçlerin komutasını istedi; von Sanders kabul ederek onu 9 Ağustos'ta Suvla Koyu'nun kuzeyindeki Kireçtepe'den, güneydeki Conk Bayırı'na kadar bölgede yer alan altı tümenin komutasına geçirdi. Komutasındaki birlikler "Anafartalar Ordu Grubu" olarak yeniden adlandırıldı. Anafartalar Grup Komutanı olarak 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferi'ni kazandı.[8] Conk Bayırı'nda karşı saldırıyı bizzat yönetti. Çarpışma sırasında bir şarapnel parçası göğsündeki saate isabet etti.Parçalanan saat yaralanmasını önledi. Bu saati daha sona Liman von Sanders'a armağan etmişti. 10 Ağustos'ta cephenin güney ucundaki sırtları kontrol altına aldı.[10][11] Alınan başarı üzerine 5. Ordu komutanı Müşîr Otto Liman von Sanders'in takdirini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe ve 21 Ağustos'ta II. Anafartalar Zaferi takip etti.[12]

Miralay Mustafa Kemal, Ruşen Eşref Bey (Ünaydın) başta olmak üzere İstanbul basını tarafından "Anafartalar Kahramanı" olarak kamuoyuna tanıtıldı.[13][14] Harb Mecmuası dergisinde boy fotoğrafı yer aldı.[15] 20 Eylül'de hastalandı, sıtmaya yakalandığından kuşkulanıldı, ancak Gelibolu'da görevine devam etti.[16] Osmanlı ordusunu yöneten Alman subaylarla savaşın başından itibaren sorun yaşayan Mustafa Kemal, Eylül ayından sonra Çanakkale'deki savaşın kazanılacağını öngörerek daha faydalı olacağını düşündüğü başka bir cephede görev almak istedi.[17][18]

5 Aralık'ta Liman von Sanders, Mustafa Kemal'e sağlık nedeniyle ayrılma izni verdi. Sonunda Mustafa Kemal, Anafartalar Grubu komutanlığını Fevzi Paşa'ya (Çakmak) teslim ederek Fethi, Tevfik Rüştü (Aras) ve Doktor Bahattin Şakir ile birlikte 10 Aralık'ta İstanbul'a doğru yola çıktı. 19-20 Aralık tarihinde İtilaf kuvvetlerini Arıburnu-Anafartalar sahilini terk etti.[19] 28 Aralık 1915'te Alman İmparatoru Kayzer II. Wilhelm tarafından tarafından Demir Haç nişanı ile ödüllendirildi.[20]

  1. ^ a b c Mango 1999, s. 141.
  2. ^ Mango 1999, s. 142.
  3. ^ a b Mango 1999, s. 143.
  4. ^ a b c d e Mango 1999, s. 144.
  5. ^ Gawrych 2013, ss. 43-44.
  6. ^ Gawrych 2013, s. 44.
  7. ^ Mango 1999, s. 146.
  8. ^ a b Mango 1999, s. 149.
  9. ^ Gawrych 2013, s. 45.
  10. ^ Mango 1999, s. 150.
  11. ^ Esenkaya, Ahmet. "Çanakkale Savaşları Sırasında Türk Basınında Mustafa Kemal". www.comu.edu.tr. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi. Erişim tarihi: 15 Mart 2020. 
  12. ^ Görgülü, İsmet (1995). "Çanakkale Zaferi ve Atatürk". Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi. 4 (16). s. 498. Erişim tarihi: 15 Mart 2020. 
  13. ^ Birinci, Necat (1988). Ruşen Eşref Ünaydın (PDF) (1988 bas.). Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. s. 5. Erişim tarihi: 15 Mart 2020. 
  14. ^ Arıkan, Zeki. "YENİ GÜNÜN MÜSABAKASINDA MUSTAFA KEMAL PAŞA". Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi. 3 (11). s. 255. Erişim tarihi: 15 Mart 2020. 
  15. ^ Zürcher 2010, s. 132.
  16. ^ Mango 1999, s. 151.
  17. ^ Mango 1999.
  18. ^ Gawrych 2013, s. 49.
  19. ^ Mango 1999, s. 153.
  20. ^ Gawrych 2013, s. 48.