Sosyal düzen

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Sosyal düzen veya toplumsal düzen, bir toplumda o toplumla ilgili olarak getirilmiş kurallara uygun düşen yapıya verilen isimdir.[1] Sosyal düzen insanlığın bir arada yaşama içgüdü ve zorunluluğundan hareketle toplum içerisinde esenliği ve asayişi korumak adına konmuş yazılı veya yazısız kuralları kapsar. Aristoteles'e göre insan sosyal olmaya mecburdur, bunun için tarih boyunca çeşitli medeniyet ve topluluklar inşa ederek kümülatif bir güvenlik ortamı yaratmayı amaçlamıştır. Lakin eğer bu güvenlik ortamı belirli kurallar ile korunmazsa, kaotik bir güvensizlik ortamına dönüşebilir. Bunun için etkili bir sosyal düzen oluşturmak mecburidir.

Hukuk, din ve gelenek[değiştir | kaynağı değiştir]

Sosyal düzen kuralları çeşitli başlıklar altında toplanabilir. Bu kurallar tarihsel gelişimleriyle birbirlerini destekler nitelikte olmuş olsalar da birbirlerine zıt düşen bazı görüşleri de barındırmaktadırlar.

Dini kurallar[değiştir | kaynağı değiştir]

Bu kurallar daha çok yaratıcı ile kulları arasındaki (uhrevi) ilişkileri düzenleyen kurallardır. Aynı zamanda bazı kutsal kitaplar veya dini inanışlar toplumsal kurallar da koyar. Dini kuralların yaptırımı kişinin inanışına göre maddi veya manevi olabileceği gibi, dini kuralları hukuk kuralları yerine koyan topluluklar da reel karşılıkları da olabilir.

Ahlaki kurallar[değiştir | kaynağı değiştir]

Örf ve adet veya gelenek kuralları da ahlaki kurallar içerisinde sayılabilir. Nesnel veya öznel ahlak kuralları vardır. Ahlak kuralları kişinin vicdanına bağlıdır ve cezası da yine kişinin vicdanen rahatsız olması durumudur. Aynı zamanda kişi gelenek veya görgü kurallarına uymaması halinde toplum tarafından ittirilebilir yani dışlanabilir. Bu durum insanın uyum sağlama yatkınlığına paralel olarak toplumsal bir düzen sağlar.

İnsanlığın bilinen ilk yazılı hukuk kuralları, Urukagina

Hukuk kuralları[değiştir | kaynağı değiştir]

Hukuk kuralları diğer kurallardan önemli bir biçimde ayrılır. Çünkü hem dayanak olarak, hem de karşılık olarak diğer kurallar gibi manevi değil maddidir. Dini ve ahlaki kuralların insanlığın git gide büyüyün topluluklar halinde yaşaması itibarıyla yetersiz kalmasıyla, hukuk kurallarının ortaya konduğu söylenebilir. Özellikle modern devletlerin oluşmasıyla birlikte, elindeki reel yaptırım gücü (müeyyide) ile topluluğun en çok saygı duymak zorunda kaldığı kurallar bütünüdür.

Cenevreli yazar Jean-Jacques Rousseau, yazdığı Toplum sözleşmesi kitabında yurttaşı, ortak benliği, halkı ve devleti yaratan bir "toplumsal sözleşme"nin olması gerektiğinden bahseder. Ona göre hukuk kuralları, haksız güçlünün karşısında haklı güçsüzü korumak zorundadır. Aksi takdirde ortaya çıkacak toplumsal eşitsizlik, kaotik bir ortama sebebiyet verir. İnsanların olabildiğince mutlu şekilde yaşaması için, adaletli hukuk kuralları bünyesinde demokratik bir devletin var olmasının bir zorunluluk olduğunu düşünür.[2][3]

Sosyal düzensizlik (Anarşi)[değiştir | kaynağı değiştir]

Anarşizm, toplumsal otoritenin, tahakkümün, erkin ve hiyerarşinin tüm biçimlerini bertaraf etmeyi savunan sosyal bir terimdir. Sosyal düzenin adaletsizce güç sahipleri leyhine gelişimiyle beraber hukuk ve devletin artık "haksız güçlünün karşısında haklı güçlüyü" korumadığını savunan anarşizm, bireyci ve mutlak özgürlüğe dayalı bir biçimde sosyal düzenin yeniden oluşturulması gerektiğini savunur.[4]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Hukuk Başlangıç Dersleri, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO
  2. ^ HUKUKUN GENEL KAVRAMLARI, Dr. Öğr. Üyesi Hasan Ali Kaplan, Yıldız Teknik Üniversitesi
  3. ^ HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI, Yrd. Doç. Dr. Uğur ÖZER
  4. ^ Avrich, Paul. Anarchist Voices: An Oral History of Anarchism in America, Princeton University Press 1996 ISBN 0-691-04494-5, p.6 Blackwell Encyclopaedia of Political Thought, Blackwell Publishing 1991 ISBN 0-631-17944-5, p.11