Tartışma:Namaz/Arşiv1

Yine 'Hanif Islam' grubu buraya girdi ya.. su namaz sayfasi bir daha gözden gecirilip degistirilemeyen maddeler grubuna dahil edilmeli.

---

Çİ== (s.a.v) ya da (a.s) ne demek? ==

(s.a.v) Arapça "sallâ Allâhü aley hi ve selleme صلى الله عليه و سلم" , "Allah ona dua etti ve teslim etti/selamete erdirdi" demek.

(a.s) Arapça "aley hi s selam عليه ال سلام" "Selam onadır, onun üzerinedir" demek.

Kur'an'da ne yazar?

"Allah ve melaike nebi için salat/dua ederler, Ey o iman edenler, siz de onun için salat/dua edin ve onu selametle selametleyin صلو عليه و سلموا تسليما" Ahzap 33/56

"siz de onun için dua edin ve onu selametle selametleyin صلو عليه و سلموا تسليما" buradan çıkan nedir? Nebi'nin "salat ve selam"a ihtiyacı vardır, ona salatselam deriz. Yok Arapça diyeceğim denirse, bu kez de "salli ve sellim Muhammed صل و سلم محمد" denir.

adrianinos, Kasım 2006

(s.a.v) Arapça "sallâ Allâhü aley hi ve selleme صلى الله عليه و سلم" , "Allah ona dua etti ve teslim etti/selamete erdirdi" demek. Bu cümle bir yargı bildiriyor, ama bu yargıda durumu belirtin demiyor, dua edin diyor, dua edildiğini söyleyin demiyor. Bu yüzden de "sallallahü aleyhi ve sellem" demenin saçma olduğu görülüyor.

adrianinos, 20 Kasım 2006

Bu kadar olur...

Madde üzerinde çok fazla değşiklik düzeltme yapıldığından hepsine tek tek bakmadım ama son haline getirenler az çok belli oluyor. Yine de bu yazımı genele hitaben yazıyorum ve yöneticilerin bilhassa dikkatini çekmek istiyorum.

• Bu maddeden herşeyden önce bilgi vermekten çok uzak. İslam dinine has bir ibadetin dini çerçevede ne manaya geldiği ve yine din içerisinde nasıl uygulandığı üzerine eğilinmesi gerekirken madde resmen belirli bir kişinin kendi fikirlerine mahkum edilmiş. Bunu daha tanım maddesinden görmek mümkün. Salat kelimesi namaz ibadetiyle eş tutulmuşki Kur'an ifadeleri üzerinde az çok kafa yormuş biri bu yanlışlığı görür. Nitekim salat geniş manaları olan bir kelimedir ki dua, yardım gibi anlamları da vardır. Kur'an da ...Allah ve melekleri Peygambere salat ediyorlar... (Ahzab,56) derken namaz kılıyorlar mı demek istenmiş yani. Bu cahilce bir yaklaşım başka bir şey değil. Bu ibadete namaz isminin yakıştırılmış olması günlük ve 5'er defa tekrarlanan bu en özel ibadete yine özel bir isim vermek gereğindendir. Hem milyonlarca müslümanın kabul ettiği bir ismi sorgulamanın yeri burası değildir diye düşünüyorum. Buraya neyin ne olduğu yazılmalı, ne olmasını istediğimiz değil.
• Namazda ne okunur bölümünde ki hüküm hangi ilme göre yazılmış merak ettim. Üstelik duaların okunamayacağı hükmü için bir de ayet adres gösterilmiş. Bir kere Kur'an da geçen hükümler farzdır. Oysa Namaz da farz da vardır, vacib de sünnetde. Okunamaz şeklinde hüküm vermek, ispatsız olarak emevi eklemesi demek dini,ahlaki ve hatta bilimsel hiçbir mantığa sığmaz. Yanlış anlaşılmak istemem, emevi eklemesi iddialarına yabancısı değilim ama dediğim gibi bunlar tarihin azınlıkta kalmış bireylerinin, adı üzerinde iddiasıdır. Az öncede dediğim gibi neyin ne olduğunu yaz bırak. İddiaları gerçekmiş gibi göstermek kimsenin haddi olmamalı.
• Namaz ne zaman farz kılındı deyip de altına yazılanlar ise tam bir muamma. Yazan arkadaş mirac gecesi farz kılınmasını yaygın yanlış diye anlatıyor. Kime göre yaygın. Kime göre yanlış. konuya verdiği ispat, yani Maide,6 , yazan şahsın bilgisizliğini ortaya koymaya yetmiş. kendisinin de ifade ettiği gibi o ayetle abdest (namaz değil) farz kılınmıştır ve şekli anlatılmıştır. İslam tarihi incelendiğinde ki inceleyenler bilir, namaz mekke döneminden itibaren farzdı. Miraç gecesi beş vakit olarak kılınması belirlendi. Yani önceleri namazın abdestsiz olarak kılınabildiği bir dönem vardı ve Maide,6 indirilinceye kadar devam etti. Asıl acı olan ise İslam dinine ait bu ibadetin gayri müslimlerin uygulamaları ile açıklanmaya çalışılması. Böyle bir tezat varsa anlam-ayrım sayfası oluşturulsaydıda yahudilerde namaz - süryanilerde namaz - müslümanlarda namaz diye ayrıştırılsaydı bari.

Daha fazla yazmayacağım çünkü madde tamamen tek bir kişinin fikrinden ibaret ve hata üstüne hata. Lafı uzatmaya gerek yok. Ancak şunu da belirtmem lazımki bu maddeyi borçlu olduğumuz arkadaş zannedersem aibergci. Çünkü onun ismini anmaktan çekinmediği gibi bütün bir madde de aiberg kitaplarından alışık olduğumuz hatlara ve tarza sahip. Ve yine tıpkı aibergin kendisi gibi maddeyi yazan arkadaşda geçmiş islam alimlerini fıkıhçılar ve hadisciler diye tanımlayıp sürekli aşağılama yollu anlatıyor. Tanımayanlar için aiberg yıllarca insanları islamcı bilim adamı olduğuna inandırıp dolandırmış bir sahtekardır. Sözümden kimse alınmasın, sahtekarlğı tescillidir. Buyrun :
[1]
[2]
[3]
[4]

Sonuç olarak bu madde ilmi çerçevede baştan sona yenilenmelidir fikrindeyim. Diğer katılımcılara duyduğum saygıdan dolayı fikrimi öncelikle buraya yazıyorum. Ve sayfayı izleme listeme alıyorum.

--Ademirkan 22:51, 16 Kasım 2006 (UTC)

Fıkıh, hadis nedir?

slm

Birkaç madde yazayım;

1. Resulullah SS vefat ettikten 200 küsur yıl sonra kısmen Emevi, çoğunlukla da Abbasi devrinde "hadis" kitapları yazıldı. 2. Bu 200 küsur yıl sonra yazılmış kitapların bile orijinalleri elde yok. 3. Bu hadis kitaplarından "sahih ( doğru) " diye tanımlananları daha sonra " kütüb-ü sitte ( altı kitap)" diye adlandırılmıştır. 4. "Kütüb-ü sitte" içinde "sahih" diye sınıflandıran birçok metin, Kur'an ile AÇIK OLARAK çelişir. Bu "kütüb-ü sitte" ye göre; Kur'an eksik kitaptır, içinden kimi sure ve ayetler çıkarılmış ya da eksiltilmiştir, üstelik içinde Peygamberin Allah'ın vahyi sanıp da Şeytanın vahyi olan ayetler vardır. Bunun için bu kitaplar okunabileceği gibi, konu ile ilgili müslüman olsun olmasın birçok site vardır, meraklısı bakabilir. Buhari ya da Müslim'in, Allah, Kur'an ve Resulullah SS hakkındaki iftiraları, yalanları, hakaretleri saymakla bitmez. 5. Fıkıh kitapları bu hadis kitaplarına dayanır.

KUR'AN NE DİYOR?

euzü billah bismillah ( Nahl 16/98 ile Neml 27/29,30 gereği)

"تلك ايات اللاه نتلو ها عليك بال حق فباي حديث بعد اللاه و اياته يؤمنون"

" İşte bunlar Allah'ın ayetleridir bunları sana hak ile dillendiriyoruz/dile getiriyoruz, artık Allah ve O'nun ayetlerinden sonra hangi hadise inanacaklar?" Casiye 6

"ما كان حديثا يفترى"

" ...(Bu Kur'an) uydurulacak bir hadis değildir..." Yusuf 111

...

adrianinos, 22 Kasım 2006

SÖYLENEN ile YAPILAN BİRBİRİNİ TUTMUYOR;

Fıkıhçılar ve hadisçiler derler ki, herhangi bir hadis ayet ile çelişiyorsa terkedilir, bu lafta/sözde/söylemde böyledir, pratikte/tatbikatta/uygulamada ise, hadis denen metne göre ayetin anlamı çarpıtılır.

Örnek olarak Bakra Suresi'ndeki miras ayetini hadis ile geçersiz/hükmü kalkmış ilan eden alimler(!) vardır. Demek ki Allah yanlışlıkla bir ayet göndermiş, sonra da "Muhammed sen bunu düzeltiver, artık, ayıp olmasın" demiş. Bu denli saçmalıkları savunanlara birilerinin alim demesi ise en azından cehaletten ibarettir. Bu yalnızca bir örnektir ve en çarpıcı örnek de değildir.

adrianinos, 24 Kasım 2006

DEMOGOJİ

10000 kaynaktan 9999'u aksini söylerken burada 1 tanesinin felsefesiyle bu tür saçma sapan girdiler yapılmamalı. Ayrıca 1 kişi 5 kişinin (kimse o alimler) yapmak istediği - yada söylediği genel dini ve de allahı hiç bağlamaz diye inanıyorum, bir de başka şeyi değil namazı genel inanışa göre tanımlamak ve felsefesini vermek gerekir . Aksi, aklı başında insanlara çok bariz bir şekilde çocukça ve demogojik gelecektir. Ayrıca namaz ve diğer ibadetleri bir iki sureden alıntı yaparak değil dinin genel ahenki ve sürelerin bütününden yola çıkarak değerlendirmek gerekir.(Beş vakit namaz çeşitli surelerde farklı cümlelerle emredilmiştir, araştıran bulur...)

Örnek :: Namaz kılan müslümanlar arasında kaç kişi namazın 3 vakit olduğuna inanıyorda, bu buraya genel kabul gören bir doğruymuş gibi eklenebiliyor ...

Eğer az sayıda insanın itiraz ettiği bazı şeyler varsa yeni bir "tartışılanlar" başlığı eklenir, orada itirazlar edilir.Yani ben şuna "inanıyorum", işte "inancımın" kaynağı kendimce bu,bu kanıtlarım var demekle olmaz, inanç meselesi olan bir şeyi kendince tanımlayamazsın . İnancı tanımlarken genel kabul gören şekliyle tanımlarsın. Sonra şu şu itirazlar var dersin ...

Ayrıca çok sık yapılan bir cımbızla sure seçme operasyonu, objektif olmaktan çok uzaktır. Ayrıca samimi bir yaklaşım değildir.

Şablonlar

Daha önce hem İslam şablonu hem de Namaz şablon vardı. Şimdi sadec Namaz şablon kaldı. Tartışma açılmadan yapılan uygunsuz değişikliği iptal edilecek. İyi çalışmalar. Takabeg 13:09, 30 Aralık 2007 (UTC)