İstanbul Adalet Sarayı: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
5. satır: 5. satır:
Adliye binasının nerede yapılacağı, büyük tartışmalara yol açtı.En büyük tartışma [[İbrahim Paşa Sarayı]]'nın yıktırılması, binanın bu arsa üzerine yapılması fikri ileri sürüldüğünde patlak verdi.Yine de [[1939]]'da sarayın bir bölümü yıktırılarak, istimlakler yapıldı.Ancak, [[II. Dünya Savaşı]]'nın araya girmesiyle çalışmalar durduruldu.
Adliye binasının nerede yapılacağı, büyük tartışmalara yol açtı.En büyük tartışma [[İbrahim Paşa Sarayı]]'nın yıktırılması, binanın bu arsa üzerine yapılması fikri ileri sürüldüğünde patlak verdi.Yine de [[1939]]'da sarayın bir bölümü yıktırılarak, istimlakler yapıldı.Ancak, [[II. Dünya Savaşı]]'nın araya girmesiyle çalışmalar durduruldu.


[[1949]]'da adliye sarayı için proje yarışması yeniden gündeme geldi.Yarışmayı kazanan proje dönemin önde gelen iki Türk mimarından ikisinin, [[Sedad Hakkı Eldem]] ve [[Emin Halid Onat]]'ın imzasını taşıyordu.Ancak bu projenin ancak birinci bölümü, yani mahkemeler bloğu uygulandı.[[1951]]'de inşaatına başlanan bu bina [[1955]]'de hizmete girdi.[[1958]]'de yapılan kazılarda [[Bizans]] döneminden kalma önemli arkeolojik buluntular ortaya çıktı.Adliye Sarayı'nın uygulanan ilk bölümünün (A ve B blokları) inşa edilmesinden ve arada proje mimarlarından Emin Onat'ın [[1961]]'de ölmesinden sonra, Sedad Hakkı Eldem, arkeolojik buluntuları da dikkate alarak, bunların üstünü kısmen örten ve Adliye Sarayı'nın uygulanmayan bölümünü yine de inşa edebilmeyi öngören yeni bir proje geliştirdi.Ancak bu proje de, Anıtlar Kurulu'nu olumlu kararına rağmen, uygulanma olanağı bulamadı.
[[1949]]'da adliye sarayı için proje yarışması yeniden gündeme geldi.Yarışmayı kazanan proje dönemin önde gelen iki Türk mimarından ikisinin, [[Sedad Hakkı Eldem]] ve [[Emin Halid Onat]]'ın imzasını taşıyordu.Ancak bu projenin yalnızca birinci bölümü, yani mahkemeler bloğu uygulandı.[[1951]]'de inşaatına başlanan bu bina [[1955]]'de hizmete girdi.[[1958]]'de yapılan kazılarda [[Bizans]] döneminden kalma önemli arkeolojik buluntular ortaya çıktı.Adliye Sarayı'nın uygulanan ilk bölümünün (A ve B blokları) inşa edilmesinden ve arada proje mimarlarından Emin Onat'ın [[1961]]'de ölmesinden sonra, Sedad Hakkı Eldem, arkeolojik buluntuları da dikkate alarak, bunların üstünü kısmen örten ve Adliye Sarayı'nın uygulanmayan bölümünü yine de inşa edebilmeyi öngören yeni bir proje geliştirdi.Ancak bu proje de, Anıtlar Kurulu'nu olumlu kararına rağmen, uygulanma olanağı bulamadı.


4,000 m² alan üzerine yayılmış, ikisi yerin altında altı kattan oluşan bina İstanbul'da çeşitli ilçelerde çok sayıda adliyenin göreve başlamasından sonra, halen Sultanahmet Adliyesi olarak kullanılmaktadır.
4,000 m² alan üzerine yayılmış, ikisi yerin altında altı kattan oluşan bina İstanbul'da çeşitli ilçelerde çok sayıda adliyenin göreve başlamasından sonra, halen Sultanahmet Adliyesi olarak kullanılmaktadır.

Sayfanın 13.53, 14 Ekim 2007 tarihindeki hâli

İstanbul Adalet Sarayı (Sultanahmet Adliyesi), Sultanahmet Meydanı'nda, İbrahim Paşa Sarayı'nın arkasında yer alan adliye binası.

Ayasofya'nın doğu cephesinin karşısımda yer alan eski Adliye Sarayı'nın (Darülfünun Binası) 3-4 Aralık 1933 gecesi yanmasından sonra, İstanbul önemli bir adliye binasından yoksun kaldı.Cumhuriyet'in ilk yıllarında, önemli kamu binaları büyük ölçüde Ankara'nın gereksinimleri olarak görüldüğünden, Devlet en az bir 10 yıl boyunca İstanbul'a bu alanda bir yatırım yapmaktan uzak durdu.

Adliye binasının nerede yapılacağı, büyük tartışmalara yol açtı.En büyük tartışma İbrahim Paşa Sarayı'nın yıktırılması, binanın bu arsa üzerine yapılması fikri ileri sürüldüğünde patlak verdi.Yine de 1939'da sarayın bir bölümü yıktırılarak, istimlakler yapıldı.Ancak, II. Dünya Savaşı'nın araya girmesiyle çalışmalar durduruldu.

1949'da adliye sarayı için proje yarışması yeniden gündeme geldi.Yarışmayı kazanan proje dönemin önde gelen iki Türk mimarından ikisinin, Sedad Hakkı Eldem ve Emin Halid Onat'ın imzasını taşıyordu.Ancak bu projenin yalnızca birinci bölümü, yani mahkemeler bloğu uygulandı.1951'de inşaatına başlanan bu bina 1955'de hizmete girdi.1958'de yapılan kazılarda Bizans döneminden kalma önemli arkeolojik buluntular ortaya çıktı.Adliye Sarayı'nın uygulanan ilk bölümünün (A ve B blokları) inşa edilmesinden ve arada proje mimarlarından Emin Onat'ın 1961'de ölmesinden sonra, Sedad Hakkı Eldem, arkeolojik buluntuları da dikkate alarak, bunların üstünü kısmen örten ve Adliye Sarayı'nın uygulanmayan bölümünü yine de inşa edebilmeyi öngören yeni bir proje geliştirdi.Ancak bu proje de, Anıtlar Kurulu'nu olumlu kararına rağmen, uygulanma olanağı bulamadı.

4,000 m² alan üzerine yayılmış, ikisi yerin altında altı kattan oluşan bina İstanbul'da çeşitli ilçelerde çok sayıda adliyenin göreve başlamasından sonra, halen Sultanahmet Adliyesi olarak kullanılmaktadır.