Cüneyd el-Mürrî

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Cüneyd el-Mürrî
Horasan Emevi valisi
Görev süresi
729-734
Hükümdar Hişâm bin Abdülmelik
Yerine geldiği Eşres bin Abdullah es-Sülemî
Yerine gelen Esad bin Abdullah el-Kasri
Kişisel bilgiler
Ölüm 734
Merv
Askerî hizmeti
Çatışma/savaşları Dar Geçit Muharebesi

Cüneyd el-Mürrî (Arapçaجنيد المرّي; ö. 734) Emevîler devri vali ve komutanı.

Sind valiliği[değiştir | kaynağı değiştir]

Kays kabilesinin Mürre kolunun reislerinden olup Emevî Halifesi II. Yezîd (h. 720-724) devrinde Irak genel valisi Ömer bin Hübeyre tarafından 723'te Sind ve Mültan valiliğine tayin edildi. Hişâm bin Abdülmelik (h. 724-743) halife olunca Irak genel valiliğine getirilen Hâlid bin Abdullah el-Kasrî zamanında da Cüneyd’in valiliği devam etti. Halife Ömer bin Abdülazîz (h. 717-720) fethedilen bölgelerin hükümdarlarına İslâmiyet’i kabul etmeleri halinde ülkelerinin başında kalabileceklerini bildirmişti. Bölgenin hükümdarlarından Cûşebe (Cüyşebe) bin Zâhir müslüman olmuş ve hükümdarlığı tasdik edilmişti. Cüneyd, İndus Nehri kıyısına vardığı zaman Cûşebe kendisinin müslüman olduğunu bildirerek onun nehri geçmesine engel odu. Bunun üzerine Cüneyd, Cûşebe ile anlaştı. Fakat Cûşebe daha sonra İslâm dininden çıkınca Cüneyd onun üzerine yürüdü ve yapılan savaşta kendisini öldürdü. İkinci rivayette ise Cüneyd’in Cûşebe’yi yapmadığı bir şeyle itham etmesi üzerine aralarında savaş çıktığı ve Cûşebe’nin esir alınarak öldürüldüğü ifade edilmektedir. Cüneyd’in bu sert tutumu karşısında Cûşebe’nin kardeşi (veya oğlu) Sasa, Irak’a gidip uğradıkları haksızlıkları anlatmak istediyse de Cüneyd çeşitli hilelerle onu da ele geçirerek idam ettirdi.[1]

Cüneyd el-Mürrî 728//29'a kadar devam eden valiliği sırasında bazı akınlarda bulundu. Önce Kîrec üzerine yürüyerek bu şehri ele geçirdi. Daha sonra Mermez, Mendel ve Dehnec şehirlerini fethederek buralara vergi memurları tayin etti. Bu başarılarından sonra bir kısım askerî birlikler güneyde Gucerât’a, diğer bir birlik ise Orta Hindistan’daki Mâlvâ platosuna kadar ilerlemiştir.[1]

Halife Ömer bin Abdülazîz’in Mevâlî'ye karşı âdil tutumu onun ölümüyle terkedilince Mâverâünnehir’de birbiri arkasından isyanlar çıkmaya başladı. Horasan Valisi Eşres bin Abdullah es-Sülemî, Türkeş hakanının da âsileri desteklemesi üzerine çok zor durumda kaldı. Hatta hakan karşısında birkaç defa yenilgiye uğradı. Bunun üzerine Halife Hişâm bin Abdülmelik, Sind valiliğinden ayrılmış olan Cüneyd’i Eşres’e yardıma gönderdi. Beraberinde 500 Suriyeli süvari ile Horasan’a giden Cüneyd, Buhara önlerinde hakan ile mücadele eden Eşres’in yardımına koştu. 719'da takviye kuvvetlerinin gelmesi üzerine hakan geri çekilmek zorunda kaldı ve Buhara Türk tehdidinden kurtarılmış oldu.[1]

Horasan valiliği[değiştir | kaynağı değiştir]

Başarısızlıkları sebebiyle Eşres, Horasan valiliğinden alınarak onun yerine Cüneyd tayin edildi. 729/730'da Beykend yakınlarında Türkler ile karşılaşan Cüneyd onları yenerek ilk başarısını kazanmış, hatta Taberî’ye göre Türk hakanının kardeşinin oğlunu, Belâzürî’ye göre ise hakanın oğlunu esir almıştır. Yeni vali 730'da her tarafta görülen isyanları bastırmakla geçirdi. Aynı yıl içinde Semerkant Türkeş hakanı tarafından kuşatılmıştı. Buradaki garnizon kumandanı Sevre bin Hür çok kötü durumda olduğu için Cüneyd’den yardım istedi. Kuvvetlerinin büyük bir kısmını çeşitli yerlerde çıkan isyanları bastırmaya gönderdiği için valinin yanında yeterli sayıda asker yoktu. Cüneyd kumandanlarının uyarılarına rağmen Sevre’ye yardım için hareket ederek Kiş üzerinden Semerkant’a yöneldi. Yolda, su kuyularının tahrip edilmesi sebebiyle çok sıkıntı çekti. Semerkant’a yaklaştığı sırada Tahtakaraça Geçidi'nde (Günümüzde Özbekistan) ansızın hakanın hücumuna uğradı. Yardım isteme sırası bu defa Cüneyd’e gelmişti. Sevre, Semerkant’ta çok az bir kuvvet bırakarak Cüneyd’in yardımına koştu. Türkler savaş alanındaki çalılıkları ateşlemek suretiyle Sevre’nin birliklerinin büyük bir kısmını yok ettiler. Türkler’in Sevre ile mücadelesinden istifade eden Cüneyd, Semerkant’a girmeye muvaffak oldu. Bu muharebede Nasr bin Seyyar ve mevâlî'nin gayretleri Arap ordusunu perişan olmaktan kurtarmıştı. Semerkant’ın yeniden kaşatılmasından bir başarı kazanılamayacağını anlayan Türkler bu defa Buhara üzerine yürüyerek orada bulunan Katan bin Kuteybe’yi kuşatma altına aldılar. Bunun üzerine Cüneyd, Semerkant’tan ayrılıp Buhara’nın yardımına koştu. Kasım 731'de Buhara’ya varan Cüneyd hakanı çekilmeye mecbur etti.[1]

Cüneyd, Sind ve Horasan valiliği sırasında Çin ile askerî ve siyasî münasebetlere girişti. Hindistan’da bulunduğu devrede Oğuzlar’ın ülkesine kuvvet göndererek bir şehir ve kaleyi fethetti. Horasan valiliğinin son yılında da 733'te Çin’e bir elçi heyeti gönderdi. Heyet başkanının Mo-se-lan Tarkan adında bir Türk olduğu ifade edilmektedir. Bu elçi heyetinin ne maksatla Çin’e gönderildiği ve nasıl bir sonuç aldığı hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.[1]

Cüneyd, Yezid bin Mühelleb’in kızı Fâzıla ile evlenince 734 yılı başlarında Horasan valiliğinden azledildi ve kısa bir süre sonra da Merv’de vefat etti. Emevîler devrinin büyük kumandanlarından biri olan Cüneyd’in Türkeş Kağanlığı’nın kuvvetlendiği bir dönemde Mâverâünnehir’de İslâm hâkimiyetini devam ettirmesi onun idarî ve askerî kabiliyetini göstermektedir.[1]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c d e f Yıldız, Hakkı Dursun (1993). "CÜNEYD el-MÜRRÎ". TDV İslâm Ansiklopedisi. 8. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı. ss. 122-123. 30 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2022.