On Kişiydiler

Vikipedi, özgür ansiklopedi
01.57, 30 Kasım 2016 tarihinde II. Niveles (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 17877840 numaralı sürüm (düzenleme, yazış şekli: Türkçe'y → Türkçey AWB ile)
On Küçük Zenci
And Then They Were None (Ten Little Niggers)
Dosya:On kucuk zenci.jpg
Kitabın Türkçe baskısının kapağı
YazarAgatha Christie
ÇevirmenSemih Yazıcıoğlu
Dilİngilizce
TürPolisiye
Yayım6 Kasım 1939
YayımcıAltın Kitaplar
Sayfa191 s.
Seri
Zehiri Kim Verdi On Küçük Zenci Koltuktaki Ölü

On Küçük Zenci, Agatha Christie'nin çok satan romanlarından biridir. Kitabın orijinal adı "And There Were None", Ve Hiçbiri Kalmamıştı veya Ve Hiç Kimse Kalmamıştı şeklinde Türkçeye çevrilebilir. Bu kitaba Agatha Christie, "On Küçük Zenci" adını vermiş, daha sonra fikrini değiştirip "On Küçük Kızılderili"de karar kılmıştır.

Polisiye Yazarlar Derneğinin ve Amerika'nın Gizemli Yazarlarının yayınladığı en iyi 100 polisiye romanı listelerinin her ikisinde de yer almıştır.

Konusu

Geçmişte verdikleri kararları, hataları ya da ihmalkârlıkları nedeniyle insanların ölümlerine yol açmış on kişi, bunu sır olarak saklamaktadır. Bu kişiler, günün birinde Una Nancy Owen adında birinden bir mektup alırlar ve tatil amacıyla Zenci Adası'ndaki gösterişli bir malikaneye davet edilirler. Konuklar, Owen adındaki kişiyle nerede tanıştıklarını bir türlü hatırlayamazlar ama söz konusu daveti ücretsiz bir tatil fırsatı olarak görürler ve teklifi kabul ederler. Ancak adaya vardıklarında onları bir sürpriz beklemektedir: Ev sahibi ortalarda yoktur. Adada onları bekleyen yalnızca karı koca olan iki görevli vardır. İşin diğer bir ilginç yanı bu çiftin de adanın sahibini hiç görmemiş olmalarıdır.

Aynı günün akşamı, akşam yemeğinin ardından misafirler aynı odada sohbet ederken gramofona konulmuş olan plak çalmaya başlar ve ev sahibinin sesinden geçmişte neden oldukları ölümlerden dolayı suçlu bulundukları ifade edilir. Plak bir yargıcın mahkemede konuşması şeklinde çalmıştır. Bu olay ortamı bir anda gerer ve konuklar, kendilerine bir eşek şakası yapıldığını düşünerek ertesi gün adadan ayrılmaya karar verirler. Ancak o gece başlayan ölümler adada kaosu ve korkuyu beraberinde getirecektir. Ertesi sabah gelmesi beklenen ve her gün yiyecek ve gerekli şeyleri getirdiği uşak tarafından belirtilen bot ertesi sabah gelmez. Sonraki günler de gelmeyecektir. Artık adaya davet edilen misafirler mahsur kalmışlardır ve bir yandan da zeki katili bulmaya çalışırken diğer yandan katilin kapanına yakalanmamaya çalışacaklardır.

Evde bulunan odalarda bir çocuk şiiri asılıdır:

On küçük zenci yemeğe gitti,

Birisi kendisini boğdu ve kaldı dokuz.

Dokuz küçük zenci çok geç kalktı,

biri uyuyakaldı, kaldı sekiz.

Sekiz küçük zenci Devon'da geziye çıktı,

Biri kayboldu, kaldı yedi.

Yedi küçük zenci odun kırdı,

biri kendisini kesti, kaldı altı.

Altı küçük zenci kovanla oynadı,

bir balarısı, içlerinden birini soktu, kaldı beş.

Beş küçük zenci mahkemeye gitti,

Biri idam cezası aldı, kaldı dört.

Dört küçük zenci denize gitti,

Birini balık yuttu, kaldı üç.

Üç küçük zenci hayvanat bahçesine gitti,

Birine ayı sarıldı, kaldı iki.

İki küçük zenci güneş altında oturdu,

Biri güneşte kızardı, kaldı bir.

Bir küçük Kızılderili tek başına kaldı.

Gidip kendisini astı ve hiçbiri kalmadı.

Yemek masasının ortasında da on tane zenci biblosu vardır. Bu figürler, her gerçekleşen ölümle birlikte tek tek ortadan yok olur ve adadakiler bu figürlerin, aslında kendilerini temsil ettiğini fark ederler. Odalarda asılı olan çocuk şiirinin de olaylarla bağlantısı vardır. Adada esrarengiz bir şeylerin döndüğünü ve kendilerini büyük bir tehlikenin beklediğini anlamaları çok zor olmaz.

Konukların birbirlerine hiç güvenmemesi, herkesin birbirinden kuşkulanıp, birbirini suçlamasıyla işler daha da karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hal alır. Öyle ki, bu güvensizlik son dakikaya kadar kendini gösterecek ve bir anlamda kendilerini bekleyen sonu hazırlayacaktır. Misafir olarak geldikleri bu adada bir psikopatın kurbanı olduklarını ve birer ava dönüştüklerini anladıklarında çok geç olacaktır.

Ayrıca bakınız