İçeriğe atla

Kültürel boyutlar teorisi (Hofstede)

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Kültürel boyutlar teorisi, farklı kültürlerdeki farklılıkların o kültürlerdeki davranışları nasıl etkilediğini konu alan bir psikolojik çerçevedir. Model 1960'lar ve 1970'lerde IBM'de insan kaynaklarında çalışan Hollandalı psikolog Geert Hofstede tarafından yaratıldı. Hofstede dünyayı dolaşıp çalışanlara anketler yaptı. Bu anketlerde onlara iş ortamında oluşan sorunlara nasıl yaklaştıkları, başkalarıyla birlikte nasıl çalıştıkları ve otoriteye karşı tavırları hakkında sorular sordu. Orijinal çalışmasını 1967 ve 1973 yılları arasında yürüttü ve sonucunda kültürlerin analizi için kullanılabilecek dört boyut teklif etti; güç mesafesi, belirsizlikten kaçınma, erkeklik-kadınlık ve bireysellik-ortaklaşacılık. Daha sonrasında bağımsız araştırmalar ile uzun veya kısa vadeye dönüklük ve heves üzere modele iki boyut daha ekledi.

Hofstede'nin bu çalışması, kültürlerarası psikolojide büyük bir araştırma geleneği oluşturdu ve uluslararası ticaret ve iletişimle ilgili birçok alanda araştırmacılar ve danışmanlar tarafından da kullanıldı. Teori, özellikle kültürlerarası psikoloji, uluslararası yönetim ve kültürlerarası iletişimde olmak üzere, çeşitli alanlardaki araştırmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Kültürel boyutlar

[değiştir | kaynağı değiştir]
  • Güç mesafesi: Daha düşük güçteki kişilerin topluluktaki gücün eşit olmayan bir şekilde dağıldığını kabul etmeleri ölçüsüdür. Güç mesafesi endeksi yüksek olan ülkelerde belirgin bir hiyerarşi söz konusudur. Düşük olanlarda ise insanların otoriteyi sorguladıkları ve gücün eşit dağılımını istedikleri görülür.
  • Belirsizlikten kaçınma: Topluluğun belirsiz olaylara karşı verdikleri tepkinin ölçüsüdür. Bu endeksi yüksek olan ülkeler. sıkı davranış kuralları uygularlar. Kurallar ve yasalar mutlak doğruyu yansıtmak amaçlı yazılır. Belirsizlikten kaçınma endeksi düşük olan ülkeler ise, farklı fikirlere daha yatkındırlar ve hayatlarında daha az düzen olmasını kabul ederler.
  • Erkeklik - kadınlık: Bu boyutta erkeklik; toplumun başarı, kahramanlık ve maddi ödülleri tercih etmesini temsil ederken, kadınlık; işbirliğinin, alçakgönüllülüğün ve yaşam kalitesinin tercih edilmesini yansıtır.
  • Bireysellik - ortaklaşacılık: Gruplarda entegre olma derecesini yansıtır. Bireysel toplumlarda insanların aile ve arkadaşlarıyla olan bağaları daha zayıftır. Ortaklaşa toplumda ise grup içi yardımlaşmanın ve sadakatin daha yüksek olduğu görülür.
  • Uzun vadeye dönüklük - kısa vadeye dönüklük: Geçmişin şimdiki ve gelecekteki eylemlerle bağlantısıdır. Bu enkeski düşük olan topluluklar kısa vadeye dönüktürler. Bu topluluklarda gelenekler korunur ve kararlılık değerlidir. Uzun vadeye dönük topluluklar ise adaptasyonu ve pragmatik problem çözümünü gerekli görürler. Bu tip ülkeler genellikle refah düzeyine ulaşmaya devam eder.
  • Heves: Bu boyut toplumsal normların insanların arzularını yerine getirmede vatandaşlara verdiği özgürlük derecesidir. Bu endeksi yüksek olan topluluklar insanlara hayattan zevk almak ve eğlenmekle ilgili temel ve doğal insan arzuları tatmin etme olanağı sağlar.