Türkiye'de basın

Vikipedi, özgür ansiklopedi
1 Kasım 1831'de kurulan ve ilk Türkçe gazete olma özelliğini taşıyan Takvîm-i Vekâyi'nin ilk sayısı
AK Parti döneminde iktidara yakın medya "yandaş basın" olarak anılmaktadır. Gezi Parkı olaylarında yanlı haber yaptığı gerekçesiyle eylemciler tarafından NTV kanalına ait aracın üzerine "satılık" yazısı yazılmıştır.

Türkçe olarak ilk gazete II. Mahmut'un emriyle 1 Kasım 1831'de kurulan Takvîm-i Vekâyi'dir ve bu adım, Osmanlı'de baskı makinesinin kurulmasından uzun bir süre sonraya denk gelmektedir. Takvîm-i Vekâyi, yayın hayatı boyunca birkaç kez kapatılmış ve 1922 itibarıyla meclis tarafından Resmî Ceride ve daha sonra Resmî Gazete adıyla yayımlanmıştır. İngiliz diplomat ve gazeteci William Churchill tarafından 1840 yılında yayın hayatına başlayan ve 1866'da kapanan Cerîde-i Havâdis, ikinci Türkçe gazetedir. 1860 yılında Osmanlı devlet adamı ve gazeteci Agâh Efendi tarafından hazırlanan Tercümân-ı Ahvâl, basılan ilk özel gazetedir. Yazarları arasında İbrahim Şinâsî ve Ahmed Vefik Paşa da yer almıştır. Sonraki yıllarda ise kurucusu Şinasî olan Tasvîr-i Efkâr yayımlanmış fakat 1866'da kapanmıştır.

İlk Türkçe dergi olan Mecmua-i Fünun, aynı dönemde Münif Paşa tarafından kurulmuştur. 1867'de yayımladığı bir haberden ötürü kapatılan Muhbir adlı gazetenin kurucusu ise Ali Suavi'dir. Diyojen, ilk mizah dergisidir. 1878 yılında Meclis-i Mebûsan'ın kapatılmasıyla denetleme, kapatma, yasaklama, kısıtlama gibi eylemler uygulanmıştır. Bu dönemde saray ile arası iyi olan basın devam etmiş ve İkdam ile Sabah, bu dönemin yayın yapan gazeteleridir.

1908 itibarıyla bsın alanında özgürlüklerin meydana gelmesiyle çok sayıda gazete ve dergi yayımlanmıştır. Servet-i Fünûn, Yeni Gazete, Tanin, Hukuk-u Umumiye gibi birçok gazete ve dergi çıkmış fakat 31 Mart Vakası ile basına bazı kısıtlamalar getirilmiştir. Bu süreçte Hasan Fehmi (Serbesti başyazarı) ile Ahmet Samim (Sada-yı Milliye başyazarı) öldürülmüştür. Tanin ise yakılıp yıkılmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında hem Anadolu’da hem de İstanbul’da çeşitli yayınlar ortaya çıkmıştır. Bu dönemde Ankara ile İstanbul hükûmetlerini destekleyen farklı dergi ve gazeteler yayımlanmıştır. Ankara Hükûmeti, resmî olarak Hâkimiyet-i Milliye'yi basarken Mustafa Kemal Atatürk, 1920'de Anadolu Ajansı'nı kurmuştur.

Saltanatın kaldırılması, Türkiye'de cumhuriyetin ilanı ve yeni bir yönetimle beraber 1923'te basına getirilen sıkıyönetim kaldırılmıştır. Bu dönemde Yunus Nadi Abalıoğlu, İstanbul'da Cumhuriyet gazetesini yayımlamaya başladı. 1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanunu ile birlikte "ulusal çıkarlara" ters düşen gazeteler kapatılmıştır. Akbaba, Küçük Mecmua, Ayın Tarihi, Türkiyat Mecmuası, Resimli Ay gibi dergiler bu dönemde çıkmıştır. 1931 yılında çıkarılan Basın Yasası ile hükûmetlere gazete kapatma yetkisi verilmiş, 1937 yılında Tan gazetesi bu yasadan ötürü kapatılmıştır. Aynı dönemde Varlık, Kadro, Ülkü, Ulus, Belleten, Tercüme dergileriyle Ulus (Hâkimiyet-i Milliye'nin yeni adı) ile Son Telgraf (Açıksöz'nün yeni adı) gazeteleri yayımlanmaya başlamıştır. II. Dünya Savaşı sırasında Vatan, Tan ve Tasvir-i Efkâr, savaşla ilgili yorumlarından ötürü hükûmet tarafından kapatılmış; Tan gazetesiyle basımevi ise yakılıp yıkılmıştır.

1946 yılında çok partili döneme geçilince hükûmetlerin gazete kapatma yetkisi kaldırılmıştır. Bu dönemde Hürriyet, Zafer, Milliyet, Dünya ve Tercüman gazeteleriyle Yeditepe, Hisar, Türk Dili, Ufuklar, Akis, Hayat, Dost dergileri yayımlanmıştır.

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]