Şablon:GM/2019-10-07

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Orion Bulutsusu (Avcı Bulutsusu) Orion kuşağının güneyine düşen bulutsu. En parlak bulutsulardan olan Orion yaklaşık 15 ışık yılı çapındadır ve gece çıplak gözle görülebilir. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion yaklaşık 1.500 ışık yılı uzaktadır. Messier 42, M42 veya NGC 1976 olarak da anıldığı olur.

Bulutsunun ışığı, iç bölgesinde yeni doğmakta olan ışıması güçlü yıldızlarla aydınlatılmasından kaynaklanmaktadır. Bulut ilk kez 1610'da Nicolas-Claude Fabri de Peiresc belgelendirmiştir. Herhangi bir teleskop veya dürbünle bu bulutsudan gelen olağanüstü ışığı kolayca farkedebilirsiniz. Devasa bir hidrojen bulutunun merkez bölgesinde oluşmuş yıldızlarca ısıtılması ve aydınlatılması ile görünür hale gelen bulutsunun 30 ışık yılı genişlikte olduğu, bazı yıldızların 2 milyon yıldan daha genç olduğu hesaplanmaktadır. Spitzer Kızılötesi Uzay Teleskopu'nun keskin gözleri, Orion Bulutsusu’nda çevrelerinde gaz ve toz diskleriyle oluşum aşamasında 2300 yıldız belirledi. Bu gaz ve toz disklerinin her biri, uygun koşullarda birer güneş sistemi oluşturmaya aday. Çıplak gözle bakıldığında Orion (Avcı) takımyıldızında Avcının kılıcı üzerinde bulanık bir nokta gibi görünen bulutsu, aslında görece yeni doğmuş ya da doğmakta olan binlerce yıldızı barındıran bir kuluçkalık. Bulutsu içindeki toz ya da çevrelerindeki toz disklerince gizlendikleri için optik teleskoplarla görülemeyen bu yıldızlar, yıldızlarından aldıkları ısıyı yeniden yayan toz sayesinde Spitzer'e yakalanıyorlar. Spitzer'le yapılan gözlemler Bulutsu içindeki yıldızların %60-70'inin toz disklerine sahip olduğunu ortaya koydu. Bir başka bulguysa, bulutsudaki yıldızların %60'ının, her biri yüzlerce birey içeren "yıldız kentlerinde" ya da kümelerde bir arada bulunmaları. (Devamı...)


George Eliot (22 Kasım 1819, Nuneaton - 22 Aralık 1880, Londra), ya da gerçek adıyla Mary Anne ya da Marian Evans, Victoria döneminde faal olan İngiliz yazar.

George Eliot yaşamının ilk 21 yılını İngiltere'nin Warwickshire yöresinde bir çiftlikte geçirdi. Bu yıllar insanları ve çevreyi yakından tanımasına yardımcı oldu. Annesinin ölümünden sonra büyük bir malikânenin kâhyası olan babasına bakmak zorunda kaldığı için okuldan ayrıldı. Din, ahlak ve siyaset konusunda katı bir tutumu olmayan, özgür düşünceli bir çevreye katılması yeni düşünceler edinmesine yol açtı. Babasının 1849'da ölümünün üzerine önce İsviçre'ye gitti, daha sonra Londra'da yerleşerek Westminster Review dergisinde çalışmaya başladı. Aydın bir kadın olan George Eliot, o dönemin önde gelen düşünür ve yazarlarıyla dost oldu. Bunlar arasında çok yönlü bir insan olan gazeteci George Henry Lewes'le olan dostluğu yaşamına ayrı bir anlam kattı. Lewes onu roman yazmaya özendirdi ve ilişkileri Lewes ölünceye kadar yaklaşık 25 yıl uyum ve mutluluk içinde sürdü. Edebiyat yaşamına eleştirmen ve çevirmen olarak başlayan George Eliot'un yayımlanan ilk öyküleri Scenes of Clerical Life'dır (1852; "Din Adamının Yaşamından Sahneler") 1859'da yayımlanan ilk romanı Adam Bede'de gözlenen, günlük yaşamı gerçekçi ayrıntılarla yansıtma yeteneği bundan sonraki yapıtlarının da başlıca özelliği oldu. 1860'ta Kıyıdaki Değirmen (The Mill on the Floss), bundan bir yıl sonra da tarihsel bir roman olan Romole yayımlandı. Bunları Silas Marner (1861), Felix Holt the Radical ("Radikal Felix Holt") ve bir başyapıt olan Middlemarch (1871-72) izledi. Bu roman birkaç konunun iç içe geçtiği , toprak sahiplerinden köylülere, meyhanecilerden işçilere kadar kişilerinin büyük bir gerçeklikle betimlendiği ve çağdaş düşüncelerin yer aldığı güçlü bir yapıttır. George Eliot yazmaktaki amacının "tozlu sokaklardan ve tarlalardan gelen etten kemikten insanların" yaşamlarının yansıtmak olduğunu söylemiştir. Lewes 1878'de öldükten sonra John Walter Cross'la evlenen George Eliot, bundan kısa bir süre sonra hastalanarak öldü. Gerçekçi bir yazar olan George Eliot çağdaş romanın en belirleyici özeliklerinden olan psikolojik çözümlemenin öncüsüdür. (Devamı...)