Tartışma:Onat Kutlar

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Konu ekle
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Vikiproje Sinema (Bilinmeyen-önem)
VikiProje simgesi Bu madde, Vikipedi'deki Sinema maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Sinema kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz. İş birliğine katılarak da projeye katkıda bulunabilirsiniz.
 ???  Bu madde için henüz bir değerlendirme yapılmamıştır.
 Bilinmeyen  Bu madde Bilinmeyen-önemli olarak değerlendirilmiştir.
 
Vikiproje Biyografi (Başlangıç-sınıf, Az-önem)
VikiProje simgesi Bu madde, Vikipedi'deki Biyografi maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Biyografi kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz. İş birliğine katılarak da projeye katkıda bulunabilirsiniz.
 Başlangıç  Bu madde Başlangıç-sınıf olarak değerlendirilmiştir.
 Az  Bu madde Az-önemli olarak değerlendirilmiştir.
 

Değerli bir sanat insanıydı.. Terörün gözleri kör. Levent Abi ileti 19:04, 24 Ağustos 2007 (UTC)

Kör bir bombanın bizden aldığı[kaynağı değiştir]

‘İshak’ın yazarı, şair, senarist, kültür insanı Onat Kutlar’ı 15 yıl önce bugün yitirmiştik

Kör bir bombanın bizden aldığı

CELAL ÜSTER

“İshak”ın yazarı, şair, sinema insanı, senarist, gazetemiz yazarı Onat Kutlar, Taksim’deki bir kafede terörün kör bombalarından birinin patlaması sonucunda, tam 15 yıl önce bugün yaşamını yitirdiğinde yalnızca 59 yaşındaydı.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki öğrenimini yarıda bırakarak, 1961’de felsefe okumak üzere Paris’e gittiğinde, edebiyatımızın kült kitaplarından birine dönüşecek olan “İshak”ı çoktan yayımlamış (1959), bu yapıtıyla Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü’nü almıştı (1960). Adnan Özyalçıner, Orhan Duru, Erdal Öz, Ferit Edgü, Demir Özlü’nün de ilk öykü kitaplarının yayımlandığı, edebiyatımızda ’50 Kuşağı’nın cisimlendiği yıllardı. Doğan Hızlan’ın deyişiyle, “zamanaşımına uğramayacak, eskimeyecek, havı dökülmeyecek bir tutku”nun bir araya getirdiği, “edebiyatı sevmede ona olağanüstü, tapınırcasına saygı göstermede” yazıya geçirmedikleri “bir kutsal yemine sadık kalan” yazarların oluşturacağı ’50 Kuşağı’nın...

Kutlar’a göre, “İshak”, bir Anadolu kentindeki gerçeklerin ne yorumuydu, ne de sorunlarının çözümü. Küçük, alçakgönüllü kesitlerdi bu öyküler. Antep’te o yıllarda çarşılar uzun, bedestenler karanlıktı... Terziler Marx okurken ellerine iğne batırır, otuz yaşında lise kasketli milliyetçi öğrenciler Mareşal’in ölüm yıldönümlerinde pavyon basmaya giderlerdi... Akşam gelince gaz lambası ışığında ayaklarını tandıra sokarak Antarktika haritası çizen çocuklar, gündüzleri arka sıralarda Kan Kalesi ve Pardayanlar okurlardı...

‘Hoşnut değildik o karanlıktan’

Yıllar sonra, 1977’de “İshak”ın yeni basımına yazacağı önsözde, “Hoşnut değildik o karanlıktan” diyecekti Kutlar. “Kaçıp kurtulmak isterdik... cami avlularına yığılmış kuru ve küflü peksimetleri askerlerle birlikte suya batırıp kemiren kör hasırcılara bakar, isyan ederdik. ‘İshak’ta, bu utangaç ve bilinçsiz başkaldırıştan izler bulacaksınız...”

Oysa daha 1950’lerin ikinci yarısında, “insanın yozlaştırılmasına ve kişi özgürlüklerinin baskı altında tutulmasına karşı çıkmak amacıyla” yayımlanan a dergisi’nin genç yazar ve şairleri arasındaydı Kutlar. Asım Bezirci, Edip Cansever, Demir Özlü, Ülkü Tamer, Hilmi Yavuz, Adnan Özyalçıner, Kemal Özer, Doğan Hızlan, Erdal Öz, Cemal Süreya, Konur Ertop, Ergin Günçe, Önay Sözer, Selahattin Hilav’la birlikte...

Kutlar, Paris’ten döndükten sonra, 1960’ların ortalarına doğru, Türk Sinematek Derneği’nin kurucuları arasında yer alacak, Bomonti’deki Kervan Sineması’nın kırık dökük koltuklarında başlayacak bu olağanüstü sinema şöleninde, kuşakları, Ayzenştayn’ın, Bergman’ın, Yeni Dalga’nın, sinema sanatının tüm ustalarının başyapıtlarıyla tanıştıracaktı. Sinematek, yalnızca dünyanın en güzel filmlerinin gösterildiği bir ortam yaratmakla kalmayacak, evrensel bir kültür dünyasını taşıyacaktı zihinlere.

Uluslararası İstanbul Sinema Günleri’yla çocukluk çağını yaşayan, giderek boy atıp serpilerek Uluslararası İstanbul Film Festivali’ne dönüşen sinema şenliğinin de baş mimarıydı Kutlar. Pek çok dergide yayımladığı sinema yazıları ise “Sinema Bir Şenliktir”le kitaplaşacak, sinema tutkusu günümüzün pek çok yönetmeni ve izleyicisinin yüreğinde bu kitapla yer edecekti.

Yalnızca İstanbul Film Festivali mi? Kutlar, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın yöneticileri arasında bulunduğu yıllarda pek çok kültür projesinin yaratıcılığını üstlenecek, bugün Türkiye’nin sanat ve kültür dünyasında başrollerden birini oynayan İKSV’nin derin birikimine saymakla bitmez katkılarda bulunacaktı.

Ömer Kavur’un “Yusuf ile Kenan”ının, Ali Özgentürk’ün “Hazal”ının ve Ferit Edgü’nün “O” adlı yapıtından Erden Kıral’ın uyarladığı “Hakkâri’de Bir Mevsim”in, alışılmış kalıpları yerle bir eden senaryolarında da Kutlar’ın imzası vardı.

Uçsuz bucaksız bir kültür birikimini, eleştirel bir bakışı ve sevecen bir hoşgörüyü gerektiren deneme türünün de ustalarındandı. 1984’te “Yeter ki Kararmasın”, 1986’da “Bahar İsyancıdır” diyecekti. Yine 1980’lerde “Pera’lı Bir Aşk İçin Divan” ve “Unutulmuş Kent” kitaplarıyla, çağdaş şiirimizin benzersizleri arasındaki yerini alacaktı.

‘İshak’ yeniden

Geçen yılın sonlarında, yayımlanışının 50. yılında, “İshak”, okurlarıyla yeniden buluştu. Ama “İshak” bu kez yalnız değildi. Kutlar’ın kadim dostu Ferit Edgü, onun “İshak”ta yer almayan iki öyküsü ile 1980’den sonra yazdığı üç öyküyü, dosyalarda kalmış adsız anlatıları “Karameke” adı altında bir kitapta toplamıştı.

Gazetemizde yayımlanan yazıları ise, ölümünün ardından “Gündemdeki Konu” ve “Gündemdeki Sanatçı” adlı kitaplarda bir araya gelmişti.

Onat Kutlar’la birlikte, yalnızca bir yazarı, bir şairi, bir sinema insanını mı yitirdik? Yoksa bu dünyayı değiştirmek, yaşadığımız hayatı güzelleştirmek için pek çok alanda uğraş veren bir kültür insanını mı?--Cinceler 18:52, 11 Ocak 2010 (UTC)