Tartışma:Zigana, Torul

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Vikiproje Türkiye yerleşim birimleri
VikiProje simgesi Bu madde, Vikipedi'deki Türkiye yerleşim birimleri maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Türkiye yerleşim birimleri kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
 

Eski Madde metni: Zigana veya Ziğana Gümüşhane ili, Torul ilçesi Kalkanlı köyünün eski(Rumca) adıdır [1]. Zigana köyü, civarındaki Zigana dağı ve Zigana geçidine hatta Doğu Karadeniz Sıradağları’nın, Trabzon, Giresun ve Gümüşhane il sınırlarının birleştiği mevkiden doğuda Değirmendere’ye olan bölümüne adını vermiştir [2]. 2007 yılından itibaren her yıl Zigana Dağı'nda 25-26 Ocak tarihleri arasında "Zigana Kış Şenlikleri" adlı organizasyon düzenlenmektedir. [3]


Notlar  Özhan Öztürk. Karadeniz Ansiklopedik Sözlük. Heyamola Yyaıncılık. İstanbul, 2005. sf. 1209 

^ Gümüşhane coğrafyası ^ Zigana Kış Şenlikleri başladı "http://tr.wikipedia.org/wiki/Zigana" adresinden alındı.

Tartışma 1: "Zigana" adı "Rumca" değildir. Özhan Öztürk. "Karadeniz Ansiklopedik Sözlük. Heyamola Yayıncılık. İstanbul, 2005." olarak belirtilen kaynak, tarihsel olarak "Rum=Rumi=Romalı" kavramı ile dilsel olarak "Rum" kavramlarının bilincinde olmayan bir anlayışla kaleme alınmıştır. Tek kelime rumca konuşmayan "Rum Selçukluları" ya da "Mevlana Celaledin-i Rumi" bile bu tür kaynaklara itibar edildiğinde yanıltıcı çıkarsamalara neden olmaktadır.

Zigana, Büyük Selçuklu Devleti döneminde kurulmuş neredeyse bin yıllık türk köyüdür. Zigana sözcüğü bir özel isim, bir kadın ismidir. Ayşe Kadın, Hayme Ana gibi ve türkçedir. Kalkanlı Dağı ile Zigana dönemsel olarak birbirinin alternatifi değil aynı dönemde kullanılan isimlerdir.


Zigana sözcüğü Rumi dönemden gelen bir ad olmasına rağmen rumca değildir ve bu maddi hata düzeltilmelidir.

Tartışma 2: "Zigana" sözcüğünün Rumca alfabe ile yazımı bile sorunludur. Özhan Öztürk'ün "Karadeniz Ansiklopedik Sözlük" Heyamola Yayıncılık, İstanbul, 2005. sf. 1209'da ifade ettiği görüşün gerçekle ilintisi yoktur. Rumca alfabenin "Zeta" veya "X=Ksi" harfleriyle başlatılsa dahi "Zigana" sözcüğünü rumca yazmak mümkün ama kurallarına uygun veya bu alfabeye ait kılmak olanaksızdır. "Zigana" sözcüğünün kökeni "Zığana"dır. "Zığ" kökü eski türkçede bir türkü türü ve bu türe ait müzik aletini tanımlar. "Rumca"(Grekçe=Yunanca) alfabede ise "I" sesli harfi bulunmaz. "Zığana" sözcügünü bugünden anlamlandırmak istersek "güzel sesli anne" biçiminde çevirmek olasıdır. Özhan Öztürk'ten alınan bilgi yanlıştır. "Zigana" sözcüğü tarihsel olarak türkçedir. "Zigana" sözcüğünü barındıran mekanlar, bugünün anlam dünyasında, "Güzel sesli annenin köyü" veya "Güzel sesli annenin dağları" biçiminde anlaşılabilir.

Tartışma 3: Hiç kuşkusuz bir insanın kökeni tek başına ne bir aşağılama ne de övgü konusudur. İnsanlar kökenlerini yanlış bilebilir. Yirmi yaşında babanızın asıl babanız olmadığını öğrenmek gibi bir şok yaşanabilir. Özhan Öztürk'ün "Karadeniz Ansiklopedik Sözlük"ü, "Zigana"yı Rumca'ya bağışlamışsa yapılacak pek bir şey yok. Ama insan sormadan edemiyor: Hadi diyelim "Rum" olduk, ama, Trabzon'da henüz cami yokken, Zigana'da kurulu bulunan camileri ne yapacağız?

Tartışma 4: Türkiye'de insanların "Zigana" sözcüğünü "Rumca" zannetmesinin hatası, görevi "Türkçe" ile ilgilenmek olanların kifayetsizliğindendir. TDK'nın sözlüklerinde "Zığ" kökü Azerice sayılır ve Türkçe karşılığı "çapak" olarak verilir. Oysa Azarbeycan'da "Zığ" bir kasabanın ve bir gölün adıdır. Azerice'de "zığ" "şifalı çamur" anlamı veya "Zığ dairesi" ifadesinde olduğu gibi "asfalt" anlamları da taşır. Ancak kökeni bu aktüel anlamlarda saklı değildir. Azeri edebiyatından alınan "Güzel elleriyle vücuduma zığ sürmesini kıskandın mı?" cümlesinde yer alan "zığ" alalade bir çamura işaret etmez.

Eski TDK'nın Derleme Sözlükleri bize daha önemli ipuçları verir; "zığ" kökünün, sadece "gübre suyu" veya "çamur" anlamına geldiğini değil, aynı zamanda duyguyu ifade ettiğini, "sevinç" ve "üzüntü" anlamlarında da kullanıldığını; diğer yandan ses ve tavırla ilgili kullanımlarının da bulunduğunu ve "çıkışma" anlamını taşıdığını bizlere göstermektedir.

Türkiye'nin temel kusurlarından biri de yer adlarının "Türkçe değildir" zannıyla, haksız ve yersiz bir biçimde, olur olmaz değiştirilmesidir. Böyle yapıldığında toplumsal bilincimizde eski ad, sabıkalı bir nitelik kazanır ve bizden önceki kültürlerin mirasçısı olma hakkımız gaspedilir.

"Zığ"ın bugün bilgisine sahip olmazığımız bir türkü türü olduğunu, bu türkünün söylenmesine eşlik eden mizik aletini ve söyleyen aziz insanı da tanımladığını ben de belirtiyorum. Elazığ'ın "ela" renkli bir "çapak" olmadığının altını kuvvetle çizerek...

Tartışma 5: Bugün Türkiye'de ailem gibi "ZIĞ" soyadını taşıyan pek çok kişi var. Biz de soyadımızı Türkçe olarak ve müzikle ilgili anlamlarıyla biliriz.

Tartışma 6: TDK'nın Derleme Sözlüklerinde yer alan ve "gübre suyu" anlamında Bayburt ve Kars'ta kaydedilen "zığ" sözcüğünün asıl kökü "siğ"dir ve buradaki tartışma ile ilintisizdir.

Tartışma 7: "Zigana" sözcüğünün türkçe kökenli olduğunu kabul etmekle birlikte, sözcüğün Peçenek, Bulgar dillerinde de izlerinin bulunuyor olması ve hatta Macarca'da "bir kadın ismi" olarak zikredilmesi, sözcüğün kökeninin "Hun" diline kadar uzanabileceğini göstermektedir.

Tartışma 8: "Zigana" Tarihi İpek Yolu'nu Karadeniz'e bağlayan ana güzergahların kuzey kolununda yer alır. Antik çağlardan beri Akdeniz ticaretini elinde tutan tüm kavimlerin kolonilerinin yer aldığı Karadeniz kıyıları yaz kış kullanılabilen bu geçit ile Erzurum ve Tebriz'e ulaşabilmişlerdir. 1071-1202 Yılları arası Saltuklu Devleti Zigana Geçidin'den geçişte vergi almış ve Batılı'kaynaklarda Zigana ismi "Zagna" veya "Zağna" olarak anılmıştır. Geçidin bu tarz kullanımı ve adlandırma türklerin Anadolu'da siyasi varlık göstermesinden sonra olmuştur. Geçidin türk hakimiyetinde kaldığını ve türk tarafı olarak adlandırıldığını ve anlamlandırıldığını gösteren pek çok belge vardır. Trabzon'dan iç bölgelere ulaşan ve ancak yaz aylarında kullanılan yayla yolları ise( Ivera-Santa; Balahor-Santa; Bankal-Transos-Abrans-Baiburt) kökenleri İyon, Luvi ve Pala dillerine uzanan Latince ve Helence adlarla anılmışlardır.