Fatih bin Kağan

Vikipedi, özgür ansiklopedi

FatIh bin Kağan (tam adı: Ebu Muhammed FatIh b. Kağan bin Ahmed bin Ortaç Et-Turki ; D.? - ölüm 861) - Hazar asıllı bir şair.

Menşei[değiştir | kaynağı değiştir]

Türk (Hazar) kağanlarının soyundan olup, Halife Mutasım'ın yakınlarından Kağan bin Ortac'ın (Ahmed) oğludur. İbn Tağriberdi, Fatih'in babası hakkında şu bilgileri verir: "Fatih'in babası, Halife Mutasım'ın ayrılmaz bir dostuydu. Soylu bir Türk ailesindendir ve halife ona çok değer verirdi. Fatih, çocukları ile birlikte halifenin sarayında büyümüş ve eğitim görmüştür.

Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir]

Fatih muhtemelen Samarra'da doğmuştur. Tüm çocukluğunun, onun çok yönlü ve yetenekli olduğunu gören halifenin koruması altında geçtiğine inanılıyor. İsfahani'ye göre halife, babasının rızasıyla onu "evlat edindi" . Halife Mutasım ve Mütevekkil döneminde halifenin iç ve dış istihbaratının başında Fatih bin Kağan vardı. Kaynaklara göre, büyük bir zeka ve bilgiye sahip olan Fatih, cesur ve nazikti. Kendisini sadece bir devlet adamı olarak değil, aynı zamanda yetenekli bir şair, yazar, hatip ve kitapsever olarak da ortaya koydu.

Faaliyetleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Dönemin birçok bilim adamı (Cahiz, Ebu Cafer Muhammed b. Habib, el-Buhturi, Muhammed b. Harik ve diğerleri) eserlerini Fatih b. Kağan'a ithafen yazdılar. Örneğin Cahiz ünlü eseri "Fazail ül Atrak"ı (Türklerin Erdemleri) onun için yazmıştır. Türklerin İran dünyasının kuzey-doğusuna erken gelişinin savunucuları[1] Cahiz tarafından Faieh bin için yazılan Risala fi manaqib al-atrak wa'ammat junud al-khilafa adlı Türklerin erdemleri üzerine risaleden alıntı yapıyor. Cahiz, Türklerin bu imajını ve onlara yönelik bu tavrı yumuşatmak, onlara layık bir yer vermek ve belki de F. Gabrieli'nin varsaydığı gibi onları Hilafette Araplar ve İranlılar arasında "üçüncü bir güç" haline getirmek istedi. Cahiz, amacını ta'lif al-kulub wa ittifaq al-asbab ("kalpleri uzlaştırmak" ve "bağları güçlendirmek") olarak tanımlar. Risalesinin bir yerinde Türkler ile Horasanları esasen aynı kavim olarak, aynı özelliklere sahip olarak ve bitişik yerlerde yaşadıklarını belirtir.[2]

Fatih'in kendisi bir şair olarak meslektaşlarına yardım etti. Böylece daha sonra Arap-Müslüman dünyasının en ünlü şairi olan Buhturi, onun tavsiyesi üzerine Halife Mütevekkil'in sarayına girdi. Fatih'i öz kardeşi gibi seven Al-Buhturi, 30 parlak gazelini ona adadı.

Fatihin sonu trajikti. 10 Aralık 861'de bir saray darbesi sonucu Halife Mütevekkil ile birlikte öldürüldü. Halifeyi bedeniyle örttü. İbn Takiberdi, "Mütevekkil ve Fetih'in cesetleri, fesatçılar tarafından Müslüman adetleri dışında alelacele aynı halıya sarılarak aynı mezara gömüldü" diyor.

Edebi miras[değiştir | kaynağı değiştir]

Ne yazık ki Fatih'in edebi mirası hakkında sadece eserlerinin isimlerinden bilgi sahibi oluyoruz: Kitab Ahlak e-Mülk; Kitab'dan Seyd ve Cevahir; Kitabul-Rovze ve'z-Zuhr; Divanü'ş-Şir; Kitab el-Bostan. Kitabü'l-Rovze wa'z-Zuhr'un Fatih'in kendi şiirlerinden, Kitabü'l-Bustan'ın ise edebiyat teorisi üzerine yazdığı eserlerinden oluştuğunu belirtmek gerekir.

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

Notlar[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ Frye, Sayılı,s.206; Şəmsəddin Günaltay. Abbas oğulları imparatorluğunun kuruluş və yüksəlişində Türklərin rolü.-"Belleten". Vol.6. Ankara, 1942, s.178-179
  2. ^ Мусульманский мир 950-1150. Издательство "Наука" Главная редакция восточной литературы. Москва 1981.Birinci bölmə K.E. Bosfort Barbarların hücumları: Türklərin müsəlman aləmində zühuru səh. 22

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]