Vade: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Tema (mesaj | katkılar)
k çalışma
Tema (mesaj | katkılar)
viki - dış bağ - türk - kaynaksız
1. satır: 1. satır:
{{kaynaksız}}
{{düzenle-tarih|Kasım 2005}}
{{çalışma var}}


'''Vade''' ya da '''ecel''' [[Borç]]lunun, ödemeyi belirli bir süre sonra yerine getirileceği durumlarda yararlanacağı, sözleşmeyle veya kanunen belirlenmiş süre.
[[Borç|Borcun]] ifası belirli bir sürenin dolması sonunda gerçekleşecekse borçlunun yararlanacağı bu süreye '''vade''' ya da ecel denilir. Vade taraflarca belirlenebileceği gibi, hukuki işlemin özelliklerinden ve niteliğinden de çıkartılabilir. Bunun dışında vadenin kanun tarafından yedek olarak belirlendiği durumlar da vardır. Vade, taraflar arasında bir takvim günü olarak saptanabilir. Vadenin saptanması taraflardan birine de bırakılabilir. Bu son durumda yetkili bulunan tarafın ihbarıyla vade belirlenmiş olur. Vadenin kesinlikle belirlenmediği bazı durumlarda, örneğin ifanın ekonomik durumun iyileşmesine bağlandığı bir durumda vade yerine şarttan söz etmek daha doğru olur. Hukuki işlemin özellikleri vadenin varlığını belirleyebilir. Örneğin, bir tablonun yapılması için ressama verilen sipariş, doğal olarak belirli bir süreyi bağrında taşır.


== Saptanması ve varlığı==
Vade bazı durumlarda kanundan kaynaklanabilir. Bu durum, tarafların vadeyi karşılaştırmamaları halinde, yasa hükmünün tamamlayıcı olarak işlev kazanması sonucunu doğurur. Örneğin, ödünç sözleşmesinde iadeye ilişkin bir vade kararlaştırılmamışsa, BK'nun 312. maddesine göre ödüncün ilk istemden itibaren altı hafta içinde iade olunması gerekir.


Vade taraflarca belirlenebileceği gibi, hukuki işlemin özelliklerinden ve niteliğinden de çıkarılabilir. Bunun dışında vadenin kanun tarafından yedek olarak belirlendiği durumlar da vardır. Vade, taraflar arasında bir [[takvim günü]] olarak saptanabilir veya taraflardan birine bırakılabilir. Tek taraflı saptamada yetkili bulunan tarafın ihbarıyla vade belirlenmiş olur. Vadenin kesinlikle belirlenmediği durumlarda, örneğin ödemenin ekonomik durumun iyileşmesine bağlandığı bir durumda; vade yerine şarttan söz etmek daha doğrudur. [[Hukuk | Hukuki]] işlemin özellikleri vadenin varlığını belirleyebilir. Örneğin, bir tablonun yapılması için ressama verilen sipariş, doğal olarak belirli bir süreyi bağrında taşır.
Vadenin hesabı konusunda Borçlar Kanunumuzda bazı yedek hükümler öngörülmüştür. Buna göre :


Vade bazı durumlarda kanundan kaynaklanabilir. Bu durum, tarafların vadeyi karşılaştırmamaları halinde, yasa hükmünün tamamlayıcı olarak işlev kazanması sonucunu doğurur. Örneğin, ödünç [[sözleşme]]sinde iadeye ilişkin bir vade kararlaştırılmamışsa, [[Türk Borçlar Kanunu]]'nun 312. maddesine göre, ödüncün ilk istemden itibaren altı hafta içinde iade olunması gerekir.
* 1) Borcun ifası için, ayın başı, ortası ya da sonu gibi sözler kullanılmışsa bundan ayın birinci, on beşinci ve sonuncu günü anlaşılır (BK.m.75).
* 2) Süre gün olarak saptanmışsa, sözleşmenin aktedildiği gün hesaba katılmayarak, kararlaştırılan günün sonunda vade dolmuş sayılır (BK.m.76/3).
* 3) Süre hafta olarak saptanmışsa, muacceliyet zamanı, son haftanın kararlaştırılan güne isim olarak uyan günüdür (BK.m.76/3).
* 4) Süre ay olarak belirlenmişse, borç, sözleşmenin kurulduğu günü karşılayan tarihte muaccel olur.


== Hesabı konusunda yedek hükümler ==
Örneğin, 10 Mayıs 1998'te aktedilen sözleşmede üç aylık bir vade öngörülmüşse, vade 10 Ağustos 1998'te dolar. Son ayda sözleşmenin aktedildiği günü karşılayan gün yoksa, ayın son günü vade dolar. Örneğin sözleşme 31 Ocakta yapılmış ve beş aylık bir vade öngörülmüşse, vade 30 Haziranda dolar (BK.m.76/3).

Vadenin hesabı konusunda Borçlar Kanunu'nunda bazı yedek hükümler öngörülmüştür. Buna göre :

* Borcun ödeme günü için, ayın başı, ortası ya da sonu gibi sözler kullanılmışsa bundan ayın birinci, on beşinci ve sonuncu günü anlaşılır (BK.m.75).
* Süre gün olarak saptanmışsa, sözleşmenin yapıldığı gün hesaba katılmayarak, kararlaştırılan günün sonunda vade dolmuş sayılır (BK.m.76/3).
* Süre hafta olarak saptanmışsa, ödemenin gerçekleşeceği zaman, son haftanın kararlaştırılan güne isim olarak uyan günüdür (BK.m.76/3).
* Süre ay olarak belirlenmişse, borç, sözleşmenin yapıldığı günü karşılayan tarihte alacaklı tarafından istenebilir duruma gelir.

Örneğin, 10 Mayıs 1998'te yapılan sözleşmede üç aylık bir vade öngörülmüşse, vade 10 Ağustos 1998'te dolar. Son ayda sözleşmenin yapıldığı günü karşılayan gün yoksa, ilgili ayın son günü vade dolacaktır. Örneğin sözleşme 31 Ocakta yapılmış ve beş aylık bir vade öngörülmüşse, vade 30 Haziranda dolar (BK.m.76/3).


Yıl, yarım yıl, çeyrek yıl gibi sürelerin varlığı halinde de, vade yine gösterilen tarzda hesaplanır (BK.m.76/3).
Yıl, yarım yıl, çeyrek yıl gibi sürelerin varlığı halinde de, vade yine gösterilen tarzda hesaplanır (BK.m.76/3).


Borçlar Kanunumuzun 76/III. maddesine göre, yukarıda açıklanan kurallar, sürenin sözleşmenin kurulmasından başka bir zamandan itibaren cereyan etmeye başladığı durumlarda da uygulama alanı bulur.
Türk Borçlar Kanunu'nun 76/III. maddesine göre, yukarıda açıklanan kurallar, süre sözleşmenin yapıldığı tarihte değil de, başka bir tarihten itibaren işlemeye başladığı durumlarda da uygulama alanı bulur.

Pazar veya bir tatil gününe rastlayan vade, kendiliğinden bu günü izleyen tatil olmayan ilk güne geçer. Bunun aksini kararlaştırmak mümkündür (BK.m.76/III).
[[Pazar]] gününe veya bir tatil gününe rastlayan vade, kendiliğinden bu günü izleyen ve tatil olmayan ilk güne geçer. Bunun aksini kararlaştırmak da mümkündür (BK.m.76/III).

== Erken ödeme ==

İlke olarak, borçlunun borcunu vadeden önce ödemesine bir engel yoktur. Ancak sözleşmede tarafların aksini kararlaştırmaları üzerine ya da sözleşmenin niteliğinden erken bir tarihte ödeme yapılmasının olanaksız olduğu durumlarda, vadeden önce ödemede bulunmak mümkün değildir. Bu tür aylık durumlar dışında borçlu, borcun ödemesini vadeden önce de gerçekleştirebilir; ancak bu nedenle alacaklıdan borcun miktarına ilişkin bir indirim isteminde bulunamaz.

== Dış bağlantılar ==

[http://www.kgm.adalet.gov.tr/borclarkanunu.htm Türk Borçlar Kanunu Tasarısı]


[http://www.e-ticaret.gov.tr/duyurular/kanun.doc Kanun: http://www.e-ticaret.gov.tr sitesine ait bir doküman] - Formatı: Microsoft Word
İlke olarak, borçlunun borcunu vadeden önce ödemesine bir engel yoktur. Ancak sözleşmede tarafların aksini kararlaştırmaları üzerine ya da sözleşmenin niteliğinden erken ifanın olanaksız olduğu anlaşıldığı durumlarda, vadeden önce ödemede bulunmak mümkün değildir. Bu tür aylık durumlar dışında borçlu, borcun ifasını vadeden önce de gerçekleştirebilir; ancak bu nedenle alacaklıdan borcun miktarına ilişkin bir indirim (iskonto) isteminde bulunamaz.


[[kategori:İktisat terimleri]]
[[kategori:İktisat terimleri]]

Sayfanın 17.42, 30 Ekim 2006 tarihindeki hâli

Vade ya da ecel Borçlunun, ödemeyi belirli bir süre sonra yerine getirileceği durumlarda yararlanacağı, sözleşmeyle veya kanunen belirlenmiş süre.

Saptanması ve varlığı

Vade taraflarca belirlenebileceği gibi, hukuki işlemin özelliklerinden ve niteliğinden de çıkarılabilir. Bunun dışında vadenin kanun tarafından yedek olarak belirlendiği durumlar da vardır. Vade, taraflar arasında bir takvim günü olarak saptanabilir veya taraflardan birine bırakılabilir. Tek taraflı saptamada yetkili bulunan tarafın ihbarıyla vade belirlenmiş olur. Vadenin kesinlikle belirlenmediği durumlarda, örneğin ödemenin ekonomik durumun iyileşmesine bağlandığı bir durumda; vade yerine şarttan söz etmek daha doğrudur. Hukuki işlemin özellikleri vadenin varlığını belirleyebilir. Örneğin, bir tablonun yapılması için ressama verilen sipariş, doğal olarak belirli bir süreyi bağrında taşır.

Vade bazı durumlarda kanundan kaynaklanabilir. Bu durum, tarafların vadeyi karşılaştırmamaları halinde, yasa hükmünün tamamlayıcı olarak işlev kazanması sonucunu doğurur. Örneğin, ödünç sözleşmesinde iadeye ilişkin bir vade kararlaştırılmamışsa, Türk Borçlar Kanunu'nun 312. maddesine göre, ödüncün ilk istemden itibaren altı hafta içinde iade olunması gerekir.

Hesabı konusunda yedek hükümler

Vadenin hesabı konusunda Borçlar Kanunu'nunda bazı yedek hükümler öngörülmüştür. Buna göre :

  • Borcun ödeme günü için, ayın başı, ortası ya da sonu gibi sözler kullanılmışsa bundan ayın birinci, on beşinci ve sonuncu günü anlaşılır (BK.m.75).
  • Süre gün olarak saptanmışsa, sözleşmenin yapıldığı gün hesaba katılmayarak, kararlaştırılan günün sonunda vade dolmuş sayılır (BK.m.76/3).
  • Süre hafta olarak saptanmışsa, ödemenin gerçekleşeceği zaman, son haftanın kararlaştırılan güne isim olarak uyan günüdür (BK.m.76/3).
  • Süre ay olarak belirlenmişse, borç, sözleşmenin yapıldığı günü karşılayan tarihte alacaklı tarafından istenebilir duruma gelir.

Örneğin, 10 Mayıs 1998'te yapılan sözleşmede üç aylık bir vade öngörülmüşse, vade 10 Ağustos 1998'te dolar. Son ayda sözleşmenin yapıldığı günü karşılayan gün yoksa, ilgili ayın son günü vade dolacaktır. Örneğin sözleşme 31 Ocakta yapılmış ve beş aylık bir vade öngörülmüşse, vade 30 Haziranda dolar (BK.m.76/3).

Yıl, yarım yıl, çeyrek yıl gibi sürelerin varlığı halinde de, vade yine gösterilen tarzda hesaplanır (BK.m.76/3).

Türk Borçlar Kanunu'nun 76/III. maddesine göre, yukarıda açıklanan kurallar, süre sözleşmenin yapıldığı tarihte değil de, başka bir tarihten itibaren işlemeye başladığı durumlarda da uygulama alanı bulur.

Pazar gününe veya bir tatil gününe rastlayan vade, kendiliğinden bu günü izleyen ve tatil olmayan ilk güne geçer. Bunun aksini kararlaştırmak da mümkündür (BK.m.76/III).

Erken ödeme

İlke olarak, borçlunun borcunu vadeden önce ödemesine bir engel yoktur. Ancak sözleşmede tarafların aksini kararlaştırmaları üzerine ya da sözleşmenin niteliğinden erken bir tarihte ödeme yapılmasının olanaksız olduğu durumlarda, vadeden önce ödemede bulunmak mümkün değildir. Bu tür aylık durumlar dışında borçlu, borcun ödemesini vadeden önce de gerçekleştirebilir; ancak bu nedenle alacaklıdan borcun miktarına ilişkin bir indirim isteminde bulunamaz.

Dış bağlantılar

Türk Borçlar Kanunu Tasarısı

Kanun: http://www.e-ticaret.gov.tr sitesine ait bir doküman - Formatı: Microsoft Word