İçeriğe atla

Karagün

Vikipedi, özgür ansiklopedi
02.24, 5 Aralık 2020 tarihinde Khutuck Bot (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 24247531 numaralı sürüm (Bot v3: Kaynak ve içerik düzenleme (hata bildir))
Karagün
Sanatçı Avni Lifij
Yıl 1923
Tür Tuval üzerine yağlı boya
Boyutlar 93 cm × 118 cm (37 in × 46 in)
Konum Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Ankara

Karagün, Avni Lifij'in 1923 tarihli yağlı boya tablosu.

Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’ndedir. Türk Kurtuluş Savaşı öncesinde işgale uğrayan yurdun perişan halini anlatır. Fransız romantiklerinin sanat anlayışına yakındır.

Tablo, Türk Kurtuluş Savaşı'ında düşmanın yakıp, yıktığı bir köy kalıntıları kenarında giysileri parçalanmış, tecâvüz edilip öldürülmüş bir kadın ile ölen bebeğini resmeder.

Ölen kadın ile bebeği tabloda ana objeyi oluşturur. Bebek, ters dönmüş beşiğin altnda sırtı annesine uzanmış olarak yatar ve sadece ayağı görünür. Kadının üzerinde olduğu kilimler, beşik, siyah kartal tablonun konusunun arka plan öğeleridir ve sanatçı tarafından allegorik anlamlar yüklenmiştir.[1] Ölmüş kadın ve bebeği, Türk ulusunun yok oluşunu anlatır.[2] Çocuğun beşiği üzerine konan kartal ve süzülüp gelen diğer kartallar düşman güçleridir.

Ressam bu eseri, Kurtuluş Savaşı’nın sonunu anlatan "Akgün" adlı eseri ile birlikte tasarlamıştır. Lifij, 1922’de Mudanya Mütarekesi için görüşmelerin devam ettiği günlerde Bursa’ya giden Mustafa Kemal Paşa’yı görebilmek için eşi ve birçok öğretmen ile birlikte İstanbul’dan Bursa’ya gittiğinde kendisiyle tanışma fırsatı bulmuş ve Ankara’ya davet edilmişti.[2] Bu davet üzerine gittiği Ankara’da, genelkurmay başkanlığı tarafından dört ay konuk edilen sanatçı, bu sırada Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcını ve sonunu anlatan iki tablo yapmaya karar verip söz konusu yapıtları tasarladı.[2]

Karagün”, Fransız general D’esperey’in İstanbul’a bir atın üzerinde girişinin ertesi günü Süleyman Nazif’in “Kara Bir Gün” başlığıyla Hâdisât gazetesinde yayımladığı ünlü yazısından sonra tarih literatürüne giren ve Türk topraklarının işgalini anlatan bir ifadedeydi. “Akgün” Türkiye’nin işgalci orduları denize döktüğü 9 Eylül 1922 günün simgeleyen bir ifâde haline gelmişti. Sanatçı, Karagün ve Akgün adını vereceği yapıtlar üzerinde çalışmaya Ankara dönüşü başlamış ve bir yılda tamamlamıştır.

Kaynakça