Sahte İsmail Mirza isyanı
Yalancı İsmail Mirza isyanı | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| |||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
Sahte Şah İsmail, Han Piri | Ahmed Paşa |
Sahte İsmail Mirza İsyanı veya Sahte Şah İsmail İsyanı, kendini Şah ilan eden II. İsmail'in Maraş ve Bozoh bölgelerindeki Osmanlı yönetimine karşı 1578'de yaptığı isyandı. Safevi hükümdarı II. Şah İsmail'nin ölümünün ardından, Osmanlı İmparatorluğu'nun parçası olan Maraş ve İç Anadolu bölgeleri ile Safevi İmparatorluğu sınırları içindeki bölgelerde sahte Şah İsmaililer ortaya çıktı.[1]
Sahte Şah İsmail ve destekçilerinin protestoları, büyük bir isyana dönüşmeden önce Osmanlı askerleri tarafından bastırıldı; bu süreçte birçok Kızılbaş Türkmen öldürüldü ve birçoğu kaçıp ortadan kayboldu.
İsyanın lideri
[değiştir | kaynağı değiştir]İsyan lideriyle ilgili kaynaklarda yeterli bilgiye rastlanmamaktadır. Başbakanlık Osmanlı arşivlerinde MD 35-445 numaralı belgede onun Vilayeti Âcemi'den Anadolu'ya geldiği ve isyana başladığı yazmaktadır. Burada bahsi geçen Âcem bölgesinin Arabistan mı yoksa Safevi toprakları mı olduğuna dair kesin bilgi bulunmamaktadır. Ancak MD 35-445 numaralı belgede onun dış görünüşünün "orta boylu, sarı ve kısa sakallı Farsça konuşan bir kişi" olarak tasvir edilmesi, Âcem Vilayeti olarak geçen bölgenin Safevi devleti olma olasılığını artırır. Öte yandan bu kişinin Şam Bayadı Türkmenlerinden olması, topluluğunun Rakka, Konya, Sivas, Niğde, Adana, Halep, Tarsus, Bozok, Maraş, Karaman gibi bölgelerde yarı göçebe yaşam sürmesi, bunun yanı sıra 16. yüzyılın ortalarından itibaren Anadolu'yu terk etmemesi, onun Safevi devletinden gelme olasılığını azaltır.[1]
Bunun dışında, sahte Şah İsmail hakkında elde ettiğimiz bilgiler genellikle onun özellikleriyle ilgilidir ve Osmanlı iktidarının ona bakışını yansıtır. Örneğin, belgelerde sahte Şah İsmail ve onun destekçileriyle ilgili "… Şah İsmail olduğunu iddia eden aşırılıkçı ve onun yanında olan fitne ehli" veya "Şah İsmail adına ortaya çıkan uğursuz" ifadeleri kullanılmıştır. O ve destekçileri fitne-fesat yaratan kimseler olarak değerlendirilerek fasiq mezhebinden oldukları ve dini terk ettikleri yazılmıştır. Görüldüğü gibi, isyanı ele alan belgelerde sahte Şah İsmayıl'ın Anadolu'ya nasıl geldiği kısa bir şekilde belirtilir ve onun özelliklerinden bahsedilir. Onun isyandan önceki ve sonraki yaşamı hakkında bilinenler bunlardır.[2]
İsyanın başlaması
[değiştir | kaynağı değiştir]Osmanlı komutanı Lele Mustafa Paşa, Gürcistan ve Şirvan'a saldırmak amacıyla 1578'de İstanbul'u terk ederek Sivas şehrine geliyor. Bu sırada Zülkadar beylerbeyi ve Elbistan kadısı tarafından kendisine bir mektup yazılır ve 12 Ağustos tarihinde Şam Bayadı Türkmenlerinden bir kişinin Elbistan'a gelerek kendisine Şah İsmail adını vererek 200 kadar süvarisiyle birlikte Maraş bölgesinde gece yolları kesip soygunlarla meşgul olduklarını bildirirler.[3] Daha da kötüsü, Ashab-ı Kehf'e yönelerek orada kurbanlar kestiklerini belirtirler. Sonrasında Bozok'taki Kızılbaş halifesine ve Hacı Bektaş'a giderek isyan etmeyi planladıklarını ifade ederler. Lele Mustafa Paşa mektubu aldıktan sonra Türkmen sancakbeyi Şah Murad Bey'e, Bozok beyi Çerkez Bey'e, Ayıntab beyi Keyvan Bey'e ve Kırşehir beyi Memi Şah'a emirler gönderir ve sahte Şah İsmail ve taraftarlarının öldürülüp isyanın bastırılmasını emreder. Bu emirlerde sahte Şah İsmail ve taraftarlarının bölgede huzuru bozduğu belirtilmiş, halkın güvenliğini sağlamak için bölgedeki Türkmenlerin ve yöneticilerin birlikte hareket etmeleri ve diğer hainlerin etkisiz hale getirilmesi istenmiştir.[4]
Bu sırada sahte Şah İsmail kendine taraftar toplamaya devam etmekteydi. Bu esnada Kızılbaş halifeleri bazı halk grupları tarafından korunuyordu. Bozok beyine yazılan bir mektupta Şam Bayadı topluluğundan Yunus Halife ve Pehlivanlı topluluğundan Cevşidoğlu adında bir halifenin kendilerine tabi gruplarla bir evde toplandıkları tespit edilmiş olsa da, toplulukları tarafından korunarak Osmanlı askerlerine teslim edilmemişlerdir.[5]
Taraflar arasındaki ilk karşılaşma, sahte Şah İsmail'in halifelerinden Cevşidoğlu Hüseyin ile Bozok Beyi arasında gerçekleşmiştir. Olayda Hüseyin sağ olarak ele geçirilmiş olsa da daha sonra şahın emriyle idam edilmiştir. Diğer çatışma ise başka bir Kızılbaş halifesi ile Osmanlı kuvvetleri arasında Boybeyli yaylasında meydana gelmiştir. Hazırlık sırasında Bozok Beyi'nin güçleri tarafından Kösə Yunus adlı bir Kızılbaş halifesi ele geçirilmiştir. Yunus'un verdiği bilgiye göre, sahte Şah İsmail Acem vilayetinden gelmiş, 1577 kışını Emik düzünde geçirmiş ve burada kendisini Şah İsmail ilan ederek daha sonra Yeni-il Türkmenlerine tabi Kemerli ve Pehlivanlı topluluklarıyla yaylaya çıkmıştır.[6]
Malatya beyine gönderilen bir hükümde bölgedeki bazı cemaatlerin isyan liderlerine maddi destek verdikleri görünüyor. Hükme göre, bölgedeki İzlü, Rişvan, İskanlu, Solaklu, Şeyh Hesenli, Soysalu, Ayribüklü, Adaklu, Kalaçaklu, Bezki, Çakalu, Mihran, Qarasaz ve Kömürlü adlı cemaatler, kendisini Şah İsmayıl olarak adlandıran bu kişiye sadaka ve nazar göndermişlerdir. Bu bilgi daha sonra yakalanan isyancılardan biri olan Mehmed adlı kişi tarafından şahın huzuruna iletilmiştir.[7]
Bölgedeki valilerin çabalarına rağmen, sahte Şah İsmail'i ele geçirmek mümkün olmadı. Bozok beye gönderilen ferman, adıyla birlikte sahte Şah İsmail ve adamlarının nerede olurlarsa olsunlar tutularak ele geçirilmelerini talep etti, diğer kandırmacılara örnek olması için. Aslında Osmanlı kuvvetlerinin ısrarlı takipleri sonuç vermişti. Sahte Şah İsmail'in veziri Han Piri esir alınmıştı. Onun verdiği bilgiye göre, Şam Bayadlı Şah İsmayıl, üç yüz Kızılbaş Türkmeni ile Adana adı verilen köye doğru yola çıkmış, Ciyəlioğlu çadırına gelmiş ve burada birkaç gün kaldıktan sonra Erguvan'a gitmişti. Burada kaldığı süre boyunca Rişvan, Bezki ve Cihanbeyli topluluklarının ve topladığı taraftarların desteğiyle Malatya'yı kuşatmış, Almalı köyünde Malatya kadısının adamlarından Abdikendu ile aralarında büyük bir çatışma yaşanmıştı. Bu çatışmada Şah İsmail'in birçok adamı öldürülmüş, diğerleri kaçmıştı. Şah İsmail ve çevresindekiler Fırat Nehri'ni geçerek Siverek'e doğru yola çıkmışlardı. Bu olaydan sonra kaynaklarda onun adına bir daha rastlanmamıştır.[8]
Ayrıca bakınız
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ a b Erkan 2014, s. 286.
- ^ Söyletmez 2004, s. 79.
- ^ Baki 1992, s. 81.
- ^ Erkan 2014, s. 288.
- ^ Söyletmez 2004, s. 81.
- ^ Erkan 2014, s. 289.
- ^ Sümer 1963, s. 87.
- ^ Erkan 2014, s. 292.
Kaynak
[değiştir | kaynağı değiştir]- Erkan, Ümit (2014). 16. YÜZYILDA OSMANLI’DA KIZILBAŞ AYAKLANMALARI. Samsun: ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI.
- Söylemez, Faruk (2004). ANADOLU’DA SAHTE ŞAH İSMAİL İSYANI. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. ss. 71-90.
- Öz, Baki (1992). Osmanlı’da Alevi Ayaklanmaları. İstanbul: Ant yayınları.
- Sümer, Faruk (1963). Çukurova Tarihine Dair AraĢtırmalar (Fetihten XVI. Yüzyılın Yarısına Kadar). I. Ankara: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi. ss. 1-98.