Antinatalizm: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Rempati (mesaj | katkılar)
Rempati (mesaj | katkılar)
7. satır: 7. satır:


== Tüm Hayvanlar İçin ==
== Tüm Hayvanlar İçin ==
Bazı antinatalistler insan dışı bilinçli varlıkların üremelerini de ahlaken olumsuz, kısırlaştırılmalarınıysa olumlu bulur. Karim Akerma, tüm hayvanları içerisine dahil eden antinatalizmi, evrensel antinatalizm olarak tanımlar<ref>{{Kitap kaynağı|url=|başlık=K. Akerma, Antinatalismus... op. cit., pp. 100–101.|erişimtarihi=|tarih=|dil=Almanca|sayfa=|sayfalar=|çalışma=|yayıncı=|isbn=}}</ref>:<blockquote>''Hayvanları kısırlaştırarak onları, içgüdülerinin köleliğini yaparak dünyanın doğum, yaşlılık, hastalık ve ölüm, yeme ve yenilme döngüsünün içine daha fazla tutsaklar getirmelerine engel olabiliriz.''<ref>{{Web kaynağı|url=https://www.pro-iure-animalis.de/dokumente/manifest_antinatalismus.pdf|başlık=K. Akerma, Manifest zum antinatalismus. Zur Ethik des Antinatalismus. Für Nachkommenlosigkeit bei Mensch und Tier, Pro iure animalis, July 2014.|erişimtarihi=|tarih=|çalışma=|yayıncı=}}</ref></blockquote>Magnus Vinding'in görüşüne göre, doğal ortamlarında yaşamakta olan yaban hayvanlarının hayatları ekseriyetle çok kötüdür. Daha yetişkinliğe erişemeden yaşanan ölümlere ve açlık, hastalık, parazitizm, bebek cinayeti gibi olaylara dikkat çeker. Yaban hayatıyla ilgili araştırmalardan alıntılar yapar. Sekiz erkek aslan yavrusundan yalnızca biri yetişkinliğe erişir. Diğerleri, açlık ve hastalıktan ölmenin yanısıra bazen başka aslanların dişleri ve pençeleri arasında can verir. Erişkin yaşa gelmek, balıklar için çok daha zordur. Her yüz erkek çinok somonu yavrusundan yalnızca biri yetişkinliğe erişecek kadar yaşar. Vinding'e göre, eğer insanların hayatları ve çocuk ölümü oranları bunlara benzeseydi, ahlaki değerlerimiz üremeyi yasaklardı. Fakat bu, içgüdüleri tarafından kontrol edilen hayvanlar için mümkün değil. Bu sebeple, yeni bireyler dünyaya getirmenin, her koşulda olmasa dahi, en azından yaban hayvanları için ahlaken yanlış olduğunu öne sürer. (Pratikte olmasa bile en azından teoride.) <blockquote>''İşimize gelen etik teorilerle uyuşmadığı için, doğada meydana gelen ızdırabı rasyonalize edip onun dehşetinin kurbanlarını unutamayız. Bu teoriler sadece idrak etmenin bize imkansız geleceği seviyedeki kötü gerçeğin karşısında kendimizi tutarlı ve iyi hissetmemize yardımcı olur.'' <ref>{{Kitap kaynağı|url=|başlık=M. Vinding, The Speciesism of Leaving Nature Alone, and the Theoretical Case for "Wildlife Anti-Natalism", 2017, Apeiron, 8, pp. 169–183.|erişimtarihi=|tarih=|dil=İngilizce|sayfa=|sayfalar=|çalışma=|yayıncı=|isbn=}}</ref></blockquote>
Bazı antinatalistler insan dışı bilinçli varlıkların üremelerini de ahlaken olumsuz, kısırlaştırılmalarınıysa olumlu bulur. Karim Akerma, tüm hayvanları içerisine dahil eden antinatalizmi, evrensel antinatalizm olarak tanımlar<ref>{{Kitap kaynağı|url=|başlık=K. Akerma, Antinatalismus... op. cit., pp. 100–101.|erişimtarihi=|tarih=|dil=Almanca|sayfa=|sayfalar=|çalışma=|yayıncı=|isbn=}}</ref>:<blockquote>''Hayvanları kısırlaştırarak onları, içgüdülerinin köleliğini yaparak dünyanın doğum, yaşlılık, hastalık ve ölüm, yeme ve yenilme döngüsünün içine daha fazla tutsaklar getirmelerine engel olabiliriz.''<ref>{{Web kaynağı|url=https://www.pro-iure-animalis.de/dokumente/manifest_antinatalismus.pdf|başlık=K. Akerma, Manifest zum antinatalismus. Zur Ethik des Antinatalismus. Für Nachkommenlosigkeit bei Mensch und Tier, Pro iure animalis, July 2014.|erişimtarihi=|tarih=|çalışma=|yayıncı=}}</ref></blockquote>Magnus Vinding'in görüşüne göre, doğal ortamlarında yaşamakta olan yaban hayvanlarının hayatları ekseriyetle çok kötüdür. Daha yetişkinliğe erişemeden yaşanan ölümlere ve açlık, hastalık, parazitizm, bebek cinayeti gibi olaylara dikkat çeker. Yaban hayatıyla ilgili araştırmalardan alıntılar yapar. Sekiz erkek aslan yavrusundan yalnızca biri yetişkinliğe erişir. Diğerleri, açlık ve hastalıktan ölmenin yanısıra bazen başka aslanların dişleri ve pençeleri arasında can verir. Erişkin yaşa gelmek, balıklar için çok daha zordur. Her yüz erkek çinok somonu yavrusundan yalnızca biri yetişkinliğe erişecek kadar yaşar. Vinding'e göre, eğer insanların hayatları ve çocuk ölümü oranları bunlara benzeseydi, ahlaki değerlerimiz üremeyi yasaklardı. Fakat bu, içgüdüleri tarafından kontrol edilen hayvanlar için mümkün değil. Bu sebeple, yeni bireyler dünyaya getirmenin, her koşulda olmasa dahi, en azından yaban hayvanları için ahlaken yanlış olduğunu öne sürer. (Pratikte olmasa bile en azından teoride.) <blockquote>''İşimize gelen etik teorilerle uyuşmadığı için, doğada meydana gelen ızdırabı rasyonalize edip onun dehşetinin kurbanlarını unutamayız. Bu teoriler sadece idrak etmenin bize imkansız geleceği seviyedeki kötü gerçeğin karşısında kendimizi tutarlı ve iyi hissetmemize yardımcı olur.'' <ref>{{Kitap kaynağı|url=https://www.smashwords.com/extreader/read/624122/1/the-speciesism-of-leaving-nature-alone-and-the-theoretical-c|başlık=M. Vinding, The Speciesism of Leaving Nature Alone, and the Theoretical Case for "Wildlife Anti-Natalism", 2017, Apeiron, 8, pp. 169–183.|erişimtarihi=|tarih=|dil=İngilizce|sayfa=|sayfalar=|çalışma=|yayıncı=|isbn=}}</ref></blockquote>


== Kaynakça ==
== Kaynakça ==

Sayfanın 18.09, 15 Haziran 2020 tarihindeki hâli

Antinatalizm ya da doğum karşıtlığı, doğuma negatif değer veren felsefi bir görüştür. Bu görüşü savunan antinatalistler, insanların üremesinin (bazıları ise diğer yaşamı üretmenin) ahlâki açıdan kötü olması nedeniyle ürememesi gerektiğini savunmaktadırlar. Bununla birlikte fikrin savunucuları bilimsel ve edebî makalelerde, antinatalizm için çeşitli etik temeller oluşturmuşlardır.[1] Doğmamış olmanın daha iyi olacağı fikrinin hayatta kalan en eski açık ve kesin ifadelerinden bazıları, antik Yunanistan'dan gelmektedir.[2] "Antinatalizm" terimi doğum yanlılığı (natalizm) teriminin karşıtı bir anlam ifade etmekte olup, terimin ilk defa Belçikalı aktivist, yazar ve filozof olan Théophile de Giraud'un (1968 doğumlu) L'art de guillotiner les procréateurs: Manifeste anti-nataliste kitabında kullanıldığı değerlendirilmektedir.[3]

Dinlerde

Buda'nın öğretisi (y. M.Ö. 400), Hari Singh Gour (1870-1949) tarafından şu şekilde yorumlanmıştır:

Tüm Hayvanlar İçin

Bazı antinatalistler insan dışı bilinçli varlıkların üremelerini de ahlaken olumsuz, kısırlaştırılmalarınıysa olumlu bulur. Karim Akerma, tüm hayvanları içerisine dahil eden antinatalizmi, evrensel antinatalizm olarak tanımlar[5]:

Hayvanları kısırlaştırarak onları, içgüdülerinin köleliğini yaparak dünyanın doğum, yaşlılık, hastalık ve ölüm, yeme ve yenilme döngüsünün içine daha fazla tutsaklar getirmelerine engel olabiliriz.[6]

Magnus Vinding'in görüşüne göre, doğal ortamlarında yaşamakta olan yaban hayvanlarının hayatları ekseriyetle çok kötüdür. Daha yetişkinliğe erişemeden yaşanan ölümlere ve açlık, hastalık, parazitizm, bebek cinayeti gibi olaylara dikkat çeker. Yaban hayatıyla ilgili araştırmalardan alıntılar yapar. Sekiz erkek aslan yavrusundan yalnızca biri yetişkinliğe erişir. Diğerleri, açlık ve hastalıktan ölmenin yanısıra bazen başka aslanların dişleri ve pençeleri arasında can verir. Erişkin yaşa gelmek, balıklar için çok daha zordur. Her yüz erkek çinok somonu yavrusundan yalnızca biri yetişkinliğe erişecek kadar yaşar. Vinding'e göre, eğer insanların hayatları ve çocuk ölümü oranları bunlara benzeseydi, ahlaki değerlerimiz üremeyi yasaklardı. Fakat bu, içgüdüleri tarafından kontrol edilen hayvanlar için mümkün değil. Bu sebeple, yeni bireyler dünyaya getirmenin, her koşulda olmasa dahi, en azından yaban hayvanları için ahlaken yanlış olduğunu öne sürer. (Pratikte olmasa bile en azından teoride.)

İşimize gelen etik teorilerle uyuşmadığı için, doğada meydana gelen ızdırabı rasyonalize edip onun dehşetinin kurbanlarını unutamayız. Bu teoriler sadece idrak etmenin bize imkansız geleceği seviyedeki kötü gerçeğin karşısında kendimizi tutarlı ve iyi hissetmemize yardımcı olur. [7]

Kaynakça

  1. ^ K. Akerma, Antinatalismus – Ein Handbuch, epubli, 2017.
  2. ^ W. Tatarkiewicz, O szczęściu (On Happiness), Warszawa: Państwowe Wydawnictwo Naukowe, 1979, s. 420-421.
  3. ^ K. Akerma, Antinatalismus – Ein Handbuch, epubli, 2017, s. 301.
  4. ^ H. Singh Gour, The Spirit of Buddhism, Whitefish, Montana: Kessinger Publishing, 2005, s. 286–288.
  5. ^ K. Akerma, Antinatalismus... op. cit., pp. 100–101 (Almanca). 
  6. ^ "K. Akerma, Manifest zum antinatalismus. Zur Ethik des Antinatalismus. Für Nachkommenlosigkeit bei Mensch und Tier, Pro iure animalis, July 2014" (PDF). 
  7. ^ M. Vinding, The Speciesism of Leaving Nature Alone, and the Theoretical Case for "Wildlife Anti-Natalism", 2017, Apeiron, 8, pp. 169–183 (İngilizce).